Ankara Film Festivali’nde Yarışma Heyecanı Hızlandı

35. Ankara Film Festivali’nde dün, Ulusal Uzun Film Yarışması ve Ankara Filmleri Yarışması filmleri sinemasever izleyiciyle buluştu. Sinan Kesova’nın Büyük Kuşatma, Türker Süer’in Gecenin Kıyısı ve Murat Fıratoğlu’nun Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri adlı filmleri, ekip katılımıyla gösterildi. Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri filminin gösterimine, yönetmen Murat Fıratoğlu, oyuncular Fırat Bozan, Güneş Sayın, yapım tasarımcısı Mustafa Haktanır katıldı.

Ankara Film Festivali’nde Yarışma Heyecanı Hızlandı yazısına devam et

Oz Büyücüsü’ne Farklı Bir Bakış: Wicked (Part I)

Yaşamın inanılmaz güçlü karmaşası insanın aklını da çeliyor. Filme girerken aklımda onlarca soru işareti vardı, kasap çengeli misali. Evet, biliyordum, Oz Büyücüsü’ne “cadı” tarafından bakan bir müzikal ve gerçekten çok uzun. Hele de çocuklar izleyecekse…

Ruther Bregman’ın “Çoğu İnsan İyidir” (Mundi Kitap) kitabını anımsadım ilkin, arkasından “Geri Tepme Etkisi” adlı bir makale okudum… “Tamamen rasyonel bir dünyada, inançlarına meydan okuyan kanıtlarla karşılaşan insanlar önce bu kanıtları değerlendirir ve sonra inançlarını buna göre ayarlar. Ancak gerçekte durum nadiren böyledir. Bunun yerine, insanlar inançlarından şüphe etmelerine neden olması gereken kanıtlarla karşılaştıklarında, genellikle bu kanıtları reddederler ve orijinal duruşlarına olan desteklerini güçlendirirler. Bu, geri tepme etkisi olarak bilinen bilişsel bir önyargı nedeniyle meydana gelir” cümleleriyle başlayan (sanki Elphaba ve Glinda’yı düşünerek yazmış yazan).

Kim iyi, kim kötü?

“Oz Büyücüsü”nü bilmeyen, okumayan, izlemeyen, dinlemeyen yoktur. Çocuklara olduğu kadar erişkinlere de seslenen, fantastik bir dünyayı gösterir, büyücülerin yaptıklarını anlatır, ama en çok da hayvanlara karşı (duyarlılık mı, tepki mi, bilinmez) tutumu ele alır. Yeşilçam da etkilenmiş dünya sinemaları gibi birçok versiyonunu

çekmiştir. Bu kez, Yönetmen Jon M. Chu ile senaristler Winnie Holzman, Dana Fox’un, Oz Büyücüsü’ndeki Doğu ve Batı Cadılarının (iyi ve/veya kötü olduklarını filmi izleyenler ayırt edebilecek) öncesini ele almışlar. Yönetmen, besbelli filmin etkisinde kalıp uzattıkça uzatmış, hatta yetmemiş iki kısma bölmüş. Bu, birinci bölüm…

Cadı öldü, yaşasın cadı!

Batı’nın Kötü Cadısı Elphaba, bir kova suyla beklenmedik bir karşılaşmanın ardından erimiştir. Oz ülkesi cadının ölmesine çok sevinir. Glinda sihirli balonunda belirir ve cadının öldüğü için hayatın gerçekten de iyi olduğunu doğrular.

Ardından başa döner, iyi ve kötü cadıyı tanırız. Öğreniriz ki, ikisi aynı büyücülük okuluna gitmiş ve orada tanışmışlar. Cynthia Erivo (Elphaba) ve Ariana Grande’nin (Glinda) yetenekli şarkıcı ve aynı zamanda çok yetenekli oyuncu. Filmi baştan sona taşıyorlar.

Elphaba, yeşil teniyle ayrıksı ama içindeki dürüstlük ve yardımseverliğiyle iyi biridir. Glinda, pembe giyinen, şımarık, her dediğini yaptıran, herkesi kendine hizmet ettirmeyi başaran ve tabii sadece kendisini seven, alabildiğine bencil biridir. [Burada bir not: Fedakârlık en tam da bencilliktir.]

Film, hiç sıkmayan tam bir seyirlik müzikal. Şarkılar anlamlı ve iyi kotarılmış. Renklilik (hele gelincikler de eklenince) dorukta. Bilgisayarla çekilmiş sahneleri varsa da yeşil tenli Elphaba uzun saatler makyaj yapmış her gün, çünkü elinin yeşilini görmek istemiş hem kendisinin hem diğer oyuncuların tepkisinin güçlü olması için.

İkinci kısmı (bir aksilik olmazsa tam bir yıl sonra girecekmiş gösterime) merak ve heyecanla bekleyeceğim.

22 Kasım’dan başlayarak gösterimde…

(20 Kasım 2024)

Korkut Akın

[email protected]

Korkut Akın Yazıyor: Yel Değirmenleriyle Savaş İçin: Rosinante

Ekonomik krizin etkilerini hepimiz yaşıyoruz, az ya da çok. Siyasal iktidar her seferinde enflasyonu düşüreceğini ve toplumsal refah seviyesini çok kısa bir sürede arttıracağını söylüyor, ama gün günden kötü geliyor. Hayat pahalılığı artarken barınma, beslenme, eğitim, sağlık gibi temel yurttaş hakları da yok oluyor. Her kente bir üniversite sloganıyla pıtrak gibi artan üniversitelerden mezun olanlar -adları nitelikli olsa da- işsizlikten ne … Devamı… »

Ankara Film Festivali’nde Dün: Döngü, Fidan ve Gülizar

35. Ankara Film Festivali’nin Ulusal Uzun Film Yarışması, Döngü, Fidan ve Gülizar adlı filmlerin gösterimiyle başladı. Festivalde yarın, Hikmet Kerem Özcan’ın Hakkı, Nadim Güç’ün Mukadderat ve Doğuş Algün’ün Ölü Mevsim adlı filmleri jüri karşısına çıkıyor. Festivalde yarın ayrıca, Bülent Vardar’ın yönettiği Köklere Yolculuk adlı belgesel, dünya galasını yapacak. Yönetmenin Selanik, Yenice-i Vardar’da yaşayan kök ailesini odağına alan film, ailenin 1912 Balkan Savaşı sonrasında doğdukları topraklardan ayrılmak zorunda kalmaları üzerinden mübadelenin kişisel ve toplumsal etkilerini inceliyor.

Ankara Film Festivali’nde Dün: Döngü, Fidan ve Gülizar yazısına devam et

Akıldan Kalbe Filminin Afişi Yayınlandı

Yapımı Sinehane ve Üs Yapım, yapımcılığı Süreyya Yaşar Önal ve Burhan Gün imzası taşıyan, yönetmen koltuğunda ise Özer Feyzioğlu’nun oturduğu Akıldan Kalbe filmi 20 Aralık’ta sinema salonlarındaki yerini almaya hazırlanıyor. Kerem Alışık, Hande Soral, Batuhan Bayar ve Şenay Gürler’in kadrosunda yer aldığı filmin afişi ‘Ailen için neleri göze alabilirsin?’ notuyla birlikte paylaşıldı. Bir yandan aile ilişkileri, aşk ve yaşam mücadelelerini şefkatle aktaran, diğer tarafta hayatta önem verilen değerleri sarsıcı bir şekilde sorgulatan film seyircileri derinden etkileyecek. 20 Aralık Cuma günü vizyona girecek olan film izleyen herkese bir iç hesaplaşma da yaşatacak.

Akıldan Kalbe Filminin Afişi Yayınlandı yazısına devam et

Mission: Impossible – The Final Reckoning

Christopher McQuarrie’nin yönettiği ve Tom Cruise, Hannah Waddingham, Vanessa Kirby ile Hayley Atwell’in oynadığı Mission: Impossible – The Final Reckoning, önümüzdeki aylarda UIP filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarılıyor.
?????.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Kabir Azabı II

Murat Toktamışoğlu’nun yönettiği ve Dilara Duman, Alanur Tipiler, Güray Özcan ile Senem Sinem’in oynadığı Kabir Azabı II, 29 Kasım 2024’de TME Films dağıtımıyla UFP tarafından vizyona çıkarıldı.
Adli Antropolog Selim’in, 12 yaşındaki kızı Sema ve eşi ile mutlu bir hayatı vardır. Bir sabah tesadüfen bulunan ölü kemikleri için aranmasıyla hayatı alt üst olur. Selim kızıyla ormandaki olay yerine gider. Ekilerin topladığı kemikler inceleme için hazırlanırken odada yalnız kalan Sema, dört kemik ve eşyayı çantasına koyarak gizlice evlerine getirir. Sema, gece kemiklere dokunduğunda, 1509 yılında olan büyük İstanbul depremi ile başlayan lanet geri döner.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Kabir Azabı II yazısına devam et

Aktör Aktris Yok, Karakter Var: Maria Olmak

Sanatın önündeki en büyük engel yasaklar ve sansürdür. Ancak erkek egemen dünyada bir de kadının aşağılanması var ki, yasak ve sansürden aşağı değil.

Paris’te Son Tango (1972), Bernardo Bertolucci’nin, üzerinde en çok konuşulan, doruğa çıkarıldığı kadar da yerden yere vurulan filmi. Bertolucci, dönemin en ünlü oyuncularından Marlon Brando -The God Father filminin hemen arkasından- ile genç, deneyimsiz, üstüne üstlük bilgi verilmeyen Maria Schneider ile sert, acımasız, seks dolu bir film çekmek ister. Senaryosu bellidir, ama Bertolucci, her zaman yaptığı gibi senaryoya eklemeler ve çıkartmalar yapar her zaman. Brando ile kararlaştırdıkları bir tecavüz sahnesini Maria’ya bildirmeyince, genç kız gerçekten tecavüze uğramış hisseder kendisini.

Gözyaşları gerçek…

“Maria Olmak”, bir genç oyuncunun yaşamının nasıl söndü(rüldü)ğünü anlatan, bir anlamda uyarı filmi; diğer taraftan da sanatın neyi nerede nereye kadar yapabileceğini de gösteriyor.

Maria (Anamaria Vartolomei), bunca büyük bir oyuncuyla ilk kez karşılıklı, hem de başrol oynayacaktır. Brando (Matt Dillon) deneyimli biri olarak genç kıza ipuçları verir, birbirlerini anlayışla karşılarlar… Hatta bir sahne bitiminde, Brando, gerçekten ağladığını söyler, her ne kadar daha önceki filmlerde gözyaşı damlasıyla ağlamış olsa da.

Bir gerçek gözyaşı da Maria döker, o “ünlü” tereyağı sahnesinden sonra. Sinemanın “rol icabı” yaptığı şeyler vardır; silahlar gerçekten patlamaz, insanlar gerçekten ölmez ya da yaşlanmaz. Buna seks sahneleri de katılmalıdır. İki oyuncunun etkilenip gerçekten öpüştüğü olabilir, ama sevişme sahneleri her zaman “rol icabı”dır. Böylesi –mış gibi yapmaya karşın, bilgi verilmediği için Maria, gerçekten gözyaşı döker. Yaşadığı, kimsenin sonradan özür bile dilemediği bu travmanın etkisinden kurtulmak için uyuşturucudan medet umar, intiharı bile dener, sonrasında da… genç yaşta ayrılır aramızdan.

Embesil ve ahlâksız deliler sektörü…

Filmin özünü Bertolucci (Guiseppe Maggio), hemen baştan söylüyor: “Bu filmde aktör ve aktris yok, karakterler var”. Ancak karakteri hazırlamak kendisinin (yönetmenin) görevi olsa da, yeterli bilgi vermeyerek “gerçek” tepki almak istiyor. Öylesi bir gerçeklik ki bu, sette bulunan herkes donup kalıyor, hatta gözleri dolanlar bile oluyor, bir rol olduğunu bildikleri halde. Bertolucci, “embesil ve ahlâksız deliler sektörü” diyerek güya kendini aklıyor. Aslına bakarsanız çok da haksız sayılmaz Bertolucci… #MeToo hareketi sektörün ne denli geniş bir ahlâksızlık içinde olduğunun kanıtı. Öte yandan, yine Bertolucci, kadınlar için, “aşağılandıkça beğenilir” diye anlatıyor, Maria’ya kendisini (ve filmini kuşkusuz) savunmak için.

Son sözü Maria söylüyor: “Ne Bertolucci, ne de Brando özür diledi.”

22 Kasım’dan başlayarak gösterimde…

(18 Kasım 2024)

Korkut Akın

[email protected]

Gece Kasabı

François Simard, Anouk Whissell ile Yoann Karl Whissell’nin yönettiği ve Turlough Convery, Benny O. Arthur, Jacqueline More ile Tom Gould’un oynadığı Gece Kasabı (Wake Up), 28 Şubat 2025′de CJ ENM dağıtımıyla Mars Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir grup genç aktivist, bir süpermarkete zarar vererek çevreci bir açıklama yapmak için yola çıkar. Ancak içeride mahsur kaldıklarında planları korkunç bir şekilde ters gider ve avlanmaya karşı korkunç bir tutku besleyen, aklını kaçırmış bir güvenlik görevlisiyle yüzleşmek zorunda kalırlar. Gece şiddetle taşarken, gençler kendilerini bir yaşam mücadelesi içinde bulurlar.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Gece Kasabı yazısına devam et

RM: Right People, Wray Place

Seok Jun Lee’nin yönettiği ve RM’nin oynadığı RM: Right People, Wray Place, 06 Aralık 2024’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla CGV Mars Dağıtım tarafından vizyona çıkarıldı.
RM: Right People, Wray Place, sanatçı RM’in sekiz ay süren ikinci solo albümü Right Place’in yapım sürecini anlatan bir belgesel film. RM (Rap Monster) olarak tanınan Güney Koreli rapçı Kim Namjoon’un bitmeyen kaygılarını, kendini kaptırdığı ve sevdiği şeyleri içtenlikle kaydediyor. Big Hit Entertainment’e bağlı Güney Koreli erkek grubu BTS’in lideridir. Seul’de doğup Ilsan’da büyüyen RM, müzik kariyerine gençken yeraltı Kore hip-hop sahnesinde Runch Randa adıyla başladı.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

RM: Right People, Wray Place yazısına devam et

Kırarım Kalbini Filminin Türkçe Altyazılı Birinci Fragmanı Paylaşıldı

Bu Sevgililer Günü’nde Ke Huy Quan alışılmadık bir kahraman, geride bırakmak istediği karanlık bir sırrı olan görünüşte yumuşak huylu bir emlakçı olarak ilk büyük başrolüne koşuyor. Çığır açan aksiyon filmleri Önemsiz Biri, Vahşi Gece, Suikast Treni, Sarışın Bomba ve Dublör’ün yapımcıları 87North’tan içgüdüsel, yüksek oktanlı bir intikam hikâyesi, Kırarım Kalbini (Love Hurts) geliyor. Filmin Türkçe Altyazılı birinci fragmanı internet ortamında yayına verildi.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Marvel Studios, İlk Kez Düzenlenen Brezilya D23 Etkinliğinde Kaptan Amerika: Cesur Yeni Dünya Filminden Yeni Bir Fragman ve Poster Tanıttı

Bu yıl ilk kez düzenlenen Brezilya D23 etkinliğinde, Kaptan Amerika: Yeni Cesur Dünya filminden yeni bir fragman ve poster gösterildi. Film, 14 Şubat’ta sinemalarda izleyiciyle buluşacak. Filmde Kaptan Amerika’yı Anthony Mackie, Falcon’u Danny Ramirez canlandırıyor. Oyuncuların, gösterimi öncesinde sinemaseverlerle bir araya geldiği film, yeni seçilen ABD Başkanı Thaddeus Ross ile yapılan görüşmenin ardından kendini uluslararası bir krizin ortasında bulan Sam Wilson’ın ilginç hikâyesini anlatıyor. Wilson, dünyayı tehdit eden karanlık bir planın ardındaki gerçekleri ortaya çıkarmak zorunda, yoksa tüm dünya korkunç bir sonla karşı karşıya kalacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız: 1 / 2
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Mitoloji Mafyası Çekimlere Başladı

Yönetmenliğini Orçun Benli’nin yaptığı komedi dolu macera filmi Mitoloji Mafyası çekimlerine Çanakkale Geyikli’de başladı. Film, güçlü oyuncu kadrosu ve sürükleyici hikâyesiyle seyirciyi kahkahaya boğmaya hazırlanıyor. Burak Serdar Şanal, Anıl Çelik, Aslı Bekiroğlu ve Coşkun Göğen’in başrolde olduğu filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Mustafa Üstündağ, İlker Aksum, Eray Özbal, Yeşim Salkım, Nuri Alço, Orçun İynemli, Ali Düşenkalkar ve Orhan Eşkin var.

Mitoloji Mafyası Çekimlere Başladı yazısına devam et

Kızı Kazan Aşk

Onur Ögden’in yönettiği ve Ferdi Sancar, Pelin Öztekin, Tuan Tunalı ile Burak Alkaş’ın oynadığı Kızı Kazan Aşk, 06 Aralık 2024’de StageOrg dağıtımıyla Ögden Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Büyük şehirde yaşayan Özge hayattan bezmiş bir şekilde yaşamına devam ederken en yakın arkadaşı Arzu’nun ikna etmesiyle Ayvalık’a tatile gitmeye karar verir. Paralelinde düzenli bir hayata geçiş yapmak isteyen Berkay ile ilginç bir tesadüf sonucu karşılaşır ve aynı anda oynadıkları kazı kazan biletine çıkan para ikramiyesi ile maceraları başlar. İkili, paranın peşine düştükleri bu yeni macerada kendilerini çok tatlı bir aşk dünyasında bulacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

44. İstanbul Film Festivali

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından ilk kez 1982 yılında bir sinema haftası olarak düzenlenen İstanbul Film Festivali, 11 – 22 Nisan 2025 tarihleri arasında 44. kez gerçekleştirilecek. Dünya sinemasının en çok konuşulan örneklerinden sinemamızın en yeni yapımlarına, uluslararası festivallerde prömiyer yapmış ödüllü filmlerden klasiklere ve yeni keşiflere, efsane yönetmenlerin iz bırakan başyapıtlarına ve kült filmlere; söyleşiler, özel gösterimler ve festival sohbetlerinin yanı sıra Türkiye’nin ilk ortak yapım marketi Köprüde Buluşmalar ile sinema endüstrisinin kalbinin attığı İstanbul Film Festivali’ne başvurular açıldı. Festival programında yer alacak filmler için son başvuru tarihi 11 Ocak 2025. Sadece çevrimiçi yapılacak başvurular için ayrıntılı bilgi festivalin resmi web sitesi film.iksv.org’da yer alıyor. Festival yönetmeliklerine de aynı adresten ulaşılabiliyor.

44. İstanbul Film Festivali yazısına devam et