JCI İstanbul Crossroads Uluslararası Kısa Film Festivali, bu yıl dokuzuncusu düzenlenen, amacı dünyada kültürlerin buluşmasına aracılık etmek ve buna bağlı olarak tüm sinema sevenlerin ve filmcilerin, “Kültürler Arası Diyalog” temalı kısa filmlerini beyazperdeye taşımalarını hedefleyen bir kısa film yarışması ve festivali olarak tanınıyor. Festival kapsamında seminerler, paneller, söyleşiler ile film gösterimleri ve atölyeler bulunuyor. Yarışma bölümünde ise “Kültürler Arası Diyalog” temalı kurmaca, canlandırma, belgesel ve deneysel türündeki kısa filmler yarışıyor ve ödüllendiriliyor.
Kıbrıs Altın Ada Uluslararası Film Festivali,07 – 13 Kasım 2014 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Festivalin ilk günü 13:30’da Kaymaklı Lemar Cineplex’te Tamer Garip’in yönettiği Kod Adı: Venüs filmiyle başlayacak olan film şöleni 16:15’te Kaymaklı Lemar Cineplex’te yönetmenliğini Yeliz Shukri’nin yaptığı Murid ve Mağusa Lemar Cineplex’te Finding Family filmleriyle devam edecek. Festival kapsamında gösterimlerle birlikte yönetmen ve oyuncularla da söyleşiler yapılacak. Festival için Lemar gişelerinde tam bilet fiyatları 10 Türk Lirası olarak belirlenirken indirimli bilet (öğrenci, engelli) 5 Türk Lirası, kombine bilet 85 Türk Lirası olarak belirlendi.
Christopher Nolan’ın (şimdilik birinci) ‘Yıldızlararası’ serüveni aciliyetten kaynaklanıyor. İngilizce adıyla ‘Interstellar’ dünyamızı tehdit eden ekolojik bozulmaların çığırından çıktığı çok uzak olmayan bir ürkütücü gelecekte geçmekte. Amerikan kırsalından gözlemlediğimiz kadarıyla dünyanın sonu yaklaşmak üzere. Buğdaylar çoktan ölmüş, yiyecek sıkıntısı had safhada, toz fırtınaları her yanı kaplamış. Eski pilot Cooper’ın yolu işte böyle bir ortamda gizlice faaliyetlerini sürdüren NASA bilim adamlarıyla kesişir. Havadaki oksijen giderek azalmaktadır. Dünyada yaşayan belki de son nesli kurtarmak için bir şeyler yapmak lazımdır. Hedef dünyayı kurtarmak değil, uzayın derinliklerinde insanoğlunun yaşayabileceği güvenli bir yuva bulmaktır. Evrenin bilinmezliklerine uzanan keşif macerası işte böyle başlar.
Unutulmaz ‘Akıl Defteri / Memento’ ve ‘Başlangıç / Inception’ın yaratıcısı, çağdaş sinemanın bellek oyunları ve düşlerin gizemi üzerine kafa yormuş önemli ismi Nolan’ın uzaya açılması epeydir bekleniyordu. Önceleri Steven Spielberg’in çekeceği yolunda söylentiler çıkmış olsa da ‘Interstellar’ projesi Nolan kardeşlere teslim edildi nihayetinde. Kariyeri boyunca yanında olmuş kardeşi Jonathan ile birlikte yazdıkları senaryo, adı yürütücü yapımcılar arasında geçen fizikçi Kip Thorne’un katkılarıyla tamamlanmış. Bu açıdan bilimsel verilerle yüklü bir metin bekliyor izleyiciyi. Rabelais’nin iştahlı devi Gargantua’nın adıyla hitap edilen çekim gücü yüksek kara deliklere ya da uzay zamanın bükülmesini sağlayarak milyarlarca kilometre uzaklıktaki gezegenlere ulaşmada kestirme yol oluşturan solucan deliklerine 1997 yapımı ‘Mesaj / Contact’ filminden aşinayız gerçi. Keza filmin anahtar gelişmelerinden zaman içinde yolculuk, H. G. Welles’in benzersiz romanlarından bilim kurgu klasiklerine birçok kez ele alındı daha önce. Nolan’ın becerisi henüz kanıtlanmamış bilimsel teorilerin ışığı altında gelişen bu fikir jimnastiğini benzersiz bir görsel şölen eşliğinde sunabilmesi. Uzayda güvenli bir yuva arayışındaki uğranan noktaları, her biri kendi içinde beklenmedik tehlikeler barındıran sırlarla yüklü gezegenlerarası yolculuğun ‘Yerçekimi / Gravity’nin açtığı yoldan ilerleyen görselliği mükemmel. Hans Zimmer’in 19. yüzyılı 20. yüzyıla bağlayan post-romantik bestecilerin eserlerinden ilham almışa benzeyen müzik çalışmasının bu şimdiden klasikleşmiş filme çok yakışmış olduğunu ayrıca belirtelim. Bilimsel tartışmaların yoğunluğu ise ‘Mesaj’da olduğu gibi duygu yüklü bir baba kız ilişkisiyle dengelenmeye çalışılmış. İnsanlığın kurtuluşu için girişilen mücadele baba ile akıllı inatçı kızının açtığı yoldan ilerliyor bir kez daha. Yazımızı sürpriz gelişmeleri açık etmeden, bu hayranlık uyandırıcı filmde Michael Caine’in okumuş olduğu Galli şair Dylan Thomas’ın ölmekte olan babası için yazdığı güzelim şiirinden alıntıyla noktalayalım: ‘Gitme o güzel geceye kibarca, öfkelen öfkelen ışığın ölümünün karşısında’…
15. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali dün akşam yapılan ödül töreniyle sona erdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da katıldığı ödül töreninde En İyi Yerli Film Ödülünü Dondurma (Serhat Karaaslan), En İyi 2. Yerli Film Alamor (Özer Kesemen), En İyi 3. Yerli Film Ödülünü ise Kaleka (Cem Onur Tunca) adlı filmler kazandı. Festivalin En İyi Umut Veren Genç Oyuncu ödülü ise Derya Durmaz’ın yönettiği Ziazan filminin küçük oyuncusu Emmy Vardanyan’a verildi.
Atatürk tarafından da ödüllendirilen Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ın hayatı beyazperdeye taşınıyor. Yenilmeyi Düşünmedi ismiyle sanatseverlerin karşısına çıkacak filmin ana sponsoru olan Balıkesir Karesi Belediyesi ile film yapımcıları arasındaki protokol, 07 Kasım Cuma günü düzenlenecek basın toplantısında imzalanacak. Yapılacak basın toplantısına, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya, Yönetmen Ercan Yesari Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, filmde Kırkpınar Baş Cazgırı’nı canlandıracak olan Muhteşem Yüzyıl dizisinin Sümbül Ağası Selim Bayraktar ve başrol oyuncusu Savaş Yıldırım konuşmacı olarak katılacak.
Zengin bir program hedefleyen SETEM Akademi Sineması, ülke sineması haftaları, yönetmen retrospektifleri, film analizleri, sözlü tarih çalışmaları gibi etkinliklerin yapıldığı bir merkez olma yolunda hızla ilerliyor. SETEM Akademi Sineması’nda vizyona girecek dördüncü film Hüseyin Karabey’in artistik direktörlüğünü üstlendiği Unutma Beni İstanbul filmi. Film, altı yönetmenin, İstanbul’un geçmişinin yalnızca mevcut Türkiye halklarına ait olmadığını hatırlatmak amacıyla bir araya gelip yaptığı altı kısa filmden oluşuyor. Her biri 15’er dakika olan bu kısa filmler, yönetmenlerin hayatlarından ya da tanık oldukları birinin hayatından hikâyeleri konu alıyor.
Korhan Uğur’un yönettiği ve Levent Ülgen, Hakan Vanlı, Neriman Uğur ile Kyamran Agabalaev’in oynadığı Terkedilmiş,15 Mayıs 2015′de The Moments Entertainment dağıtımıyla Saygın Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Herkesin kendi hayatından kesitler bulacağı, terkedilmişlik hissiyatını ön plana çıkaran bir film. Suriyeli göçmen bir ailenin organ mafyası ile yaşadığı dramı anlatan film, 9 kişinin hayatlarının kesiştiği yasa dışı bir operasyonu konu alıyor. Herhangi bir fon desteği almadan tamamen yapımcıların kendi olanakları, oyuncu ve ekip desteğiyle gerçekleştirilen filmin çekimleri, 13 gün gibi bir sürede tamamlandı.
21Korku sinemasının ülkemizdeki en önemli temsilcisi yönetmen Hasan Karacadağ ve yönetmenin son filmi Dabbe: Zehri Cin’in başrol oyuncusu Sultan Köroğlu Kılıç, Eyüplü sinemaseverlerle bir ara geldi. Eyüp Belediyesi ve Film Arası Dergisi’nin ortaklaşa hazırladığı 1 Yönetmen 1 Oyuncu programına katılan Karacadağ ve Köroğlu, sinema yazarı Suat Köçer’in sorularını yanıtladı. İkili, Eyüp Kültür Merkezi’nde yapılan söyleşide sorulara cevap verdi.
Vizyon için gün sayan Figüran filminin oyuncuları, yönetmeni ve yapımcısı, filmin başrol oyuncusu Ceyhun Fersoy’un rol aldığı tiyatro oyunu Pijamalı Adamlar’a sürpriz bir ziyaret yaptı. Fersoy’un sevgilisi Begüm Öner de, Ceyhun Fersoy’u film ekibi ile birlikte izledi. Oyun öncesinde kulise giren Figüran ekibini karşısında gören Fersoy, şaşkınlığını gizleyemedi. Oyun sonrası film ekibi, Pijamalı Adamlar ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmedi.
08 – 09 Kasım 2014 tarihlerinde düzenlenecek 2014 Uluslararası Hollywood Öğrenci Filmleri Festivali’nin özel gösterim bölümünde 21. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde ödül kazanan Öğrenci Filmleri Yarışması bölümü seyirciyle buluşacak. Türk Sinemasının 100. yılında Altın Koza Film Festivali aracılığıyla Türk Sineması, Dünya Sineması’nın merkezi olan Hollywood’da temsil edilmiş olacak. Türkiye’de Sinema TV eğitimi veren üniversite öğrencilerinin katıldığı ve geleceğin yönetmenlerinin yetiştirildiği bölüm olarak bilinen Altın Koza Öğrenci Filmleri Yarışması’nda ödül alan öğrenci filmleri Beverly Garland Hotel – Beverly Garland’s Theater’da 08 Kasım 2014 tarihinde, saat 08:15 ile 09:20 arasında gösterilecek.
Antalya merkezli Modern Zamanlar Sinema Dergisi, Altın Portakal özel sayılarına devam ediyor ve 51. Festivali mercek altına alıyor. Derginin 34. sayısında Altın Portakal’ın 50 Yıllık Tarihi (Suna Elgün), Sinema – Sansür İlişkilerinin Tarihine Bakmak (Özlem E. Harputluoğlu), 51. Portakal’da Ulusal Yarışma Filmleri (Levent Yaylagül), Altın Portakal’ın Açmazları (Engin Ayça), Test’ten Mahkeme’ye Uluslararası Yarışma Üzerine (Tuncer Çetinkaya), Festivalin Onur Ödüllü Yönetmeni: Abbas Kiyarüstemi Sineması (Mustafa Sözen) başlıklı yazıların yanı sıra sinema yazarı Alin Taşçıyan ve yönetmen Reis Çelik’le yapılan özel söyleşiler de yer alıyor.
31 Ekim – 02 Kasım 2014, Hafta Sonu (Weekend) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
3. Ayvalık Uluslararası Film Festivali,23 – 26 Ekim tarihleri arasında Ayvalık’ta gerçekleşti. Toplamda 20 ülkeden 85 filmin gösterildiği festival, bu yıl Soma maden katliamında yaşamını yitiren işçilerin anısına adını, 301. Ayvalık Uluslararası Film Festivali olarak adlandırdı. Festival boyunca sabah saat 11’den gece 12’ye kadar kesintisiz olarak gösterilen filmler, Sanat Fabrikası’nda ücretsiz olarak sinemaseverlerle buluştu. Bu yılki Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin ana sponsoru Ayvalık Belediyesi, sponsorları Ayvalık Ticaret Odası, Cunda Cilveli Bar, Meis Turizm, basın sponsorları ise Solostream, tersninja.com ve sadibey.com oldular.
Michael R. Roskam’ın yönettiği ve Tom Hardy, Noomi Rapace, James Gandolfini ile Matthias Schoenaerts’in oynadığı Kirli Para (The Drop),07 Kasım 2014’de The Moments Entertainment dağıtımıyla The Moments Entertainment tarafından vizyona çıkarıldı.
Bob Saginowski, kuzeni Marv’ın yerinde barmenlik yapmaktadır. Yalın hayatı çöpte bir pitbull yavrusu bulduğunda iyice karmaşıklaşır. Köpek için yardım istediği komşusu Nadia ile aralarında bir yakınlaşma olur. Köpeğin gerçek sahibi ve Nadia’nın eski sevgilisi Eric döndüğünde her ikisini de geri ister ve o sırada barın soyulması Bob’u Eric’in patronuyla karşı karşıya getirir.