Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):
Benim aklıma ilk gelen filmi hep “Hızlı Şerif” (Support Your Local Sheriff / Ulus Film) adlı western filmi olmuştur. James Garner bir ara “Dedektif Marlowe” (Akün Film) olarak da hafızalarda yer almıştı. O’nu hatırlattığı için araştırdım. 21 Eylül Cuma günü vizyona giren “İntikam Meleği”nin başrol oyuncusu Jennifer Garner’in babasının adı William John Garner’mış. James Garner’ın kızı değilmiş yani. Benden başka merak eden olmaz ama yine de not olarak yazayım, bulunsun. En azından bir paragraf yazı oldu. (23 Eylül 2018)
Hazır laf, “Kiralar Dolar üzerinden değil de Türk Lirası üzerinden ödenmelidir” konusu gündemdeyken, “Site adları (White House), sinema adları (Cineminimum), lokanta adları (Dallas Restaurant), cafe adları da (Cafe Coffee) Türkçe yazılmalıdır” konusuna el atsa. Best Predator Productions ne demek arkadaş? Amerikalı mısın sen? (23 Eylül 2018)
Festivallere akredite olamayan bazı arkadaşlara teselli olur mu bilemem ama meselenin bir de şu tarafı var: Filmin yönetmeni, başrol oyuncuları, karakter oyuncuları orada. Çelenk koyma, açılış töreni vs. hepsi yapılmış. Bendeniz üçüncü günü meseleye duhul olacağım veya avdet edeceğim için, kendimi filmde diyalogsuz rolü olan figüran gibi hissediyorum. (23 Eylül 2018)
Sinemada 3 oyuncu birlikteliği pek uzun ömürlü olamıyor. Ahmet Kural, Murat Cemcir ve Sadi Celil Cengiz, “İşler Güçler” adlı dizide başlayan birlikteliği sürdüremedi, Celil Cengiz üçlüden koptu. Eser Yenenler, İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç’tan oluşan BKM.nin gözde üçlüsünde de çatlak oluştu gibi görünüyor. İlk film beklenen ilgiyi görünce “Yol Arkadaşım 2” çekildi ve bu filmde sadece İbrahim Büyükak ile Oğuzhan Koç’u izleyeceğiz. Filmin Bodrum’daki ilk tanıtımında bir izleyicinin “Yol Arkadaşım 3′te 3. adam olarak Eser Yenenler aranıza katılacak mı?” şeklindeki sorusunu İbrahim Büyükak çok sempatik buldu. Yapımcılar, dağıtımcılar, sinema salonu sahipleri ve basın mensuplarıyla yapılan toplantının aile arasında geçiyormuş gibi havasından mıdır nedir, bu ikiliyi film ve dizilerdeki hallerinden daha sempatik buldum. Sinemamızın en uzun süreli ikilisi malum, Zeki Alasya – Metin Akpınar ikilisidir. (23 Eylül 2018)
Az önce hayatımın en zevkli olaylarından birini yaşadım. Tam bu mevsimde olgunlaşan çam kozalakları açılır, rüzgâr estikçe fıstıkları aşağı dökülür. Çocukluğumdan beri çam ağacı altında çimenler arasında elde siyah leke bırakan çam fıstığı toplamasını çok severim. Her birini bulduğumda hazine bulmuş gibi olurum. Bu sefer terasa uzanmış dallar arasından fotoğrafta görüldüğü gibi fıstıkları dökmemeye çalışarak onlarca kozalak topladım. Birazdan fıstıkları önce kozalaklardan ayıracağım sonra kırıp içlerini çıkaracağım; bir kısmını belki pilavda kullansın diye hanıma veririm. Diğerlerini ise… yerim ben onları taze taze. Yalnız size tavsiyem, çam dalları arasına vücudunuzun üstü çıplak girmeyin, yapraklar batıyor; bir de elinize uygun bir eldiven giyin, yapışan çam sakızı sabunla bile yıka, yıka çıkmıyor. Şu yazıyı yazarken arada parmaklarım tuşlara yapışıyor. (23 Eylül 2018)
Geçen hafta gelen haberlere bakarsak film isimlerinde kelime oyunu modası başlayacak gibi. Önce Bodrum’da “Turkish’i Dondurma”nın adı dikkatimizi çekmişti, sonra gelen haberdeki filmin adı da “Çift’lik Bank: Tosun Firarda” olarak konulmuş. 28 Eylül’de vizyona girecek olan “Karanlıkla Karşı Karşıya” (BlacKkKlansman) filminin hem Türkçe adı hem de orijinal adı Ku Klux Klan örgütüne gönderme yapıyor. Daha önce de “Bi O Kalmıştı”, “Cin-i Ayet”, “Derin Düşün-ce”, “OHA: Oflu Hocayı Aramak” gibi filmlerde benzer kelime oyunları yapılmıştı. (24 Eylül 2018)
Uluslararası Adana Film Festivali, 25. yaşını kutlaması nedeniyle bu yıl konuk sayısını bir hayli yüksek tutmuş; festivalin bine yakın konuğa kucak açtığı söyleniyor. Festivali, sinemayı ve sinema basınını yıllardır takip edenlerin bu konukların bir kısmını tanıyamamalarını görmezden gelirsek şenlikli bir festival yaşıyoruz. Rezervasyonları cep telefonundan yapıp gösterimlere çok rahat girebilmek festivalin bence en güzel özelliği. Her sene Seyhan Oteli’ne konuşlandırılan basın mensupları konuk yoğunluğu nedeniyle birkaç otele dağıtılmış. Festivale kitap yapan ve panellerde konuşmacı olarak görev yapan basın mensupları ile basın muhatabı arkadaşlar Hilton Oteli’nde, diğer basın mensupları Seyhan, Divan, vs. gibi otellerde misafir ediliyor. Keza basın mensupları olarak Seyhan’da sinemamızın Yeşilçam döneminin figüran ve karakter oyuncuları ile samimiyeti arttırırken yapımcı, başrol oyuncuları vs. ile sohbet ve röportajlar için Hilton Oteli’nin yolunu tutuyoruz. Nerede hareket orada bereket hesabı yani. Son haberlere göre iş adamının birisi şirketler gibi vatandaşların da konkordato ilan edebileceğini dillendirmiş. Bu öneriyi çok makul buluyorum. (Festivalden girdim, konkordatodan çıktım. Fabrika ayarlarıma mı dönmeliyim ne?) (26 Eylül 2018)
Adana ne kadar çok insanın dayısıymış. Festivalde telefonda konuşan hemen herkesin ilk cümlesi “Adana Dayım…” diye söze başlıyor. (26 Eylül 2018)
Masaya lâf attım, “Şaraplar geldi.” dedim. Bayan arkadaşlardan birisi telefondan başını kaldırdı, “Seraplar mı? Nerede, nerede?” diye sordu. Şarapla Serap’ın hikâyesini soran olursa böyle anlatırsınız; muhtemelen buradan yayılmıştır. (26 Eylül 2018)
(08 Nisan 2019)
Sadi Çilingir
[email protected]