23. Uluslararası İstanbul Kısa Film Festivali’nin Ulusal Kısa Film Yarışması sonuçları belli oldu. Ülkemizdeki kısa film çalışmalarının değerlendirilmesi ve filmlerin seyirci ile buluşmasını sağlamak amacıyla düzenlenen yarışmaya bu yıl 270 adet ulusal film başvurdu. Bu filmlerden 41 tanesi ön elemeyi geçerek gösterime hak kazandı. Seçici Kurul’un filmler arasından yapmış olduğu değerlendirme sonucunda En İyi Kurmacı Film Ödülü’nü yönetmenliğini Can Eren’in yaptığı Baydara: Edra’nın Kaderi kazandı.

Vizyona girer girmez sinema eleştirmenlerinden büyük övgü almayı başaran “The Ides Of March” filminin genç yıldızı Evan Rachel Wood‘un, Amber Hard, Kristen Stewart ve Olivia Wilde gibi güçlü adaylar arasından rolü aldığı açıklandı. Henüz 24 yaşında olmasına rağmen, birçok başarıya imza attan Wood’un filmin deneme çekimlerinde diğerlerine göre çok daha iyi bir performans ortaya koyması Clooney’in onu tercih etmesine neden oldu. Deneme çekimlerine bizzat katılan George Clooney, Wood için “Molly, tam O’na göre bir roldü, O da çok iyi iş çıkarttı, ilerde O’nu çok daha fazla izleyeceksiniz” diyerek güzel yıldızı övdü.

TRT – Müzik’te yayınlanan Sine-Müzik kuşağı, Atilla Dorsay’ın sunumuyla devam ediyor. Sine-Müzik kuşağında 04 Aralık Pazar 23:10’da 1958’den gelen Merry Andrew – Sirk Günleri adlı müzikâl bir komedi var. Asıl merakı arkeoloji olan bir öğretmenin yolu bir sirke düşer ve orada karşılaştığı bir genç kıza ilgi duyar.
Ünlü komedyen Danny Kaye’in bu sempatik filmini, tam bir dans ustası olan Michael Kidd yönetmiş. Ayrıca James Dean’in tek aşkı olarak bilinen Pier Angeli ve gerçek bir sirkin tüm sanatçıları da ekranda olacak.

Türk sinemasının son dönemdeki en iyi örneklerinin Türkiye 2011 bölümünde gösterileceği Gezici Festival, açılışını yönetmen Yüksel Aksu’nun beklenen filmi Entelköy Efeköy’e Karşı ile yapıyor. 2006 yılında senaryosunu yazıp yönettiği Dondurmam Gaymak ile dikkat çeken Aksu, son filminde bir grup ekolojik aktivistin, mütevazı bir Ege köyüne yerleşerek, orada kurulması gündemde olan termik santrali engelleme çabalarını anlatıyor. Filmini bir antik komedya formunda kurgulayan Yüksel Aksu, politik argümanlar ve yerel ağza da hakim olmasının sağladığı avantajla güçlü bir mizah yaratıyor.