Türkiye’nin Ağıtlarına Yolculuk

Gelecek Uzun Sürer
Yönetmen-Senaryo: Özcan Alper
Müzik: Mustafa Biber
Görüntü: Feza Çaldıran
Oyuncular: Gaye Gürsel (Sumru), Durukan Ordu (Ahmet), Sarkis Seropyan (Antranik), Osman Karakoç (Harun)
Yapım: Nar Film (2011)

Özcan Alper, “Sonbahar” filminden sonra “Gelecek Uzun Sürer”le acıların kader olduğu ülkenin ağıtlarının peşinde, hâlâ süren iç çatışmaların şimdiki acılarına da dokunuyor.

Film bir trende açılıyor. Sumru ve Kürt sevgilisi Harun ayrılmak üzereler. Harun, dağlara gidiyor. Geride kalan Hemşinli Sumru, üniversite için Türkiye’nin ağıtlarını derlemek için Diyarbakır’a gidiyor. Diyarbakır’ın kalabalık sokaklarında sesleri kaydeden Sumru, sanatsal değeri olan filmlerin korsan DVD’sini satan Ahmet’le tanışıyor. Ahmet, Godard’ın 1960 yapımı siyah-beyaz ve sinemaskop çekilmiş filmi “A Bout de Souffle – Serseri Aşıklar” filmindeki Sartre tarzı “varoluşçu” karakteri Michel tutkunu biri. Ahmet, Sumru’yu önce “Hafıza Odası”na götürüyor. Orada, sesler, görüntüler ve fotoğraflar var. Sumru, fotoğrafların önünde konuşan kayıp yakınlarını videoya da kaydediyor. Ardından Sumru, viraneye dönüşmüş Ermeni kilisesinin bekçisi Antranik’le de iletişim kuruyor. Antranik ona, tehcir zamanlarındaki Ermeni ağıtlarını dinletiyor. Kürt ve Ermeni ağıtlarının olduğu Anadolu coğrafyasında Türk ağıtları yok. Türkler acı çekmez, sadece acı çektirir herhalde. Filmde ağırlıklı olarak Türkçe konuşulmasa hikâyenin ülkemizde geçtiğini anlamazsınız bile. Türkçe, hepimizi birbirimize bağlıyor belki de. Filmde, Türkçenin yanında Kürtçe, Ermenice ve Hemşince de duyuluyor. Sumru yola çıkarken, önemli yazarlarımızdan Yaşar Kemal’in “Ağıtlar” kitabından ilham almış. Hüznün daima hissedildiği filmde final bölümünde karların düştüğü Hakkari’de terk edilmiş bir köyde kederler çöküveriyor Sumru’nun üzerine.

Çarpıcı görsellikler…

“Gelecek Uzun Sürer” filmi, 18. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde tam beş ödül kazandı. Durukan Ordu, “En İyi Erkek Oyuncu” dalında ödülünü alırken, Sumru’yu oynayan Gaye Gürsel hak ettiği “Altın Koza”yı alamadı. Film, “En İyi Görüntü” dalında Feza Çaldıran’a, “En İyi Müzik” dalında da Mustafa Biber’e ödül getirdi. Büyük ödülü alamayan “Gelecek Uzun Sürer”, başka ödülleri aldı. “SİYAD En İyi Film” ve “Yılmaz Güney Ödülü”nü kazandı. Özcan Alper, Rus sinemasının şiirsel anlatımından etkilenen bir yönetmen. Tarkovski ruhu var bu estetikte. Sadece Alper değil, Rus sinemasının çağdaş yönetmenleri de bu şiirsel anlatımın Rus sinemasında yaşamasına katkıda bulunuyor. Aleksandr Sokurov, Nikita Mikhalkov, Andrey Zvyagintsev gibi yönetmenlerin filmlerinde de şiirsel tat veren uzun plân çekimler var. “Gelecek Uzun Sürer” filminin görselliğinin çarpıcı olduğunu belirtmeliyiz. Diyarbakır, filmin ruhuna çok şey katmış. Şehrin taş dar sokakları, bir açıkhava müze gibi tarihi yapıları, özellikle surları, yaşam kültürü filminden yansıyan zenginlik. Sumru’nun kaldığı mekân da çok çarpıcı. Elbette virane Ermeni kilisesi de. Antranik’in Sumru’ya Ermeni ağıtını dinletirken yağan yağmurlar görsel olarak fotoğrafa çok şey katıyor. Sinemamımızda az görülür bir estetik bu. Final bölümündeki Hakkari bölümleri de etkileyici. Hem görsel hem de anlatım açısından. Fonda duyulan müzikler de insanı etkiliyor. Ama, bir sahne var ki, gerçekten her övgüyü alıyor. “Hafıza Odası”ndaki kameranın kendi çevresinde döndüğü sahne çok özeldi. Bu filmin kameramanı Feza Çaldıran’la konuştuğumuzda, bu sahnenin hiç “kesme” yapmadan gerçek zamanlı çekildiğini söylemişti. Bu filmin sinemaskop görüntüleri hak ettiği ödülü de aldı. Sinemaseverler, sinema tadı veren bu politik filme değer verecekler belki. Filmde, Antranik’i oynayan Sarkis Seropyan, Agos Gazetesi’nin imtiyaz sahibi. Ona, bilge insan diyorlar. Seropyan’ın yazdığı kitaplar da var. Ermeni mitolojilerini merak edenler için, Aras’tan çıkmış “Mitolojik Ermeni Tarihi” keşfedilmeli. Yine Aras’tan “Güvercinim Harput’ta Kaldı”nın yanında Belge’den çıkan “Arat’ta Kutsal Yasal Ülkesi” kitapları da var.

(Bu yazı 11 Kasım 2011 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)

(11 Kasım 2011)

Ali Erden

sinerden@hotmail.com