Çocuklara da Büyüklere de…: Garfield

Hemen herkesin sevdiği, adıyla birlikte yüzüne gülümseme yayıldığı obur ve bir o kadar da sevimli kedi, serüveniyle yine beyazperdede.

Bütün devam filmlerinde olduğu gibi (yeni moda, geçmişe dönmek, öncesini görmek ya da öğrenmek), Garfield’in babasıyla nasıl ayrıldığını, Jon’un evini nasıl ele geçirdiğini, teknolojinin nimetlerinden nasıl yararlandığını izliyoruz.

Garfield, haklı olarak Vic (babası) ile buluşmalı yeniden değil mi? Haklısınız, yeniden buluşsun ama bu, özellikle çocuklar için travmatik olmasın, mümkünse. Büyüklerin yarım ağız gülümseyeceği, küçüklerinse, Garfield sevgisiyle hayran olacakları, ama asla sahiplenmeyecekleri bir film izleyeceklerini baştan söyleyelim.

Vic’in onu terk ettikten sonra, uzaktan izlediğini, sürekli takip ettiğini, mutlu bir yaşamı olduğunu görünce yine onu korumak amaçlı yakınlaşmadığını öğreniyoruz. Ancak Vic, pek de tekin biri değildir. “Yük”lerinden kurtulmak için bir süt fabrikası soymak zorundadırlar. Bu arada Garifeld babasıyla yüzleşir ve anlaşır. Süt fabrikasının satılması, amblemlerindeki Otto ile sevgilisinin ayrılması, bu soygunun yan öykücükleridir.

Büyüklerin pek sev(e)meyeceği, çocuklanışa gülse de benimsemeyeceği böylesi bir film aslında iki kötü (dikkat: kadın) karakterin çevresinde döneniyor. Filmden önemli bir cümleyi aktarmalıyım: “Eğer küçük çocuklarınız varsa, odadan çıkmaları iyi olabilir.” Bu, anne babalara mı sesleniyor, yoksa çocukların aklını mı karıştırır? Kasap çengeli örneği asılı duruyor ortada.

Klasik çizgi film sürükleyiciliği yine de var filmde, ama yeterli sayılır mı, bilemem…

31 Mayıs’tan başlayarak gösterimde…

(29 Mayıs 2024)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Geçiş

Levan Akın’ın yönettiği ve Mzia Arabuli, Lucas Kankava, Deniz Dumanlı ile Bünyamin Değer’in oynadığı Geçiş (Crossing), 31 Mayıs 2024’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Emekli öğretmen olan Lia, uzun süredir kayıp olan yeğeni Tekla’yı bulmaya söz vermiştir. Komşuları Achi’nin, Tekla’nın Türkiye’de yaşıyor olabileceği ihtimalini söylemesi üzerine hemen yola çıkarlar. Olasılıklar şehri İstanbul’da asla bulunmak istemeyen birini bulmak sanıldığından çok daha zordur. Arayışları sırasında yolları trans hakları savunucusu bir avukat olan Evrim’le kesişir ve şehrin arka sokaklarında kendilerini Tekla’ya daha yakın hissetmeye başlarlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb
  • Korkut Akın Yazıyor

Rekortmen Türk Korku Filmi Siccîn’in Nefes Kesen Fragmanı Yayınlandı

Gerçek olaylardan sinemaya uyarlanan rekortmen Türk korku serisi Siccîn, yedinci filmiyle beyazperdede seyirciyle buluşmak için gün sayarken, filmin yapay zekâ ile 11 dilde dublaj seçeneğiyle yayınlanan fragmanı korku severlerde heyecan yarattı. Gösterime girdiği son dört yılda ülkemizde “Yılın en çok izlenen korku filmi” olmayı başaran Siccîn serisi, 10. yılında devam filmi Siccîn 7 ile geri dönüyor. Yurtdışında yakaladığı başarı ve hayranlarından gelen yoğun istek üzerine devam edilme kararı alınan serinin yedinci filminin yönetmen koltuğunda yine korku ustası yönetmen Alper Mestçi oturuyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Ayvalık Açık Hava Film Geceleri 15 Haziran’da Başlıyor

Seyir Derneği tarafından Ayvalık Belediyesi ortaklığıyla düzenlenen Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin habercisi Açık Hava Film Geceleri için geri sayım başladı. Yılın en çok dikkat çeken ve dünya festivallerinden ödüllerle dönen ödüllü sinema filmleri Kurukahveci Mehmet Efendi sponsorluğunda düzenlenen Açık Hava Film Geceleri kapsamında 15 – 23 Haziran 2024 tarihleri arasında Ayvalık’ta gösterilecek.

Ayvalık Açık Hava Film Geceleri 15 Haziran’da Başlıyor yazısına devam et

Kaybolmak İçin Gelinen Yer, İstanbul: Geçiş

Sosyal, siyasal, ekonomik, duygusal ve/veya yaşamsal nedenlerle bir göç hareketi yaşanıyor yeryüzünde, her zamankinden daha fazla. Sizin gitmek istediğiniz yerlerden birileri belki de sizin bulunduğunuz yere göçmeyi tasarlıyor ya da deniyor. Sorunlar o kadar çok, o kadar geniş alana yayılmış ve o kadar yoğun ki, kimseye niye, neden, nasıl diye sor(a)mıyorsunuz bile.

İstanbul, Levan Akın’ın filminin ana odağı olması nedeniyle de kuşkusuz, bir geçiş kenti. Onun için de zaten kültürler mozaiği diyoruz. ’68 kuşağı için “dünyanın merkezi”ydi, tabii çok daha öncesinden, “milyon taşı” için de aynı tanım yapılıyordu. Refik Durbaş, bir şiirinde “Anadolu’nun merkezi Sirkeci, dünyanın merkezi Sultanahmet” diyor, en tam da bu nedenle. Gürcü yönetmen Levan Akın, İstanbul’un bir diğer “merkez”ini anlatıyor hepsiyle birlikte: Kuir yaşam.

Gürcü, emekli öğretmen Lia (Mzia Arabuli), kardeşine verdiği söz üzerine yeğeni Tekla’yı aramak için kendisine yardımcı olmak isteyen ama aslında gönüllü göçmen/sığınmacı/mülteci olmayı aklına koymuş Achi (Lucas Kankava) İstanbul’a gelir. Pembe Hayatlar gönüllüsü, Avukat Evrim (Deniz Dumanlı) ile yolları kesişir ve İstanbul’un o kendine has hercümercinde Tekla’yı ararlar. Bu aramada insan yaşamlarına tanık oluruz. Kim nedir, nasıl davranır, kimi kandırmaya çalışır, kanan ile kandırılan kimlerdir sorularını sordurur film bize. Akın’ın filmi, İstanbul’a bir pencere açar ve film boyunca o pencerenin önünden geçenleri izleriz; aslında her gün, her saat yaşadığımızdır izlediğimiz de. Bir belgesel tadında yaşamdan manzaralar gelir beyazperdeye; hani şu bildiğimiz, hep görüp geçtiğimiz evsiz çocuklar, küçük hırsızlıklar, şaşaalı lokantalardan arta kalanlar, martılar, kediler…

Umutlar ne zaman artar, niye söner kim bilebilir ki!

Dış çekimleri, oyuncuların kalabalık içinde kaybolmalarını yönetmen iyi çözümlemiş. Oyuncuları da titizlikle seçmiş, röportajlarında belirtmişti. Şerif Gören, çok yıllar önce Eyüp Halit Türkyazıcı ile Hüseyin Kuzu’nun senaryosundan “Beyoğlu’nun Arka Yakası”nda, arka sokaklardaki yaşamı sergilemişti. Aradan geçen 40 yıla yakın zamanda değişen pek bir fazla şey yok, olmamış. Yine yoksulluk, yine ötekileştirme, yine aşağılanan insanlar… İstanbul’u tanımayanlar (daha doğru deyişle “arka sokaklardan geçmeyenler) böyle bir öykü oluşturamazlar. Levan Akın da Hüseyin Kuzu ve Eyüp Halit Türkyazıcı gibi o sokakları yaşamış besbelli.

Diyalektik bağlantılı…

Eskilerin “köprü altı yaşamları” dedikleri artık çok daha renkli, çok daha karmaşık, çok daha zorlu ve çok daha hüzünlü artık. Her ne kadar kuir biri aranıyorsa da filmde, asıl amaç yaşamı yansıtmak ve böyle bir sorunun varlığını da kabul etmeyen farklı kesimlere göstermek. Berlinale’den sonra İstanbul Film Festivali’nde de izleyiciden olumlu not alan Geçiş, bir dönemin tanıklığını da yapıyor.

31 Mayıs’tan başlayarak gösterimde…

(28 Mayıs 2024)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Merakla Beklenen Filmler Engelsiz Filmler Festivali Ulusal Uzun Film Yarışması’nda

“Bir arada film izlemek mümkün” sloganıyla on iki yıldır sinemaseverlerle buluşan Engelsiz Filmler Festivali, 07 – 13 Haziran 2024 tarihleri arasında Türkiye ve dünya sinemasının merakla beklenen yapımlarını erişilebilir olarak Ankaralı sinemaseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Paribu Cineverse ANKAmall Sineması ve Goethe-Institut Salonu’nda izleyicilerle buluşacak Engelsiz Filmler Festivali 2024′ün Ulusal Uzun Film Yarışması’nda bu yıl Mete Gümürhan’ın Beraber, Aslı Özge’nin Kara Kutu, Büşra Bilginer’in Kıyıda, Aslıhan Ünaldı’nın Suyun Üstü ve Nehir Tuna’nın Yurt filmleri yer alıyor. Yarışmanın jürisinde ise sinema yazarı Evrim Kaya, yönetmen Somnur Vardar ve akademisyen Ali Karadoğan bulunuyor.

Merakla Beklenen Filmler Engelsiz Filmler Festivali Ulusal Uzun Film Yarışması’nda yazısına devam et

Garfield Yaratıcısından Dikkat Çeken Açıklamalar: Kediler Tıpkı Bizim Gibi Tembel, Bencil ve Aç

Dünya çapında ünlü, Pazartesileri sevmeyen ama lazanyayı seven, tembel, şişman ve alaycı ev kedisi Garfield, yeni maceralarıyla beyazperdede sinemaseverlerle buluşmak için gün sayıyor. Vizyon öncesi Garfield filmi hakkında açıklamalarda bulunan Garfield’in yaratıcısı Davis ve filmin yapım ekibi, bu tembel ve alaycı kedinin nasıl ortaya çıktığını ve yeni filmde seyirciyi nelerin beklediğini anlattı.

Sayara Filmi Uluslararası Prömiyerini Cannes’da Yaptı

Türünün nadir örneklerinden biri olan Türk filmi Sayara, Cannes Film Festivali’nde gösterildi. Yönetmen ve senaristliğini Can Evrenol’un üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Emre Kızılırmak, Duygu Kocabıyık ve Özgül Koşar yer alıyor. Sayara’nın Cannes Film Festivali’ndeki gösterimi 18 Mayıs Cumartesi akşamı Cinema Olympia 3’te gerçekleştirildi. Inter Medya ekibi ve yönetmen – senarist Can Evrenol’un da katılımıyla gerçekleşen gösterime izleyiciler büyük ilgi gösterdi.

Eclipse Filmine Öğretmen ve Öğrencilere Film Davetiyesi ve Patlamış Mısır Team Paribu’dan

Türkiye’nin spor tarihinde unutulmaz bir dönemi anlatan ve milli cimnastikçilerin pandemi dönemindeki mücadelesini beyazperdeye taşıyan Eclipse filmi Türkiye’de 29 şehirde vizyona girdi. İpek Kent ve Efe Öztezdoğan’ın yönettiği filmde, Ferhat Arıcan, İbrahim Çolak, Adem Asil, Nazlı Savranbaşı ve Ahmet Önder başrolde oynuyor. Team Paribu, bu özel filmi herkesle buluşturmak için özel bir kampanya başlattı. Team Paribu, Paribu Cineverse gişelerinde kimliğini gösteren tüm öğretmen ve öğrencilere filmin davetiyesiyle birlikte orta boy patlamış mısır hediye ediyor. Diğer izleyiciler içinse bilet fiyatları 50 lira olarak belirlendi. Eclipse, 17 – 24 Mayıs 2024  tarihleri arasında Paribu Cineverse Sinemaları’nda gösterimde.

  • Basın Bülteni
  • Kampanya Filmi
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Exhuma

Jang Jae Hyun’un yönettiği ve Choi Min Sik, Kim Go Eun, Yoo Hai Jin ile Lee Do Hyun’un oynadığı Exhuma, 31 Mayıs 2024’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla CGV Mars Dağıtım tarafından vizyona çıkarıldı.
Exhuma, paranormal birtakım olaylarla çevrili olan varlıklı bir ailenin, çocuklarını kurtarmak için yükselen genç Şaman ikilisi Hwa Rim ve Bong Gil’den yardım alması sonrası gelişen olayları konu ediniyor. Zengin bir aile tarafından işe alınan ünlü bir Şaman ve onun koruyucusu, doğaüstü bir hastalığın nedenini araştırmaya başlarlar. Bu hastalığın kökenini kutsal topraklarda bulunan uzun zamandır gizli bir aile mezarına kadar izlerler.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Exhuma yazısına devam et

Yeter Artık Filmine Hüzünlü Gala

Çekimleri Çorum’da tamamlanan ve 17 Mayıs’ta vizyona giren Murat Kuşçu yönetmenliğinde, kadına şiddete hayır sloganıyla yola çıkılan Yeter Artık isimli sinema filminin oyuncu kadrosunda Feyza Aydın Kılıç, Deniz Oral, Aleyna Kılıç, Şevki Özcan, Ergun Sözen, Belkıs Akçıl, Metin Akkuş, Yusuf Özdek, İsmail Akkaş, Senar Gören gibi oyuncular yer aldı. Filmin Çorum Metropol Bahar Sineması’nda yapılan galasına izleyiciler yoğun ilgi gösterdi, hüzünle seyredilen film büyük alkış aldı.

Yeter Artık Filmine Hüzünlü Gala yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Sinemaya ve İşçi Sınıfına Saygı Duruşu

Yaşayan büyük ustalardan Aki Kaurismäki 6 yıl aradan sonra harika bir filmle sinemaya dönüş yaptı. ‘Sararmış Yapraklar / Kuolleet Lehdet – Fallen Leaves’ geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapmış ve prestijli ‘Jüri Ödülü’ne layık görülmüştü. Sinemacı çağımızın kanayan yaralarından mülteci sorunu üzerine çektiği iki güzel filmin (‘Umut Limanı / Le Havre, 2011; Umudun Öteki Yüzü / Toivon Tuolla Puolen … Devamı…»

İki Dünya Arasında Sıkışmak

Yazar yönetmen Nehir Tuna’nın geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali resmi seçkisinde yer alan Orrizonti (Ufuklar) bölümünde dünya prömiyerini yapmış olan ilk uzun metrajı ‘Yurt’, 90’lı yılların ikinci yarısı Türkiye’sinin siyasi kutuplaşma ortamında geçen bir büyüme hikâyesi anlatıyor. Babasının beklentilerinin sınırladığı dünyasında kimlik mücadelesi veren 14 yaşındaki lise hazırlık öğrencisi Ahmet (Doğa Karakaş) hafta içi özel bir koleje devam ederken, kendini İslam’a adamış cemaat mensubu babasının zoruyla dini esaslar doğrultusunda eğitim veren bir erkekler yurduna yatılı olarak yerleştiriliyor. Ahmet alıştığı aile ortamından koparılmanın çaresizliğini yaşar ve babasının beklentilerini karşılamanın ağırlığı altında ezilirken, bir yandan da seküler okul ve dini yurt arasındaki ikili hayatında sıkışmışlık duygusu ile mücadele eder. Yurdun tecrübeli öğrencisi Hakan (Can Bartu Arslan) onun tek sığınağı olacaktır.

Tuna, 26. Adana Altın Koza Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda birincilik ödülünü alan ‘Ayakkabı’(2019) ile alıştırmasını yaptığı ‘Yurt’un çıkış amacının kendini anlatabilmek olduğunu söylüyor. Ergenlik çağında kendi tercihini yapamayacak yaştaki genç çocuğun gözünden yarı otobiyografik bir öykü olarak şekillenen film, yönetmenin kendi yaşadıklarından yola çıkarak babasının istediği gibi bir insan olmaya çabalayan Ahmet’in sevgi yoksunluğu ve sevgiye ulaşma mücadelesi üzerine kurulmuş. Baba sevgisi, sıcak bir aile ortamı özlemi, lisedeki kıza aşık olup ondan romantik bir beklenti içerisine giriş, en yakınında olan ve her sırtından bıçaklandığında onu koruyan Hakan ile olan ilişkisi, Ahmet’in farklı sevgi formları yumağında bir sörf yapmasına neden oluyor. Ahmet’in kendi sesini bulması, içsel olarak özgürleşmesi ve kendi seçimlerini yapabilmesi, başkalarının sevgisini kazanmak için başka birisi olmaması gerektiğini idrak ettiğinde gerçekleşecektir.

Son jenerikte filmini ‘babasına’ ithaf ettiğini öğrendiğimiz Tuna’nın kişisel bir terapi özelliğini barındıran ilgiye değer projesi, Florent Herry’nin klasik başyapıtlardan esinlenmişe benzeyen olağanüstü siyah – beyaz çalışması, Avris Alptekin’in hızlı kurgusu, Avi Medina’nın etkileyici müzik çalışması ve iki gencecik oyuncusunun başarılı performansları ile sivriliyor. Ahmet’in siyah – beyaz’dan renkliye, statikten hareketli kamera hareketlerine dönüşecek olan özgürlük adımları bir auteur sinemacının doğuşunu müjdeliyor.

(25 Mayıs 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Bab-ı Cin

Yannie Sukarya’nın yönettiği ve Michelle Joan, Ryaas Randa, Cut Ashifa Al’ar, Soraya Rasyid, Egi Fedly ile Tien Kadaryono’in oynadığı Bab-ı Cin (Iblis Dalam Darah), 31 Mayıs 2024’de MC Film dağıtımıyla Mercury International tarafından vizyona çıkarıldı.
Haruni’nin bedeni bir cin tarafından ele geçirilmiştir. Dr. Ahmad, Haruni’nin bu esrarengiz hikâyesini duyar. Daha sonra Haruni’yi tedavi etmesine rağmen bir sonuç alamaz. Haruni penceresinden atlayınca Dr. Ahmad, bu olayın bir intihar vakasıyla bağlantısı olduğundan şüphelenir. Haruni bir cin tarafından ele geçirilmiştir; Ahmad ve bir polis olayın üzerinde çalışmaya başlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Bab-ı Cin yazısına devam et