Sanat alanlarının hepsinde bir yaratma anı vardır; bir şeyler görür, bir şeyler duyar, bir şeylerden etkilenip bambaşka öyküler kurarak yeni bir heyecan, yeni bir coşku, yeni bir umut yaratır sanatçılar.
Bir haberden yola çıkan Emre Sert ve Gözde Yetişkin küçücük bir haberi metaforlarla genişletip –belki de günümüzün sosyal, siyasal, ekonomik, ekolojik sorunlarına da bağlayarak- gerçekten seyirlik bir film yapmışlar. “Seyirlik” derken, içeriği, mesajı olmadığı anlamına gelmesin; kolay seyredilir, kolay anlaşılır, herkesin beğeneceği bir film demek istedim… İki genç sinemacının yaratıcı düşünceleri ve o hayallerini gerçekleştirirken başarılı olmaları sinema geleceği için umutlu olmamızı sağlıyor. Böylesi küçük öyküler büyük yankılar, yansımalar yaratır.
Bir Anadolu köyüne gece meteor parçaları düşer. Düşerken yandıkları gerçeği biraz büyükçe olan parçalar için geçerli değildir. Halkın yoksulluğu ya da farklı bir bakış açısıyla fırsattan vazife çıkartmakta mahir olduğu göz önüne alınırsa çok haksız da sayılmazlar. Günlerce tarla tapan meteor parçaları ararlar. Amerikalı, Fransız bilim insanları gelir ve “çok para”, hatta rayicinden 10 Dolar daha fazlasını vereceklerini söylerler. Münevver (Aslı İnandık) ile evli İrfan Toprak (Cem Yiğit Üzümoğlu) belki biraz sarsak, belki biraz vurdumduymaz, belki biraz eli açık ve kandırılmaya hazır biridir. Bulduğu meteor parçası ile dünyası altüst olur. Yakınları (güvendikleri mi demeliyiz) kandırmaya çalışırken yaşamın döngüsü sıkıştırır. Ne olacaktır acaba?
Oyunculukların çok (gerçekten de çok) başarılı olduğu filmin senaryosunda gerilim ve çatışma yeterince yok. Bu nedenle de bir şeyler eksik kalıyor sanki.
Sinemamızın temel sorunlarından biri senaryo; ne geliştirebiliyoruz ne işleyebiliyoruz. Oysa dişi bir öykü anlatılıyor, istendiği kadar yan öykücüklerle güçlendirilebilir.
07 Kasım’dan başlayarak gösterimde.
(04 Kasım 2025)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com

