Kategori arşivi: Belgeseller

Hazirandan Sonra: Hayatımız Olağanüstü Hal

Yönetmenliğini Melek Özman’ın üstlendiği belgesel Hazirandan Sonra: Hayatımız Olağanüstü Hal belgeselinin Görüntü Yönetmenliğini Meryem Yavuz yapıyor. Türkiye’de, 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen Olağanüstü Hal ardından yasalar askıya alındı ve Kanun Hükmünde Kararnameler etkili olmaya başladı. OHAL, 2016 – 2018 yılları arasında çıkarılan KHK’lar ile sayıların ötesine geçerek hayatları derinden etkilemeye başladı. OHAL’i, resmi tarihin ötesinde, gündelik hayata sirayet eden haliyle anlamak ve anlatmak üzere yola çıkan belgesel, 9 şehirde otuzun üzerinde hak savunucusu kadınla buluşuyor ve Türkiye’nin son yıllarının belleğini tutuyor.

Sürgünde Bir Yıl

Malaz Usta’nın yönettiği Sürgünde Bir Yıl (A Year in Exile) adlı belgesel kısa filmin görüntü yönetmenliğini ve kurgusunu da yönetmen Malaz Usta yaptı. 8. Boğaziçi Film Festivali’nde En İyi Kısa Belgesel ödülü kazanan ve yapımcılığını Mehmet Öztürk’ün üstlendiği film, genç ve yalnız bir Suriyeli göçmenin, ülkesinin dışında, İstanbul’da geçirdiği ilk yılın hikâyesini anlatıyor. Şehrin kalabalığındaki yalnız adamın belirsizlik içinde geçen anlarını ve hatıralarını işleyen bu film, karşısına çıkan görüntüleri, kafasındaki karmaşık düşünceleri tasvir ediyor. Ne ülkesine ne başka bir yere gidebilen, ne de yaşadığı yerde kabûl gören genç bir adamın varoluş hikâyesi.

Gecikmiş Bir Tanışma İçin: Merhaba Canım

Ulaş Tosun’un yönettiği Gecikmiş Bir Tanışma İçin: Merhaba Canım adlı belgesele katkı verenler arasında Ahmed Saka, Ahmet İnam, Akın Evren, Ali Özpalanlar, Bilgin Alanbey, Cavit Kürnek, Ertuğrul Kürkçü, Eşber Yağmurdereli, Halit Özboyacı, Hüseyin Peker, İsmet Tokgöz gibi isimler bulunuyor. Belgesel adını, yazıldığı dönemde tartışma yaratan, Arkadaş Z. Özger’in Merhaba Canım adlı şiirinden alıyor. Türkiye devrimci ve entelektüel çevrelerinde de etkin olan heteronormatizme karşı bir başkaldırı olan bu şiirde şairin karakteri, ailesi, içinde yaşadığı toplumla ilişkisi ve 3 yıl sonra gerçekleşecek beklenmedik ölümü ile ilgili göndermeler var.

Hem Müslüman Hem Feminist

Nebiye Arı’nın yönettiği Hem Müslüman Hem Feminist adlı belgeselde Rumeysa Çamdereli, Mualla Gülnaz Kavuncu, Feyza Akınerdem ve Berrin Sönmez oynuyor. 90’lardan bugüne Müslüman kadınların feministleşme süreçleri ve son dönemde yükselen İslami feminizmin hikâyesi 11 Müslüman feministin anlatımlarıyla bu belgeselde ekrana taşınıyor. Türkiye’deki başörtüsü sorununun İslami feminizmin gelişimine etkisi, Müslüman kadınların feminist hareket içinde yaşadıkları zorluklar, erkek merkezli İslam yorumlarının kadınların hayatına etkisi ve alternatif yorum arayışları Müslüman feministler tarafından anlatılıyor.

Gurbet Artık Bir Ev

Pınar Öğrenci’nin yönettiği belgesel Gurbet Artık Bir Ev, 1980’lerde Berlin’deki ayrımcı kentsel politikaların Türkiyeli misafir işçiler üzerindeki etkilerine bakıyor. 1984 – 87 arasında Kreuzberg ilçesinde uygulanan savaş sonrası kentsel yenileme projesi IBA (International Bau Austellung) filmin çıkış noktası. IBA için çalışan mimar Heide Moldenhauer’un Kreuzberg’te çektiği fotoğrafların yanı sıra farklı arşiv malzemeleri filmin temelini oluşturuyor. Çekildikten yaklaşık kırk yıl sonra, fotoğraflardaki insanları bularak röportaj yapan yönetmen Pınar Öğrenci, kadın göçmenlerin deneyim ve dayanışma hikâyeleri üzerinden Kreuzberg’in gizli ve saklı tarihini sergiliyor.

Güneşte Bir An

Leslie Ortabaşı ile Oktay Ortabaşı’nın birlikte yönettiği 70 dakikalık belgesel film Güneşte Bir An’ın (A Moment in the Sun) konusu şöyle: Güneş enerjili araç yarışlarının ortaya çıktığı ilk günlerde, yarışçıların karşısına beklenmedik bir rakip çıkmıştı: Avustralya’da yaşayan, Türk asıllı nükleer fizikçi Uğur Ortabaşı. Tasarladığı dört kişilik bisiklet, yalnızca mucidinin sevebileceği türde bir şeydi; tam da burun kıvrıldığı gibi, 1986 yılında Dünya Güneş Enerjili Araba Yarışı’nda beklenmedik şekilde birinciliği aldı. Bu şaşırtıcı zaferin ardındaki hikâye elbette ne kolaylıkla ne de rahatlıkla örülüydü. Tutkulu bir azmin elde ettiği bir başarıydı.

Anima

Yönetmenliğini Yusuf Emre Yalçın’ın yaptığı 2011 yılı yapımı, 39 dakikalık belgesel film Anima, Türkiye’nin farklı coğrafyalarını gezerek gözlemlediği bir dizi etkinlik aracılığıyla farklı kültür ve inanç sistemlerinin, insanların hayvanlarla kurdukları ilişkilerdeki rolünü sorguluyor. Film, kutsal olan ve kurban olan ayrımının nereden geldiği sorusunun peşine düşerken, yönetmenin rüyaları ve anıları da bu yolculuğa eşlik ediyor. Filmin görüntü yönetmenliği ve kurgusu da yönetmen Yusuf Emre Yalçın tarafından gerçekleştirildi. Ses tasarımını Mürsel Aslan’ın üstlendiği filmin renk tasarımı Emrah Tekin, yaratıcı danışmanlığını ise Gürcan Keltek üstleniyor.

Rüzgar Tayı

Yönetmenliğini Sidar İnan Erçelik’in yaptığı, Osman Ada, Selim Kaya, İbrahim Ada, Emre Ada ve Göğtay’ın rol aldığı 80 dakikalık belgesel filmde gençliğinde Çıldır Gölü’nün donmuş yüzeyinde düzenlenen yerel at yarışlarına katılan Osman, çobanlık yaptığı köyün yaylasında bir yaban tayı yakalar ve onu 14 yaşındaki oğlunun ilk yarışı için ehlileştirmeye karar verir. Ünlü jokey Selim ise, küçük bir çobanken hayalini kurduğu mesleğine duyduğu hevesini ve yarış sektörünü sorgularken, yaklaşan yarışlar için yeni bir tay eğitmektedir. Sidar İnan Erçelik’in Rüzgar Tayı, 40. İstanbul Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması’nda Mansiyon Ödülü kazandı.

Patrida

Ayça Damgacı ve Tümay Göktepe’nin birlikte yönettiği Patrida adlı belgeselde İsmet Damgacı, Müşerref Damgacı ve Ayça Damgacı rol alıyor. 2021 yılı yapımı 67 dakikalık filmde, 87 yaşındaki Batı Trakya göçmeni babanın şimdiye değin hiç görmediği, kendinin ve ailesinin doğduğu toprakları görme hayalini gerçekleştirmek için, uzun yıllar önce ailesiyle yapmış oldukları zorunlu göç yolculuğu bu kez tersinden yapılıyor. İstanbul’dan başlayıp, İskeçe, Selanik, Atina ve nihayetinde Zürih’e dek uzanan bir yolculuk. Patrida, bir baba – kızın aile ve ortak geçmişlerini, “atanmış” aidiyet – kimliklerini sorgulama ve yeniden anlamlandırmaya çalışmalarının hikâyesi.

Nosema

Yönetmenliğini Etna Özbek’in üstlendiği 2020 yılı yapımı 30 dakikalık Nosema adlı belgesel Süryanice, Kürtçe ve Türkçe olarak çekildi. Belgeselin konusu şöyle: Hürmüz ve Şimuni Diril, Türkiye’nin son Keldani köylerinden biri olan Şırnak’ın Meer köyünde defalarca baştan inşa etmek zorunda kaldıkları evlerinde son kez çocuklarıyla biraraya gelir. Nosema’da, kamera Diril ailesinin hep birlikte geçirdikleri bu son haftaya eşlik ediyor. Görüntü yönetmenliğini de Etna Özbek’in yaptığı belgeselin yapımcılığını Burak Karamete ve Etna Özbek üstleniyor. Müzikleri Joe Conchile ile Anıl Bozkırlı tarafından düzenlenen Nosema belgesel filminin ses tasarımını Yalın Özgencil yaptı.

Heskif

Yönetmenliği Elif Yiğit tarafından üstlenilen Heskif (Hasankeyf), 2021 yılı yapımı 52 dakikalık bir belgesel. Filmde oyuncu olarak Rıdvan Ayhan, Eyüp Ağalday, Sakine Baytar ve Özgür Dağtekin gibi isimler rol alıyor. Hasankeyf’in hikâyesini anlatan belgeselin konusu şöyle: Türkiye’nin Batman iline bağlı 12.000 yıllık tarihe sahip Hasankeyf ilçesi, Ilısu Barajı’nın su tutması nedeniyle sular altında kalıp yok oldu. Hasankeyf belgeseli, tarihin yanı sıra köylerini, evlerini, anılarını kaybetmek zorunda kalan insanların baraj suyunun tutulmasından önce, suyun tutulup yıkım süreci ve barajın tamamen dolduktan sonraki süreçte yasadıklarını konu alıyor.

Ufka Bakma Durağı

Çiğdem Mazlum ile Sertaç Yıldız’ın birlikte yönettiği ve Ulaş Bayraktar, Bediz Yılmaz Bayraktar, Ayşe Gül Yılgör ile Galip Deniz Altınay’ın başrollerinde oynadığı Ufka Bakma Durağı (Stop to Contemplate the Horizon), Zeynep Ünal’ın yapımcılığında çekildi. Kültürhane’nin doğuş hikâyesini, ortaya çıkma sürecini ve varoluş sebebini, faillerinin dilinden beyazperdeye aktaran bir belgesel film. KHK ile ihraç edilen akademisyen Ulaş Bayraktar’ın arkadaşlarıyla kurduğu yeni dünyanın hikâyesini ele alıyor. Filmin kurgusu Aslı Ertürk ve Çiğdem Mazlum, görüntü yönetmenliği Arda Yıldıran, yardımcı yönetmenliği Mehmet Oktay Buga tarafından üstlenildi.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • Filmi izlemek için tıklayınız.

Denizaşırı Hizmetçiler

Sung-A Yoon’un yönettiği, belgesel film Denizaşırı Hizmetçiler (Overseas), denizaşırı ülkelerde göçebe ev işçiliğine zorlanan Filipinli kadınların hizmetçi olarak eğitildikleri bir merkezde yaşanılanları anlatıyor. Hazırlık derslerinde pratik yapan kadınlar, bir taraftan ev işlerinin inceliklerine çalışırken bir taraftan da çocuklarından ayrı yaşama travmasını atlatmayı ve çalışacakları evlerde başlarına gelebilecek olaylara karşı itaatkâr olmayı da öğreniyorlar. Film ayrıca, Denizaşırı Filipinli İşçiler (OWFs, Overseas Filipino Workers) adlı devlet destekli göçmen işçiliğin perde arkasında yatan sömürgecilik ve uluslararası ekonomik eşitsizliği de anlatıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Denizaşırı Hizmetçiler yazısına devam et

Dün, Bugün, Yarın

Yönetmenliğini Umut Kebabcı’nın üstlendiği Dün, Bugün, Yarın adlı belgesel filmin yapımını X Film Works, gerçekleştirdi. Akbank Caz Festivali’nin 30. yılına özel kayıtlarla, 30 özgün beste ve 80’e yakın sanatçının performansını içeren çalışma kapsamında, sanatçı söyleşilerinden oluşan belgesel, geçmiş 30 yıllık dönemin ruhunu yansıtması bakımından çok değer taşıyor. 23 farklı müzisyen ve grubun stüdyo çalışmaları ve mini röportajlarının yer aldığı belgeselin çekimleri 11 – 28 Temmuz 2020 tarihleri arasında Hayyam Stüdyoları’nda yapıldı.

Dün, Bugün, Yarın yazısına devam et

Büyülü Fener Bekçileri

Ferhat Zengin ile Bahadır Kapır’ın birlikte yönettiği Büyülü Fener Bekçileri (Keepers of The Magical Lantern) adlı belgesel filmin senaryosunu Ferhat Zengin yazdı, yapımcılığını ise Bahadır Kapır üstlendi. Sinema sektöründe isimlerini, yüzlerini bilmediğimiz, hatta hiç tanımadığımız kişiler, sinemanın görünmez kahramanları, makinistler vardır. Belgesel, sinemamıza yıllarını vermiş emektar film makinistlerini anlatıyor. Görüntü yönetmenliğini Bahadır Kapır’ın üstlendiği filmin kurgusu Ferhat Zengin, müzikleri AShamaluev tarafından yapıldı. 33 dakikalık belgesel 2020 yılında filme alındı. Film, 3. Siirt Uluslararası Kısa Film Festivali’nde üçüncülük ödülü kazandı.