Morî

Yönetmen ve senarist Yakup Tekintangaç’ın çekimlerini Van’ın Gevaş ilçesinde gerçekleştirdiği Morî, okula yeni atanan öğretmenini babası sanan küçük bir kızın, onu bu konuda ikna etme çabasını konu alıyor. Bu hikâye üzerinden ana dil ekseninde kimlik, aile ve aidiyet gibi derin temaları ele alıyor. Hayrünisa Akbaş, Ozan Çelik ve S. Emrah Özdemir’in oynadığı kısa filmin yapımcılığını da yönetmen Yakup Tekintangaç yapıyor. Ortak yapımcılığını Vefa Geylani, yürütücü yapımcılığını Sinan Yusufoğlu’nun üstlendiği filmin yardımcı yönetmenliğini Ömür İlkan Atalay yapıyor. Emre Pekçakır’ın görüntü yönetmenliğini yaptığı filmin müzikleri Mustafa Biber’e ait.

Morî yazısına devam et

İşçisin Sen İşçi Kal

Herkes onu Ani diye çağırır ama gerçek adı ‘Anora’dır. Işık, aydınlık anlamına gelir ismi ancak kucak dansı yaptığı, çoğunluğu kaybedenler kulübünden müşterileri eğlendirdiği gece kulübünün loş ışığı altında geçer hayatı. Sigortası bile yoktur ama 23 yaşın verdiği coşkuyla yaşar hayatını. Ultra varlıklı Rus oligarkın zıpır veliahtı Ivan Zakharov ile (o da kendisine Vanya denmesini ister) karşılaştığı gece Sinderella hikâyesi başlar. İlk buluşmanın ardından zengin ailenin şımarık oğlu genç kızdan yüklüce bir para karşılığında bir haftalık sevgilisi olmasını ister. Ani dünden razıdır. İkilinin ten uyumu alev alev bir beraberliğe yelken açarken, Las Vegas tatilinin içkili kokainli zevk doruğunda evleniverirler. Kız kardeşi ile birlikte yaşadığı Brooklyn’deki kırık dökük apartman dairesinden Vanya’nın ailesinin Brighton Beach’deki görkemli malikanesine taşınan genç kız bolluk ve sefahat hayatının sarhoşluğu içindedir. Ancak yönetmen Sean Baker’ın niyeti ‘Pretty Woman’ tarzı bir Hollywood masalı anlatmak değildir. Oğullarının bir eskort kızla evlendiğini haber alan Rus ebeveynler önce New York’ta ikamet eden adamlarını devreye sokacak, olaya bizzat el koymak üzere özel uçaklarıyla soluğu Amerika’da alacaklardır.

Mayıs ayında Cannes’da Altın Palmiye ile onurlandırılan ‘Anora’nın yönetmeni Baker Amerikalıların pek de görmek ve bilmek istemediği marjinal yaşamları filmlerinde sergilemesiyle ünlüdür. 2000 yılında, kırsal Amerikan erkeklerinin tutum ve davranışları üzerine ‘cinéma verité’ (gerçeğin sineması) tarzında çektiği ilk uzun metrajı ‘Four Little Words’ (Dört Kısa Kelime) adını taşır. Kendine has ‘yeni gerçekçilik’ esinli yarı dokümanter tarzını inşa ettiği denemelerinden 2004 yapımı ‘Take Out’, mafyaya olan borcunu ödemek üzere para bulmak üzere bir gün boyunca koşturan Çinli kaçak işçinin; 2008’de çektiği ‘Prince of Broadway’ varlığından haberi bile olmayan oğlu kucağına verilen sokak satıcısı siyahi Lucky’nin; 2012 yapımı ‘Starlet’ bir porno yıldızının

öyküsü etrafında şekillenir. Avrupa’dan Ken Loach ustayı örnek alan, Dardenne kardeşlerin dünyasıyla gözle görülür bir akrabalığı olan Baker sineması ‘Tangerine’ ile daha geniş bir izleyici kitlesince fark edilmeye başlar. iPhone ile çekilen bu film, iki transseksüel seks işçisinin kaotik Los Angeles sokaklarındaki zorlu bir günü ve gecesi üzerinedir. Baker bizde sinemalara uğramış olan, bugüne kadar en çok ses getirmiş denemesi 2017 yapımı ‘The Florida Project’ ile ABD’nin güneyine, Florida’nın güneşli rengarenk iklimine yollandığında, bu defa Orlando’nun varoşlarında, Disneyland eğlence diyarının arka bahçesindeki motellerde yaşayan yoksul Amerikalıların dünyasına çevirir kamerasını.

Bağımsız sinemacıların en bağımsızı ünvanını kesinlikle hak etmiş olan sinemacının senaryolarını yaklaşık 20 yıldır yazar dostlarıyla ortaklaşa hazırladığını, filmlerini çok düşük bütçelerle çektiği ve daha sonra kendisinin kurguladığını biliyoruz. Her zamankinden daha büyük bir bütçe ile çalıştığı ‘Anora’ yine bir kolektif çalışmanın ürünü. Yazar ekibinin başlangıçta kendisine önermiş olduğu ABD’de yaşayan Ruslara dair mafyatik öyküyü reddettiğini

biliyoruz. Buna karşılık Amerikan topraklarında ikamet eden Rus diasporası üzerine daha şenlikli bir gözlem yapmak ve sınıf ilişkileri üzerine hınzır bir denemeye imza atmayı tercih etmiş. Ani ile Vanya’nın beraberliği Richard Gere – Julia Roberts’li külkedisi masalının zıt kutbunu oluştururken, Z kuşağı gençlerin aşk ile paranın, duygusallık ile maddiyatın birbirine dolaştığı çağdaş dünyaları üzerine yaman tespitlerde bulunmuş.

Doludizgin bir kara komedi tadında ilerleyen filmin muhtemelen Cannes jürisini de tavlayan finalinde, sınıf ilişkilerine çarparak neyin sahte neyin gerçek olduğunun ayrımında kaybolan Ani’nin kişiliğinde iz bırakan bir karakter yaratıyor Baker. Mikey Madison ise kendisine Oscar adaylığı getireceğine kesin gözüyle baktığım incelikli Anora yorumuyla her türlü alkışı hak ediyor.

(04 Kasım 2024)

Ferhan Baran

[email protected]

Gitmek ile Kalmak Arasında: Başlangıçlar

Gitmek de kalmak kadar zordur, sığamazsınız kendi içinize bile. En tam da o nedenle rüzgârın önünde savrulan ya da suyun yüzeyindeki bir yaprak gibi akıntı sizi nereye götürürse oraya gidersiniz. Gittiğiniz yer istediğiniz (umduğunuz) yer midir? Çoğunlukla hayır. Ama bir yerde durmak, kök salmak gerekir, çünkü yaşam hiçbir şeyi bırakmıyor, taşıyor…

Fransa’da doktorasını yaparken içine sığamayan Defne (Ahsen Eroğlu), istemediği halde annesinin yanına taşınır. Anne “dırdırı” fazla gelince arkadaşının yanına, kanepe üzerine sığınır. Arkadaş da olmayınca geri döner, annesinin yanına. Sonrasında belki yine Fransa yolu görünecektir, kim bilir. Resmi seven Defne, resim restorasyonu işi bulur ve büyük bir hevesle o işe odaklanır. Ancak kendini bulma süreci olarak sığındığı bu iş de yetmeyecektir; kader ağlarını hep kendi örer.

Genç bir kadının kendini bulma öyküsü olarak değerlendirebileceğimiz “Başlangıçlar”, sakin dili ve yer yer duraksasa da akıcılığıyla, özellikle genç kuşağın içinde bulunduğu hali gözler önüne seriyor. Yönetmen Ozan Yoleri, ne istediğini biliyor ki, sadece çerçeveyle sınırlamamış filmini, haletiruhiyeye

uygun renklerle de belirlemiş; dahası, Fransa Türkiye arasında gitmiş gelmiş. Filmi, çok açık olarak kendinizle özdeşleştiriyorsunuz. Yalnız anne, sevgilisiyle tatile çıkan arkadaş, ölümle yüz yüze dede, kadere boyun eğmiş anneanne arasında çıkar yol bulamayan Defne’den farkınızı arıyorsunuz ister istemez.

Ancak asıl kötüsünü, tam kendisini bulmaya başlamışken patronunun, Defne’ye üzerinde gece gündüz çok titiz çalıştığı resmin sergilenmeyeceğini söylemesiyle izliyoruz. Defne’nin tepkisi haklı(ydı) ama onca emek verdiği resme zarar vermesi kabul edilemez.

13 Aralık’tan başlayarak gösterimde…

(05 Kasım 2024)

Korkut Akın

[email protected]

Dünya Varmış Filminin Afişi Yayınlandı

Yönetmenliğini Altın Portakal ödüllü Ali Adnan Özgür’ün üstlendiği post – apokaliptik öğeler taşıyan macera ve komedi filmi Dünya Varmış, 22 Kasım 2024 Cuma günü sadece sinemalarımızda gösterime girecek. Başrollerini Engin Altan Düzyatan, Sarp Bozkurt, Melisa Şenolsun ve Ece Sükan’ın paylaştığı film, denenmemiş konseptiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Dünya üzerindeki tüm yaşamın sonunu getirecek olan salgının yayılmasının 24 saat öncesinde başlayan filmin afişi yayınlandı. Son yılların macera – komedi alanında en fantastik ve özgün konseptlerinden birine sahip olan filmin eğlenceli ve gizemli hikâyesi seyircilere keyifli anlar yaşatacak.

Gülin İyigün: Eskiden Daha Katı Kriterlerim Vardı, Şimdi Daha Esnek Bakıyorum

Bu yıl hem bir dizi, hem de bir sinema filmiyle izleyici karşısına çıkan Gülin İyigün, işine olan tutkusu ve yoğun enerjisiyle dikkat çekiyor. 3391 Kilometre filminin devamı olan 0000 Kilometre projesinde de yer alan İyigün, iki zıt karakteri canlandırarak kariyerinde yeni bir döneme adım atıyor. Başarılı oyuncu heyecanını, “İki farklı projede birbirinden çok farklı karakterlerle yer almaktan dolayı çok şanslıyım. Özellikle gençlik hikâyelerindeki dinamizm ve aşk temalı projelerde çalışmayı çok seviyorum. Bu filmler, gençlerin yoğun ilgisini çekiyor ve sevilen bir kitap uyarlaması olması dolayısıyla benim için de projeyi özel hale getiriyor.” sözleriyle dile getirdi.

12. Kayseri Film Festivali

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı destekleri ile Erciyes Üniversitesi ve Anadolu Sinemacılar Derneği iş birliğinde düzenlenen, 12. Kayseri Altın Çınar Film Festivali başvuruları başladı. Ulusal Kısa Film Yarışması ve Ulusal Belgesel Film Yarışması kategorilerinde düzenlenecek olan yarışmalara katılmak için son başvuru tarihi 15 Kasım 2024 olarak belirlendi. 26 – 28 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlenecek olan festival, sinema ve sanat severlerin ilgisini çekecek birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak. Başvuruların www.kayserifilmfestivali.com adresine yapılabileceği açıklandı.

12. Kayseri Film Festivali yazısına devam et

Pubg Mobile ve Venom: Son Dans İşbirliğiyle Unutulmaz Bir Gala

Dünyanın en popüler mobil oyunlarından Pubg Mobile, Sony Pictures’ın büyük ilgi gören filmi Venom: Son Dans ile benzersiz bir işbirliğine imza attı. 18 Ekim – 10 Kasım tarihleri arasında oyun içinde gerçekleştirilen özel etkinliklerin yanı sıra, 22 Ekim’de İstanbul Acıbadem Paribu Cineverse Akasya Sineması’nda düzenlenen gala ile bu heyecan verici buluşma büyük bir coşkuyla kutlandı. Bu özel gecede, iki dev evrenin çarpışmasına tanıklık eden misafirler, Pubg Mobile ve Venom dünyalarının büyülü atmosferini deneyimleme şansı yakaladı.

OPPO x Venom, Son Dans Filminde Reno11 FS’in Gücünü Ortaya Koyuyor

OPPO, merakla beklenen Venom: Son Dans filmi ile bir iş birliğini başlattı. Venom’un süper gücü, gelişmiş duyuları, dayanıklılığı ve şekil değiştirme yetenekleri gibi, OPPO Reno11 FS de kullanıcıları güçlendirmek için tasarlanmış birçok özellik barındırıyor. Bu iş birliği, Venom’un insanüstü yeteneklerinden ilham alan OPPO’nun en yeni akıllı telefonu Reno11 FS’in olağanüstü özelliklerini deneyimlemeleri için davet ederek içlerindeki gücü ortaya çıkarmayı amaçlıyor. OPPO’nun yeni modeli, farklı bir deneyim sunan AI Stüdyo özelliğiyle dikkat çekiyor. Bu uygulama, sıradan fotoğraflarınızı eğlenceli dijital avatarlara veya yaratıcı profil resimlerine dönüştürmenizi sağlıyor.

OPPO x Venom, Son Dans Filminde Reno11 FS’in Gücünü Ortaya Koyuyor yazısına devam et

Ankara Film Festivali’nin Biletleri Bugün Satışta

07 Kasım 2024 Perşembe günü başlayacak olan 35. Ankara Film Festivali’nin (35th Ankara Film Festival) biletleri bugün https://biletinial.com/tr-tr/ web sitesinde ve Büyülüfener Kızılay Sineması’nın gişelerinde sinemaseverlere sunuldu. Festivalde bu yıl, geleceğin sinemacıları daha çok film izlesin diye, Ankara’daki İletişim Fakülteleri ve Sinema-TV Bölümü öğrencilerine yönelik Askıda Bilet kampanyası da uygulanmaya başladı. Festivalin Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) ile ortaklaşa gerçekleştireceği ve Ankara Hikâyesini Bekliyor çağrısıyla başlatılan film yarışmasının filmleri de açıklandı.

Ankara Film Festivali’nin Biletleri Bugün Satışta yazısına devam et

Suç ve Ceza Film Festivali Geçmişten Bugüne Adaletsizlik Kavramını İrdeliyor

“Herkes İçin Adalet” ilkesiyle yola çıkan 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali için geri sayım başladı. 22 – 28 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek festival bu yıl farklı bölümlerde ilginç, dikkat çekici yapımları izleyicilerle buluşturmaya hazırlanıyor. Bölümlerden biri de “Yapay Zekânın Yeni Marifetleri”. Bu bölümde mahkemelerden ölüm sonrasına dek Yapay Zekâ’nın sınırları, riskleri ve olanakları tartışmaya açılırken, Klasikler bölümünde güncelliklerini koruyan yapıtlar gösterilecek.

Suç ve Ceza Film Festivali Geçmişten Bugüne Adaletsizlik Kavramını İrdeliyor yazısına devam et