Adana Altın Koza’nın Edebiyat Uyarlaması Finalistleri Belli Oldu

23 – 29 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin bu yıl ilkini düzenlediği Edebiyat Uyarlaması Uzun Metraj Senaryo Yarışması’nın finalistleri belli oldu. Edebiyatımızın güçlü eserlerini perdeye taşımaya teşvik etme amacıyla düzenlenen yarışmaya toplam 53 proje başvurdu. Film eleştirmeni Burak Göral, yazar Doğu Yücel ile yönetmen Nazlı Elif Durlu’dan oluşan ön jüri, 7 senaryoyu finalist olarak belirledi.

Cille 2069

Muhammet Musab Gündüz’ün yönettiği ve Harun Can’ın seslendirdiği animasyon film Cille 2069, 11 Ekim 2024’de CJ ENM dağıtımıyla Neher Prodüksiyon – SL Plus tarafından vizyona çıkarıldı.
Distopik bir gelecekte, İstanbul’un küçük bir kısmı kubbe şeklinde bir güç kalkanıyla korunmaktadır ve buraya Altın Şehir denmektedir. İçerideki insanlar huzur ve mutlulukla yaşarken, kubbe dışındaki 3 klan halkı sefil bir hayat sürmektedir. Altın Şehrin güç kaynağı, içerisinde enerjisel bir yaratık bulunan Cille denilen bir taştan sağlanmaktadır. Cillenin sağladığı enerji, şehrin kalbindeki kuantum bilgisayarının da çalışmasını sağlamaktadır.

  • Basın Bülteni
  • Teaser
  • IMDb

0000 Kilometre

Deniz Enyüksek’in yönettiği ve Derya Pınar Ak, Ahmet Haktan Zavlak, Gülin İyigün ile Hilmi Ogün Kaptanoğlu’nun oynadığı 0000 Kilometre, 01 Kasım 2024’de A90 Pictures dağıtımıyla Böcek Films – Mgx Film – Plaza Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
İzmir ve Ege “3391 Kilometre”yi aşmış, Paris’te birlikte bir hayat kurmuştur. Fakat gelen bir telefonla her şeye en baştan başlamaları gerekecektir. Hayat onları savurup, yollarını tekrar aşklarının başladığı güzel İzmir’de kesiştirecektir. İzmir ve Ege’nin yıldızlarla dolu hikâyesi yeniden devam ederken, artık aralarındaki “Sıfır Kilometre” ile hayatın acı – tatlı sürprizlerine birlikte yeniden göğüs germeleri gerekecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

0000 Kilometre yazısına devam et

Yalnızlığı Yenmek İçin…

İnsanı hep toplumsal bir varlık olarak tanımlarız. Ailede, kentte, işte sürekli bir aradayız, bu birliktelik hepimizin yaşamı belirliyor. En yalnız olan bile bir şekilde insan içinde, onu da yapamayana “Robinson Cruose” diyoruz.

Maryam Moghaddam, Behtash Sanaeeha’nın senaryosunu da yazarak çektikleri Benim Güzel Pastam (My Favorite Cake), alın ve sakin anlatımıyla öne çıkıyor. Karakterleri canlandıran Lili Farhadpour, Esmaeel Mehrabi, Mohammad Heidari hiç sırıtmıyor ve yaşayan insanlar olarak, sanki bir pencerenin önünden geçenleri izliyormuşçasına başarılılar.

Uzun yalnızlıkların ardından yakalanan birliktelikler, yepyeni bir hayat için ışık saçar ve bu, ne yaşla ne de işle sınırlandırılabilir. Kocası öldükten ve kızı Avrupa’ya gittiğinden beri yalnız yaşayan 70 yaşındaki Mahin, eskisi kadar sık olmasa da kendisi gibi yalnız arkadaşlarıyla buluşur; tam bir ergen muhabbetidir aralarında yaşanan.

Herkesin sorunu kendine…

Arkadaşlarıyla sağlıktan yalnızlığa hemen her şeyi konuşurlar, ama neredeyse hepsi çözümsüzdür. Yaşam kendi içerisinde sürdüğü için, kimin neyi nasıl, niye ve ne zaman öne çıkaracağı bilinmez. Mahin, torunları için battaniye örmüştür, ama kızı telefonla iletişim kurduğu kızı, onu bırakın görmeyi dinleyemez bile. Yalnızlıktan gece uyuyamaz bile doğru düzgün. Gündüzleri gidebileceği pek bir yer yoktur, diz ağrıları ve şişmanlığı nedeniyle merdiven de çıkamadığı için emekliler kahvesindedir sürekli.

Sonbahar ilişkisi…

Hayatın bir baharı, yazı vardır, ama sonbahar gelmişse her şey dile düşer ya da öyle sanılır. Arkadaşları arasındaki konuşma aklını çeler bir gün. Doğrudur, yalnızlık zordur, ama bir erkeğin kahrını çekmek daha da zor değil midir? Gözünü karartır ve ilk adımı atar.

Yapabileceği şey, teklif etmektir ve yaşı yaşına uygun asker emeklisi taksi sürücüsü Feramuz’a, kendisini eve götürmesi bahanesiyle yanaşır. Taksi şoförü de yalnızlığın doruklarında biridir ve her şey yerli yerindedir. Yine de devletin kanunlarla yaşattığı belli baskılar vardır (parkta saçının üç beş teli göründüğü için ahlak polisince gözaltına alınan genç kızları sahiplendiğini görürüz), onları aşmak da pek kolay değildir. Film aslında sadece bir gecenin öyküsü, önü ve arkasıyla bir yaşamın tabii… Keyifli geçen bir gecenin sabahında Mahin, yeni arkadaşına pasta bile yapar.

Filmi izlerken Mahza Amini’den, idam edilen gençlere kadar her şey geçiyor aklınızdan, ama neşeli ve alabildiğine sıcak film, içinden çıkmanıza izin vermiyor. Bir yandan toplumsal yaşamı(n zorluklarını) bir yandan da yalnızlığın vazgeçilmez ağırlığını düşünüyorsunuz. Güzel film, kendinizi göreceksiniz, gençseniz çevrenizdeki yaşlıları…

20 Eylül’den başlayarak gösterimde…

(17 Eylül 2024)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Aşk ve Yemek

Müge Uğurlar’ın yönettiği ve Uğur Güneş, Hande Doğandemir, Hatice Arslan ile Bülent Şakrak’ın oynadığı Aşk ve Yemek, 07 Şubat 2025’de A90 Pictures dağıtımıyla SBS Medya tarafından vizyona çıkarılıyor.
Adanalı bir aile, zorunlu bir yolculuk sırasında Tokat’ta, yıldızlı bir restoranla lezzet savaşına girer. Kebap ustası Derviş ile rakibi Nisan’ın çekişmesi, gençlerin aşkıyla daha da alevlenir.

Hükümet Bey, 20 Eylül’de Sinemalarda

Yönetmenliğini ve senaristliğini Fatih Yıldırım’ın yaptığı, yapımcılığını Oktay Türkan’ın üstlendiği Hükümet Bey filmi 20 Eylül’de sinemaseverlerle buluşuyor. Hükümet Bey, her sokağında, her köşe başında tarihten izler taşıyan Şanlıurfa Halfeti’de çekildi. Şanlıurfa’nın bütün renklerini içinde barındıran film, beyazperdede sinemaseverlere buluşuyor. Zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çeken Hükümet Bey filminde Erkan Bektaş, Arzu Yanardağ, Ayhan Taş, Metin Keçeci, Cüneyt Özen, Tuğçe Kartal, Oğuz Yağcı, Zekeriya Karakaş, Elif Nil, Cem Sultan Karabulut, İzzet Çivril, Ferda Gülsüm Kaynar, Hülya Aydın, Nilgün Atılgan, Hande Gürak Yılmaz, Selahattin Taşdöğen, Yavuz Çetin, Ferdi Akarnur, Bülent Ergün gibi birçok başarılı oyuncu rol alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Tanıtım filmi için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

25. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali

Bu yıl 11 – 17 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirecek olan Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali başvuruları sona erdi. 110 farklı ülkeden toplam 4225 filmin Altın Kedi Ödülleri için festivale başvuruda bulundu. Bu yıl Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali kapsamında 4.sü gerçekleştirilecek olan İzmir Film Lab için başvuru süreci başladı. Kurmaca kategorisinde ulusal projeler ve İzmir projelerinin ayrı kategorilerde değerlendirileceği İzmir Film Lab yapılacak eğitimler ile genç sinemacılara katkı sağlayacak. Ayrıca sürdürülebilir film üretimi üzerine etkinlikler gerçekleştiren etkinlik yeşil film üretimi konusunda kısa filmcilere bilgiler sağlayacak.

25. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali yazısına devam et

Kayıp Kamyon

Ekrem Arslan’ın yönettiği ve Bülent Emin Yarar, Ülkü Hilal Çiftçi, Yetkin Dikinciler ile Engin Hepileri’nin oynadığı Kayıp Kamyon, 18 Ekim 2024’de TME films dağıtımıyla Sinehane tarafından vizyona çıkarıldı.
Emekli bir zabıta memuru olan Vasıf, kızı ve damadını trafik kazasında kaybettikten sonra torunu Zeynep’e bakmaktadır. Zeynep, annesi ve babasını kaybettikten sonra hayattan soğumuş, iyice kendi içine dönmüş, dedesiyle samimiyetini yitirmiştir. Vasıf, ruhsatı kendisinin üzerinde olan eski kamyonunun 10 yıllık vergi borcu olduğunu öğrendiği andan itibaren hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Kayıp Kamyon yazısına devam et

Kurt Adam Filminin Türkçe Alt Yazılı Birinci Fragmanı Paylaşıldı

Modern canavar masalı Görünmez Adam filminin yaratıcıları yönetmen Leigh Whannel ve Blumhouse’dan dehşet verici yeni bir kurt kâbusu geliyor: Kurt Adam. Klasik Universal canavarının bu kan dondurucu yeni uyarlamasının başrollerinde Golden Globe adayı Christopher Abbott, Emmy ödüllü Julia Garner ve Matilda Firth ölümcül bir yırtıcı tarafından terörize edilmiş olan bir aileyi canlandırıyor. Filmin alt yazılı fragmanı internette yayına verildi.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Gülizar Dünya Prömiyerini 49. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde Gerçekleştirdi

Belkıs Bayrak’ın yazıp yönettiği Türkiye – Kosova ortak yapımı ilk uzun metrajlı filmi Gülizar, ilk gösterimini 49. Toronto Uluslararası Film Festivali’nin ilk ve ikinci filmlerin yer aldığı Discovery Bölümü’nde yaptı. Oyuncu kadrosunda Ecem Uzun, Bekir Behrem, Hakan Yufkacıgil, Ernest Malazogu, Aslı İçözü yer aldığı film, düğün hazırlıkları sırasında tacize uğrayan Gülizar’ın, saldırganın kim olduğunu öğrenmesiyle klostrofobik yolculuğa dönüşen hikâyesini anlatıyor. Gülizar, 49. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde gerçekleştirdiği dünya prömiyeri sonrası yabancı basından ve sinema eleştirmenlerinden büyük beğeni ve övgü aldı.

Anora

Sean Baker’ın yönettiği ve Mikey Madison, Mark Eydelshteyn, Yura Borisov ile Karren Karagulian’ın oynadığı Anora, 01 Kasım 2024’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Brooklyn’de kırık dökük bir apartman dairesinde oturan egzotik dansçı Anora, çalıştığı kulüpteki şovlarıyla müşterilerin gözlerini kamaştırır. Anora bir gece bir Rus oligarkın oğlu Vanya’yı eğlendirir, ikilinin ten uyumunu alev alev bir beraberlik izler. Ciddiye binen fırtınalı ilişkileri, kaçınılmaz olarak Vanya’nın ailesinin de dikkatini çeker. Sean Baker, karakterlerine duyduğu sempatisinden aldığı güçle sinemaseverleri gözyaşlarına ve kahkahalara sürüklüyor.

  • Basın Bülteni
  • Instagram
  • Fragman
  • IMDb

Anora yazısına devam et

Chris Marker Filmleri Adana Altın Koza’da

23 Eylül’de başlayacak 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin programından detaylar gelmeye devam ediyor. Dünya Sineması bölümünde gösterilecek Chris Marker ile Devri Âlem adlı seçki, ‘deneme film’in öncülerinden ve yazıdan filme, fotoğraftan video ve dijital görüntüye uzanan çeşitlilikte malzemeler kullanarak melez bir sinema dili inşa etmiş tanınmış Fransız yönetmen, yazar ve multidisipliner sanatçı Chris Marker’ın filmlerini bir araya getiriyor.

Chris Marker Filmleri Adana Altın Koza’da yazısına devam et

İzliyorlar Filmi 13 Eylül’de Vizyonda

Adaş, Nine Geri Dönmüş ve Karaca Tozu başlıkları ile üç ayrı öyküden oluşan İzliyorlar filmi, seyircileri gerçek ile hayal arasında bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan fragmanıyla taşıdığı gerilim unsurunu gözler önüne seren ve merak uyandıran filmin başrollerini Mehmet Polat, Gökçe Özyol ve Ekim Mağden paylaşıyor. Ödüllü yönetmen İman Tahsin tarafından çekilen filmin kadrosunda Buket Kurtez, Gülay Özden, Burcu Almeman, Meriç Başaran, Yaren Bozkuş gibi isimler yer alıyor. Gerilimi ve fantastik öğeleri harmanlayan sıra dışı hikâyesi ve anlatım dili ile dikkat çeken İzliyorlar, 13 Eylül Cuma günü sinemaseverlerle buluşacak.

Dönüşü Muhteşem Olmuş

Tim Burton’ın gotik nüanslarla süslediği 1988 tarihli ‘Beterböcek / Beetlejuice’ sinema tarihinin kültleşmiş yapımlarındandır. Adını ‘Betelgeuse’ yıldızından alan ve ismi üç kez tekrarlandığında çıkıp geliveren Burton dehasının bu parlak ürününün ana karakteri, yaradılışından tam 36 yıl sonra bu defa bir ikilemeyle ‘Beterböcek Beterböcek / Beetlejuice Beetlejuice’ olarak beyazperdeye muhteşem bir dönüş yapıyor.

İlk filmin talihsiz bir kaza ile ölen ve canlılar ile ölülerin tuhaf bir biçimde bir arada yaşadığı Burton arafında iz bulmaya çalışan genç çifti Adam ile Barbara (Alec Baldwin ile Geena Davis) bir yolunu bulup ruh ekspresi ile öteki dünyaya intikal ettiklerinden devam filminde yoklar. Psikolojik arabulucuk yapan ilk epizodun ergen kızı Lydia (Winona Ryder) ölüler ile yaşayanların bir arada olup olamayacağını tartışan, paranormal ziyaretlerin izini süren ünlü televizyon programı ‘Hayaletler Evi / Ghost House’un sunucusudur. Ergenlik çağında hiç anlaşamadığı post modern sanatçı olarak takılan annesi Delia (yılların yıpratamadığı Catherine O’Hara) ile uyuşmazlıkları bakidir. Buna bir de kendi ergen kızı Astrid (Jenna Ortega) ile sorunlu ilişkisi eklenmiştir. Kendisini 30 küsur yıldır kaale almadığı için sitemde bulunan ve Lydia’nın alanına sızmak için fırsat kollayan Beetlejuice’ın (Michael Keaton) arafta kurduğu özel ajansında işleri yolundadır. Eski dostların buluşması ve eski düşmanların alana nüfuz etmesi ile işler karışacak, cümbüş başlayacaktır.

1988 yılında bizde sinemalara gelmeyen ancak yeni serpilmeye başlayan video kaset piyasasında yıldızlaşan özgün film bugün hâlâ çağının ötesinde hınzır bir Burton klasiği olarak zihinlerdeki yerini korur. Bunca yılın ardından ‘Top Gun’ misali yeniden karşımıza çıkan devam filmine kuşku ile yaklaşmıştım önceleri ama sonuç mükemmel, efsanenin dönüşü muhteşem olmuş. Ağır makyajının ardında geçen yıllarla bir sorunu olmayan Keaton, uçuk, fırlama, fırsatçı, kurulu düzenle dalgasını geçen anarşist tavrıyla seriyi bir kez daha sırtlanıyor. Gençlik yıllarımızın masum bakışlı gözdelerinden Ryder’ı bu kez yetişkin kızı olan annede izlemek keyif veriyor. Yeni kuşağın dikkat çeken isimlerinden Ortega da yeni dahil olduğu bu serüvende gayet iyi başlangıç yapmış. Devam filmine eklenmiş yeni karakterler yapımın cazibesini yükseltecek cinsten. Beetlejuice’ın belalı eski sevdalısı Delores’te, tabii estetik dokunuşların da yardımı ile, Belluci harikalar yaratmış. Ruh emici kadının etrafa saçılmış parçalarını bir araya topladığı ‘Frankenstein’ ya da ‘Addams Family’ esinli sekans antolojilere geçecek cinsten. Keza Willem Dafoe’nun canlandırdığı oyuncudan bozma araf dedektifi tiplemesi görmelere değer.

Özgün filmin ve anlı şanlı Burton klasiklerinin stop – motion tekniğine saygıda kusur etmeyen yapım, hınzır nüktelerin ardarda patladığı son derece kıvrak senaryosu ile keyifle izleniyor. Irkçı araf hademesinde ağır makyajının altında Danny DeVito’yu farkedip heyecanlanıyoruz. Astrid’in ölmüş sinemacı babasının anıları vasıtasıyla eksantrik korku filmleri üstadı Mario Bava’ya selam çakılıyor. Rahibin cennet tasvirleri üzerinden öteki dünya varsayımları, Delia Deetz karakteri üzerinden post modern sanatın tuhaflıkları, göçmenlik ve bürokrasi meseleleri ile dalgasını geçmeyi sürdürüyor Burton.

‘Beetlejuice’ denince filmin müzik bandı gelir hemen akla. Emektar Danny Elfman’ın gotik ezgilerle sarıp sarmaladığı ilk filmde Burton’ın Harry Belafonte’nin seslendirdiği ‘Day-O’ ya da ‘Shake Shake Senora’ gibi calypso klasiklerinin eşlik ettiği ünlü dans bölümlerine geniş yer verdiğine tanıklık etmiştik. Bu defa ‘Day-O’yu bir kereye mahsus dede Deetz’in cenaze töreninde çocuk korosuna söyletmekle yetinmiş. Buna karşılık ağırlıklı olarak, aralarında ünlü Bee Gees şarkısı ’Tragedy’nin de yer aldığı 90’lı yıllar popüler şarkılarını kullanmış. Müzikler arasında en nadide seçim ise müteveffa oyuncu şarkıcı Richard Harris’in seslendirdiği 1968 tarihli Jimmy Webb klasiği ‘MacArthur Park’ olmuş. Finaldeki coşkun kilise sekansında parçanın Donna Summer imzalı 1978 model disko yorumu ile miksinin nefasetine dikkat çekerim.

Serinin özgün ilk filmini video kasetten izleyen bizim kuşağımız için son dönemin en hoş sürprizlerinden biri bu çalışma. Üçlemenin son halkasını sabırsızlıkla bekliyoruz.

(14 Eylül 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

HMK Film’den Uluslararası Proje: El İsra ile İsrail’in Filistin’e Saldırısı Sinemaya Taşınıyor

Roman uyarlaması El İsra, Türk şirket HMK Film tarafından İsrail – Filistin çatışmalarını konu alan uluslararası bir yapım olarak 2025 yılının son çeyreğinde vizyona çıkarılmaya hazırlanıyor. 07 Ekim 2023 tarihinde başlayan çatışma sürecini de konu alan uyarlama filmin kadrosunda dört ülkeden oyuncular yer alacak. Çekilecek filmin temel misyonunun barış olduğunu belirten HMK Film Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Mehmet Kılıç, yapılacak filmin bir dini, ya da milleti yargılamadan, süreci objektif şekilde ele alacağını dile getirdi. El İsra’da yönetmenin kim olacağı ve başrollerde hangi oyuncuların yer alacağı yapımcı şirket tarafından sır gibi saklanırken, çekimler New York, İstanbul, Hatay ve Kudüs şehirlerinde gerçekleştirilecek.

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu