Kader

Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

Hürriyet Gazetesi 100 kişilik jüriye sinemamızın en iyi 10 filmini seçtirmiş. 100 kişilik jüriye giremediğime değil de Ömer Kavur’un “Anayurt Oteli”nin ilk 10’a giremediğine yanarım. Eskiden beri bu tür yarışmaların pek sağlıklı sonuç vermediğine inanırım. Seçen kişiler değiştikçe ilk 10’a giren filmler de değişebiliyor. Ayrıca aynı kişi dahi 10 yıl önce yapılan yarışmada listesine koyduğu bazı filmlere yeni listesinde yer vermeyebiliyor. Misalen bendeniz 20 yıl önce böyle bir liste yapılsaydı “Umut”u ve “Sürü”yü listeme koyardım, şimdi bir liste yapılsa sadece “Umut”u koyardım. Bazı filmler yıllara dayanamıyor. Keza yine bendeniz size 100 isimlik farklı bir jüri belirleyeyim, sinemamızın en iyi 10 filmi baştan aşağı değişsin. (Henüz resmen vizyona girmemiş olan Reha Erdem’in “Koca Dünya”sının ilk 100’e girerek 78. olması da bir tuhaf. Merak etmesem olmaz, edeyim ve “Koca Dünya”yı seyrettiğimi ve 4 üzerinden 4 yıldız verdiğimi belirttikten sonra sorayım: 100 kişi içinde “Koca Dünya”yı seyretmeyen kaç kişi var? Keza Cemal Şan’ın “Acı”sının girdiği ilk 100’de Yılmaz Güney’in ödüllü “Acı”sı yok. Niye? Çünkü jürideki gençlerin çoğu eski “Acı”yı görmemiştir.) (26 Mart 2017)

Malatya Valiliği’nin koordinasyonunda sürdürülen Malatya Uluslararası Film Festivali’nin 7.si aslında 2016 yılında yapılacaktı ancak memleketin malûm ahval ve şeraiti göz önüne alınarak ertelenmişti. Bu yıl ise 7. festivalin Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından Valilik desteği ile yapılacağı ve yeni bir ekip tarafından organize edileceği duyuruldu. Geçen yıl 7. festivalin ertelenme kararı öncesinde sinemamızın kadim oyuncularından Hülya Darcan’a onur ödülü verileceği açıklanmıştı. Gönül bu açıklamanın yeni organizasyonda da geçerliliğini sürdürmesini arzu ediyor. (26 Mart 2017)

Hürriyet Gazetesi’nin Sinemamızın En İyi 100 Filmi soruşturmasında henüz vizyona girmemiş olan Reha Erdem’in “Koca Dünya” filminin ilk 100’e girmesi üzerine yapılan tartışmaların verdiği ilhamla: Bu tür soruşturmalar, sinema salonlarında yapılan gösterimleriyle genel seyirciye sunularak vizyon gören ve -adı üzerinde- “Sinema Filmi” vasfını edinen filmlerin değerlendirilmesi neticesinde oluşuyor. Tüm filmler, uzunu, kısası, belgeseli, animasyonu başımızın tacıdır ancak gösterildiği mecra itibariyle sinemada gösterilene “Sinema Filmi” denildiği herkesçe malûmdur. Buradan hareketle, sadece festivallerde gösterilene “Festival Filmi” (Ceyda Aslı Kılıçkıran’ın, 3. Mardin Film Festivali’nde açılış filmi olarak gösterilen Müjde Ar’lı “Kilit” filmi sinemalarda gösterilmemiştir.), TV.de gösterilene “TV Filmi” (Lütfi Ömer Akad’ın “Ferman”, Diyet” filmleri TRT için yapılmıştır.), DVD.de gösterilene “DVD filmi” (Çağan Irmak’ın “Kabuslar Evi” serisi başlangıçta sadece DVD için yapılmıştır), internette gösterilene “İnternet Filmi” diyebiliriz. Hani birileri çıkar da En İyi 10 Falanca Filmi soruşturması yapmaya niyetlenirse yukarıdaki farklı türleri belirterek yapmasında fayda var. Nazar-ı dikkatlerine sunmuş olayım. (26 Mart 2017)

Sinema Yazarları Derneği’nin (SİYAD) her yıl yapılan geleneksel Türk Sineması değerlendirmelerinde herhangi bir filmin teşekkür bölümünde dahi adı geçen yazar değerlendirmeye katılamaz. Sinemamızın En İyi 100 Filmi soruşturmasında göze çarpanları, dikkat çekenleri ve göze batanları bu prensibi göz önüne alarak şöyle değerlendirebiliriz: (Genel kabul gören filmler belirtilmedi. Örnek: Hülya Koçyiğit’in listesindeki kendi oynadığı “Susuz Yaz”)
Müjde Ar: Listesinde oynadığı “Arabesk” ve “Adı Vasfiye” var.
Cüneyt Arkın: Listesinde oynadığı “Vatandaş Rıza”ya en yüksek puanı vermiş, yine kendisinin oynadığı “Köroğlu” da listede yer alıyor. Ayrıca listede “Yorgun Savaşçı” diye bir film adı geçiyor. Sinemamızda bu isimde bir film yok. Bu, Halit Refiğ’in Kemal Tahir’in eserinden çektiği, başrolünde Can Gürzap’ın oynadığı TV dizisi olmalı. Askeri cunta tarafından yayınına izin verilmemiş ve yakılmıştı.
Ata Demirer: Listesinde oynadığı “Eyyvah Eyvah” var.
Nurgül Yeşilçay: Listesinde oynadığı “Vicdan” ve “Eğreti Gelin” var.
Metin Erksan’ın “Dokuz Dağın Efesi” adlı filmi listenin 64. sırasına “Dokuz Dağın Efsanesi” olarak isim değiştirerek girmiş.
Tunç Okan’ın 68. sırada “Sarı Mercedes” olarak belirtilen filmi yaygın olarak “Fikrimin İnce Gülü” adıyla da biliniyor.
Reha Erdem’in 78. sıradaki filmi “Koca Dünya” -çokça bahsedildiği üzere- henüz vizyona girmedi.
Lütfi Ömer Akad’ın “Gelin-Düğün-Diyet” üçlemesinin listelere tek film olarak girmesi haksızlık, her film ayrı ayrı belirtilmeli.
Lütfi Ömer Akad’ın “Kanun Namına”sı ise 40. ve 57. sırada olmak üzere listeye 2 kez girmiş, böylece film adedi 99’a düşüyor, 13. sıraya tek film olarak giren “Gelin-Düğün-Diyet” üçlemesinden 2 filmi listeye eklersek toplam film sayısı 101’e çıkıyor.
Zeki Demirkubuz’un “Karanlık Üzerine Öyküler” olarak adlandırdığı üçlemesi “Yazgı-İtiraf-Kader” ise listenin 17. sırasında sadece “Kader” ile temsil ediliyor.
Listenin en dikkat çeken filmi ise hemen hemen hiç kimsenin bilmediği, “Tekerleme”. Merlyn Ecer’in Berlin Film Akademisi bitirme tezi olan “TEKerLEME”nin (Zungenbrecher) -aşağıdaki sevdiklerimizin yorumlarından öğrendiğimize göre- geçen yılki If İstanbul’da gösterildiğini ve beğenildiğini belirtelim. (27 Mart 2017)

Son iki yıldır kaybettiğimiz sinema sanatçılarımızın listelerini hazırlama görevini SİYAD – Sinema Yazarları Derneği’nin şahsıma verdiğini düşündüğümde dün açıklanan Sinemamızın En İyi 100 Filmi Soruşturması’nda görüşümün alınmamasına o kadar önem vermediğimi beyan ederim. (27 Mart 2017)

(27 Mart 2017)

Sadi Çilingir

sadicilingir@sadibey.com