2011 yılının üçüncü on üç haftasına ait Türkiye Sinema Vizyon Genel Raporu, Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi yönetmeni Deniz Yavuz tarafından hazırlanarak kamuoyunun dikkatine sunuldu. Türkiye’deki film dağıtımcısı şirketlerin 01 Temmuz – 29 Eylül 2011 tarihleri arasında dağıttıkları sinema filmlerinin ulaştıkları seyirci sayısını ve yaptığı hasılatı gösteren rapordan alıntı veya kopyalama yapılırken Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin kaynak gösterilmesini rica ederiz.
Günlük arşivler: 16 Aralık 2011
Tüm Şirketler
Tüm Şirketler, 09 – 15 Aralık 2011 Haftalık (Weekly) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.
Gelecek Uzun Sürer’e Hindistan’dan Fipresci Ödülü
Özcan Alper’in ikinci uzun metraj filmi Gelecek Uzun Sürer, 09 – 16 Aralık tarihlerinde Hindistan’da gerçekleştirilen, 16. Uluslararası Kerala Film Festivali’nde Uluslararası Sinema Yazarları Federasyonu FIPRESCI’nin verdiği En İyi Film Ödülü’nü kazandı. Sinemalarda gösterimi devam eden Gelecek Uzun Sürer, son olarak 2. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Müzik ödüllerini kazanmıştı. Başrollerini Durukan Ordu, Gaye Gürsel ve Sarkis Seropyan’ın paylaştığı filmde ağıtlar üstüne araştırma yapan Sumru’nun ülkenin güneydoğusuna yaptığı yolculuk anlatılıyor.
Gelecek Uzun Sürer’e Hindistan’dan Fipresci Ödülü yazısına devam et
Film Arası Dergisi’nde Sinan Albayrak: Mahsun En İyi Yönetmenlerden Biri Olacak
Ünlü oyuncu Sinan Albayrak, 2. Türkiye Dergi Fuarı etkinlikleri kapsamında, Film Arası Dergisi’nin konuğu oldu. Fuara özel hazırlanan Sohbet Vagonu’nda sinemaseverlerle sohbet eden Albayrak, Film Arası Dergisi yazarlarından Gülcan Tezcan’ın yönettiği söyleşide, konukların sorularını yanıtladı. Konuklardan birinin Mahsun Kırmızıgül ile ilgili sorduğu bir soruyu yanıtlayan Albayrak şunları söyledi: “Mahsun Kırmızıgül’ü insan olarak da çok seviyorum. Yeni dizisinin ilk bölümünü izledim. Anadolu’yu iyi bilen birisi. Çok iyi bir gözlemleme yeteneğine sahip. Birkaç yıl sonra en iyi yönetmenlerden biri olacak.”
Film Arası Dergisi’nde Sinan Albayrak: Mahsun En İyi Yönetmenlerden Biri Olacak yazısına devam et
Yılın En Kısa Gününde Kısa Film Şenliği
Institut Français Fransa, Fransız Kültür Merkezi ve İzmir Sinema Derneği yılın en kısa günü olan 21 Aralık’ta kısa film şenliği düzenliyor.
En kısa günün kısa filmleri şenliğinde, Fransız Kültür Merkezi’nin sinema salonunda çeşitli kısa filmler gösterilirken, kütüphanedeki bilgisayarlarda Türkiye’de hiç gösterilmemiş kısa filmleri izleyebilecek. Sinema salonunda, 12. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali programından bir film seçkisi ve daha önce gösterilmemiş olan filmler, festival süresinde bu filmleri izleyememiş olan sinemaseverler için tekrar gösterilecek.
Yılın En Kısa Gününde Kısa Film Şenliği yazısına devam et
Orkinos
Monaco’da düzenlenen Uluslararası Angel Sinema Festivali’nde, Nur Dolay’ın Orkinos adlı uzun metrajlı film senaryosu En İyi Çevre Filmi Senaryosu Ödülünü aldı. Nur Dolay, etkili ve cesurca bir mücadele verdiği için ödülü Greenpeace’e adadığını söyledi. Özellikle senaryoyu yazım aşamasında, Greenpeace Fransa sorumlularının kendisine verdiği belgelerin konuyu daha iyi anlamasına neden olduğunu belirten Nur Dolay, “Bu belgelerde, Akdeniz’de kaçak ton balığı avı yapan büyük balıkçı tekneleri ile birlikte, onlara havadan balık sürülerini gösteren korsan uçaklarının titiz bir şekilde izlenerek tespit edilen görüntüsü de yer alıyor” dedi.
Orkinos yazısına devam et
Maker Arts DVD.leri
Maker Arts tarafından satışa sunulan DVD.lerin yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Yeni eklenenler:
Göbeklitepe: Dünya’nın İlk Tapınağı.
Acılı Annenin Adaleti İsteyişi
Nar
Yönetmen-Senaryo: Ümit Ünal
Müzik: Selim Demirdelen
Kurgu: Çiçek Kahraman
Görüntü: Türksoy Gölebeyi
Oyuncular: Serra Yılmaz (Asuman), İrem Altuğ (Deniz), İdil Fırat (Sema), Erdem Akakçe (Mustafa)
Yapım: Arti Film (2011)
Sinemamızın önemli yönetmenlerinden Ümit Ünal’ın “Nar” filmi, ülkemizdeki sınıfsal ayrımlar üstünden bir adalet arayışının hikâyesi. 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden bir ödülle dönen bu film kadınlara adanmış.
Falcı olduğu sanılan Asuman, Dr. Sema’ya fal bakmak için Arnavutköy’deki dairesine gidiyor. Evdeki genç kadın Deniz kendisinin Sema olduğunu söylüyor. Asuman, Deniz’in falına bakarken genç kadın birden yarı felç oluyor. Elbette geçici felç bu. Asuman, intikamdan çok bir yanlışlığın düzeltilmesini istiyor bu zengin evinde. Genelde tek mekânda geçen film, karakterlerinin zihnindeki görüntüleri de yansıtıyor yer yer perdeye. Hikâyeye kapıcı Mustafa da dahil oluyor ve gerilim yavaş yavaş yükseliyor. Dr. Sema, yakın zamanlarda çalıştığı hastanede Asuman’ın kızının raporunu incelemeye gerek duymadan imzalamış. Asuman’ın kızı yatalak hasta olarak başkalarına muhtaç yaşamaya çabalıyor. Asuman, falcı olarak geldiği dairede bu yanlış düzenlenmiş raporu düzelttirmek istiyor. Acılı anne bir çıkar bulamadığı için belki de gerilim filmlerinin “femme fatal” kadınlarına dönüşüveriyor birden. Hikâye derinleştikçe başka hikâyeler de yansımaya başlıyor. Kapıcı Mustafa da geçmişinden bir anı hatırlıyor bu esaret altında. Deniz’le Sema, lezbiyen ilişki yaşıyorlar. Evin reisi Dr. Sema, çok para kazanıyor ve tiyatro oyuncusu hayali kuran sevgilisi Deniz’e hayatın tüm konforlarını sunuyor. Hatta hayatın gerçeklerinden uzaklaştıracak kadar. Dr. Sema eve geldiğinde bu film, sınıfsal farklılıklar üstünden de adaletsizliklere dokunuyor. Bu filme sol ruh sinmiş.
Heyecan veren yönetmen…
Tire’de doğan yönetmen Ümit Ünal, 1985 yılında İzmir DEÜGSF Sinema-TV Bölümü’nden mezun olmuştu. 1986’da “Teyzem” senaryosu önemli yönetmenlerimizden merhum Halit Refiğ tarafından çekilmişti. Merhum Atıf Yılmaz, 1987’de Ünal’ın “Hayallerim, Aşkım ve Sen” ve 1988’de “Arkadaşım Şeytan” senaryolarını perdeye aktarmıştı. Ünal, 2002’de “9” filmiyle yönetmenlik yapmaya da başladı. 2004’te çok yönetmenli “Anlat İstanbul” filminin içinde yer aldıktan sonra 2007’de “Ara”, 2008’de “Gölgesizler”, 2009’da iki film birden “Ses” ve “Kaptan Feza” filmlerini çekti. Sinema okulunda okurken bir “idol”e dönüştürülmüştü hocalarımız tarafından Ünal. Godard’dan bile ötede. Ulaşılmaz bir yerdeydi. Birkaç yıl önce Candan Erçetin’in bir klibinin çekiminde göz göze gelmiştik ama tanışmaya cesaret edememiştik. Çünkü o bir “idol”dü… Ünal heyecan veren yönetmenlerimizden ve okulumuzdan çıkmış en iyi isim. Filmlerinde ustalığını fark ediyorsunuz. Küçük bir ayrıntı, küçük bir an filmlerine derin anlamlar katıyor. “Ses” filmindeki atmosfer, öncelikle iç mekânlar görsel anlamda insanları çarpıyordu. “Nar” filmindeki iç mekânlar filmin atmosferine katkılar sunarken, tedirginlik içerisinde de bırakıyor insanı. “Nar” filmdeki en parlak anlardan biri, gerçekle hayalin zihinsel olarak karıştırılmasıydı seyirciler için. Deniz’in ilâçlı kahvesini içtikten sonra gerçekle hayali yaşadığı anlar çarpıcı. Bunu perdede yaşamak gerekiyor. Filmin final bölümü de zihinleri karıştırıyor ve hayli etkileyici. Son zamanlarda perdede gördüğümüz en çarpıcı finallerden biri bu. Filmde duyulan şarkıyı sevecekler olabilir. “Nar Taneleri” şarkısını Jehan Barbur seslendirmiş. Filmin mizahı sağlam. Filmin ön jeneriğinde düşen narın parçalanması filmdeki estetik anlardandı. Filmin hikâyesiyle metafor kuruluyordu belki. Filmdeki tüm oyuncu performanslarına övgü göndermeli. Serra Yılmaz sinemamızın gerçekten önemli oyuncularından. “Nar” filmi, 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde de “Kadınlar Jürisi Özel Ödülü”nü almıştı.
(Bu yazı 23 Aralık 2011 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)
(23 Aralık 2011)
Ali Erden
sinerden@hotmail.com
Yüksel Aksu’dan Dünyada Bir İlk: Görünmez Konuk Oyuncu Mustafa Alabora
Vizyona girdiği günden beri gündemden düşmeyen, kahkaha fırtınası yaratırken düşündüren organik Anadolu komedisi Entelköy Efeköy’e Karşı’nın sevilen yönetmeni Yüksel Aksu, dünyada bir ilke imza atarak filminde “görünmez konuk oyuncu”ya yer verdi! Aksu yaptığı açıklamada, filminin oyun tasarımını usta oyuncu Mustafa Alabora’nın oğlu Memet Ali Alabora’nın gerçekleştirdiğini belirterek; Mustafa Alabora’yı, bugüne dek birçok oyuncuyu yetiştirmiş olmasından dolayı, filmin “görünmeyen oyuncusu” olarak gördüğünü, bu sebeple sanatçının ismine jenerikte yer verdiğini vurguladı.
31. İstanbul Film Festivali
İKSV – İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 31. İstanbul Film Festivali, 31 Mart – 15 Nisan 2012 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. 31. İstanbul Film Festivali’ne katılacak filmler için Türkiye’den filmlerin başvuruları 03 Şubat 2012 tarihine kadar devam edebileceği açıklandı. Festivalde Altın Lale Ulusal Yarışma Jürisi’nin seçeceği En İyi Film’e 150.000 TL, En İyi Yönetmene ise 50.000 TL para ödülü verilecek. En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu ödülleri ise yine 10.000’er TL olarak belirlendi. Yapılacak Ulusal En İyi Film Yarışması’nda ayrıca En İyi Senaryo, En İyi Kurgu, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Özgün Müzik dallarında da ödüller veriliyor.
Ünye de Fatsa Arası
Esra Alkan’ın yönettiği Türkiye’nin “ilk mizah belgeseli” Ünye De Fatsa Arası, 23 Aralık 2011’de Nizam Eren İletişim dağıtımıyla Esra Alkan Film Yapım tarafından vizyona çıkarılıyor.
Belgesel kuruldukları günden beri tatlı bir atışma içinde olan Ünye ile Fatsa’daki birbirlerine üstünlük sağlama mücadelesi konu ediliyor. Ali Poyrazoğlu, Ferhan Şensoy, Mustafa Altıoklar’un sanat dünyasını temsil ettiği filmde, Fatsalı olan Frankfurt Başkonsolosu İlhan Saygılı ile eşi Bengü’nün Fatsa’daki düğünü de yer alıyor. Fatsalı olan sevilen oyuncu Kadir İnanır da filmde “Ben ne Ünyeliyim, nede Fatsalı, Türkiyeliyim.” diyerek tartışmalara farklı bir boyut kazandırıyor.
Tüm Sinemalar
Tüm Sinemalar, 16 – 22 Aralık 2011 seansları için tıklayınız. (Eksiksiz liste değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listeden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Yasak Temalı Uluslararası Gençlik Filmleri Festivali’nin Uluslararası Konuğu Yasaklandı
10+4 filmiyle Uluslararası Gençlik Filmleri Festivali’nin 20 Aralık’taki açılışına katılacak olan İran’lı genç kadın yönetmen Mania Akbari siyasi sığınmacı olduğu için Türkiye’den vize alamadı. Siyasi sebeplerden dolayı ülkesinden kaçmış durumda olan ve şu anda Dubai’de yaşayan Akbari, Uluslararası Gençlik Filmleri Festivali’ne katılmak üzere Dubai’deki Türk Konsolosluğu’na gittiğinde vize talebi reddedildi. Sansür ve yasaklara rağmen yanlış gördüğü şeylere karşı gelmeyi sürdüreceğini ve film çekmeye devam edeceğini bildirerek festivale bir video mesaj gönderen Akbari’nin mesajı festival açılışında okunacak.
Yasak Temalı Uluslararası Gençlik Filmleri Festivali’nin Uluslararası Konuğu Yasaklandı yazısına devam et