Pixar’ın belki de en yaratıcı animasyonlarından biri olan ‘Ters Yüz / Inside Out’ 9 yıl aradan sonra serinin devam filmi ile dönüş yapıyor. İlk film ailesiyle birlikte taşradan büyük şehre taşınan 11 yaşındaki Riley’nin duygusal bocalamaları üzerine kuruludur. Doğup büyüdüğü Minnesota’da mutlu bir hayatı olan küçük kız buz hokey takımı arkadaşlarından uzakta San Fransisco’daki yeni hayatına adapte olmaya çalışırken beş temel duygu hayatı onun için kolaylaştırmaya uğraşır. Duyguların yöneticisi durumundaki ‘Neşe’ onun üzerinde sürekli mutlu olma baskısı kurarken diğer duyguların yaşanmasına engel olmayı görev bilmiştir. Neşe’nin her biri farklı renkte karakterlere ve seslere bürünmüş diğer duygular olan ‘Üzüntü’, Korku’, Öfke’ ve ‘Tiksinti’yi bastırma girişimi (ya da savunma mekanizması dediğimiz şey) yaşamı daha da karmaşık hale getirecek, hayatta güzel olmayan ve yolunda gitmeyen şeylerle yüzleştikçe sorunların çözümü kolaylaşacaktır. Önemli olan acısıyla tatlısıyla geçmişte yaşananları kabul etmek ve yıkıldığın yerden yeniden ayağa kalkmak değil midir?
İlk filmin bu içten mesajının animasyonu izleyen çocuklar için fazla soyut kaldığını ve yetişkin izleyici için ve özellikle psikoloji dünyası için bir cazibe merkezi haline geldiğini biliyoruz. Yönetmenliği de üstlenmiş olan Pete Docter ile Ronnie del Carmen’in özgün hikâyelerinden yola çıkmış olan metin son derece yaratıcıdır. ‘Kişilik Adacıkları’, ‘Hayal Ormanı’, ‘Düşünce Treni’, ‘Rüya Üretim Merkezi’, ‘Unutulanlar Uçurumu’ ya da ‘It’in ünlü palyaçosunun da yer aldığı ‘Bilinçaltı’ benzeri hayranlık uyandırıcı sekanslarıyla eşi benzeri olmayan bir serüvendir serinin ilk halkası.
‘Ters Yüz 2 / Inside Out 2’ ilk serüvenden bir yıl sonrasının, Riley’nin ergenliğe adım attığı 13. yaşının hikâyesi. Yeni çevresine uyum sağlamış küçük kız okulun buz hokey takımında kendini göstermiştir. Şimdiki hedefi bölgenin tanınmış kulüplerinden birine kapağı atabilmektir. Hafta sonu yaz kampının bunun için biçilmiş kaftan olduğunu düşünür. Ortaokuldan iki yakın takım arkadaşıyla kampa gittiğinde kendilerinden büyük ve de havalı sporcular arasına katılabilmek için Riley neler yapacaktır. Tam da bu noktada dört yeni duygu hayatına dahil olur. Bunlardan en baskını olan ‘Kaygı’, ‘Gıpta (ya da ‘Kıskançlık’), ‘Utanç’ ve ‘Bıkkınlık’ onun hayatını yeniden şekillendirmeye ve sahip olduğu değerleri kurcalamaya başlar. ‘Neşe’ önderliğindeki kadim duygular bu noktada harekete geçecek ve Riley’deki temel cevheri korumaya çalışacaktır. Eski duyguların kendilerini ‘sofistike’ olarak gören yeni duygularla mücadelesi kaçınılmazdır.
Hikâyenin ilk sahibi Pete Docter’in yönetmenliği daha genç bir ekibin başındaki Kelsey Mann’e devrettiği ‘Ters Yüz 2’ başarılı bir devam filmi olmuş. Olay örgüsünün kimi noktaları ister istemez bir ‘déja vu’ duygusu yaratıyor olsa da yeni karakterleri, ‘daha zamanın gelmedi’ denilerek geçiştirilen ‘Nostalji’ tiplemesini çok sevdim. ‘Beyin Fırtınası’ bölümüne ise bayıldığımı söylemeliyim.
(19 Haziran 2024)
Ferhan Baran