Mevlana Celaleddin-i Rumi Beyazperdede

Allah’a kavuşmasının 740. yılını kutladığımız bugünlerde, felsefesiyle İslam ve batı dünyasının benimsediği düşünce insanı Mevlana Celaleddin-i Rumi’ye 10 Ocak’ta vizyona girecek olan Yunus Emre: Aşkın Sesi filminde izleyeceğimiz usta oyuncu Altan Erkekli ruh verdi. Yönetmenliğini Kürşat Kızbaz’ın yaptığı Yunus Emre: Aşkın Sesi’nde Mevlana rolünde izleyeceğimiz Altan Erkekli, tüm dünya tarafından kabul görmüş böylesine bir düşünce insanını canlandırmanın mutluluğunu yaşarken, projenin güzelliğinden çok etkilendiğini söylüyor. Mevlana karakteri için kendisine teklif geldiğinde çok heyecanlandığını, aynı zaman da gurur duyduğunu belirtiyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • 1. BAK (Belgesel, Animasyon, Kısa Film) Akademi Ödülleri’nde Finalistler Belli Oldu

    1. BAK Akademi Ödülleri’nin ilk duyurusunun yapıldığı 04 Kasım 2013 tarihinden oylamanın bittiği 12 Aralık 2013 tarihine kadar 11.764 kişi internet üzerinden filmleri izledi. Tüm katılımcıların oy kullanmasına açık sistemde 2.587 kişi oy kullandı ve geniş katılımlı bir jüri oluşmasını sağladı. Belgesel ve kısa film kategorisinde adaylardan en çok oy alan ilk 10 finale kaldı. Animasyon kategorisinde ise başvuru sayısının azlığı nedeni ile adaylardan en çok oy alan ilk 5 finale kaldı. Bundan sonraki süreçte SETEM ve SETEM Akademi Derneği üyeleri finalist filmlere oy kullanarak ödüllerin dağılımını sağlayacak.

  • Basın Bülteni
  • Ödüller hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • 1. BAK (Belgesel, Animasyon, Kısa Film) Akademi Ödülleri’nde Finalistler Belli Oldu yazısına devam et

    Öyle Sevdim ki Seni Filmine Ukrayna ve Yunanistan’dan Ödül

    Yapımcılığını MedyatonNurdan Tümbek Tekeoğlu’nun ve yönetmenliğini Orhan Tekeoğlu’nun yaptığı Öyle Sevdim ki Seni filmine Ukrayna ve Yunanistan’dan ödül geldi. 11 – 16 Aralık 2013 tarihleri arasında Yunanistan 4. Peloponnesian Corinthean International Film Festival’de Öyle Sevdim ki Seni filmi World Cinema “Bridges” (Köprüler) ödülüne layık görüldü. Diğer yandan 12 – 16 Kasım 2013 tarihlerinde Ukrayna 4. Korona Karpat Truskavets International TV Film Festival’de Kayhan Yıldızoğlu En İyi Aktör ödülüne layık görülmüştü. Öyle Sevdim ki Seni 22 Ekim 2013 tarihinde 43. International Kiev Film Festival’de ve 16 Kasım 2013 tarihinde de Pera Müzesi’ndeki Women Across The Borders programında gösterilmişti.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Öyle Sevdim ki Seni Filmine Ukrayna ve Yunanistan’dan Ödül yazısına devam et

    2013’ün En İyileri

    Sona ermekte olan 2013 yılı sinema açısından hayli verimli geçti. Siz sevgili okurlar için geleneksel en iyi film listelerimi hazırladım bir kez daha. Yılın en iyi 10 yabancı, 5 yerli yapımını içeren listelerde yer alan filmler, yıl içinde sinema salonlarında gösterime çıkmış olanlar arasından seçilmiştir. Çeşitli festivallerde izlediğim ve bir bölümünü bu sütunlarda sizlerle paylaştığım çalışmalar değerlendirme dışı bırakılmıştır. Listelerde yer alan ve yayınlanma tarih ve başlıkları parantez içinde belirtilen filmlere ilişkin yazılarımın tümüne arşivimizden ulaşabilirsiniz.

    Yılın En İyi 10 Yabancı Filmi

    1 – Mavi En Sıcak Renktir / La Vie D’adele – Chaptire 1 & 2

    Abdellatif Kechiche’in Altın Palmiye ödüllü son çalışması, sadece bu yılın değil son dönemin en önemli filmlerinden biri. Sınıfsal kodlar, sanat ve iktidar ilişkileri üzerine çok katmanlı okumaya açık sarsıcı bir başyapıt.

    (07.11.2013 / ‘Gençliğe ve Cinsel Özgürlüğe Adanmış Bir Başyapıt’)

    2 – Tepelerin Ardında / Dupa Dealuri

    Ekonomik geri kalmışlık ve siyasal yolsuzluklarla bunalmış günümüz Romanyasında, Cristian Mungiu sinemasıyla süregelen otopsinin bu son örneği, boğazınıza bir yumruk gibi oturan filmlerden.

    (10.02.2013 / ‘Aşk, İnanç, Dogmalar ve Seçimlerimiz Üzerine’)

    3 – Kutsal Motorlar / Holy Motors

    Fransızların asi çocuğu Leos Carax’ın 13 yıl aradan sonra çektiği uzun metrajlı son filmi, sinema dilinin öykü sinemasıyla gölgede bırakılmış potansiyelini yeşerten özgün bir deneysel başyapıt.

    (03.08.2013 / ‘Aktörler ve Randevular’)

    4 – Yalnız Gezegen / The Loneliest Planet
    Julia Loktev’in filmi, mütevazi görünümünün altında çok önemli şeyler söyleyen, sinemanın bir görüntü sanatı olduğunu iki saat boyunca bizlere duyumsatan katıksız bir bağımsız çaba.

    (16.03.2013 / ‘İlişkilerin Dinamiği Üzerine Çağdaş Bir Sinema Dersi’)

    5 – Acı / Pieta

    Uzun bir inzivanın ardından Kim Ki-duk’un parlak dönüşü. Ana ile oğlun şiddetten şefkate dönüşen ödipal ilişkisi çerçevesinde bir kez daha kötülük ve iyilik, günah ile kefaret, intikam ile acıma duygusunun çatışması irdeleniyor.

    (16.02.2013 / ‘Uzak Doğulu Masal Anlatıcısıyla Kaldığımız Yerden’)

    6 – Bir Hurdacının Hayatı / Epizoda U Zivotu Beraca Zeljeza

    Geçtiğimiz Berlin Film Festivali’nden iki ödülle dönen Danis Tanovic’in bu neredeyse bütçesiz bağımsız filmi, İtalyan Yeni Gerçekçilik akımının unutulmaz başyapıtlarını anımsatan benzersiz bir çalışma.

    (20.12.2013 / ‘Küçük bir Sinema Mucizesi’)

    7 – Onur Savaşı / Jagten

    Dogma akımının öncülerinden Thomas Vinterberg’in dönüş filmi, çağımızın gizli yarası pedofili üzerine tartışma açarken, önyargı ya da yargısız infazın ölümcül sonuçları üzerine izleyicisini sarsıyor.

    (18.10.2013 / ‘İbretlik bir Onur Mücadelesi’)

    8 – Bir Şarkının Peşinde / Searching For Sugar Man

    İsveç doğumlu Malik Bedjelloul’un Oscar’lı çalışması, protest rock müziğin gölgede kalmış ismi Sixto Rodriguez’in gizemli yaşamını araştıran iki müzik aşığının değme polisiyelere taş çıkartan serüveni üzerine.

    (28.05.2013 / ‘Soluk Soluğa İzlenen Oscarlı Bir Belgesel’)

    9 – Frances Ha

    Noah Baumbach’ın bağımsız siyah-beyaz çalışması, acımasız metropol ortamında varolma mücadelesi veren çağdaş gençliğin hikâyesini aktarırken Yeni Dalga’nın benzersiz örneklerine saygı duruşunda bulunuyor.

    (30.10.2013 / ‘Frances’in Tek Kişilik Dansı’)

    10 – Lanetli Kan: Masumiyetin Sonu / Stoker

    Güney Koreli usta Park Chan-Wook’un ilk Hollywood denemesi. Batı Edebiyatının mitosları ve Hitchcock’un evrensel kötülük kuramının izinde kendi dünyasını kurmayı başarmış parlak bir çalışma.

    (26.04.2013 / ‘Hollywood’a Hoşgeldin Park Chan-Wook’)

    Yılın En İyi 5 Yerli Yapımı

    1 – Sen Aydınlatırsın Geceyi

    Onur Ünlü’nün İstanbul ve Adana Festivallerinin en iyisi seçilen son çalışması, insanoğlunun varoluş sorunsalı üzerine absürd bir taşlama. Mükemmel siyah-beyaz estetiği ile dikkat çekiyor.

    (04.11.2013 / ‘İnsan Endişeden Yaratılmıştır’)

    2 – Yozgat Blues

    Mahmut Fazıl Coşkun’un ikinci uzun metrajı, yaşlılığa geçerken son küçük maceranın hikâyesi. Ülkemiz sinemasında alışılagelmiş taşra öykülerini ters yüz edişiyle farklı bir çalışma.

    (04.12.2013 / ‘Hüzünlü Bir Sonbahar Sonatı’)

    3 – Küf

    Ali Aydın’ın Venedik Şenliği ‘Geleceğin Aslanı’ ödüllü ilk filmi, gözaltında kaybolmuş evladı bekleyişin, çürümüş bürokrasi ve adalet düzeninin kayıtsızlığına yönelmiş sessiz çığlığın öyküsü.

    (24.11.2013 / ‘Küflenmiş Toplum Düzeni’)

    4 – Zerre

    Erdem Tepegöz’ün Moskova Film Festivali büyük ödüllü ilk filmi, Tarlabaşı’nın izbe sokaklarında yaşam mücadelesi üzerine. Melodrama yüz vermeyen mesafeli anlatım özellikle dikkat çekici.

    (29.04.2013 / ‘Yaşamın Yükünü Sırtlayan İşçi Kadınlar’)

    5 – Jîn

    Usta yönetmenlerimizden Reha Erdem’in ülkemizin doğusunda yaşanan trajik savaş gerçeğini masal formunda anlatmayı denediği çarpıcı son çalışması.

    (16.03.2013 / ‘Kırmızı Başlıklı Kız ve Kurtlar’)

    (24 Aralık 2013)

    Ferhan Baran

    ferhan@ferhanbaran.com

    Timuçin Esen, En Heyecanlı Baba

    Tolga Örnek’in yazıp yönettiği Senin Hikayen filminde Timuçin Esen, ailesine bağlı, gündelik sıkıntılarla enerjisini kaybetmeyen, eğlenceli bir karakter olan Hakan’ı canlandırıyor. Esen’in, başrollerini Selma Ergeç, Nevra Serezli ve Sait Genay’la paylaştığı filmde, Hakan ve eşi Esra’nın (Selma Ergeç) hayatı, sürpriz hamilelik haberiyle değişiyor. Doğaçlama performanslarıyla özellikle filmin komik sahnelere farklı bir renk katan Timuçin Esen, Senin Hikayen setinde bebeklerle ve çocuk oyuncularla da çok iyi anlaştı. Hem kamera arkasında, hem de önünde eğlenceli bir babaya dönüşen oyuncu, çekim aralarında çocuklarla oyunlar oynadı.

  • Basın Bülteni
  • Timuçin Esen videosunu izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.