Sadi Çilingir tarafından yazılmış tüm yazılar

Gösteri Bitene Kadar Nefesinizi Tutun

Leos Carax’ın Cannes Film Festivali’nden en iyi yönetmen ödüllü son filmi ‘Annette’, sıradışı sinemacının perde gerisinden yankılanan bu sözleriyle açılıyor. Bir önceki deneysel başyapıtı ‘Kutsal Motorlar / Holy Motors’ hatırlandığında bu girişten renkli bir fantezi dünyasına giriş yapacağımızı anlıyoruz. Bir kayıt stüdyosunda Carax ve 13 yaşındaki kızı Nastya karşılıyor bizi. Filmin müziklerini ve özgün hikâyesini yazan 70’lerin ünlü grubu Sparks’ın yaratıcıları Ron ve Russell Mael kardeşler de oradadır. Ve müzik başlar. Perdeden yükselen ‘So May We Start’ adlı şarkıda dendiği gibi ‘başlamanın tam zamanıdır’ artık. Hikâyenin ana karakterleri Henry (Adam Driver) ile Ann (Marion Cotillard) stüdyo dışında ekibe katılır. Oyuncular ve koronun iştirakiyle Los Angeles sokaklarında müzikli bir resmigeçit başlar.

Evet ‘Annette’ bir müzikal, karanlık bir pop opera olarak da tanımlayabiliriz. Zira Ann Defrasnoux şöhreti dünyayı sarmış bir lirik sopranodur. Her temsil onu delicesine alkışlayan izleyicisi için opera tarihinin dramatik aryalarını seslendirirken can veren bir diva, İsa peygamber misali dünyanın tüm günahının yükünü üstlenerek seyircisini hayatta tutan bir kurtarıcıdır o. ‘Tanrı’nın maymunu’ lakabı ile bilinen bir o kadar şöhretli partneri, stand-up yıldızı Henry McHenry ise insanları silahsız bırakmak için güldüren ve sahne üzerinde gerçekleri ifşa ederek seyircisini öldürmenin kibriyle küstahlaşan bir sahne soytarısıdır.

Mantıkla alay edercesine bir birliktelik bu belki de. Ancak gönül ferman dinlemiyor, Ann’ın sürekli dişlediği kırmızı elmanın onları yaşadıkları cennetten kovmadığı da aşikar. Bu zıt denklem, kariyerlerinin zirvesindeyken evlenen çiftin Annette adını verdikleri küçük kızları dünyaya geldiğinde hata vermeye başlıyor. Bir ayak bağı ya da hazırlıksız yakalanılmış bir sorumluluk ötesinde, çiftin birbirinden uzaklaşması şöhret skalalarının ters yönde hareketinden kaynaklanıyor. Ann’in sanat dünyasındaki popülaritesi giderek artarken, sahnede özel hayatının detaylarını verirken giderek çirkinleşen ve küstahlaşan Henry’nin seyircinin gözünden düşmesi ikilinin alma-verme dengesini bozacak, dipteki Henry’nin kıskançlığı, özündeki toksik erkek saldırganlığıyla ona kontrolünü kaybettirecektir. Seyir zevkini bozmamak için hikâyesini bu noktada kestiğimiz Sparks grubunun özgün müzikali, birkaç kez filme alınmış ‘Bir Yıldız Doğuyor / A Star Is Born’da en parlak örneklerinden birine tanıklık ettiğimiz şöhret yitimi sendromundan yola çıkmış, Carax gibi çizgi dışı bir yönetmenin elinde deneysel bir çabaya dönüşmüş.

Yönetmenin deyişiyle müzikal, sinemaya başka bir boyut katıyor. Zaman, mekan özgürlüğü müzik aracılığı ile yaratıcıya sonsuz bir alan açıyor. Carax bu özgürlük fırsatını tahmin edeceğiniz gibi doyasıya kullanmış. Onun müzikal fantezisinde sahnede en soylu duygularla ölüme giden kırılgan soprano, sıradan hayatın içinde tuvaletini yaparken şarkısına devam ediyor, canlı kaydedilen şarkının ritmi, ateşli bir sevişme sahnesinin ritmine ayak uyduruyor.

‘Annette’ sanatçı ile seyircinin toksik ilişkisinin yanı sıra, baba-kız ilişkisi üzerine de ilginç şeyler söylüyor. Bir yandan, sanatçının seyirciden onay isteyen ilkel dürtüsü ve de seyircinin ikiyüzlü acımasızlığı üzerine bir sorgulamaya dönüşüyor. Öte yandan, yeteneği ebeveynleri tarafından istismar edilen küçük kız üzerine yoğunlaşıyor. Carax’ın Annette’i Pinokyo benzeri tahtadan bir kukla bebek olarak tasarlaması da bu istismar hadisesi yüzünden olmalı. Velhasıl, farklı temalara yaratıcı yorumlar getiren, eşine benzerine kolay rastlanmayacak farklı bir deneyim olan ‘Annette’, başta Driver ve Cotillard olmak üzere tüm kadronun şarkılarını canlı olarak seslendirdiği cüretkâr bir müzikal, kapkara bir peri masalı olarak mutlaka izlenmeyi hak ediyor.

(22 Ekim 2021)

Ferhan Baran

[email protected]

Korkut Akın Yazıyor: Venom: Zehirli Öfke 2: İyilik ve Kötülük Sizin Seçiminizdir

Bütün insanlar iyilik ve kötülüğü içinde barındırır. Buna da bağlı olarak herkesi her haliyle iyi veya kötü olarak nitelemek mümkün değildir. Ağır basan hangisiyse onu öne çıkarır o insanı öyle niteleriz. Kimi zaman en iyinin bile kötü, en kötünün bile iyi olması şaşırtır hepimizi. Sinemanın bu ikilemden yararlanmaması mümkün mü? Bir yanıyla alabildiğine geniş bir ufuk açan bir yanıyla da istediğiniz yöne gidebilen bu fırsatı doğal olarak sonuna kadar … Devamı… »

7. Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali Sona Erdi

Türkiye ve yurt dışında lisans düzeyinde eğitim gören üniversite öğrencilerinin katıldığı 7. Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali ödül töreniyle tamamlandı. Adapazarı Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül töreninde kurmaca ve belgesel kategorilerinde incelenen 20 filmden dereceye girenlere ödülleri takdim edildi. Festival kapsamında oyuncu Arif Erkin Güzelbeyoğlu ve yönetmen Mesut Uçakan’a onur ödülü verildi.

7. Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali Sona Erdi yazısına devam et

Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali 2021

Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, bu yıl 08 – 12 Kasım 2021 tarihleri arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı çatısı altında Uluslararası Sinema Derneği tarafından düzenlenecek. Festivalin film gösterimleri Atlas Sineması, Emek Sineması, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Salonu’nda yapılacak. Festival kapsamında Türkiye’nin ev sahipliğinde Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Macaristan, Saha Cumhuriyeti, Tataristan, Gagauz Yeri, Ukrayna, İran, ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 42 film ile birlikte Türk Cumhuriyetlerinden yönetmen ve oyuncular İstanbul’a gelecek.

  • Basın Bülteni
  • Tanıtım Filmi: 1 / 2
  • Web Sitesi

Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali 2021 yazısına devam et

2021 Cannes Film Festivali Açılış Filmi Annette 22 Ekim’de Sinemalarda

Prömiyerini 2021 Cannes Film Festivali’nde yapan ve En İyi Yönetmen ödülünü kazanan Annette bu senenin en çok beklenen filmlerinden. Başrollerindeki Star Wars ve Marriage Story filmlerinin yıldızı, Oscar adayı Adam Driver ve La Vie En Rose filmiyle Oscar ödülü alan ünlü Fransız oyuncu Marion Cotillard filmde unutulmaz performanslar sergiliyor. Annette, Kutsal Motorlar ve Köprü Üstü Aşıkları gibi kült filmlerin dahi ismi Leos Carax yönetmenliğinde ve Sparks grubunun film için özel bestelediği şarkılar eşliğinde unutulmaz bir müzikal aşk hikâyesi.

Zoraki Misafir

Bülent İşbilen’in yönettiği ve Uğur Yücel, Mustafa Üstündağ, Murat Akkoyunlu, Sera Tokdemir ile Mert Türkoğlu’nun oynadığı Zoraki Misafir, 29 Ekim 2021’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla MGX Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Harun tüm Türkiye tarafından tanınan bir medya patronudur. Sayısız televizyon programının yapımcılığını üstlenmiş ve uzun süre sektörde tek başına hüküm sürmüştür. Ancak zamanla programlarının izlenme oranları düşüp işler ters gitmeye başlayınca uygun bir fiyata yurt dışından son bir format satın alır. Amacı tekrar zirveye oynamak olan Harun’a bu yeni programı için gereken tek şey bir salaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Tam Sana Göreyim

Maria Schrader’in yönettiği ve Dan Stevens, Maren Eggert, Sandra Hüller ile Hans Löw’ün oynadığı Tam Sana Göreyim (Ich Bin Dein Mensch – I’m Your Man), 05 Kasım 2021’de CJ ENM dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Alma bilimsel çalışmalarına devam etmek için patronun isteği üzerine ilginç bir deneye katılmayı kabul etmek durumunda kalır. Deney için tamamen kendi zevklerine ve karakterine göre kodlanmış yapay zekâya sahip robot Tom ile birlikte üç hafta geçirmesi gerekmektedir. Alma, sadece onu mutlu etmek için tasarlanan Tom adlı bu robota başlarda pek ısınamasa da aslında hayatının aşkını mı bulmuştur?

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

7. Âlemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Festivali’nin Uluslararası Jüri Başkanı Oliver Laxe

T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteği Siyer Vakfı ve Fidan Sanat Vakfı’nın ortak organizasyonu ile 21 – 27 Kasım 2021 tarihleri arasında gerçekleşecek 7. Âlemlere Rahmet Kısa Film Festivali’nin Uluslararası Jürisine, You All Are Captains, Mimosas ve Fire Will Come gibi filmleriyle tanıdığımız uluslararası festivallerden birçok ödül almış, İspanyol yönetmen Oliver Laxe başkanlık edecek. Üç uzun metraj filminin prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan ve üç filmiyle de Cannes’den ödül kazanan Laxe, kendine has sinematografisini ve sinemaya olan sıkı bağını kutsal bir ilişki olarak ifade ediyor.

Siyah Telefon

Scott Derrickson’un yönettiği ve Mason Thames, Madeleine McGraw, Jeremy Davies, James Ransone ile Ethan Hawke’ın oynadığı Siyah Telefon (The Black Phone), 24 Haziran 2022’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Finney Shaw, 13 yaşında utangaç ama çok zeki bir çocuktur ve sadist bir katil tarafından kaçırılıp, çığlık atmanın pek işe yaramadığı ses geçirmez bir bodruma kapatılır. Duvarda bağlantısı olmayan bir telefon sık sık çalmaya başladığında Finney Shaw, katilin önceki kurbanlarının seslerini duyabildiğini fark eder. Önceki kurbanlar, başlarına gelenlerin, Finney Shaw’ın başına gelmemesi konusunda kesin kararlıdırlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Siyah Telefon yazısına devam et

9. Engelsiz Filmler Festivali Sinemaseverleri Ağırlamaya Devam Ediyor

Bu yıl dokuzuncu kez düzenlenen Engelsiz Filmler Festivali, çevrimiçi olarak sinemaseverlerle buluşmaya devam ediyor. Çevrimiçi ve fiziki gösterimlerle geçen ilk üç günde Kısa Film Yarışmasındaki finalist filmlerin yönetmenleriyle söyleşiler de gerçekleştirildi. Festivalin ilk gününde YouTube kanalında yayınlanan söyleşiler Gamze Hamacıoğlu moderatörlüğünde Büyük İstanbul Depresyonu’nun yönetmeni Zeynep Silan Süren, İklim Değişimi’nin yönetmeni Yasemin Demirci, Peşimdeki Polis’in yönetmeni Kayahan Kaya, Susam’ın yönetmeni Sami Morhayim ve Toz Olmak filminin yönetmeni Hüseyin Aydın Gürsoy ile gerçekleştirildi.

9. Engelsiz Filmler Festivali Sinemaseverleri Ağırlamaya Devam Ediyor yazısına devam et

Dune: Çöl Gezegeni: Korku Her Zaman Belirleyicidir

İyi edebiyat her zaman için her kesimden insanın baş tacıdır. İyi bilimkurgu da benzer şekilde aranır, okunur, ufuk açar. Dune da öyle oldu. 1965 yılında çıkan, Frank Herbert’in Dune’u bilimkurgunun da temelini oluşturdu. Filmcilerin bu önemli özellikten uzak kalması beklenemezdi ve birçok bilimkurgu filmde Dune’un etkisi görüldü.

Bilebildiğim, takip edebildiğim kadarıyla birçok sinemacının hayalinde yatan Dune’u filme çekme düşünü Denis Villeneuve hayata geçirmeyi başardı. Hemen baştan söylemeliyim: Gerçekten bir görsel şölen, iyi bir anlatım, devamını heyecan ve merakla bekletecek bir film serisi…

Ekoloji başrolde…

10 binli yıllarda, bırakın keşfedilmeyi hallaç pamuğu gibi atılmış uzayda, hemen herkesin “burada yaşam yoktur” dediği bir gezegende kumların arasında yaşayanlar vardır ve -sanki günümüzde yaşanan vahşi kapitalizmin benzeri- ticaretin esiri olmuşlardır. Gezegenin sahip olduğu, yaşamsal gereksinim olan, uzay araçlarının kullanılabilmesinde kullanılan baharatı, “dış güçler” ele geçirmek, gezegen halkı da vermemek için savaşmaktadır.

Tanıtım bülteninde, “Efsanevi ve duygu yüklü bir kahraman yolculuğu olan ‘Dune: Çöl Gezegeni’, kendi ailesi ve halkının geleceğini garanti altına almak için evrendeki en tehlikeli gezegene seyahat etmek zorunda olan, kavrayışının ötesinde büyük bir kaderin içine doğmuş, parlak ve yetenekli genç Paul Atreides’in hikâyesini anlatıyor. Kötücül güçler, gezegenin var olan en değerli kaynağı için -insanlığın en büyük potansiyelini ortaya çıkarabilecek bir maden- çatışmaya tutuşmuşken, yalnızca korkularını yenebilenler hayatta kalacaktır.” cümleleriyle anlatılan filmde; gezegenin göz alabildiğine kumdan oluştuğunu, en büyük sorunun susuzluk olduğunu, yerli halkın bu duruma uyum sağladığını, ama saldırılar karşısında güçsüz kaldıklarını öğreniyoruz. Sonrasını filmden izlemek çok daha iyi bana sorarsanız…

Gelecekte neler olur…

…bilmemiz mümkün değil, ancak bilimsel çalışmalar bize yol gösteriyor. Film(ci)ler de yardımcı oluyor. Nasıl bir dünya ile karşı karşıya olacağımızı hayal edebiliyoruz. Her ne kadar barış ve demokrasinin egemen olacağı inancı yüksekse de -bugüne değin olduğu gibi- savaşsız olunamayacağı da apaçık. Dune, bunu anlatıyor. Bütün savaşların temelinde yattığı gibi gelecektekilerin de temelinde (Faruk Erem’den el alarak Dune üzerinden söylersek, ‘kumu kazıyınız, gerçeği göreceksiniz’) egemen erk olma hevesi yatıyor.

Burada bir parantez açıp, küçük bir soluklanma olanağı yaratmak istiyorum… Burçay Anger, “İnsanlığın İki Yüzü” kitabında, evrimin tamamlanmadığını, tamamlananların ise artık değişmediğini söyler. Filmin ilginç sahnelerinden birinde, gücünü deneyen Paul’e, annesi, cansız nesneler emir dinlemez diyordu, sürahiden su isterken. Günümüzden binlerce yıl sonrasında, binalar, araçlar vb. değişmişken sürahide hiçbir değişiklik yok. Tabii ki, estetik değerler değiştikçe farklılıklar denenecektir, ama formu asla.

Korkunun ecele faydası…

Paul Atreides, kraliyet varisi olarak, iktidar koltuğuna oturmaya hazırlanmakta, dövüş becerilerini ve zekâsını geliştirmek için ustalar ve akıl hocalarından eğitim almaktadır. Sürekli gördüğü rüyanın da etkisiyle uykuları kaçmakta, annesinin desteğiyle o korkuyu yenmek için çaba harcamaktadır. Korkunun ecele faydası olup olmadığını yaşayarak görecektir.

İyiler, kötüler, sinsiler, korkaklar, cesurlar, savaşçılar arasındaki mücadelede daha neler izleyeceğiz, merak etmeye değer.

Dune: Çöl Gezegeni (Dune) (Bilimkurgu, Gerilim, Aşk); Yönetmen: Denis Villeneuve; Senaryo: Denis Villeneuve, Eric Roth, Frank Herbert; Oyuncular: Timothée Chalamet, Rebecca Ferguson, Oscar Isaac, Josh Brolin, Stellan Skarsgård, Dave Bautista, Stephen McKinley Henderson, Zendaya, Chang Chen, David Dastmalchian, Sharon Duncan-Brewster… 22 Ekim’den başlayarak gösterimde…

(21 Ekim 2021)

Korkut Akın

[email protected]

32. Ankara Film Festivali Ulusal Yarışma Filmleri Belli Oldu

04 – 12 Kasım 2020 tarihleri arasında Kızılay Büyülüfener Sineması’nda gerçekleşecek olan 32. Ankara Film Festivali’nde Ulusal Uzun Film, Belgesel Film ve Kısa Film dallarında yarışma heyecanı yaşayacak filmler belli oldu. Akademisyenler Fulten Larlar ile İclal Can Gürbüz ve Dünya KİV Başkanı İrfan Demirkol’dan oluşan ön seçici kurul Ulusal Uzun Film Yarışması’na başvuran 55 film arasından yarışacak 10 filmi belirledi. Açıklamaya göre Anadolu Leoparı, Çatlak, Gölgeler İçinde, İki Şafak Arasında, Okul Tıraşı, Koridor, Lacivert Gece, Sabırsızlık Zamanı, Sardunya ve Sen Ben Lenin adlı uzun filmler Ulusal Uzun Film Yarışması’nda yarışacak.

32. Ankara Film Festivali Ulusal Yarışma Filmleri Belli Oldu yazısına devam et

Cinni: Nazar

Tayfun Can Demirtaş’ın yönettiği ve Hakan Fidan, Gülay Özyıldız, Savaş Özkul ile Sara Özyıldız’ın oynadığı Cinni: Nazar, 29 Ekim 2021’de Skypic Film dağıtımıyla Sinema Port – TCF Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Sinan bir sabah eve geldiğinde anne ve babasını vahşice bir şekilde ölmüş bulur. Polislere göre babası cinnet geçirmiş annesini boğarak öldürmüş, sonrasında kendisini öldürmüştür. Gerçekte ne olduğunu bir türlü aklı almayan Sinan bunun normal bir ölüm olmadığını düşünürken cenazede uzun yıllardır görmediği dayısını görünce aklına bir şüphe düşer. Ne olduğunu öğrenmek için anne ve babasının doğmuş olduğu Nazarkuyu köyüne gider.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb