Hababam Sınıfı, Malatya’da Toplanıyor

3. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında efsanevi Hababam Sınıfı öğrencileri bir araya geliyor. Ekibin buluşma nedeni Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne Mahmut Hoca’nın değer görülmesi. Ödül, törene katılamayacak olan Münir Özkul adına kızı Güner Özkul’a takdim edilecek. Törene efsane Hababam Sınıfı’nın unutulmayan öğrencileri Halit Akçatepe, Dilaver Gür, Ercan Gezmiş, Teoman Ayık, Ahmet Arıman, Ergun Sözen, Cafer Dere, Tuncay Akça, Tayfun Akalın, Dinçay Çetindamar, Mehmet Çatay, Gazanfer Şener, Ümit Doğru ve Faruk Şavlı katılacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Hababam Sınıfı, Malatya’da Toplanıyor yazısına devam et
  • Sinema Festivalleri Üzerine

    Her yıl olduğu gibi bu yıl da festivallerin ardından her zaman olduğu gibi magazin içerikli tartışmalar başladı. Bu yıl farklı olarak sektör örgütleri de topa girdi. Meslek birliklerinin neredeyse tamamı, Film Yönetmenleri Derneği’nin öncülüğünde “meslek etiği” açısından yakışıksız bir bildiri yayınladılar. “GÜZELLİĞİN ON PAR’ ETMEZ” isimli filmin aldığı ödülü ve “Altın Portakal”ı geri alınmasını istediler. Peki niçin? Bu film Avusturya filmiymiş.

    Bu kadar örgütün içinde bir akıllı kişi “arkadaşlar bu konu iyice araştırıldı mı?” diye sormamış. Nitekim dün, filmin yapımcısı ve yönetmeni olan Kürt sinemacı, sayın TABAK, bu filmin Türkiye filmi olduğunu belgelerle ispatladı.

    Öte yandan yayınlanan bildiride, ülkemizde yapılan film festivalleri ile ilgili, bu sektörün yaşadığı yığınla sorundan tek kelime bile bahsedilmemesi daha vahim bir durum.

    Hem “Altın Koza”nın hem de “Altın Portakal” film festivallerinin doğru dürüst bir açılış ve kapanış seremonisi yapabildiklerin gören, duyan, hatırlayan var mı? Hangi yıl kurallara uygun bir “jüri” seçimini başarabildiler? Hangi yıl festivalleri yerel yöneticilerin ve siyasilerin hamasi nutuklarından koruyabildiler? Hangi yıl filmlerimizi sesi ve görüntüsü düzgün salonlarda gösterebildiler? Magazin sayfalarında daha fazla yer almak uğruna, birbirleri ile yarışmaktan ne zaman vazgeçtiler?

    Sinemamızı temsil eden meslek birlikleri için bu konular önemli değil mi? Sinema festivallerinin kalitesinden biz de sorumlu değil miyiz? Bozuk bir Türkçe ile haykırıyorlar: “Ödülü iptal edin.” Bir sinemacı olarak bu incitici ve erdemsiz talepten çok rahatsız oldum. Üzüntüm, sadece ödül kazanan yapımcı-yönetmenin, ezilen bir ulusun sinemacısı olması değil, daha çok meslek etiğimizin seviyesidir.

    “Ödül iptali” talebini yıllar önce Fatih AKIN için yapmak da kimsenin aklına gelmemişti. Zira “YAŞAMIN KIYISINDA” bir Alman filmiydi. Yapımcısı benim de arkadaşım olan bir Alman’dı. Fatih de Türk asıllı bir Alman vatandaşıydı.

    “Ödül iptali” istenen filmin yapımcı-yönetmenini tanımam. Filmini Antalya’da gördüm. Belli ki bu genç Kürt yönetmen, ailesinin ve yakınlarının tüm maddi imkânlarını seferber ederek yaşadığı ülkede (Avusturya’da) hayallerini gerçekleştirmek istemiş. Bu ülkeden bir ortak da bulmuş. Filmini çok küçük bir bütçe ile ve tümü Türk ekip ve oyuncu ile çekmiş.

    Yapımcı Baran SEYHAN, festival programı açıklandığında ulusal yarışma bölümündeki iki filmin (“KUMA” ve “GÜZELLİĞİN ON PAR’ ETMEZ”) Avusturya filmi olduğunu öğrenince, “Abi bu yanlışı düzeltelim” diye beni aradı. Bende festival direktörü Göksel KUMSAL Bey’i aradım ve bu iki filmin durumunu Kültür Bakanlığı yetkililerine sormalarını tavsiye ettim. Bir süre sonra Göksel Bey aradı. “Abi Bakanlığa sorduk. KUMA’yı programdan çıkarıyoruz ama diğerinin yönetmeni çifte vatandaş ve kriterleri ‘Türk filmi’ne uyuyor, biz de ulusal yarışmaya koyuyoruz” dedi. Konu budur.

    Bu yıl Antalya’da DUYGU SAĞIROĞLU’na “onur ödülü”nün verilişi sırasında hepimiz duygusal bir eziyet yaşadık. Ödülü vermek üzere sahneye çağrılan kişi, ödülü verip sahneden inmek yerine mikrofona yöneldi. Belki on dakika elindeki kâğıttan hamasi sözcükler okudu. Seksen yaşındaki ve altmış yıllık sinemacı DUYGU SAĞIROĞLU hak ettiği ödülü “konuşmacı”nın elinden almak için ayakta bekledi. Sonunda seyirciler adamı yuhalayınca konuşmasını kesti.

    Bizim ürünlerimiz olmadan film festivali yapılması mümkün değildir. Sektörümüz bu gücünün farkına varmalıdır. Hiçbir uluslararası festivalde, siyasileri ve yerel yöneticileri sahnede göremezsiniz. Hiçbir sinema adamının devlete ve siyasilere şirin gözükmek gibi bir derdi olamaz. Çünkü aldığımız devlet yardımı bir sadaka değildir. Bizim ürettiğimiz filmlerden kesilen biletler üzerinden bize geri dönmektedir. Kimse cebinden bize para vermiyor. Bu çıplak ve yalın bilgi sektörümüzün her kurum karşısındaki duruşunu belirlemelidir.

    Sektör örgütleri, sorunları çözmek için festivallerin kalitesini yükseltmeye çalışmalıdır.

    (25 Ekim 2012)

    Sabahattin Çetin
    (Yapımcı – Dağıtımcı)

    Marley

    Kevin MacDonald’ın yönettiği ve Bob Marley, Ziggy Marley, Jimmy Cliff ile Rita Marley’in oynadığı belgesel film Marley, 09 Kasım 2012’de D Productions dağıtımıyla D Productions tarafından vizyona çıkarıldı.
    Müziği ve sevgi mesajlarıyla ikonlaşan Bob Marley’in yaşamı, Kevin MacDonald tarafından sonunda beyazperdeye aktarıldı. Filmde Bob Marley’in dünya müziğinin yanısıra, tüm dünyaya vermek istediği sosyal ve politik mesajlarla nasıl bir dünya ikonu haline geldiğini ve bugüne kadar çok az sayıda müzisyenin bu başarıyı elde ettiği görülebiliyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb
  • Diğer bağlantılara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Marley yazısına devam et
  • Warner Bros. Türkiye’nin Resmi facebook ve twitter Sayfaları Açıldı

    Warner Bros. Türkiye’nin dağıtımını yaptığı filmler hakkında fragmanlar, fotoğraflar, bilgiler, ödüllü yarışmalar ve süprizler için düzenlenen facebook ve twitter sayfaları açıldı. Warner Bros. Türkiye’nin twitter’daki ilk yarışması 30 Ekim 2012 Salı akşamı Levent Cinemaximum Kanyon Sineması’nda yapılacak Skyfall 007 filminin galasına davetiye kazanmak için düzenlendi. Son Bond filmi Skyfall 007′nin aktristi Naomie Harris ve yapımcısı Michael G. Wilson’ın da katılacağı galaya davetiye kazanmak için twitter sayfasındaki #skyfallistgala yarışmasına katılmak gerekiyor.

  • facebook
  • twitter
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Warner Bros. Türkiye’nin Resmi facebook ve twitter Sayfaları Açıldı yazısına devam et
  • Osman Sınav, Hayal Perdesi Dergisi’ne Konuştu

    Mustafa Kutlu’nun en sevilen eseri Uzun Hikaye, Osman Sınav tarafından sinemaya uyarlandı. Sakarya Fırat, Kurtlar Vadisi, Ekmek Teknesi, Süper Baba gibi pek çok televizyon dizisi yöneten Sınav, başrollerinde Kenan İmirzalıoğlu ve Tuğçe Kazaz’ın oynadığı Uzun Hikaye’den önce beyazperdede son olarak Pars: Kiraz Operasyonu filmi ile görünmüştü. Aybala Hilâl Yüksel ve Barış Saydam’ın gerçekleştirdiği söyleşide Sınav, Mustafa Kutlu hikâyeciliğini, ideolojiler arasında Türkiye’nin hallerini, “iyi adam” olmayı, inancı ve umudu anlatıyor. Söyleşinin tamamını www.hayalperdesi.net adresinden okuyabilirsiniz.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Osman Sınav, Hayal Perdesi Dergisi’ne Konuştu yazısına devam et
  • Üç Boyutlu Galyalılar Britanya’da

    Asteriks ve Oburiks Gizli Görevde (Astérix et Obélix: Au Service de sa Majesté)
    Yönetmen: Laurent Tirard
    Çizgi Roman: René Goscinny-Albert Uderzo
    Senaryo: Grégoire Vigneron- Laurent Tirard
    Müzik: Klaus Badelt
    Görüntü: Catherine Pujol-Denis Rouden
    Oyuncular: Gérard Depardieu (Oburiks), Edouard Baer (Asteriks), Catherine Deneuve (Kraliçe Kordelya), Fabrice Luchini (Jül Sezar), Jean Rochefort (Lüsyus Sansarüs), Guillaume Gallienne (Antikloraks), Vincent Lacoste (Kuduriks), Valérie Lemercier (Bayan Mekintoş), Charlotte Lebon (Ofelya), Bouli Lanners (Olaf Bollaf), Dany Boon (Aklıtuhaf), Gérard Jugnot (Korsan Kaptan), Luca Zingaretti (Genaeral), Götz Otto (Hödükaf), Atmen Kelif (Seferis)
    Yapım: Fidélité Films (2012)

    Fransızlar, ruhlarını okşayan “Asterks” çizgi romanını sinemaya uyarlamaktan bıkmayacaklar. “Asteriks ve Oburiks Gizli Görevde”, üç boyutlu ve sinemaseverleri maceradan maceraya sürüklüyor.

    M. Ö. 50… Britanya, Sezar’ın komutasıyla istilâya uğruyor. İngiliz centilmeni Antikloraks, Kraliçe Kordelya’yı ikna ederek Galyalılardan yarım için yollara düşüyor. Asteriks ve yaban domuzunu midesine indirmeyi seven Oburiks, Kuduriks’i adam etme çalışması üzerindeler. Antikloraks’ın ricasını kırmayan Galyalılar, Antikloraks’ın yanına Asteriks, Oburiks, Kuduriks ve bir fıçı güç şerbeti vererek Britanya yollarına düşülüyor. Yolda Hintli bir göçmen Seferis’le karşılaşıyor kahramanlarımız. Seferis, tarihin ilk göçmenlerinden. Britanya’da köşeyi dönmeyi hayal ediyor. Britanya’ya girmek kolay değil. Giriş belgesi gerekiyor. Seferis, yanında getirdiği bir fidan çay, Britanya’nın da kaderini değiştiriyor ve ünlü beş çaylarını başlatıyor. Antikloraks, güzel Ofelya’ya aşık. Ofelya da bu aşırı centilmen Antiklotraks’tan bıkmış. Çünkü onun ruhunda macera var. Müzikten ve şiirden hoşlanıyor. Oburiks, görgü uzmanı Bayan Mekintoş’u görür görmez göğsünün kalbi olan yerinde hızlı bir şeyler atmaya başlıyor. Asteriks, güzel lâflarla kadınları büyüleyeceğini sanıyor, hâlâ… İşte bu durumlar olurken Sezar, mancınıklarıyla kayaları şehre yağdırıyor. Hikâyeye olmazsa olmaz Normanlar da katılıyor. Onların da derdi korkunun nasıl olduğunu öğrenmek. Bayan Mekintoş, İngiliz kibarlığını Norman Aklıtuhaf’a öğrettiği sahneler çok eğlenceli. Bayan Mekintoş, öğrettiklerini iyice göreblmesi için Aklıtuhaf’ın gözbebeklerini sürekli açık tutturuyor. Bu an, Stanley Kubrick’in Anthony Burgess’tan uyarladığı 1971 yapımı “A Clockwork Orange-Otomatik Portakal” filminde Alex’in başına gelenlerden ödünç alınmış. Filmde İngiliz kibarlığıyla da epey dalga geçilmiş ve insanı gülmekten kırıp geçiriyor. Muhtemelen İngilizler de eğlenecekler. Mazallah bizlerle dalga geçiyor olsalardı Fransızlara neler demezdik. Sonunda iyiler kazanıyor ve Britanya İngilizlere kalıyor.

    Üç boyutlu macera…

    M. Ö. 50. yıl. Eğer tarihi gerçeklere bakarsanız, Romalılar Britanya’yı M. S. 2. yüzyılda istilâ ediyorlar. İngilizler de Britanya’ya M. S. 5. yüzyılda Saksonya’dan yola çıkarak geliyorlar, Romalıların yapamadığını yapıp Britanya’yı istilâ ediyorlar. Biliyorsunuz, Fransa’nın Yukarı Normangiya’da Bretagne (Britanya) bölgesinde Brötonlar var. Brötonlar, İrlandalı, Galli ve İskoçlarla yakın akraba. Yani hepsi Kelt ırkından geliyorlar. İngilizler adayı istilâ etmeden önce de bu ada Britanya olarak adlandırılıyordu. Filmi seyrederken mantık ve tarih hatalarını bir tarafa itip kendinizi bu eğlenceye bırakmak daha iyi. René Goscnny (1926 – 1977), 1946’dan itibaren Belçikalı karikatürist Morris’in (1923 – 2001) çizdiği “Red Kit” çizgi romanın hikâyesini yazdı. Gossinny, Albert Uderzo’nun (1927) çizdiği “Asteriks” çizgi romanının da hikâyesini yazdı. Sinemada ilk macera 1999 yılında başladı. “Astérix et Obélix contre César-Asteriks ve Oburiks Sezar’a Karşı” filmini Claude Zidi yönetti. Alain Chabat’nın yönettiği 2002 yapımı “Astérix & Obélix: Mission Cléopâtre-Asteriks ve Oburiks: Görevimiz Kleopatra” filmi muhteşemdi. 2008’de Frédéric Forestier ve Thomas Langmann’ın ortak yönettikleri “Astérix aux Jeux Olympiques-Asteriks Olimpiyat Oyunları’nda” çok eğlenceliydi ve bu filmin en büyük sürprizi de efsane Alain Delon’un Sezar’ı canlandırmasıydı. Üç boyutlu sinemaskop çekilmiş 2012 yapımı son macera “Astérix et Obélix: Au Service de sa Majesté-Asteriks ve Oburiks Gizli Görevde”, çok eğlenceli. 1967 doğumlu Fransız yönetmen Laurent Tirard, 2007 yapımı “Molière” ve 2009 yapımı “Le Petit Nicolas-Pıtırcık” filmleriyle tanınıyor. Britanya bölümleri İrlanda’da çekilmiş. Üç boyutlu perdede İrlanda’nın uçurumları insanı aşağı çekiyor. Muhteşem.

    (25 Ekim 2012)

    Ali Erden

    ailerden@hotmail.com

    İzmit NCity Sinemaları 19 Ekim Günü Tekrar Açılıyor

    15 Ocak 2012 gecesi saat 02:30’da meydana gelen büyük yangın neticesinde yok olan İzmit NCity AVM içindeki NCity Sinemaları, hızlı çalışmalar sonucunda ve yeni konumu ile 19 Ekim 2012 Cuma günü sinemaseverlerle yeniden buluşuyor. Umut Sanat Kültür ve Turizm San. ve T.A.Ş. işletmeciliğinde olan sinemalar yine 6 salon olarak hizmet verecek ancak bu sefer salonların 2 adedine 3D gösterim sistemi ilâve edildi. Toplam 650 koltuk kapasiteli NCity Sinemaları’nın bilet fiyatları, hafta içi (Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe) günleri 8 TL, hafta sonu günleri ise tam 10 TL, öğrenci 9 TL ve 3D filmler 10 TL olarak belirlendi.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    İzmit NCity Sinemaları 19 Ekim Günü Tekrar Açılıyor yazısına devam et