Karanlık Saat

Chris Gorak’ın yönettiği ve Emile Hirsch, Olivia Thirlby, Max Minghella ile Rachael Taylor’un oynadığı Karanlık Saat (The Darkest Hour), 06 Ocak 2012’de Tiglon Film dağıtımıyla vizyona çıkarıldı.
Gizemli bir fırtına ortasında Moskova’ya varan Sean ve Ben, Rusya’ya, hayallerinin işini kurmaya gelmişlerdir. Bir gece kulübünde Natalie, Anne ve Skylar ile tanışırlar. Kulüp, uzaylıların istilâsı sonucu aniden karışır, şehir neredeyse tamamen terk edilmiş hale gelir. Saldırıdan yerin altına sığınarak kurtulan beşli, Moskova’nın uzaylılar tarafından istilâ edilen bölgesine çıkarlar ve mücadeleye başlarlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: Orijinal / Türkçe Altyazılı 1 / Türkçe Altyazılı 2
  • IMDb
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Karanlık Saat yazısına devam et
  • Arka Pencere Dergisi’ne Göre 2011’in En İyisi: Bir Zamanlar Anadolu’da

    Arka Pencere Dergisi, 114. sayısında, kapağına 2011’in En İyi Filmi seçilen Bir Zamanlar Anadolu’da filmini yerleştiriyor. Listenin ikinci sırasında İran filmi Bir Ayrılık var. Değerlendirmeye Okan Arpaç, Burak Göral, Bilgehan Aras, Murat Özer, Burçin S. Yalçın, Cem Altınsaray, Tunca Arslan, Şenay Aydemir, Kemal Ekin Aysel, Janet Barış, Cumhur Canbazoğlu, Ebru Çeliktuğ, Murat Emir Eren, Murat Erşahin, Berke Göl, Çağdaş Günerbüyük, Selin Gürel, Müjde Işıl, Evrim Kaya, Serdar Kökçeoğlu, Nil Kural, Kerem Sanatel, Selin Sevinç, Olkan Özyurt, Ceylan Özgün Özçelik, Müge Turan ve Ali Ulvi Uyanık katıldı.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Arka Pencere Dergisi’ne Göre 2011’in En İyisi: Bir Zamanlar Anadolu’da yazısına devam et
  • Pera Müzesi Etkinlikleri’nde Cinema Verite Öncüler, Pennebaker / Hegedus

    Pera Müzesi Film Etkinlikleri kapsamında Pera Film’in 06 – 29 Ocak 2012 tarihleri arasında sunduğu Cinéma Vérité Öncüler: Pennebaker ve Hegedus Programı, belgesel film dünyasına muhteşem bir yolculuğa çıkarıyor. D. A. Pennebaker ve Chris Hegedus günümüzde yaşayan en saygıdeğer ve eşsiz belgesel film takımı. Müdahaleci olmayan, cinéma vérité tarzı film yapımcılıkları ile ünlü ikili, öznelerini aktüel kamera ile yeterli ışık ve olabildiğince az kesinti ile kaydediyorlar. Sonuçta ortaya çıkan da, karakterlerin karar verdiği, samimi bir gerçek yaşam dramasının portresi.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Pera Müzesi Etkinlikleri’nde Cinema Verite Öncüler, Pennebaker / Hegedus yazısına devam et
  • Evsizlerin Üstüne 12 Eylül Düştü

    Bu Son Olsun
    Yönetmen: Orçun Benli
    Senaryo: Şükrü Üçpınar-Orçun Benli
    Müzik: Cahit Berkay
    Görüntü: Vedat Özdemir
    Oyuncular: Mustafa Uzunyılmaz (Yaşar), Orhan Eşkin (Apo), Ferit Kaya (Kovboy Ali), Volga Sorgu (Cevat), Ufuk Bayraktar (Ertuğrul), Engin Altan Düzyatan (Sinan), Hazal Kaya (Lale), Engin Alkan (Müdür Hızır), Deniz Uğur (Hemşire Nimet), Serdar Orçin (Komutan Kenan), Eray Özbal (Dr. Niyazi), Bülent Çolak (Başgardiyan Cafer), Murat Garibağaoğlu (Gültekin)
    Yapım: Uzak Yakın Film (2011)

    Orçun Benli, yönettiği ilk filmi “Bu Son Olsun” 12 Eylül zamanlarına beş evsiz arkadaşın gözüyle mizahi bir bakış atıyor. Karanlık günler, işkenceler ve trajediler genç kuşaklara da ışık tututuyor.

    İstanbul’un tarihi semti Balat. Burası sadece tarihi değil, azınlıkların da yüzyıllardır sakini olduğu muhteşem bir mekân. Beş evsiz arkadaş, Eylül’ün serinliğinde hayatta kalmaya çabalıyorlar. Para bulabilirlerse köpeköldüren şaraplarını da içiyorlar. Karınlarını doyurmak şimdilik az sorun onlar için. Çok acıktıklarında ülkücü Gültekin’le devrimci Sinan’ın evlerine gidip yemeklerini yiyorlar. Mevsimine göre ayakkabıya ihtiyaçları olursa camiye uğramaları yetiyor. Cemaat namazlarını kılarken onlar da ihtiyacı olanı alıyorlar. Yaşar, Apo, Kovboy Ali, Cevat ve Ertuğrul, Sinan’ın devrimine de inanıyor. Çünkü herkese ev ve iş var bu devrimde. Ama askerler önce davranıp darbeyi yapıveriyorlar. Ülkücü Gültekin ve adamları da tutuklanıyor. Devrimci iki aşık Sinan ve Lale de. Elbette evsiz arkadaşlar da bu fırtınadan kaçamıyorlar. Evsizler, hapishaneyi sıcak yatak ve yemek olarak görüyorlar, ama… Sorgular ve işkenceler hepsine uyguluyor cunta. Yaşar, 1950’lerde Menderes’in “Her mahallede bir milyoner” hayaliyle babası tarafından İstanbul’a yollanmış. Geliş o geliş. İstanbul’da azınlıklardan bir kadına aşık olmuş, ama 6-7 Eylül olayları yüzünden yolları buluşamamış. Yıllarca hep onu aramış aslında Yaşar. Kovboy Ali, artist olabilmek için yolu düşmüş İstanbul’a. Yılmaz Güney’le tanışma hayali, Güney’in hapise girmesiyle hayale dönüşmüş. Yönetmen, zihinsel engelli gibi görünen Cevat’la daima öfkeli Apo’nun geçmişlerine dair bir şeyleri öne çıkarmasa da filme derinlik katmışlar. Ertuğrul, darbenin sabahında, tekneyle Yunanistan’a kaçacak solcularla beklenmedik bir yolculuğa çıkıyor ve hayatının akışı değişiveriyor. Elbette bir de hapiseneyi idare edenler var. Başgardiyan Cafer, hapishane müdürü Hızır’ın yerinde olmak için dalavereler çevirirken, Hızır da komutan Kenan’ın yerinde olmayı hayal ediyor. Hapishanenin revirinde Dr. Niyazi ve hemşire Nimet de var. Nimet’in de bir hikâyesi var. Hapishanede günlük hayat işkenceler, sorgular, iktidar çarpışmalarıyla sürerken, öte tarafta sağcı ve solcu mahkûmlar da ayrı ayrı tünel kazmayı sürdürüyorlar. Final bölümündeyse mahkûmları ve seyircileri bir sürpriz bekliyor hapishane mutfağında.

    Dönemin ruhunu yakalıyor…

    İstanbul’da 1980 yılında doğmuş yönetmen Orçun Benli, 2006’da “Eve Giden Yol 1914”, 2008’de “Ali’nin Sekiz Günü” ve “Dilber’in Sekiz Günü” gibi iyi filmlerde yönetmen yardımcılığı yaptı. 2011 yapımı “Bu Son Olsun” onun yönettiği ilk filmi. 1970’lerde, sol fraksiyonlar içinde “goşist” diye aşağılanan bir örgütü de anmayı unutmamış yönetmen. “Sol sapma” da diyorlarmış vakti zamanında onlara. Maceracı olarak da görülmüşler. Sovyet yanlısı “sosyal faşistler” de vardı, yönetmen buna gerek görmemiş belki. Yönetmen, 1970’lerin ruhunu hayli gerçekçi yansıtmış. Hatta polisler bile politik anlamda ayrıymışlar. Birileri sağcıların peşine düşerken, öteki birileri de solcu avına çıkıyormuş. 12 Eylül gelince hepsi bir olmuş hepsinin avına açıkmışlar. Mekân kullanımları da estetik yansıyor perdeye. Balat’tan fotoğraflar gerçekten çarpıcı. Hapishane atmosferi de o anların içine alıyor seyirciyi. Bazı anlarda insan ürktüğünü hissediyor. Filmin diyalogları da iyi. Espriler de güldürebiliyor. Filmde Dr. Niyazi’yi canlandıran Eray Özbal’ı tanımaksa neredeyse imkânsız. Özbal, 1970’li yıllarda arabesk filmlerin unutulmaz “kötü adam”larından biriydi. Yönetmen, filminin adını ödünç aldığı Cem Karaca’nın “Bu Son Olsun” şarkısını üstadın sesiyle seyircilerine gönderiyor finalde. “Bu Son Olsun”, görülmeye değer filmlerden.

    (Bu yazı 06 Ocak 2012 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)

    (06 Ocak 2012)

    Ali Erden

    sinerden@hotmail.com

    Burdur Gölü’ne Sadakat Yolculuğu

    Türkiye’nin her yanından sadakat yolcuları Burdur Gölü’ne destek olmak ve gölün yaşamasını sağlamak için Burdur’da buluşuyor. Doğa Derneği, hızla kuruyan Burdur Gölü’ne dikkat çekmek için 07 Ocak’ta Burdur Gölü’ne Sadakat Yolculuğu düzenliyor. 06 Ocak Cuma akşamı İstanbul’dan, Ankara’dan, Hasankeyf’ten, Şanlıurfa’dan ve Hatay’dan başlayacak sadakat yolculuğuna Türkiye’nin her yerinden katılım mümkün. Yolculuğu coğrafya ve keşif dergisi Atlas da destekliyor. Burdur Gölü, 1975’ten bu yana alanının üçte birini kaybetti.

  • Basın Bülteni
  • Geniş bilgi için tıklayınız.
  • Diğer basın bültenleri ve yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Burdur Gölü’ne Sadakat Yolculuğu yazısına devam et
  • Skyturk TV En Heyecanlı Yeri Programı’nda 2011 Yılı Konuşuluyor

    Skyturk TV.de yayınlanan En Heyecanlı Yeri’nin bu haftaki 440. bölümünde En Heyecanlı Yeri geleneğine dönüşen yeni yıl sohbeti var. Alin Taşçıyan ve Mehmet Açar ile birlikte 2011’de neler olduğu konuşuluyor. Geçtiğimiz yıl, bu programa konuk olan yönetmen ve oyuncu sohbetlerinden unutulmaz anlara dönülüyor, izleyicilere yeni yıl armağanları veriliyor. Ceylan Özçelik’in hazırlayıp sunduğu En Heyecanlı Yeri programı Cuma 00:15, Cumartesi 11:10 ve 20:10 ve Salı 19:10’da Skytürk TV.de yayınlanıyor.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Skyturk TV En Heyecanlı Yeri Programı’nda 2011 Yılı Konuşuluyor yazısına devam et