Cebimdeki Yabancı Liderliği Devraldı

Hafta sonu sinemalarda gösterilen 14’ü yerli 23’ü yabancı toplam 37 filmi toplam 1 milyon 171 bin 306 biletli seyirci izlerken Interpress’in derlediği bilgilere göre bu hafta sonu vizyona giren Cebimdeki Yabancı listede ilk sırada yer aldı. Ferzan Özpetek’in yapımcıları arasında yer aldığı ve Serra Yılmaz’ın yönetmenliğini üstlendiği film, açılışını 173 bin 341 seyirciyle gerçekleştirdi. İkinci sırada hafta sonu 168 bin 997 seyirci tarafından izlenen Gupse Özay’ın Deliha 2′si yer aldı.

Hadi Be Oğlum

Bora Egemen’in yönettiği ve Kıvanç Tatlıtuğ, Büşra Develi, Yücel Erten ile Alihan Türkdemir’in oynadığı Hadi Be Oğlum, 16 Şubat 2018’de CGV Mars dağıtımıyla 25 Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Balıkçı Ali, hayatını küçük oğlu Efe’ye adamıştır. Ali’nin tutunduğu tek dal oğlu Efe olsa da, Efe diğer çocuklardan farklıdır. İletişim sorunu olan Efe, gülüp oynayan, duyduklarına tepki verebilen bir çocuk değildir. Oğluyla bağ kurmaya çalıştıkça daha da yalnız hisseden Ali’nin en büyük isteği, oğlunun kendisini anladığını bilmektir. Annesinin, babasının ve sevdiği kadının anılarını içinde taşıyan Ali’nin duyduğu sevgi, ikisinin de hayatının anlamıdır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Hadi Be Oğlum yazısına devam et

En renkli Sevgililer Günü Jesti Sinemia’da: Çift Kişilik Paketler

14 Şubat’a en çok yakışan hediye Özel Sinema Kulübü Sinemia’dan geliyor. Sinemia’nın çift kişilik paketleriyle sevgililer sinemanın keyfini bir arada çıkarıyor. Aylık 38,99 TL’den başlayan bu paketlerle, tek bir üyelik ve tek kart iki kişi için kullanılabiliyor. İleri tarihli yan yana bilet almak mümkün oluyor.Bu paketle sinemaseverler, diğer tüm üyeler gibi, herhangi bir filmi sinemada izleyebilmenin yanı sıra, 400’den fazla restoran ve kafede indirimlerden de faydalanabiliyor.

Türkiye Benim de Vatanım

Malatya Uluslararası Film Festivali’nin yapımını üstlendiği, Azerbaycanlı ünlü yönetmen Elçin Musaoğlu imzası taşıyan ve 15 Temmuz gecesi Türkiye’de yaşanan olayların Azerbaycan gözüyle beyazperdeye aktarıldığı Türkiye Benim de Vatanım isimli belgesel, 10 Şubat’tarihinde seyirci ile buluşuyor. Çekimleri Bakü, İstanbul, Ankara, Sakarya ve Malatya’da gerçekleştirilen film olayları Azerbaycanlıların tanıklığıyla aktarıyor.

Türkiye Benim de Vatanım yazısına devam et

Locman

Şükrü Alaçam’ın yönettiği ve Alican Yücesoy, Yeliz Kuvancı, Nisa Sofia Aksongur ile İlker Kaboğlu’nun oynadığı Locman, 09 Mart 2018’de Chantier Films dağıtımıyla 3 27 Film Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Devlet Demiryollarında makinistlikten depo şefliğine terfi ile tayini çıkan Uğur ve ailesinin kâh dertli, kâh eğlenceli yerleşme macerasını konu alan film, 12 Eylül darbesi öncesinin çalkantılı günlerinde Divriği’de geçiyor. Eşi Handan ve çocuklarının yeni ortamlarına uyum sağlamaları için çaba sarf eden Uğur ve demiryolcu dostlarının samimi öyküleri, ön yargı ve korkuların, birlik ve güven duygusu karşısında çözülmesine odaklanıyor.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman

Locman yazısına devam et

Suyun Sesi -The Shape of Water-

Hemen baştan, film adlarının izleyici için belirleyici olduğunu söyleyerek başlamalıyım. Deyim değilse, çevirisi bizim dilimizde farklı (amaçlananın dışında) bir anlam taşımıyorsa o çeviri kullanılmalı… Belki de en iyisi hiç çevirmemek, buna da bağlı olarak kafaları karıştırmamak gerekir. Sinema izleyicisi, -bizim ülkemizde ağırlıklı olarak ekonomik nedenlerle- televizyonla birlikte hedef kitlesini belirledi. Daha akılcı, daha seçici ve bir o kadar da seçkin, daha bilinçli bir izleyici kitlesi var. Bu, filmlerin izlenme oranından da görülebilir kolayca… Aşkın Gücü olarak ilk gösterimini yapan The Shape of Water, bu kez Suyun Sesi olarak gösterimde…

Soğuk savaş…

The Shape of Water, belki de ilk adıyla -ki basın bülteninde de bu adla anılıyor- daha bir anlamlı… Çünkü inanılmaz bir aşk var iki tür arasında, biraz daha açmak gerekirse iki canlı türü arasında. Kuşkusuz, suyun etkisini de unutmamalı. Suyun katkısı da yadsınamayacak denli önemli.

Elisa ve Zelda, yüksek güvenlikli bir merkezde iki çalışandır, en alt düzeyde. Elisa’nın konuşma engelli olması, Zelda’nın onu koruyup kollaması ile aralarındaki dostluğun ne denli büyük olduğuna tanık oluyoruz. 1960’lı yılların hemen başlarıdır, iki büyük güç -Amerika ve Sovyetler- arasında soğuk savaş vardır ve bu, kendisini uzay yarışında göstermektedir. İki büyük gücün hedefinde suda yaşayan ama karada da yaşamını sürdüren bir varlığı ele geçirmektir. Elisa ve Zelda bu yaratığı içsel duygularla -Elisa, cinsel açıdan da etkilenir- sahiplenirler. Biraz aşk, biraz duygu, biraz kin ve nefret, çokça kibir, en çok da yalnızlık filmin temelini oluşturuyor. Soğuk savaşın karşı konulamaz gerilimiyle harmanlanınca seyrine doyulmayan bir film çıkıyor karşımıza…

Dönemi yansıtıyor

Film anlattığı dönemi birebir yansıtmayı başarıyor. Mekânlar ve kıyafetler kusursuz. Müzik inanılmaz. Yöneticiler gaddar ve acımasız, işlerinin yapılması dışında hemen hiçbir destekleri yok insanlara… Hatta evlerinde çocuklarını, eşlerini bile “iş” olarak görüyorlar. İyi ki bu bakış değişmiş günümüzde, yoksa ciddi gerilim içerisinde yaşıyor olurduk. Bir de bizim tam da içinde bulunduğumuz savaş, terör ve ekonomik koşullar eklenince iyiden iyiye çekilmez olurdu yaşam.

Bu çekilmez yaşamın içinde bir güneş gibi parlayan aşk var, aşkın gücü var. Film asıl temelini de burada atıyor: Aşk varsa, gerisi teferruat.

Büyük bir aşk…

Nazım Hikmet, “Öyle büyük dostlarız ki, kelimesiz anlaşırız” diyor o güçlü şiir diliyle… Sesleri işiten ama konuşamayan iki canlının birbiriyle duygusal bir bağ kurması, tam da şairin şiirce dedikleriyle örtüşüyor. Onların dışındakilerin anlamaması -en yakın arkadaşı bile cinsel açıdan bakıyor- çok doğal.

Günümüzden 55-60 yıl kadar önce insan ne kadar yalnızsa bugün de o kadar yalnız. Teknoloji gelişkin ama aşk… aşk tükenmiş artık. Buna da bağlı olarak o güzellikler sıyrılıp gitmiş elimizden.

Suyun Sesi, güzel ve bir o kadar da anlam derinliği taşıyan bir film. İzlemeniz, ruhen size de iyi gelecektir.

Suyun Sesi, The Shape of Water, yönetmen Guillermo Del Toro, oyuncular Sally Hawkins, Michael Shannon, Richard Jenkins, Doug Jones, Michael Stuhlbarg, Octavia Spencer, 16 Şubat’tan itibaren gösterimde…

(13 Şubat 2018)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Bana Bir İyilik Yap

Aydın Bağardı’nın yönettiği ve Necmettin Çobanoğlu, Ali Meriç, Gülsüm Soydan ile Algı Eke’nin oynadığı Bana Bir İyilik Yap, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Filmistan tarafından vizyona çıkarılıyor.
Birbirlerini seven, topraklarına sahip çıkan, göçebelerin yüzleşme öyküsü. Sefa, Hayret ve 2000’ler Türkiye’si. Dört yanı ateş, kan, savaş ama öte yandan uzaydan görülebilen bir baraj. GAP projesiyle, Güneydoğu’nun kurak topraklarına su gelmiş, bereket gelmiş. “Barış, benim gerçeğim” diyen, topraklarının her karışı ellerinin ezberinde olan Sefa’nın kardeşi Yıldıray ve yetiştirdiği yeğeni Ateş mi kazanacaktır, kan ve gözyaşı isteyenler mi?

Türkiye’de Bir İlk: Beyond24, Film Endüstrisini Film İş Fuarı’nda Buluşturuyor

Geçtiğimiz yıl vizyona giren Blue filminin yapımcısı ve Cannes Film Festivali’nde gösterim yapan (Djam) filminin ortak yapımcısı Güverte Film 03 – 04 Mart tarihleri arasında Kadir Has Üniversitesi Haliç Kampüsü’nde Türkiye’nin ilk Film İş Fuarı’nı sinema sektörüyle buluşturmaya hazırlanıyor. Türkiye’de ilk kez Beyond 24 kapsamında gerçekleşecek Film İş Fuarı, sektörün her düzeyinden katılımcıya hitap ederek, sektördeki işveren ve iş arayışındaki kişileri ortak bir platformda buluşturmayı hedefliyor. Beyond 24’te konferanslardan atölyelere, panellerden ustalık sınıflarına 60’a yakın etkinlik ve heyecan verici deneyimler katılımcılarını bekliyor.

Türkiye’de Bir İlk: Beyond24, Film Endüstrisini Film İş Fuarı’nda Buluşturuyor yazısına devam et

Görevimiz Tatil Ekibi Karavanla Mangal Yaptı

23 Şubat Cuma günü vizyonda tatil havası estirecek olan Görevimiz Tatil filminin oyuncuları bir araya gelip mangal yaptı. Vizyon heyecanı yaşamaya başlayan oyuncular ve filmin yönetmeni Murat Şeker, filmdeki karavanda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Murat Şeker, Demet Akbağ, Zafer Algöz, Deniz Altan, Ali Keçeli, Özlem Türkad, Enis Arıkan, Sinan Çalışkanoğlu ve Onur Dilber, hem filmdeki gibi mangal yaptılar, hem de aile sohbeti tadında bir basın toplantısı gerçekleştirdiler.

Okan Üniversitesi 8. Öğrenci Filmleri Kısa Film Festivali

2011’den günümüze bu yıl sekizincisi gerçekleştirilecek olan Okan Üniversitesi Öğrenci Filmleri Kısa Film Yarışması, ödüllerini dağıtmaya hazırlanıyor. Okan Üniversitesi 8. Öğrenci Filmleri Kısa Film Yarışması, sinema eğitimi alan ya da sinemaya gönül vermiş üniversiteli gençlere, ürettikleri filmlerle kendilerini ifade edebilecekleri bir alan yaratmayı, üretimlerini paylaşmalarına olanak sağlamayı ve ödül alan filmleri desteklemeyi amaçlıyor. Belgesel ve Kurmaca alanında yapılacak yarışmanın ödülleri, Kadıköy Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleştirilecek bir törenle 27 Nisan 2018 tarihinde Kozyatağı Kültür Merkezi’nde sahiplerini bulacak.

Okan Üniversitesi 8. Öğrenci Filmleri Kısa Film Festivali yazısına devam et

ÖĞ-DER 7. Kısa Film Senaryo Yarışması

ÖĞ-DER Şuurlu Öğretmenler Derneği Genel Merkezi Tanıtma Komisyonu Başkanlığı tarafından “Bağımlılıkla Mücadele” konulu 7. Kısa Film Senaryo Yarışması düzenleniyor. Yarışma, ülkemizde Türk Sinemasının, kısa filmin ve milli şuurun gelişmesine katkıda bulunmayı, sinemamıza milli bir kimlik kazandıracak senaryolar oluşturmayı ve senaryo yazarlarını desteklemeyi amaçlıyor. Sosyal medya bağımlılığından uyuşturucu ve keyif verici maddelere, spor fanatizminden sanal oyun bağımlılığına her türlü bağımlılık yarışmanın kapsamına giriyor. ÖĞ-DER 7. Kısa Film Senaryo Yarışması’nın son başvuru tarihi 15 Mayıs 2018 olarak belirlendi.

Kimlik ve Kişilik Üzerine Pera Film’de: Bölünmüş Benlik

Pera Film’in 07 Şubat – 04 Mart tarihleri arasında düzenlenen Bölünmüş Benlik programı, kimlik ve görenek kavramlarının beyazperdedeki yansımalarını araştırıyor. Özellikle psikiyatri konulu filmleri mercek altına alan seçkide, dokuz film var: Sığınak (Asylum), Siz Eskiden R. D. Laing miydiniz? (Did You Used to be R. D. Laing?), R. D. Laing’in Düğümler’ini Filme Okumak (Reading Film from Knots by R. D. Laing), Morvern Callar, Kevin Hakkında Konuşmalıyız (We Need to Talk About Kevin), Neon Şeytan (The Neon Demon), Plaj Fareleri (Beach Rats), Kutsal Geyiğin Ölümü (The Killing of a Sacred Deer), Aile Hayatı (Family Life).

Kimlik ve Kişilik Üzerine Pera Film’de: Bölünmüş Benlik yazısına devam et

Köprüde Buluşmalar Film Geliştirme Atölyesi Projeleri Belirlendi

06 – 17 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek 37. İstanbul Film Festivali sırasında düzenlenen ve Türkiye ile komşu ülkelerden yapımcı, yönetmen ve senaristleri, uluslararası sinemacıları bir araya getiren Köprüde Buluşmalar, bu yıl 08 – 13 Nisan tarihleri arasında düzenleniyor. Bu yıl Köprüde Buluşmalar Film Geliştirme Atölyesi’ne Türkiye’den 98adet  başvuru yapıldı. Başvurular değerlendirildi ve atölyeye katılacak 11 kurmaca film ile 1 belgesel film projesi belirlendi.

Cebimdeki Yabancı Oyuncuları İzmir’de Coşkuyla Karşılandı

Uzun süredir konusu itibariyle merakla beklenen ve Cuma günü gösterime giren Cebimdeki Yabancı filmi ilk günden izleyicilerden tam not aldı. Cumartesi günü İzmir Optimum’da filmin yönetmeni Serra Yılmaz, ortak yapımcısı Ferzan Özpetek ve oyunculardan Buğra Gülsoy, Leyla Lydia Tuğutlu ile Serkan Altunorak’ın katılımıyla gerçekleşen seyircili gösterimde izdiham yaşandı. Günler öncesinden biletlerin tükendiği filme akın eden seyirciler için ekstra salonlar açıldı.

Cebimdeki Yabancı Oyuncuları İzmir’de Coşkuyla Karşılandı yazısına devam et

Deliha’da Hem Hüzün Hem de Komedi Var

Serinin ilk filmi olan Deliha ile gişe rekorlarına imza atan Gupse Özay, Deliha 2 ile beyazperdede yerini aldı. Seyircili özel gösterim için ekibi ile Ankara’ya gelen Özay, samimi röportajı ile MAG Şubat sayısında sevenleri ile buluşuyor. Gupse Özay, Ankara seyircisi ile buluştuğu özel gösterim öncesi şunları söyledi: “Ekip arkadaşlarım Ankara izleyicisinin çok hassas olduğunu ilettiler. Beğenmelerini umut ediyorum; tepkiler çok güzel. Deliha unuttuğumuz duyguları bize hatırlatıyor.” Eğlenceli ve renkli karakteri ile tanınan oyuncu, kendisi hakkında merak edilenleri de röportajında anlatıyor. Erkek komedyenlerin her zaman kadın komedyenlere destek olduğunu vurguluyor.