Star Wars Bölüm 1: Gizli Tehlike 3D (Star Wars Episode 1: The Phantom Menace 3D)
Yönetmen-Senaryo: George Lucas
Müzik: John Williams
Görüntü: David Tattersall
Oyuncular: Liam Neeson (Qui-gon Jinn), Natalie Portman (Amidala/Padmé), Ewan McGregor (Obi-wan), Jake Lloyd (Anakin), Ian McDiarmid (Senatör Palpatine), Pernilla August (Shmi), Samuel L. Jackson (Windu), Sofia Coppala (Saché), Keira Knightley (Sabé)
Yapım: Fox-Lucasfilm (2012)
Heyecan veren sinemacılardan George Lucas’ın “oyuncakçı dükkanı” ILM’de doğan bilimkurgu serisinin ilk macerası “Star Wars Bölüm 1: Gizli Tehlike 3D”, üç boyutlu haliyle yine büyülüyor.
1999 yapımı “Star Wars Episode 1: The Phantom Menace 3D-Star Wars Bölüm 1: Gizli Tehlike 3D” filmi, George Lucas tarafından üç boyutlu hale getirildi ve “Star Wars-Yıldız Savaşları” serisinin tutkunlarının beğenisine sunuldu. Gerçekten bu bilimkurgu serisinin tutku ötesi tutkunları var. Üç boyutlu bu filmi 1999 yılında “Yıldız Savaşları: Bölüm 1-Gizli Tehlike” adıyla sinemalarda görmüştük. Aslında bu hikâyenin de başlangıcı. Luke Skywalker’ın babası Anakin’in çocukluğu yansıyor bu bölümde. Biliyorsunuz Anakin, kendinden büyük kraliçe Amidala’yla evleniyordu. Lucas’ın bu “Yıldız Savaşları” seriyalinin macerası 1977 yılında başlamıştı. Seride hikâyenin dördüncüsü olan bu ilk film ülkemizde, “Star Wars Episode IV: A New Hope-Yıldız Savaşları” adıyla 1980 yılında vizyona girmişti. 1980 yapımı devam filmi “Star Wars: Episode V-The Empire Strikes Back-İmparator” adıyla 1983’te ülkemizde gösterim imkânı bulmuştu. 1983 yapımı “Star Wars: Episode VI-Return of the Jedi-Jedi’nin Dönüşü” de 1986’da vizyona çıktı. Lucas, bu serinin başlangıcını daha sonra üç bölümde anlattı. Bu çarpıcı bilimkurgu macerası, sinema tarihinin belki de kurgu karakterler üzerine en derinlikli seriyallerinden. Bu sanal karakterlerin soyağaçları ve onlara dair birçok şey bulabiliyorsunuz. Bu seri, Lucas’ın deyişiyle “oyuncakçı dükkânı”nın da doğuşu oldu. Lucas, bu seri için kurduğu “Industrial Light & Magic” (ILM), özel efekt alanında Hollywood’a da çok şey kattı.
Bir Jedi geliyor…
Naboo gezegeninden ışın kılıçlı iki Jedi Şövalyesi, usta Qui-gon Jinn ve çırağı Obi-wan Kenobi, barış elçisi olarak Ticaret Federasyonu’na gittiklerinde bekledikleri şeylerle karşılaşıyorlar. Sith Lordu Darth Sidious onları yok etmek için robot askerlerini üzerlerine salarlar. Ölümden kurtulan iki Jedi, kaçarlarken sakar Gungan Jar Jar’la karşılaşıyorlar. Sakarlığı yüzünden sualtındaki şehrinden kovulmuş. Gunganlar, Naboo gezegeninde yaşıyorlar. Qui-gon ve Obi-wan, Federasyon tarafından istilâ edilen Naboo’nun kraliçesi Amidala’yı ikna ederek uzay gemisiyle gezegegenden kaçıyorlar. Elbette yanlarında muhteşem R2 D2 robotu da var. Bozulan uzay aracını R2 D2 tamir edemeyince gemiyle Tatooine gezegenine zorunlu iniş yapıyorlar. Qui-gon, hurdacı Watoo’nun yanında köle çocuk Anakin’i fark ediyor. Qui-gon, annesi Shmi’yle Watoo’nun kölesi olan Anakin’in seçilmiş ve kurtarıcı olduğunu anlıyor. Anakin, gezegende yapılan Pod yarışlarına katılıyor ve tamir için parayı ödül olarak kazanıyor. Ardından Qui-gon tarafından satın alınan çocuk Anakin özgürlüğüne kavuşuyor ve Jedi olmak için Naboo’ya gidiyor ustalarıyla beraber. Anakin’le Anakin’in nedime Padmé olarak sandığı Amidala arasında yakınlık da başlıyor usul usul. Aslında bu filmde alt metinler gerçekten önemli. Anakin’in yaşadığı Tatooine gezegeni, Ortadoğu’yu çağrıştırıyor. Kutsal topraklar gibi. Shmi, Anakin’i tıpkı Hz. İsa gibi dünyaya getirmiş. Anakin içinde büyümüş bakire Shmi’nin. Pod yarışları da Roma İmparatorluğu’ndaki kolezyumlarda yapılan at arabası yarışlarına gönderme yapılıyor. Naboo gezegeninin okyanusları dünyada hayatın oluşmaya başladığı dönemleri çağrıştırıyor. 400 küsur milyon yıl önce dünyada hayat okyanuslarda evrimleşmişti. Lucas’ın bu filmindeki gibi balıklar günümüzün balinalarının on katından büyüktü. Sadece bunlar değil. Federasyon’un Gunganlara saldırıları, 1. Dünya Savaşı’ndaki meydan muharebelerine gönderme yapıyor gibi. Lucas, bu bilimkurgu serisinde sıkça “wipe”, yani “silme” geçiş tekniğine de başvuruyordu. Bu filminde de aynı geçişleri kullanmış. Bu tekniği ilk defa İngiliz yönetmen George Albert Smith (1864-1959), “Mary Jane’s Mishap” (Mary Jane’in Talihsizliği) adlı kısa filminde denenmişti. 1903’te çekilmiş bu dört dakikalık sessiz film mutlaka görülmeli. İngiliz yönetmen, Fransız Georges Mélies’ten çok etkilenmiş. “Star Wars Bölüm 1: Gizli Tehlike 3D” filminde belki başka şeyler de keşfedebilirsiniz. John Williams’ın fonda duyulan müziklerini de dinlemek gerek. 1999 yılında gördüğümüz bu filmin üç boyutlu hali gerçekten büyüleyici. Derinlik duygusu yaşarken mekânların içindeymişsiniz gibi de hissediyorsunuz.
(10 Şubat 2012)
Ali Erden
sinerden@hotmail.com