Gösterimdeki filmlerin 30 Ekim – 05 Kasım 2020 seansları için tıklayınız. (Listeler eksiksiz değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Bir Film Filmleri, 30 Ekim – 05 Kasım 2020 Seansları
Bir Film Filmleri, 30 Ekim – 05 Kasım 2020 seansları için tıklayınız.
Alman Banliyösünde Paranoya
Bir toplumda yabancı olmak kolay değil. Almanya’da tanınmış bir firmada saygın bir kimya mühendisi olarak çalışıyorsanız, doktora tezi ile uğraşan Alman bir eşe sahip olsanız bile. Daha önce İKSV Filmekimi Festivali seçkisinde yer almış 2015 yapımı ilk uzun metrajı ‘Babam / Babai’ ile tanıdığımız Visar Morina imzalı ‘Yabancı / Exil’, böylesine bir kimlik krizinin izini sürüyor. Refah bir banliyö semtinde (film Köln’de çekilmiş) üç çocuklu ailesiyle rahat bir yaşam sürdüren Kosova kökenli Cafer Kryeziu, tadını kaçıran olayların etnik kimliği ile ilintili olduğu düşüncesindedir.
İşi ile ilgili hayati önemdeki bilgi kendisinden saklanır. Firmanın e-posta listesinden haberi olmadan çıkartılır. İş arkadaşlarının kendisini anlamadığını, adıyla, aksanıyla alay edildiğini kurmaktadır. Laboratuvar atığı ölü farelerin önce oturduğu evin bahçe girişine, daha sonra çalışma odasının kapısına asılması, posta kutusunun fare cesetleri ile doldurulması sabrını taşıracak, şiddet eğilimini tetikleyecektir.
Baştan söyleyelim, göçmenlik olgusuna romantik açıdan yaklaşmayan bir film ‘Yabancı’. Filmin iyi bir sosyal statüye sahip beyaz yakalı ana karakterinin derdi, çağımız talihsiz göçmenlerinin sorunlarından çok farklı. Bir yurtsuzluk, kendini içinde yaşadığı topluma ait hissedememe duygusundan muzdarip Cafer. Filmin ilk yarısında Cafer’in bakış açısından izliyoruz olan biteni. Ekonomik ve sosyal refah içindeki gelişmiş Alman toplumunda soğuk ve duyarsız insan ilişkilerine tanık oluyoruz. Lakin, Cafer de sütten çıkmış ak kaşık değildir. Alman karısının da yüzüne çarptığı gibi, çalışma arkadaşları ile düzgün ilişkiler kuramayışının nedeni, kendi iticiliğinden kaynaklanmaktadır belki de. Filmin ikinci yarısında görüş açımız genişler. Gerçek olaylar ve Cafer’in paranoyaları iç içe geçerken, ana karakterin, çaresiz kurbandan öte tüm kusurları ile bir anti-kahraman’a dönüşmesi gecikmez.
Yönetmen Morina henüz 15 yaşındayken, Milosevic’in zulmünden kaçarak ailesiyle birlikte Kosova’dan Almanya’ya sığınmış. Cafer gibi uzun yıllar doğduğu topraklardan uzakta bambaşka bir kültürün içinde yoğrulmuş. Bu açıdan yurtsuzluk derdini en iyi anlatabilecek sinemacılardan. Ana karakterine yaklaşımı nesnel. İçinde yaşadığı refah toplumunun ruhsuzluğunu, robotvari insan ilişkilerini gözler önüne sererken, Cafer’in, Almanya’da (ya da benzer gelişmiş Batı ülkelerinde) süregelen yabancı düşmanlığı ve ırkçılıktan beslenen paranoyasına mesafeli yaklaşmasını bilmiş. Cafer’in ofis tuvaletlerinde gönül eğlendirdiği hemşerisi temizlikçi kadını, aralarındaki sınıf farkı nedeniyle aşağıladığını gözler önüne sermekten kaçınmamış.
Ağır ağır ilerleyen ve giderek harlanan paranoyayı sakin ve sabırlı bir dille anlatıyor yönetmen. Minimalist bir tutumla, Cafer’in rutinini zaman zaman izleyiciyi bıktıracak ölçüde yineliyor. Görüntü yönetmeni Matteo Cocco’nun kirli sarı, gri renklerdeki seçimleri etkileyici. Klostrofobik iç mekânlar, laboratuvardaki fare labirentlerini hatırlatan ofis koridorları, bitmek bilmeyen ofis kapıları, çözülmekte olan bir evliliğe eşlik eden ölü ışıklandırılmış ev içleri, yönetmenin huzursuz dünyasını kurmasını sağlamış. Benedikt Schiefer’in düzensiz aralarla yankılanan tiz perdeden tehditkar piyano tınıları, paranoya yükseldikçe tedirginliği artan Cafer’in ensesinde biriken tere karışmış.
Ağırlıklı olarak tek karaktere odaklanmış filmde yakın planlar çoklukla kullanılmış. Cafer rolünde Misel Maticevic kusursuz bir performans sunuyor. Alman eşi Nora rolünde ise eşsiz oyuncu Sandra Hüller her zamanki gibi parlak bir oyun veriyor. ‘Yabancı’, ilmek ilmek ördüğü paranoid yapısıyla izleyici içine çeken ancak gizeminin yanıtlarını kolay ele vermeyen çok iyi kotarılmış bir film. İKSV çevrimiçi gösterimlerinin ardından sinemalara uğruyor.
(05 Kasım 2020)
Ferhan Baran
Mustafa Cemil Tual’i Kaybettik
İthal filmciliğimizin duayenlerinden Yeni Tual Film’in efsane sahibi Hasan Tual’in oğullarından Mustafa Cemil Tual, 29 Ekim 2020 Perşembe günü Kıbrıs’ta kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Yeni Tual Film özellikle aksiyon ve macera türü filmlerin ithalatçısı olarak biliniyordu. Jean Claude Van Damme filmlerini getiren şirket olarak da tanınan firmanın bir başka ünlü filmi de Joel Coen, Ethan Coen kardeşlerin ilk filmleri Kansız (Blood Simple) filmiydi. Tual’in cenazesi, 30 Ekim 2020 Cuma günü Girne Çatalköy Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip aynı köyde toprağa verilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
3. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali’nin Ana Jürisi Açıklandı
Bu yıl Yunus Emre anısına 04 – 06 Aralık 2020 tarihlerinde düzenlenecek olan 3. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali, dünyanın birçok ülkesinden yoğun başvuru aldı. Direktörlüğünü Faysal Soysal’ın, Genel Koordinatörlüğünü Mehmet Lütfi Şen’in üstlendiği festivalin ana jürisi de açıklandı. Başkanlığını Görüntü Yönetmeni Vedat Özdemir’in üstlendiği jüride, Yönetmen Hilal Baydarov ile Maria Lafi, Oyuncu İrem Altuğ ve Akademisyen Öktem Başol yer alıyor.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
3. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali’nin Ana Jürisi Açıklandı yazısına devam et
Dayı: Bir Adamın Hikayesi Filminin Vizyon Tarihi Ertelendi
Adana, Hatay, Mersin ve İstanbul’da 6 haftada çekilen, Ufuk Bayraktar’ın başrolünde yer aldığı Dayı: Bir Adamın Hikayesi filminin daha önce 06 Kasım olarak açıklanan vizyon tarihi korona virüs salgını nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi. 20 milyon TL.lık bütçesi ile son zamanların en yüksek bütçeli filmi olma özelliğine sahip olan Dayı: Bir Adamın Hikayesi filminde Bayraktar‘a, Gizem Karaca, Ahmet Varlı, Turgut Tunçalp, Beste Bereket ve Ümit Çırak gibi isimler eşlik ediyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Aşk Seni Bulur
Hakan Yücel’in yönettiği ve Fırat Kaya, Aslı Şimşek, Şevki Özcan ile Tolga Öz’ün oynadığı Aşk Seni Bulur, 06 Kasım 2020’de TME Films dağıtımıyla Yücel Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Esnaf Haydar’ın oğlu Kerem, fizik mühendisidir. Çapkın bir genç olan Kerem işsiz olduğu için kızların parasını yiyerek zaman geçirir. Bir gün yaşanan tesadüfler sonucu Melek adında mahalleye yeni taşınan genç bir kızla tanışan Kerem, onu görür görmez hayatının aşkının bulduğunu anlar. Bu durum üzerine mahalle esnafı, Kerem’in Melek’le iletişim kurması için türlü planlar yapar. Kerem, kızın kalbini kazanabilecek midir?
Ercan Kesal’ın Yazıp Yönettiği Nasipse Adayız, Mannheim Film Festivali’nde Yarışacak
Katıldığı festivallerden ödülle dönen, Ercan Kesal’ın ilk uzun metrajlı filmi Nasipse Adayız festival yolculuğuna devam ederken bir yandan da 30 Ekim’de Türkiye’de vizyona girmek için gün sayıyor. Türkiye’deki vizyonu sonrasında festival yolculuğunu kaldığı yerden sürdürecek film ilk olarak 12 – 22 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek Mannheim – Heildelberg Film Festivali’nde yarışacak. Film, genç ve azimli bir doktorun Beyoğlu Belediye Başkan aday adayı olmasını anlatıyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Kundura Sinema, Unesco Dünya Görsel ve İşitsel Kültürel Miras Günü’nü, The Brillant Biograph Özel Gösterimiyle Kutluyor
Kundura Sinema, Unesco Dünya Görsel ve İşitsel Kültürel Miras Günü’nün bu seneki temasına paralel olarak Avrupa’nın ilk kaydedilen filmlerinin yer aldığı The Brillant Biograph adlı bir özel gösterimi düzenliyor. 1900’lerin Paris, Berlin, Amsterdam ve Londra’sını yeniden keşfetmeye davet ediyor. 8K dijital tarama teknolojisi kullanılarak restore edilen bu görüntüler, sinemanın ilk günlerine ait kayıtları, en zengin görselleri yıl sonuna kadar Kundura Sinema’nın takipçileriyle buluşturuyor.
Yabancı (Yönetmen: Visar Morina)
Visar Morina’nın yönettiği ve Sandra Hüller, Misel Maticevic, Rainer Bock ile Thomas Mraz’ın oynadığı Yabancı (Exil – Exile), 06 Kasım 2020’de CJ Entertainment dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Çalıştığı yerde her gün kötü sürprizle karşılaşan Xhafer, evinin önünde ölü bir fare bulur ve bunu iş yerinden birinin yapmış olabileceğini düşünür. Bir ilaç firmasında çalışan Xhafer, işe girerken fareler konusundaki hassasiyetini söylemiştir. Herkesten şüphelenen Xhafer, Almanya’da yaşayan bir Kosovalı olduğu için iş yerindeki arkadaşları tarafından da ayrımcılığa uğradığını düşünür. Xhafer için her gün bir öncekinden daha zor geçmektedir.
Pilavüstü Aşk Filminin Çekimleri Başladı
Bülent Terzioğlu’nun yönettiği Pilavüstü Aşk filminin çekimlerine Antalya’da başlandı. Seyircisine eğlendiren bir hikâye sunacak filmin çekimleri, Covid-19’a karşı alınan sıkı tedbirlerle gerçekleşiyor. Film, ünlü bir restoran zincirinin tek varisi olan Elvan Kaşıkçızade ile pilavıyla İstanbul gece tayfası ve taksiciler arasında meşhur olan seyyar pilavcı Rıdvan Merinos’un aynı ortak amaç için yollarının kesişmesi sonucu başlarından geçen olayları anlatıyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Perşembe Sineması Evde Programında, Martha: Bir Fotoğraf Öyküsü Gösteriliyor
Perşembe Sineması Evde Programı gösterimleri, 24 Eylül – 29 Kasım tarihlerinde saltonline.org’da çevrimiçi olarak gerçekleştiriliyor. 29 Ekim – 01 Kasım tarihlerinde Martha: Bir Fotoğraf Öyküsü (Martha: A Picture Story) adlı film gösteriliyor. Selina Miles’ın yönettiği filmde, Martha “Marty” Cooper’ın 1970’ler New York’unda çekmeye başladığı grafiti fotoğrafları görselleştiriliyor. Sabahın tenha saatlerinde tren istasyonlarında doğan bu orijinal görsel sanatın gelişimine bakıyor.
Perşembe Sineması Evde Programında, Martha: Bir Fotoğraf Öyküsü Gösteriliyor yazısına devam et
SETEM Emek Ödülü Aytekin Çakmakçı’nın
Her yıl Uluslararası İpekyolu Film Ödülleri kapsamında verilen SETEM Emek Ödülü bu yıl Aytekin Çakmakçı’ya veriliyor. Kriton İlyadis, Gani Turanlı, Manasi Filmediris, Mike Rafaelyan, Cezmi Ar, Özdemir Öğüt gibi usta görüntü yönetmenlerine asistanlık yaparak sinemaya başlayan Çakmakçı 100’e yakın film ve bir çok dizide görüntü yönetmenliği üstlendi. Sinema tarihimizde Yılanların Öcü, Muhsin Bey, Mum Kokulu Kadınlar, Biri ve Diğerleri, Uzlaşma, Düttürü Dünya, Işıklar Sönmesin, Güneşe Köprü, Suçumuz İnsan Olmak, Bir Avuç Gökyüzü, Arabesk, Prenses, Sen Türkülerini Söyle, İmdat ile Zarife, İpekçe gibi bir çok önemli filme imza attı.
- Basın Bülteni
- Ödüller hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Derin Korku
Neasa Hardiman’ın yönettiği ve Hermione Corfield, Connie Nielsen, Dougray Scott ile Dag Malmberg’in oynadığı Derin Korku (Sea Fever), 06 Kasım 2020’de Bir Film dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Yalnız çalışan deniz biyolojisi öğrencisi Siobhán, birbirlerine sıkı sıkıya bağlı bir mürettebatla deniz üzerinde sinir harbi dolu bir hafta geçirmek zorundadır. Günler geçtikçe gemidekiler arasındaki gerilim artarken, Atlantik’in derinliklerinde, bilinmeyen bir yaşam formu tekneyi tuzağa düşürür. Mürettebat garip bir enfeksiyona yenik düştüğü için Siobhán, korkularının üstesinden gelmeli ve herkes güvenini kazanmalıdır.
85 Yazı
François Ozon’un yönettiği ve Félix Lefebvre, Benjamin Voisin, Philippine Velge ile Melvil Poupaud’un oynadığı 85 Yazı (Été 85 – Summer of 85), 06 Kasım 2020’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
En son By The Grace of God filmi ile Berlin Film Festivali’nden Büyük Jüri Ödülü ile dönen François Ozon, bu kez Normandiya kıyılarındaki bir aşk hikâyesine el atıyor. 16 yaşındaki Alexis’in bulunduğu kano, birden alabora olduğunda 18 yaşındaki David onu kahramanca kurtarır. Böylece Alexis hayallerinin arkadaşıyla tanışmış olur. Acaba bu güzel rüya bir yazdan, 85 yazından daha uzun sürecek midir?