Teknoloji geliştikçe insanların hayalleri de tutulamayacak denli genişliyor. Olur mu, olmaz mı, olmalı mı diye düşünmenize bile fırsat vermeyen bir hız hepimizi sarıp sarmalıyor. Buna da bağlı olarak çoklu evren çizgi filmlerin çizgi karakterlerine de uyarlanabiliyor. Yani sadece sanal diye bakamayız artık metaverse’e… İzlerken sizi çarpıyor, düşündürüyor, kazandırıyor ve doğal olarak da kaybettiriyor, azıcık ilginiz dağılırsa…
“Spider-Man: Across the Spider-Verse” ilk filmin hikâyesinin heyecan verici bir devamı olmayı vaat ediyor. Bu da gösteriyor ki, özellikle genç kuşak çok beğenecek. Onların deyimiyle söylersek, “Havada karada izlenir abi”. Genç olmayan sinema sevdalıları ne yapsın? Onlar da izlemeli, çünkü yeni düşünce anlayışını kavramadığınız sürece her şey çok zor olacak. Kim, nerede, ne yapıyor, ne istiyor, nasıl olacak veya olmalı… tıpkı bir satranç oyunu gibi ileriyi görmek gerek.
Merak ettinizse, çocuklarınızla birlikte izleyin mümkünse. Hem sınava girecek olanlara moral kaynağı hem de aranızdaki soğuk ve yüksek duvarların yıkılmasına yardımcı olabilir.
“Spider-Verse” filmlerinin bu kadar iyi olmasına şaşırıyor insan. İnanılmaz bir görsellik, müthiş ve vurgulu müzikler, hızlı kurgu ve birbiriyle bağlantılı temalar… Belki siz, “Into the Spider-Verse”i, “Across the Spider-Verse”den daha çok sevmiş olabilirsiniz. Zaten akıl alabilecek gibi değil. Keyifle izlediğiniz film, biraz sonra sorularla doluyor. Karakterler alabildiğine renkli ve gerçekçi. Genişletilmiş Gwen’in hikâyesi çok keyif verici. Çizgi film değil sanki. Epey bir kafa yorulmuş, epey bir mesai harcanmış. Her bir kare –ki, biliyorsunuz, saniyede 24 kare geçiyor projektörün önünden, perdeye yansırken görüntüler…
Olay örgüsü başarıyla ulanmış birbirine…
Belki bir, hatta birkaç kez daha izlemem gerekecek, bu dahiyane filmin tadını tam alabilmek için. Çünkü çoklu evren bir gün hepimize lazım olacak.
02 Haziran’dan başlayarak gösterimde…
(01 Haziran 2023)
Korkut Akın