Nurhan Nur’u Kaybettik

Sinemamızın Yeşilçam dönemi oyuncularından Nurhan Nur, 26 Mart 2017 Pazar günü hayatını kaybetti. 14 Mayıs 1930 doğumlu sanatçı 1950 yılı yapımı Parmaksız Salih filmiyle oyunculuğa başladı. Bu Vatanın Çocukları, Düşman Yolları Kesti, Yılanların Öcü (1962), Bozuk Düzen, Son Kuşlar, Kanun Benim, Yaprak Dökümü, Susuz Yaz, Fırat’ın Cinleri, Selvi Boylum Al Yazmalım, Maden gibi sinemamızın önde gelen ve bilinen filmlerinde oynadı. Cenazesi, 28 Mart 2017 Salı günü, Üsküdar Şakirin Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek olan merhumeye tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

36. İstanbul Film Festivali Ulusal Altın Lale Adaylarına Bir Bakış

‘Ulusal Altın Lale Yarışması’ sinemamızın son hasadından öne çıkan örneklerin izleyici karşısına çıkacağı, 36. İstanbul Film Festivali’nin ilgiyle takip edilen bölümlerinden biri. Bu yıl yönetmen Durul ve Yağmur Taylan biraderlerin başkanlığını yapacağı yarışma jürisinin diğer üyeleri, oyuncu Nejat İşler, yazar Sema Kaygusuz ve görüntü yönetmeni Emre Erkmen’den oluşuyor. Jüri, Altın Lale en iyi film, yönetmen, Onat Kutlar adına Jüri Özel Ödülü, erkek oyuncu, kadın oyuncu, senaryo, görüntü yönetmeni, kurgu ve özgün müzik dallarında ödül veriyor.

Yarışma seçkisi 12 filmden oluşuyor. Bunlardan Yeşim Ustaoğlu imzasını taşıyan ‘Tereddüt’ geçtiğimiz yıl Uluslararası Antalya Film Festivali’nde en iyi film, yönetmen ve kadın oyuncu dallarında ödüllendirilmiş bir yapım. Farklı sosyal sınıf ve kültürlerden gelmiş iki kadının yollarının kesişmesi ve aralarındaki farklılıklara rağmen ortak bir açmazın içinde bulunduklarını fark edişleri üzerine, Funda Eryiğit ve Ecem Uzun’un başarılı performanslarından destek alan cesur bir film bu.

Özgür Doğan ile ‘İki Dil Bir Bavul’, Zeynel Doğan ile ‘Babamın Sesi’ne imza atmış ve büyük beğenimizi kazanmış olan Orhan Eskiköy, üçüncü uzun metrajı ‘Taş’ ile yarışmanın iddialı isimlerinden bir diğeri. Muhammet Uzuner ve Jale Arıkan’ın oyuncuları arasında yer aldığı yapım, ansızın kapılarında beliren zihinsel sorunlu bir adamın, aile bireyleri arasındaki buzları çözmesi ve onları yeniden hayatın içine çekmesini konu ediniyor. Beş yıl önceki ‘Gözetleme Kulesi’nden sonra çektiği ilk film ‘İşe Yarar Bir Şey’ ile Pelin Esmer seçkinin öne çıkan bir diğer yönetmeni. Başak Köklükaya, Öykü Karayel ve Yiğit Özşener üçlüsünün yorumladığı bu gizemli gece treni hikâyesi, Metin Erksan filmlerini anımsatıyor ilk bakışta.

Sinemamızın bir diğer deneyimli ismi Kazım Öz’ün yeni filmi ‘Zer’, 1938’de Dersim acılarını yaşayan babaannesi Zarife’nin kendisine söylediği şarkının izini süren torun Jan’ın hikâyesi üzerine. 2013’te ‘Sen Aydınlatırsın Geceyi’ ile Altın Lale’yi kazanan Onur Ünlü, bu yıl ‘Kırık Kalpler Bankası’ ile yarışmaya renk katacağa benzer. Ünlü’nün Shakespeare hayranlığı sürüyor, olmayacak bir hayalin peşine takılmış üç kafadarın trajik hikâyesini üstadın ‘Romeo ve Juliette’i üzerine kurmuş. Bu sürprizli filmde Haluk Bilginer, Serkan Keskin, Tansu Biçer, Taner Ölmez, Ahmet Mümtaz Taylan, Nazan Kesal gibi güçlü isimlerden oluşan bir oyuncu kadrosu bekliyor bizleri. ‘Beş Kardeş’ ve ‘Ben de Özledim’ gibi Onur Ünlü imzalı TV yapımlarında yönetmen yardımcılığı yapmış, bazı bölümlerin yönetmenliğini üstlenmiş Erkan Tunç’un ‘Martı’sı İzmir Torbalı’da dağlar arasında kalmış küçük bir tavuk çiftliğinde geçiyor. Dört karakterin dar ve boğucu bir mekânda kesişen yollarının, onların iç dünyalarının ortaya çıkmasına ve kendileriyle yüzleşmesine vesile olmasını anlatıyor.

Sinema yazarı Ceylan Özgün Özçelik’in Berlin Film Festivali Panorama bölümüne seçilmiş ilk uzun metrajı ‘Kaygı’, yarışma seçkisi kapsamında ülkemizde ilk kez gösterilecek bir diğer yapım. Sinemamızın yükselen oyuncularından Algı Eke’nin geçmişini hafızasında arayan Hasret kompozisyonda karşımıza çıkacağı, toplumsal bellek ve etki alanları temeline oturan bu ilginç psikolojik gerilim merakla beklenmeye değer. ‘Kurban kadınların ruhlarının haykırışı’ olarak tanımladığı ilk kısası ‘Küçük Pencereli Evler’ ile Venedik Film Festivali’nden ödüllü Bülent Öztürk, ilk uzun metrajı ‘Mavi Sessizlik’ ile festivalin Altın Lale ödüllü hem Ulusal, hem de Uluslararası yarışmalarında yer alıyor. Teoman Kumbaracıbaşı’nın canlandırdığı eski bir güvenlik kuvveti mensubunun geçmişte yaptıklarıyla yüzleşmesini öykülüyor.

Yarışma seçkisinin izleyiciye tanıtacağı yeni yönetmenlerden bir diğeri olan Özgür Sevimli, ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ ve ‘Kış Uykusu’nda Nuri Bilge Ceylan’ın birinci yönetmen yardımcılığını yapmış. Genç sinemacı, başrollerini deneyimli ustalar Cezmi Baskın ile Meral Çetinkaya’ya emanet ettiği ilk uzun metrajı ‘Murtaza’da dokunaklı bir yaşlılık öyküsüne soyunuyor. Yine bir ilk film olan ‘Sarı Sıcak’da üretim ilişkilerinin değişmesine paralel olarak sermayenin el değiştirmesi ve bu değişimden etkilenen insanların hikâyelerini anlatıyor Fikret Seyhan. Bir diğer isim Selman Kılıçaslan, ‘Bütün Saadetler Mümkündür’ isimli çalışmasında, mühendislik öğrencisi gencin hayata dair sorular sorduğu arayış sürecini ele alıyor. Genç oyuncularımızdan Buğra Gülsoy ile Serhat Teoman’ın senaryosunu yazıp ortaklaşa yönettikleri ilk yönetmenlik denemeleri ‘Mahalle,’ İstanbul’un kenarda köşede kalmış, kendi yağıyla kavrulan bir mahallenin dinamiğini, aynı semtte doğmuş büyümüş üç esnaf arkadaş üzerinden aktarıyor.

(02 Nisan 2017)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Benzersiz Bir Film Geliyor

Aynı tarz filmleri izlemekten sıkılan ve farklı bir tat arayan seyircinin yüzünü güldürecek bir film geliyor. Çekimleri 2015’te tamamlanan ve prodüksiyon aşamasını bu yıl içinde sonlandıran Benzersiz filminin yakında vizyona girmesi bekleniyor. Lal Sanat Yapımcılık tarafından çekilen filmin başrolünde Cemal Hünal’ı izleyeceğiz. Yapımda Hünal’a Ekin Türkmen, Ruhi Sarı, Selahattin Taşdöğen, Ebru Sarıtaş, Yakup Yavru ve Murat Parasayar eşlik ediyor.

Nocturama

Bertrand Bonello’nun yönettiği ve Finnegan Oldfield, Vincent Rottiers, Hamza Meziani ile Manal Issa’nın oynadığı Nocturama, 31 Mart 2017’de Filmartı Film dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Paris’te bir sabah. Farklı geçmişleri olan bir grup genç. Teker teker, metronun labirentleri ve başkentin sokaklarında dansa başlarlar. Sanki bir planları vardır. Kesin ve tehlikeli hareketleri, kapanış saatine yakın, bir mağazada aynı noktada kesişir. Sonra gece başlar. Paris’te geçen filmi bugün izleyenler sadece Fransa’nın başkentinde değil, dünyanın pek çok köşesinde son yıllarda yaşanan olaylardan benzer yansımaları görebilir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Ferhan Baran Yazıyor: 36. İstanbul Film Festivali’nde Kaçırılmaması Gerekenler

36. İstanbul Film Festivali’nin şehrimize konuk olmasına sayılı gün kaldı. Bu yıl 05 – 15 Nisan tarihleri arasında yapılacak olan gösterimler için genel bilet satışı 25 Mart Cumartesi günü başlıyor. Program kitapçığına Atlas ve Rexx Sinemaları ile İKSV’den ulaşabilir, zengin bir seçki içinden kişisel programınızı yapabilirsiniz. Festival üzerine bu ikinci yazımda, seçimlerinize katkıda bulunacağını umduğum, klasikler dışında … Devamı… »

Salak Milyoner

Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

←Soldaki orijinal isimli “Baraka”, 1996 Haziran’ında sinemalarımızda gösterilmiş olan bir belgesel film, sağdaki ise önümüzdeki günlerde sinemalarımızda gösterilecek olan “Baraka” adlı film. Yeni filmin adını bülteninde “Baraka” (The Shack) olarak okuyunca ilk film aklıma geldi ve filmi neden 2 orijinal isimle vizyona çıkarıyorlar diye düşündüm. Bülteni okuyunca filmin Türkçe adının “baraka” yani “kulübe” mânâsına geldiğini anlayınca iş düzeldi. Birinci filmin adındaki “baraka” Arapçada “gölet” demekmiş. (28 Mart 2017)

Öğlen öğlen bir güzel söz icat ettim, yazayım: “Ulaşamayacağın büyük şeyleri hayal edeceğine ulaşabildiğin küçük şeylerle mutlu olmaya bak.” Vallahi güzel oldu, ben dahi beğendim. (28 Mart 2017)

“Kasımpaşalı Recep” ile “Yedi Bela Hüsnü” ve “İnce Cumali” ile “Kibar Feyzo” filmleri arasında ilginç bağlantılar tesbit ettim. İlk ikisi “bela”da, son ikisi “kibarlık”ta buluşuyor. Yukarıdan aşağıya baktığımızda birincilerde Yılmaz Güney, ikincilerde Kemal Sunal oynuyor. Oyuncuların ikisinin de kendi dönemlerinin efsane oyuncuları olması bir başka bağlantı. 4 filmin de adı lâkabıyla birlikte başrol karakterinin adından oluşuyor. Külhanbeyi olduğundan Recep’i pek sevmeyiz, mazlum olduğundan Feyzo’yu çok severiz. Hüsnü’yle Cumali arasında da hoşgörünüze sığınarak ancak “Hüsn-i cemaline meftun oldum” ifadesiyle bağ kurabildim; “Güzel yüzünüze tutkun oldum” demekmiş. (Oooh çok şükür konuyu kazasız, belasız sonlandırdım.) (29 Mart 2017)

Banner kardeşliği uyguladığımız internet sinema dergisi Arka Pencere, yılın en fena film, oyuncu ve sinemasal faaliyetlerini seçtiği 8. Altın Kestane Ödülleri’ni açıkladı. Bu yılki ödülleri belirleyen jüriye alınmamamız iyi oldu. Geçtiğimiz yıllarda birkaç yönetmenimizin gönül kırıklığı sitemleri, jüri üyesi olma onurumuzu oldukça zedelemişti. Öyle bir zedelenme yaşamamızı engelleyen banner kardeşimize teşekkür ederiz. (31 Mart 2017)

Sinemamızın Güdük Necmi’si Halit Akçatepe’yi dün kaybettik. Mekânı cennet olsun. CNN Türk’ün bu sabah 07:37’de verdiği habere göre sanatçının “Kardeşim” adında bir filmi daha varmış. “Muhtemelen ‘Canım Kardeşim’ filminin devamıdır” desem de inanmayın ve sinemamıza meraklıysanız bu filmi notlarınıza dahil etmeyin, çünkü Akçatepe’nin bu isimde bir filmi yok. Gazete olsun, dergi olsun, TV olsun, benzer haber metinlerini, bünyelerindeki konuya vakıf elemanlarının kontrolünden geçirerek yayınlamaları gerekir. Yanlış mı duydum diye tereddüt ederken aynı haber 08:03’te şöyle tekrar yayınlandı: “‘Kardeşim’ filminde Tarık Akan ve Kahraman Kral’la milyonları ağlattı.” Bir başka yayın organında da değerli sanatçının hiç başrolde oynamadığı şeklinde bir habere rastladım. Tek başına başrolde oynamasa da kalabalık kadrolu bazı filmlerde diğer başrol oyuncularla birlikte beyazperdeye gelmiştir, ki bu roller de başrol olarak kabul edilebilir. Bu dediğime yukarıda bahsettiğim “Canım Kardeşim” filmi örnektir, Akçatepe, Tarık Akan’la birlikte bu filmin başrol oyuncusudur. Kemal Sunal, Zeki Alasya ve Metin Akpınar’la birlikte oynadığı ünlü “Köyden İndim Şehire” ve “Salak Milyoner” filmlerinde de kendisini başrol oyuncularından birisi olarak kabul edebiliriz. Bu filmler genelde Kemal Sunal’ın başrolünde oynadığı filmler olarak bilinse de Sunal’ın starlık yolundaki ilk filmleridir. (01 Nisan 2017)

Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Nabi Avcı, değerli sanatçı Halit Akçatepe’nin vefatıyla ilgili TV kameralarına görüş beyan ederken, artık iyiden iyiye klasikleşmiş bir söylem haline gelen “Yeşilçam sanatçılarının ömürlerinin son dönemlerinde sefalete düşmelerinden, filmlerinin TV.lerde yapılan gösterimlerinden gelir elde edememelerinden” bahsetti. Sayın Bakanın bu söyleminden sinema sanatçılarımızın sorunlarını Ulaştırma Bakanlığı veya Enerji Bakanlığı’nın çözmesi gerektiği sonucunu çıkardım. Yanlış çıkarmış olabilirim ama devlet büyüklerimizin sanatçılarımıza gösterdiği sevgi ve saygıyı her zaman takdir ediyoruz bunu da belirtmiş olayım. Geçtiğimiz Antalya Film Festivali’nde babası Mustafa Alabora’ya sordum; Memet Ali Alabora Londra’da tiyatro yaparak geçimini sürdürüyormuş, keyfi yerindeymiş. (01 Nisan 2017)

Film festivallerinin en sevdiğim uygulamalarından başta geleni sanatçılarımıza verilen emek ve onur ödülleri uygulamasıdır. Bu vesileyle unutulmadıklarını, hatırlandıklarını öğrenen sanatçılarımız mutlu oluyorlar. Bu uygulamanın zaafı festival düzenleyicilerinin fazla araştırmadan, birkaç kişiye sorarak kime onur veya emek ödülü vereceklerini belirlemeleri. Diyelim ki bu yıl bir sanatçıya onur ödülü veriliyor, bir bakıyoruz seneye veya 2 sene sonra aynı sanatçıya başka bir festival de aynı ödülü takdim ediyor. Yanlış anlaşılmasın her sanatçı onlarca, yüzlerce ödüle layıktır ancak aynı sanatçıya 2-3 festivalde ödül vermek yerine meslek derneklerine danışılarak hiç ödül almamış sanatçılar onurlandırılsa daha çok sanatçı mutlu edilmiş olur diye düşünüyorum. (01 Nisan 2017)

Böyle buyurdu Zerdüşt: “Sükut etme nazlı yar, beni Mecnun edersin” dizesinin geçtiği şarkıyı bir bayan ses sanatçısı yorumlayacaksa, “Sükut etme nazlı yar, beni Leyla edersin” diye söylemeli. (01 Nisan 2017)

(01 Nisan 2017)

Sadi Çilingir

sadicilingir@sadibey.com

Ali Erden Yazıyor: Bu Otobanda Hepsi Aşk Uğrunaydı

Casey Stein bir Amerikalı. Diskoda gördüğü Juliette Marne da öyle. Kader onların yollarını Almanya’nın Köln şehrinde kesiştiriyor. Casey, Amerika’daki suç dünyasından kopup buralara kadar uzanmış. Juliette, Amerika’daki mutsuz hayatından, ailesinden uzaklaşmak için Köln’e okumaya gelmiş. Bu iki genç insan ülkelerinden uzakta birbirlerine aşk sunuyorlar. Casey, arkadaşı Matthias’la “Türk” lakaplı uyuşturucu satıcısı Geran’la iş yapmak için … Devamı… »

Sadi Çilingir Yazıyor: Aşk Gözyaşlarına İnanmıyor

Eskiden olsa “Rüya Tabirleri” kitabı yazanlara önerirdim, şimdilerde Ekşi Sözlük yazarlarına önereyim, acilen “Rüyada Brubaker Görmek” başlıklı bir madde yazılmalı. En sevdiğim aktörlerin başında Paul Newman’la birlikte Robert Redford gelir. O tamam, anladık da, rüyada sabaha kadar Redford’un “Brubaker” filmiyle mi haşır neşir olunur birader? Rüyanda Robert Redford’u göreceksen git “Muhteşem Gatsby” filminde gör. Malum Gatsby’de … Devamı… »

Aşk Uykusu Filminin Basın Toplantısında İlişkiler Masaya Yatırıldı

Gazeteci yazar Mehmet Coşkundeniz’in romanından aynı adla beyazperdeye uyarlanan Aşk Uykusu’nun basın toplantısı önceki gün St. Regis Otel’de yapıldı. Gökçe Bahadır, Alican Yücesoy ve Hande Subaşı’nın başrollerini paylaştığı Aşk Uykusu, Hasan Küçükçetin, Lale Başar ve İsmail Düvenci’den oluşan zengin oyuncu kadrosuyla tutkulu bir aşk hikâyesini ve aşk için nelerin göze alınabileceğini çarpıcı gerçek bir hikâye üzerinden anlatıyor.

Aşk Uykusu Filminin Basın Toplantısında İlişkiler Masaya Yatırıldı yazısına devam et

13. Akbank Kısa Film Festivali Yarışma Bölümü Sonuçları Açıklandı, En İyi Kısalar Ödüllendirildi

13. Akbank Kısa Film Festivali kapsamında iki ayrı kategoride düzenlenen Yarışma Bölümü sonuçları açıklandı. Yönetmen Semih Kaplanoğlu, Oyuncu Hatice Aslan, Akademisyen Nilay Ulusoy, Yönetmen Atalay Taşdiken ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı’dan oluşan Ulusal Yarışma Festival Kısaları Bölümü Ana Jüri Üyelerinin değerlendirmesi sonucu Ulusal Kategori En İyi Kısa Film Ödülü’nü yönetmenliğini Barış Sarhan’ın yaptığı Cemil Şov kazandı.

13. Akbank Kısa Film Festivali Yarışma Bölümü Sonuçları Açıklandı, En İyi Kısalar Ödüllendirildi yazısına devam et

Ankara Uluslararası Film Festivali Ulusal Kısa Film Yarışma Filmleri Belli Oldu

28. Ankara Uluslararası Film Festivali Ulusal Kısa Film Yarışması’na başvuran 240 film arasından ön jüri değerlendirmesi sonucu 35 kısa film belirlendi. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilecek gösterimlerde Pelin Esmer’in başkanlığında, Ahmet Rıfat Şungar, Esme Madra, Nesra Gürbüz ve Raffi Movsisyan’dan oluşan jüri filmleri izleyiciyle birlikte izleyecek. Yarışma filmleri gösterimleri sonrasında yönetmenlerin katılacağı söyleşiler de gerçekleştirilecek. Bu sene katılımın yoğun olduğu Ulusal Kısa Film Yarışması’nda yer alacak filmlere para ödülü olarak birinci filme 10.000, ikinci filme 5.000, üçünü filme 2.500 TL verilecek.

Sonsuz Aşk’a Görkemli Gala

Başrollerini Fahriye Evcen ve Murat Yıldırım’ın paylaştığı Sonsuz Aşk filminin galası 22 Mart Çarşamba akşamı Levent Cinemaximum Kanyon Sineması’nda gerçekleşti. 24 Mart Cuma günü sinemaseverlerle buluşacak olan Sonsuz Aşk’ın galasına film ekibi ve Orhan Gencebay, Sevim Emre, Timur Acar, Burak Özçivit, Nur Fettahoğlu, Derya Şensoy, Ferhan Şensoy, İrem Sak ve yapımcılar Timur Savcı ile Cemal Okan katıldı.

Burak Özçivit – Fahriye Evcen

Burçin Terzioğlu – Murat Yıldırım

Burçin Terzioğlu – Murat Yıldırım – Fahriye Evcen – Burak Özçivit

Fatih Al – Fahriye Evcen – Murat Yıldırım