Dilber Ay’ı Kaybettik

Halk müziğimizin sevilen ünlü sanatçısı Dilber Ay, 29 Nisan 2019 Pazartesi günü geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Oyunculuk yeteneğine de sahip olan Ay, rol aldığı Beynelmilel sinema filmiyle 14. Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’ne değer görüldü. Sanatçı ayrıca, Hayat Sana Güzel, Mazlum Kuzey, Yol Arkadaşım, Çam Yarması ve Yol Arkadaşım 2 adlı filmlerde de rol aldı. Cenazesi, 01 Mayıs 2019 Çarşamba günü Düzce Ağa Mahallesi Yeşil Cami’de kılınacak ikindi namazını müteakip Düzce Şehir Mezarlığı’na defnedilecek olan merhumeye tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Adaletsiz

S. Craig Zahler’in yönettiği ve Mel Gibson, Vince Vaughn, Don Johnson ile Tory Kittles’in oynadığı Adaletsiz (Dragged Across Concrete), 10 Mayıs 2019’da Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Başrollerinde Mel Gibson ve Vince Vaughn’un yer aldığı Dragged Across Concrete, bir zanlıya uyguladıklar aşırı şiddetin görüntülerinin medyaya yansıması sonucu açığa alınan iki polisin, Brett Ridgeman ile Anthony Lurasetti’nin ilginç hikâyesini anlatıyor. Brett Ridgeman ve Anthony Lurasetti açığa alındıktan sonra parasız kaldıklarında, kendilerini hiç ummadıkları olayların içinde bulacaklar ve adalet ile suç kavramları yer değiştirecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Travmalar Yaşamı Söndürür

Hırant Dink’in arkasından eşi Rakel Dink, “Bir bebekten katil yaratan karanlık” demişti… Temizlikçi Kadın’da da bir genç kızdan katil yaratan travmayı izliyoruz.

Küçük kızın annesi, yaşını göz ardı ederek dersini ve çocukluk hayallerini bıraktırarak fuhuş yapmaya zorlar. Bu kadarı bile büyük bir travmadır zaten… İstemediği ve yaşı çok büyük erkeklerin altına, sırf annesi para kazanacak diye yatmaktan kaçınan kız, yüzü de yanınca kararını verir.

Her yerde yaşanıyor

Bizim ülkemizde sürekli yaşanan cinsel taciz ve tecavüzlerden hiçbir farkı yoktur küçük kızın yaşadığının. Kimseye derdini anlatamaz. Hayalleri bebekliğindeki “barbi”lerde sınırlıdır. Yaşanan travmalar geçiştirilecek gibi değildir, muhakkak tıbbi yardım almak, tedavi görmek gerekir.

Kimin başına gelirse gelsin, herkesin sadece hıncını çıkarmak, intikamını almak gibi bir amacı hedefi olur, o tedavi gerçekleşmezse…

Shelly, yüzünün yanık olması nedeniyle ancak temizlikçi olarak iş bulabilmektedir. Evini temizlemeye gittiği Alice’in (gerçekten Shelly’nin oyuncağı Barbi gibi güzeldir), evli bir adamla ilişkide olduğunu öğrenince kendi yaşamı gelir gözlerinin önüne…

Bir yanıyla çocukluk hayalleri, bir yanıyla gidişatı engelleme hissi, bir yanıyla çok sevip (John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar romanında George ile Lennie’nin yaşadıklarına ne kadar da benziyor) sahip olma arzusu… Tam iki arada bir derede kalma durumu…

Mağluptur bu yolda galip!

Alice, kendince kurtulmayı düşünmekte, ama sevdiği adamdan kopamamaktadır. Shelly O’nu kurtarabilecek midir? Kurtulmak burada kaybetmek olabilir mi?

Yönetmen John Knautz, devamını da çekebilecek bir noktada bırakmış, daha ilk sahnesinden insanı içine çeken filmi…

İnsan ister istemez soruyor kendine… Onca travmadan sonra sessiz sakin kalabilir mi insan? Beyninden neler geçer insanların… Tabii, önce kendinin, sonra da yakındakilerinin… İster istemez, Alice’in erkek arkadaşı da etkilenecektir bu durumdan. Onun etkilenmesi doğal karşılanabilir… Adamın evliliğini bitirmemesinin nedeni ergen oğludur, kendisi babasız büyüdüğü için boşanmaya yanaşmaz, ama Alice’i de bırakamaz. Peki, ya bunlardan habersiz sadece kocasının bir şeyler yaptığını hisseden kadın? Onun günahı ne!

Hepimizin sorunu…

Son dönemde özellikle küçük çocukların, okullarda cinsel taciz ve tecavüze uğrayan öğrencilerin neler yaşadığını, büyüdüklerinde tepkilerinin nasıl olabileceğini bilebilmek ve sorunu daha kaynağında kurutmak için herkesi harekete geçmeye çağıran filmin izlenmesi gerektiğine inanıyorum. İğrenecek ve utanacaksınız…

(06 Mayıs 2019)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com