Türk TV yapımlarına bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olan ya da olmayan kırktan fazla ülkede on milyonlarca insanın gösterdiği olağanüstü ilgiden de cesaret alan Türk sineması Fetih 1453′ten sonra bu yıl dev bir prodüksiyona daha imza atacak…
20 milyon dolardan (yaklaşık 40 milyon Türk lirasından) fazla para harcanacak Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid (Khalid ibn al Waleed) adlı prodüksiyon Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu (The Message) filmine Türkiye’den bir kardeş niteliği de taşıyor…
Fida Film’den Murat Akdilek’in yapımı olan Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid (Khalid ibn al Waleed), 13 Aralık 2013’te Tiglon Şirketi’nin dağıtımıyla beş yüzden fazla kopyayla sinemaseverlere sunulacak…
Bilindiği gibi, İslâm alimleri, Hazreti Muhammed başta olmak üzere pek çok İslâm önderininin (kurucusunun) filmlerde canlandırılmasına izin vermiyor… Halid bin Velid ise beyazperdede gösterilebilen az sayıdaki İslâm önderinden biri…
Halid bin Velid hâlâ bulunamadı
Bu satırlar yazıldığında Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid’in (Khalid ibn al Waleed) başrolü için çok uzun süredir aranan karizmatik ve yetenekli oyuncu hâlâ bulunamamıştı.
Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu (The Message) Oscar Ödülüne Aday Olmuştu
2005’te Ürdün, Amman’da ne yazık ki bir terör saldırısında 75 yaşındayken hayatını kaybeden Mustafa Akkad’ın yönettiği, üç Oscar ödüllü besteci Maurice Jarre’ın (Lawrence of Arabia ve Doktor Jivago’nun da bestecisi) fon müziğiyle Oscar ödülüne aday gösterilen Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu (The Message) 1979 yılının son çeyreğinden itibaren Türkiye sinemalarında milyonlarca insan tarafından izlenmişti… Suudi Arabistan’ın bütün engelleme çabalarına karşın Libya lideri Muammer Kaddafi’nin sağladığı 10 milyon dolarlık bütçeyle ve diğer olanaklarla gerçekleştirilen Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu (The Message) Mısır’daki El Ezhar İslâm Araştırmaları Akademisi’nin Müslümanlara tavsiyesini de elde etmişti. Hazreti Muhammed: Son Peygamber adlı uzun metrajlı animasyonda da Mısır’daki El Ezhar İslâm Araştırmaları Akademisi’nin gösterim izni/onayı bulunuyor.
Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu’nun senaryosuna katkıda bulunanlar arasında 25 milyon dolarlık dev prodüksiyon Waterloo’da da (Türkiye’de 1972’de Waterloo Savaşı adıyla gösterildi) çalışan Harry Craig’de var.
Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu’nun Galası
Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu’nun 34 yıl önceki İstanbul galasınaysa (Balmumcu Kışlaönü’ndeki Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV Merkezi’nde düzenlenen) Mustafa Akkad ve bu filmde Hazreti Hamza rolünde olan iki Oscar ödüllü Anthony Quinn’de katılmıştı…
Tarsem Singh Tarzında Bir Film: Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid
Yapımcı Murat Akdilek’in Hakan Sonok’a söylediğine göre, Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid (Khalid ibn al Waleed) filmi Uhud Savaşı’nda Müslümanlara karşı savaşan Halid bin Velid’in daha sonra Müslüman olarak Hazreti Muhammed’in emrine girmesini ve bundan sonraki serüvenlerini Tarsem Singh (Müzik videoları ve sinema filmleriyle tanınan 1961 doğumlu Hintli yönetmen) tarzında çarpıcı, göz alıcı, gösterişli, stilize bir görsellikle beyazperdeye yansıtacak.
Yönetmen: Hakan Kırvavaç
Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid’in yönetmenliğini reklâm dünyasında Ketche lâkabını kullanan, ilk Romantik Komedi filminin yönetmeni Hakan Kırvavaç yapacak… Senaryoyuysa aralarında Zaman Gazetesi yazarı M. Nedim Hazar’ın da bulunduğu yedi kişilik bir ekip yazdı.
Mekânlar: Fas ve Tunus’tan
14 yıllık bir zaman dilimini konu alacak Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid’in çekimleri Fas ve Tunus’ta gerçekleştirilecek… Çağrı: İslamiyetin Doğuşu’nun çekimlerine de Fas’ta başlanmış ancak Suudi Arabistan Kralı’nın Fas Kralı’na baskıları sonucu çekim ekibi Fas’tan kovulmuştu!
Bütçe: 40 Milyon Türk Lirası
Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid’in 20 milyon doları geride bırakan bütçesiyse Türk sinemasında bugüne kadar harcanacak en büyük rakam… Bundan önceki en büyük bütçeli Türk filmiyse yaklaşık 17 milyon dolar harcanan, Faruk Aksoy’un yönettiği, Türkiye sinemalarında 6 milyon 565 bin kişi tarafından seyredilen Fetih 1453′tü.
Çağrı: İslamiyetin Doğuşu’nun Halid bin Velid’i
Hazreti Muhammed tarafından Allah’ın Kılıcı (Seyfullah) ünvanıyla onurlandırılan Halid bin Velid’i, Çağrı: İslamiyetin Doğuşu’nda Michael Forest canlandırmıştı.
Halid bin Velid’in Yaşam Öyküsü:
Hazreti Peygamberin, hakkında “ne güzel kul” diye buyurduğu sahabîdir. Hazreti Peygamber (s.a.s.) Mute savaşındaki başarısından ötürü onu Allah’ın kılıcı diye övmüştür. Hazreti Hâlid (r.a.)’in doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Mekke’nin şerefli ve itibarlı ailelerinden biri olan Mahzum oğullarındandır. Ordu komutanlığı Hazreti Hâlid’in ailesinin bir imtiyazıydı. Uhud savaşında ve Hudeybiye sulhu esnasında Hâlid bin Velid, Kureyş ordusunun komutanlarından birisiydi.
Hudeybiye anlaşmasından sonra Hazreti Peygamber umre için Mekke’ye gidince Hâlid’in daha önce Müslüman olan kardeşi Velid’e Hâlid’i sordu. Hz. Peygamber Hâlid gibi bir insanın müşriklerin (Müslüman olmayanlar) içinde kalmasının şaşılacak bir durum olduğunu belirtti. Velid kardeşi Hâlid’e Peygamber (s.a.s)’in bu iltifatını bildiren bir mektup gönderdi. Bunun üzerine Hâlid müslüman olmak için Mekke’den yola çıkınca, yolda Amr b. el-Âs ile karşılaştı ve beraberce Mekke’den Medine’ye gelip müslüman oldular.
Hazreti Hâlid hicrî sekizinci yılda yapılan Mute savaşına bir nefer olarak katıldı. Ordu komutanlarının sırayla şehîd olması üzerine Ashab istişâre ederek komutayı Hazreti Hâlid’e verdi. Hz. Peygamber Medine’de olup bitenleri haber verip komutanların şehid düşmesini anlattıktan sonra komutayı Allah’ın kılıçlarından birinin aldığını söylemiştir.
Bu olaydan sonra Hazreti Hâlid, Seyfullah (Allah’ın Kılıcı) diye anıldı. Halid (r.a.) komutasına aldığı orduyu kalabalık düşman karşısında bozguna uğratmadan Medine’ye getirmeyi başardı.
Hazreti Hâlid, Mekke fethinde süvarilerin komutanı idi. Ordunun sağ kanadını kontrol ediyordu. Mekke fethinde müslümanlara karşı çıkan gruplarla Hz. Hâlid çarpışmıştır. Mekke fethinden sonra Hz. Peygamber Nahle’deki Uzza putunu kırmaya Hâlid bin Velid’i gönderdi. Hâlid Uzza putunu kırıp geri döndü.
Hazreti Ebû Bekir Hâlife olunca Hazreti Hâlid’i komutan olarak yalancı Peygamberlerin üzerine gönderdi. Yalancı Peygamber Tulayh b. Huvaylid’i Buzaha’da mağlup etti sonra Temimoğulları üzerine yöneldi ve Mâlik b. Nuveyra’nın komutasındakilerle karşılaştı. Mâlik’i silâh bırakmasına rağmen esir etti ve öldürdü. Hazreti Ömer, Hâlid’i bu olayda hatalı davrandığı gerekçesiyle kınamıştır. Daha sonra Museylemetu’l-Kezzâb’a karşı sefere çıktı ve onu Yemâme sınırında Akraba denilen yerde mağlub etti ve öldürttü. Yalancı Peygamberlerle olan mücadelesinden sonra zekât vermeyen kabileler üzerine gönderildi. Onları da sindirdi. Daha sonra Hicrî oniki yılında Irak’a İranlılara karşı gönderildi. İki ay zarfında İran Sâsânî ordularını bozguna uğratarak Hire’yi ele geçirdi ve Fırat çevresini hâkimiyeti altına aldı.
Suriye sınırında Bizanslıların ordu hazırladıkları haberi gelince hilâfet merkezinden Hz. Hâlid’e Irak bölgesinin komutanlığını Müsenna’ya bırakarak Şam’a gitmesi emri verildi. Hicrî onüçüncü yılda Bizanslıları Acnadeyn’de mağlup ederek Şam’a doğru püskürttü. Hz. Hâlid şehri muhasara etti ve hicrî ondördüncü yılın Receb ayında Şam (Dımaşk/Damascus) şehrini fethetti. Daha sonra bu fethine Humus’u ekledi. Yermuk savaşında Bizanslıları bozguna uğrattı. Kudüs’ü kuşattı ve teslim aldı. Onun sayesinde bütün Suriye mıntıkası Müslümanların eline geçti.
(18 Mart 2013)
Hakan Sonok
[email protected]