75. Cannes Film Festivali’nden en iyi senaryo ödülü ile dönen ‘Cennetten Gelen Çocuk / Boy From Heaven’ sabahın alaca karanlığında balıktan dönen baba ile oğulun görüntüsü ile açılıyor. Mısır’ın ücra sahil köyü Manzala’daki küçük evin umududur Adem. Annesiz kalmış baba ocağındaki üç erkek kardeşten en büyüğü, en okumuş olanıdır. Allah ona yetenek bahşetmiş, annesi yoksulluk kaderi olmasın diye onu okula göndermiştir. O da öğrenme azmi ile hem ailesinin hem de köyün imamı hocasının yüzünü kara çıkarmamış, Sünni İslam’ın en güçlü eğitim merkezi olan Kahire’deki İslam İlimleri ve Fen Bilimleri üzerine eğitim veren El-Ezher Üniversitesi’ne kabûl edilmiştir. İlmin yol göstericisi olarak baba ocağına dönme hayali ile başkentin görkemli dünyasına giriş yapan genç adamın yaşadığı kültür şokunu atlatamadan üniversitenin nüfuzu sınırları aşan Büyük İmam’ı tüm öğrencilerin gözü önünde hayatını kaybedince, kendisini cinayetlerle örülmüş bir komplo ağının içinde bulur. Dini erk koltuğunun boşalması sonucunda ülkenin güçlü siyaset ve din odaklarının acımasız iktidar mücadelesine tanıklığı ve bu süreçte yararlı bir piyon rolü üstlenmesi artık kaçınılmazdır. Devlet Güvenlik güçlerinin adamı Albay İbrahim’in irtibata geçtiği Adem, başkan Hüsnü Mübarek’in işaret ettiği adayın seçilebilmesi için her yolun mubah sayıldığı bu süreçte muhbirlik görevini üstlenir. Bundan sonrası ise John Le Carré romanlarını aratmayan bir kanlı entrikalar zincirinin adım adım şekillenmesidir.
Yönetmen Saleh’in bizde sinemalara gelmemiş 2017 yapımı bir önceki filmi ‘The Nile Hilton Incident’ 12 yıl önce bugünlerde Tahrir (Özgürlük) Meydanı’nda yaşanan ve halkı mevcut yönetime karşı seferber olmaya çağıran sokak gösterileri, protestolar ve itaatsizlikler bütününe paralel olarak kentin lüks otelinde meydana gelen bir cinayet kovuşturması üzerinden ilerler. Genç bir şarkıcı kızın otel odasında ölü bulunması üzerine derinleşen soruşturma üst düzey devlet yetkililerinin ve de polisin içinde olduğu yozlaşmış düzenin dehşetengiz kapılarını birer birer aralayacaktır. Sundance Bağımsız Filmler Festivali’nde dramatik dalda Jüri Büyük Ödülü’nü kazanmış olan yapım devlet yetkililerinin hiç hoşuna gitmez ve Saleh kendi ülkesinde istenmeyen kişi ilan edilir. İsveç vatandaşı olan sinemacı bu nedenle son filmini İstanbul’da çekmiş, ülkemizden oyuncu ve teknik ekip kullanılmış, El-Ezher Üniversitesi’nin iç ve dış çekimlerinde mekân olarak ağırlıklı olarak muhteşem Süleymaniye Camii yer almış.
Saleh askeri bir diktatörlük olarak olarak adlandırdığı Mısır devlet yönetimini acımasızca eleştirmeyi sürdürdüğü filminde yaygın İslamofobi’den özenle kaçınmış. Devletin en tepesine çöreklenmiş bir iktidar savaşı asıl meselesi. Topraklarında iki firavun istemeyen siyasi elit ile, hizipçi dini elitin bitmez tükenmez güç kavgasında masumiyetini yitiren Adem oluyor. Oda arkadaşı Zizo’nun en başta dediği gibi, üniversiteye adımını attığında ruhu saflığını yitirmeye başlıyor ve kokuşmuş düzen her geçen saniye onu karanlığına çekmeyi sürdürüyor. Ve de devlet güvenliğin gözlerine kestirdiği muhbir olarak seçilmiş bu yoksul aile çocukları acı bir ironi ile ‘melek’ olarak çağrılıyor. ‘Cennetten Gelen Çocuk’ çok iyi yazılmış ve yönetilmiş son derece sürükleyici tekinsiz bir politik gerilim tadında yılın ilgiye değer çalışmalarından biri. Saleh’in bir önceki filminde alabildiğine yozlaşmış teşkilat içinde adaleti sağlamaya çabalayan polis şefi olarak izlediğimiz Mısır sinemasının ünlü aktörü Fares Fares ise bu defa arafta yolunu şaşırmış güvenlik görevlisi Albay İbrahim’de hayli değiştirdiği fiziği ile parlak bir oyunculuk sergiliyor.
(03 Şubat 2023)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com