The Lion King Canlı Orkestra Eşliğinde Gösterilecek

Efsanevi animasyon filmi Aslan Kral (The Lion King), 30. yılını büyüleyici bir atmosferle kutlamaya hazırlanıyor. Simba’nın cesaret, dostluk ve kendini keşfetme yolculuğunu anlatan bu efsanevi ve unutulmaz hikâye, Hans Zimmer imzalı Oscar ödüllü müzikler ve Elton John’un ikonik şarkıları eşliğinde büyüleyici bir gösterim deneyime dönüşüyor. 26 Ocak tarihinde İstanbul Wolkswagen Arena ve 02 Şubat tarihinde de Ankara ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde seyircilerle buluşacak ve Piu Entertainment organizasyonuyla düzenlenen bu eşsiz gösterim etkinliğin biletleri Türkiye’nin etkinlik biletleme platformu Biletinial’da satışa sunuldu.

Looney Tunes: Dünyayı Kurtarma Operasyonu 24 Ocak’ta Sinemalarda

Günümüzün en çok izlenen çizgi filmlerinden Looney Tunes, ilk kez animasyon filmiyle sinemaya geliyor. Her yerde gördüğümüz, hayatımızın bir parçası haline gelen sevimli kahramanlarımızı ilk kez bir sinema filminde izleyeceğiz. Yapımını Warner Bros’un üstlendiği filmin senaristi Tom & Jerry’in senaryo yazarı Kevin Costello. Rotten Tomatoes skoru % 100 olan film dünyada büyük bir merakla bekleniyor. Babalarından kalan evlerini kurtarmak için iş arayan Daffy Duck ve Porky Pig’in şansı bir türlü yaver gitmez. Son çare olarak bir sakız fabrikasında işe girdiklerinde Daffy, dünyanın bir uzaylının hain planlarına karşı büyük tehlikede olduğunu fark eder.

Akıldan Kalbe Filminin Galası Gerçekleşti

Kerem Alışık, Hande Soral, Batuhan Bayar ve Şenay Gürler’in başrolleri paylaştığı Akıldan Kalbe filmi duygu dolu ve sarsıcı anlatımıyla 20 Aralık 2024 Cuma’ta günü gösterime giriyor. Filmin galası geçtiğimiz akşam (17 Aralık) Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Fecir Alptekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, ATV Genel Müdürü Ali Türkarslan, Sinehane ve Üs Yapım yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti.

  • Basın Bülteni
  • Gala görüntüleri için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Akıldan Kalbe Filminin Galası Gerçekleşti yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Irkçılık Diz Boyu

Justin Kruzel arızalı toplumsal ortamlardan şiddet sarmalına sürüklenmiş genç erkeklerin hikâyesini anlatmayı sürdürüyor. Avustralyalı yönetmen uzun metraj kariyerine uzak kıtanın güneyinde yaşanmış gerçek olaylardan yola çıkarak çektiği ve bir seri katili merkeze aldığı hazmı hiç de kolay olmayan 2011 yapımı ‘Snowtown’ ile başlıyor. Daha sonra, Cannes’da ana yarışma seçkisine alınan ‘Macbeth’ (2015) ile bilinçli bir biçimde kötülüğü … Devamı…»

Cem Gelinoğlu’nun Tur Rehberi Filminden Yeni Teaser

BKM yapımı yeni yılın ilk Tur Rehberi 01 Ocak 2025’te vizyona giriyor. Antalya’nın Tarkan’ı Prens Ercü olarak seyircilerinin karşısına çıkan Cem Gelinoğlu kahkaha dolu bir yolculuğa çıkıyor. Yeni yıla neşeli bir başlangıç yaptıracak Tur Rehberi filminden yeni bir teaser yayınlandı. Filmin eğlenceli teaserları yeni yılın neşesinin de habercisi oldu. Rehberlik ettiği ilk turunda başına gelmeyen kalmayan Ercüment, her durumda yolcuların gözdesi oluyor.

  • Basın Bülteni
  • Teaserları izlemek için tıklayınız: 1 / 2
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Cem Gelinoğlu’nun Tur Rehberi Filminden Yeni Teaser yazısına devam et

Bir (Öz) Eleştiri: Evcilik

1955’te, ünlü “Yaz Bekarı” (The Seven Years Itch) filmi yeni bir kaygı yarattı herkeste. Marlyn Monroe ile Tom Ewell’in başrolleri paylaştığı filmi Billy Wilder çekmişti. Yanılmıyorsam, ilk “evlilikte yedinci yıl sendromu” o filmde çıkmıştı ve aradan geçen yıllara karşın hâlâ yaşıyor.

Ümit Ünal’ın, kendi senaryosundan çektiği 10’uncu filmi “Evcilik”te evliliklerinin yedinci yılında iki çifti anlatıyor: Biri kentli, iyi para kazanan ama birlikteliklerindeki duygusallık giderek zayıflayan, diğeriyse yoksul, sorunlu ama hep mutlu… Evliliklerini kurtarma (!) çabası olduğunu anladığımız bir çift Filiz (Öykü Karayel) ile Fatih Artman (Fırat) birtakım nedenlerle, aslında çok da denk geldiği gibi kimsenin olmadığı bir kıyı oteline giderler. Otelde sadece çalışan Aysun (Deniz Işın) ile Özkan (Nejat İşler) vardır. Birinin mutsuzluğu diğerinin mutluluğunu kıskanıp da “oyun” haline getirince olaylar gelişir.

Ümit Ünal’ın yakın planlarıyla izleyiciyi daha başından sarıp sarmaladığı film, hemen her orta yaştaki evli çifti ilgilendiriyor. Bir hareket lazımdır eski duygusallığı güçlendirmek için ve kentsoyluların bulabildiği sadece “oyun”dur. Ama ters teper.

Antalya’da, Altın Portakal’da “en iyi senaryo” ile “en iyi erkek” oyuncu ödülüne uzanan “Evcilik”, psikolojik bir gerilimi taşıyor aslında. …ve galiba ödül de kazanan Nejat İşler’in fevri, gergin tavrı heyecan yaratıyor: Acaba ne yapacak? Filmin diğer oyuncuları arasından sıyrılan Deniz Işın, gerçekten de umut vaat ediyor. Çok başarılı. Diğer oyuncularsa filmi değil ama yaklaşımını kaldıramamış görünümde.

27 Aralık’tan başlayarak gösterimde…

(25 Aralık 2024)

Korkut Akın

[email protected]

Aslan Kral Serisinin Yeni Filmi Mufasa: Aslan Kral, Paribu Cineverse’teki Ön Gösteriminde Yoğun İlgiyle Karşılaştı

Vizyonun merakla beklenen filmlerinden Mufasa: Aslan Kral, izleyicileri kucaklamaya hazırlanıyor. Yılın beklenen animasyon filmlerinden olan filmin seslendirme kadrosunda Aaron Pierre, Kelvin Harrison Jr., Seth Rogen, Mads Mikkelsen ve Donald Glover gibi ünlü isimler yer alıyor. Vizyon öncesi 17 Aralık Salı günü Paribu Cineverse Akasya’da, Disney Türkiye ile ortak ön gösterimi düzenlenen film, sinemaseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Film, Mağrur Diyar’ın sevilen kralı Mufasa’nın beklenmedik yükseliş hikâyesini konu ediniyor.

Aslan Kral Serisinin Yeni Filmi Mufasa: Aslan Kral, Paribu Cineverse’teki Ön Gösteriminde Yoğun İlgiyle Karşılaştı yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Hepimiz Aynı Süreyi Yaşıyoruz: On Saniye

Çocuğu, hem de son sınıftayken okuldan atılan anne, rehberlik öğretmeniyle görüşmeye gider. Şimdi durun, neler konuşurlar? Kim baskın çıkmaya kalkışır? Öğretmen mi haklıdır, öğrenci mi, yoksa anne mi? Belki de hepsi birden haksızdır. Nasreddin Hoca’nın dediği gibi belki de “Sen de haklısın” demek gerekir? Geçen gün uçakta personele saldıran, “Benim kim olduğumu biliyor musunuz?”, “Param her şeyi yapmama izin verir”ci … Devamı… »

Aydınlık Hayallerimiz

Payal Kapadia’nın yönettiği ve Kani Kusruti, Divya Prabha, Chhaya Kadam ile Hridhu Haroon’un oynadığı Aydınlık Hayallerimiz (All We Imagine As Light), 17 Ocak 2025’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, Mumbai’nin canlı keşmekeşi fonunda iki genç hemşireyi ve yakın arkadaşlıklarını gözlemliyor. İzleyiciler filmde iki kadının birbirinde teselli ve güç bulmalarını izlerken, bir yandan da devasa kentin acımasız, vurdum duymaz, dur durak bilmez temposuna kapılıyor. Film, ülkedeki toplumsal kırılmayı şiirsel bir duyarlılık ve güçlü bir görsel dille yansıtırken bir sevgi ve feminist özgürleşme öyküsü anlatıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Aydınlık Hayallerimiz yazısına devam et

Birbirine Tutunarak Güçlenme Hikâyesi: Bir Gün, 365 Saat

Yönetmen arkadaşım Eylem Kaftan’ın pandemi döneminde çektiği ve bugün hâlâ festival festival dolaştığı filmi Bir Gün 365 Saat filmini İstanbul Film Festivali’nin son günlerinde izleme şansı bulmuştum. Cinsel istismar, ensest, pedofili gibi konular ne yazık ki dünyanın her yerinde yaygın olmakla birlikte ülkemizde rahatça konuşulamayan, daha çok yok sayılan, üstü kapatılan durumlar. Toplum baskısı, tehdit, ölüm korkusu ve benzer nedenlerle gün yüzüne çıkamayan nice korkunç hikâyede türlü şiddete maruz kalan ya da hayatını kaybeden insanların haberleriyle dolu çevremiz aslında. Açıkçası bu konuda bize umut veren gelişmeler duymuyoruz, öğrendiğimiz her acı hikâye bizi daha da umutsuzlaştırıyor. Bu kişilerin haklarını savunacakları ortamlar olmadığını, adaletin yerini bulmadığını düşünüp daha da karanlığa çekiliyoruz.

Yönetmen öz babaları tarafından istismara uğrayan çocukların/gençlerin gerçek hayat öykülerini belgeselleştirirken, alıştığımız ve belki biraz da sıkıldığımız stilde, üst üste röportajlardan oluşan basmakalıp bir belge film çekmek istememiş. Gerçek hikâyelerini dinlediği kızların, yaşadıkları istismara hayır dedikleri ve bu yolda adım attıkları zamanları canlandırmalarını istemiş. Başta çekinen, utanan kızlar daha sonra “Biz neden utanıyoruz, bize bunu yaşatanlar utanmalı, biz utanacak bir şey yapmadık.” diye düşünerek fikir değiştirmiş ve Kaftan’ın ve ekibinin teklifini kabul etmişler.

Filmde üç genç kızın babaları tarafından uğradıkları istismarlar sonucunda kurtulmak için çareler ararken yollarının kesişmesini, birbirlerine destek oluşlarını, üçünün de annelerinin ne yazık ki kızlara destek olamamalarını ve bu kızların haklarını arayışları sonucunda sığınma ve avukat haklarını öğrenişlerini, babalarını mahkemeye verişlerini ve dava sürecinde birbirlerine yoldaşlık, kız kardeşlik edişlerini izliyoruz. Kız çocuklarını istismar ettiğini öğrenmiş ve eşinden şikayetçi olarak kızlarının yanında olmuş bir anneyle tanışıyorlar bu süreçte kızlar. Anne, kızlara kendi yaşadıklarını anlatıyor. Böyle bir şeyin gerçek olabileceğine asla inanamadığını ancak ne yazık ki eşini suçüstü yakaladığını ve hem kızlarının hem de kendisinin psikolojik tedavi sürecinde olduklarını anlatırken, diğer kızlar gözyaşlarını tutamıyorlar, elbette seyirci olarak biz de.

Ancak böylesi zor ve sert bir konuyu ele alan bu belgeselde zerre ajite edilmiş durum yok. Filmde neredeyse estetize edilmiş gibi, steril bir atmosfer var başından sonuna. Olayların gerçek oluşu boğazınıza bir yumru gibi oturuyor elbette ve duygulanıyorsunuz ama gazetenin üçüncü sayfasında okuduğunuz bir haberin yorumsuzluğuna rağmen saf gerçek nasıl canınızı acıtırsa bu belgeseli izlerken de canınızı yakan saf gerçek oluyor. Duygularınızı istismar edecek bir müzik, bir açı, bir kurgu biçimi kullanılmamış. Hatta bir sahnede iki kız taksiyle birlikte yaşayacakları eve doğru, özgürlüklerine doğru giderken radyoda Ahmet Kaya’nın “Tezgahtar Nebahat” şarkısı çalmaya başlıyor ve kızlar pencereden sarkarak avaz avaz bu şarkıyı söylemeye başlıyorlar, yüzlerinde kocaman bir gülüşle… Neşeli bir kurgu film izler gibi hissediyoruz bu ve benzeri bir-iki sahnede.

Filmin sonunda bu kızların babalarının aldıkları hapis cezalarını ve kızların artık kendi yollarını çizebilmiş olduklarını, eğitimlerini hukuk, psikoloji gibi alanlarda devam ettirdiklerini öğreniyoruz. Müthiş umut dolu bir atmosferle, mutlu yüzlerle sonlanıyor film.

Yazımın başında da belirttiğim gibi hak mücadelelerinin olumlu sonuçlanmadığı yüzlerce olayla karşı karşıya kalıyoruz ne yazık ki toplumumuzda. “Artık adalet sadece bir kadın adı” gibi cümleler kuruyoruz kendi aramızda. Seslerini duyuramayan mağdurlar, aleyhte alınmış kararlarla dolu dava dosyaları, boş yere yiten yıllar, kayıp yaşamlar, biten ömürler… Hal böyleyken Bir Gün 365 Saat belgeselinde dört adet istismar dosyasında adaletin yerini bulduğunu öğrenmiş olmak insanı şaşkın bir mutluluk hissiyle bırakıyor. Alışmadığımız bir son. Güvenin kalmadığı, umutların tükendiği bir coğrafyada tertemiz bir umut, hem de gerçek,

kurmaca bir hikâye değil. Belgeseli bu yönden kıymetli buluyorum. Her şeyden önce, işe yarar bilgiler veren bir belgesel. Kadına yönelik şiddete karşı mağduru koruyan mekanizmalar iyi işler çıkartabiliyor, öğreniyoruz ki. Mağdurların ücretsiz avukat hakları var. Sığınma evinde 6 aya kadar kalma hakları var. Belgeselde yer alan bu cesur kızlar, istismara uğrayan ama korkan, sesini çıkaramayan, belki haklarını bilmedikleri için hareket edemeyen kişiler için birer rol model olabilirler. Onlara cesaret verebilir, kimlere, nerelere başvurulabileceği ile ilgili bir çıkış kapısı rolü üstlenebilir bu film.

Bir açıdan bakıldığında, her şey bu kadar güllük gülistanlık mı, her şey bu kadar kolay mı, yoksa bu kızların yaşadıklarında şans faktörünün de payı var mı gibi sorular gelebiliyor insanın aklına. Ancak yine de başından sonuna takip edilmiş ve gerçekleri ortaya koymuş bir belgesel yapım olarak bu yönüyle sorumluluk sahibi bir film olduğunu düşünüyorum ve daha çok izlenmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Kitlelere ulaşabilmesi açısından festivallerde gösterilmesinin yanı sıra vizyona da girecek olmasına sevindim. İlgili farklı gösterim alanlarında da yer verilmesi gereken,

kıymetli bir yapım Bir Gün 365 Saat. Konuşulmayan konuları konu edinmesi, belki tartıştıracak olması açısından bile kıymetli. Reha Erdem’in filmlerinden aşina olduğumuz başarılı görüntü yönetmeni Florent Herry’nin filmin dokusuna kattığı hoşlukları da söylemeden geçmemiş olalım. Marc Collin‘in filmin anlatısının genel tonuna uyacak şekilde değişken kullandığı müzik ve Burçak Yurdakul‘un özenli kurgusu da amacına hizmet ediyor ve teknik açıdan da başarılı, farklı bir belgesel çıkıyor karşımıza. Başka Sinema ile sadece Çarşamba vizyonda. Bulduğunuz yerde izlemeniz önerisiyle…

NOT: Bu yazının aslı 15 Mayıs 2024 tarihinde MelisInema adlı blogda yayınlanmıştır.

(24 Aralık 2024)

Melis Zararsız

Suç Takımı 2: Pantera’nın Fragmanı Yayınlandı

Başrollerinde Gerard Butler’in ve O’Shea Jackson Jr.’ın yer aldığı Suç Takımı, ikinci filmi ile geri dönüyor. Serinin ikinci filmi Suç Takımı 2: Pantera’da Big Nick, soyguncu avına Avrupa’da geri döner ve elmas hırsızlarının ve kötü şöhretli Pantera mafyasının tehlikeli dünyasına karışan Donnie’nin peşine düşer. Donnie, dünyanın en büyük elmas borsasında büyük bir soygun yapmayı planlamaktadır. Suç Takımı 2: Pantera’da Gerard Butler ve O’Shea Jackson Jr. ile beraber Evin Ahmad, Salvatore Esposito, Meadow Williams, Swen Temmel gibi isimler rol alıyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise ilk filmin de yönetmeni Chrstian Gudegast oturuyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Şenay Gürler, Akıldan Kalbe Filmindeki Performansıyla Yüzleri Gülümsetmeye Geliyor

Özer Feyzioğlu’nun yönettiği Akıldan Kalbe filminde Şenay Gürler seyircilerin yüzünde tebessümler oluşturacak. Lale karakterini canlandıran Gürler “Ailenin kıymeti çok önemli, geriye dönüp bakınca anlıyorsun ne kadar değerli olduğunu. O yüzden bazı şeylerin değerini yaşarken bilmek gerekiyor. O anı, hep birlikte yaşayıp şenlendirmek gerekiyor. Bizim filmimiz insan ilişkilerindeki o önemli anları ve birbirimize ne kadar sıkı sıkıya bağlı olmamız gerektiğini anlatıyor.” dedi.

Şenay Gürler, Akıldan Kalbe Filmindeki Performansıyla Yüzleri Gülümsetmeye Geliyor yazısına devam et

Su Perisi

Paolo Sorrentino’nun yönettiği ve Celeste Della Porta, Stefania Sandrelli, Gary Oldman, Silvio Orlando, Luisa Ranieri, Peppe Lanzetta, Isabella Ferrari ile Silvia Degrandi’nin oynadığı Su Perisi (Parthenope), 27 Aralık 2024’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
1950’de doğan Parthenope’un günümüze kadarki uzun yaşamı. Kahramanlıktan uzak, özgürlük için yanıp tutuşan bir hikâye. Gerçek, akıl almaz ve anlamsız aşkların şehri Napoli’de. Gençliğin umursamazlığı ile dolu kusursuz bir Capri yazı. Geçip giden zaman bambaşka duygular sunarken, Napoli, izleyenleri büyüleyecek, güldürecek ve canını yakacak.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Su Perisi yazısına devam et

Uluslararası Spor Filmleri Festivali Yarışma Başvuruları 31 Ocak’ta Sona Eriyor

Bu sene ilki yapılacak olan Uluslararası Spor Filmleri Festivali belgesel sinemacı Gökçe Kaan Demirkıran’ın direktörlüğünde 20 – 22 Mart 2025 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşecek. Başvuruları 31 Ocak’ta son bulacak olan festival bünyesinde belgesel ve kurmaca kısa film kategorisinde yer alan filmler yarışacak. Festivalde ayrıca dünyada ve ülkemizde dijital spor içerik üreticileri için de bir seçki yer alacak. Spor ve sinema dünyasından önemli isimlerin yer aldığı yerli ve yabancı jüri üyeleri önümüzdeki günlerde duyurulacak.