Rawin Sterk Yazıyor: Metropol Kürdü’nün Çaresizlik Filmi: Kilama Dayîka Min

Her Kürd’ün kişisel gelişiminde dengbêjlere ilişkin anılar, hikâyeler, masal ve mesellerin yeri tartışmasız bir kadimiyete sahiptir. Devletin en acımasız yüzüyle varlık sürdüğü coğrafyasında Kürd’ün sığınabildiği tek şey ise ilahi adaletin ‘yokluğudur’. Yokluğudur diyoruz, zira keder kuyusuna dönmüş bu ‘Allah’ın belâsı’ coğrafyada Kürd’ün heybesine kalan, acı ve kayıpların ıstırabı iken, insanın doğası gereği zulüm … Devamı… »

Orhan Ünser Yazıyor: Roller Değişir mi?

Sinemamızın (Yeşilçam’ın) eleştirilecek yanlarından biri bazı oyuncuların hep aynı rolü oynamalarıdır. Filmin olayı ne olursa olsun, zamanı hiç önemli değil, bazı oyuncular (başrol oyuncularının bir kısmı ve filmin olumsuz kahramanları “kadın / erkek”) hep aynı karakteri -kişiyi- oynarlar, bu yapımcının, o oyunculardan seyircinin beklediği şeyin, hep aynı olması düşüncesinden kaynaklandığı gibi, oyuncunun da seyirciye farklı bir kimlik (görünüm) … Devamı… »

Hobbit: Beş Ordunun Savaşı, Legacy Özel Klip Türkçe Altyazılı Yayın Linkleri Açıklandı

Ülkemizde 17 Aralık 2014 tarihinde vizyona girecek olan Peter Jackson’ın yönettiği Hobbit: Beş Ordunun Savaşı (The Hobbit: The Battle Of The Five Armies) filmine sayılı günler kala, geçmişten günümüze Orta dünya ile ilgili izlediklerimizi özetleyen bir video hazırlandı. Hobbit: Beş Ordunun Savaşı filmi için hazırlanan Legacy adlı bu özel video, Yüzüklerin Efendisi filmlerinden bugüne süren yolculuğu, Orta dünya efsanesindeki son yolculuğa eriştiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Özel Klibi izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Hazar Kısa Film Yarışması

Hazar World Dergisi’nin organize ettiği Hazar Kısa Film Yarışması 2014 başlıyor. “Ermenistan İşgali Altındaki Dağlık Karabağ” temalı kısa film yarışması, kısa film yapımcılarını ve yönetmenlerini desteklemek, kamuoyunu doğru bilgilendirmeyi amaçlıyor. Savaş yılları, savaşta şehit düşenler, gaziler, savaş sonrası göçe zorlanan kadın, çocuk ve yaşlılar, göçmenlerin sorunları, yaşamları ve adaptasyon süreçlerinin ele alınacağı yarışma kapsamında 23 bin TL ödül dağıtılacak. Ön seçici kurulun belirleyeceği 10 film finalde yarışacak. Başvuracak kısa filmlerin, en az 5, en çok 20 dakika olması gerekiyor. Başvuru 31 Ocak 2015 tarihinde sona erecek.

Hazar Kısa Film Yarışması yazısına devam et

Bu Bizim Sevdamız Filminin Lansmanı Yapıldı

Mersin’de çekimlerine başlanacak olanı Bu Bizim Sevdamız filminin lansmanı Hilton Otel’de düzenlendi. Lansmanda söz alan filmin senaristi Selçuk Şahin Polat, “Doğumuzda Altın Koza, batımızda Altın Portakal var ama ortada biz köy kent olarak yaşayıp duruyoruz. Bizde de bir neden Altın Narenciye Film Festivali olmasın. Bizim filmimiz bunun ilk adımı sayılabilir. Biz filmimizi doğal platformu ve olguları kullanarak çekeceğiz” dedi.

Bu Bizim Sevdamız Filminin Lansmanı Yapıldı yazısına devam et

Mazlum Kuzey

Ali Adnan Özgür’ün yönettiği ve Önder Açıkbaş, Turan Selçuk Yerlikaya, Seçil Buket Akıncı ile Dilberay’in oynadığı Mazlum Kuzey, 16 Ocak 2015’de Warner Bros. dağıtımıyla Avşar Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Fantazi müziğin prensi Mazlum Kuzey, sahnelerde fırtına gibi esmektedir. Can yoldaşı Tıfıl ile birlikte çalıştıkları pavyonda büyük bir ciddiyetle işlerini yaparken, kendilerini önce kapının önünde sonra organ mafyasının kapısında bulur. Borçlarını ödemek için girişimci ve yaratıcı kişilikleri devreye girer. Mazlum ve Tıfıl, Amsterdam’da marjinal düğünlerde şarkı söylemekten, tüy dökücü krem satmaya kadar uzanan çeşitli iş denemeleri yaparlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Mazlum Kuzey yazısına devam et

2. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali Muhteşem Ödül Gecesiyle Sona Erdi

2. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali, 28 Kasım Cuma akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapılan ödül töreniyle sona erdi. Festival kapsamında Ahmet Uluçay Büyük Ödülü ile birlikte farklı dallarda ödüller sahiplerini buldu. Dünya ve Türkiye sinemasının önemli isimlerinin katıldığı törende Ahmet Uluçay Büyük Ödülü için jürinin belirlediği 10 filmden Butter Lamp 50.000TL’lik ödülü kazandı, ödül yönetmen Hu Wei’ye verildi.

2. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali Muhteşem Ödül Gecesiyle Sona Erdi yazısına devam et

Murat Akkoyunlu: Komedide Yenilik Lazım

2015 Ocak’ında sinemalarda yerini almaya hazırlanan Öğrenci İşleri komedi filminde Fırat Tanış ile başrolleri paylaşan Murat Akkoyunlu, Türkiye’de yeni mizah kulvarlarına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. “Yanlış kulvarlarda yanlış şeyler çarpıştırılıyor. Şahan’ın yaptığı ile Cem Yılmaz’ın yaptığı ayrı şeyler ama elde fazla seçenek olmadığından birbirleriyle çarpıştırmak zorunda kalıyorlar.” diyen başarılı oyuncu, yeni ve farklı fikirlere açık olunması gerektiğine vurgu yaptı.

Sarmaşık

Tolga Karaçelik’in yönettiği ve Nadir Sarıbacak, Kadir Çetin, Hakan Karsak ile Osman Alkaş’ın oynadığı Sarmaşık, 04 Aralık 2015′de Bir Film dağıtımıyla Insignia Yapım – Kala Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Sarmaşık gemisi yük aldıktan sonra tahliye limanı olan Angola’ya gidecektir. Sefer devam ederken geminin armatörü iflas eder ve ortadan kaybolur. Gemi Mısır’a geldiğinde armatörün liman parasını ödemediği anlaşılır, geminin üstünde haciz vardır. Liman yetkilileri gemiyi kimsenin uğramadığı demirleme alanına çekerler. Sarmaşık bu altı adamın yiyecek ve içecek kıtlığıyla gemide geçirdiği 120 uzun günün hikâyesidir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Sarmaşık yazısına devam et

Tehlikeyle Flört

Murat Şenöy’ün yönettiği ve Mete Horozoğlu, Ezel Akay, Ozan Kotra ile Fuat Güner’ın oynadığı Tehlikeyle Flört, 01 Mayıs 2015′de Mars Dağıtım dağıtımıyla Limon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Rock aşığı, yaşları hafif geçkin, naif üç kafadardan oluşan Flört müzik grubu, kenar mahallelerin düğün salonlarında sahne alıp güç belâ karınlarını doyurmaya çalışır. Çıktıkları son düğünde Ozan, gelinle flört etmeye başlayınca kızılca kıyamet kopar, salondan atılırlar. Yıllardır tüm çabalarına rağmen hiç bir yapımcıyı, albümlerini yapmaya ikna edememişlerdir. Sonunda bıçak kemiğe dayanır, tehlikeyle flört etmeyi göze alırlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman: 1 / 2

Tehlikeyle Flört yazısına devam et

Bir Yaz Dönümü Gecesi İtirafları

İsveçli yazar August Strindberg’in yirminci yüzyılın arifesinde kaleme aldığı ‘Matmazel Julie’ kapanmakta olan bir çağın amansız tasviridir. Aristokrat bir kadınla uşağının tek mekânda geçen bir gecelik fırtınalı ilişkisi üzerinedir oyun.

Babası soylu kontun mağrur kızı Julie’nin yaz dönümü şenlikleri ve alkolün de etkisiyle bedenini ve duygularını kâhyası Jean’a açtığı gecenin hikâyesi sınıf, toplumsal cinsiyet ve cinsellik üzerine baş döndürücü bir beyin fırtınası niteliğindedir. Bir düşüşün öyküsüdür bu. Arzu ve tiksinmenin iç içe geçtiği bir tahakküm oyunudur sergilenen. Rüyalarında düşmekten korkan Julie, malikânenin en alt katında tüm sırlarını paylaşır uşağıyla. Kâhya Jean ise ulu ağacın tepesindeki altın yumurtalara ulaşabilmek için bir fırsat olarak kullanmak ister genç kadını. Lâkin toplumsal kurallar, ahlâk ve dinin buyurdukları buna izin verecek midir. Matmazel Julie ayaklar altına aldığı onurunu kurtarmak için nasıl bir yol izleyecektir.

‘Matmazel Julie’ yazıldığı dönemde içeriği nedeniyle İsveç’te tartışmalara yol açmış ve oyunun prömiyeri Danimarka’da yapılabilmiş. Ancak bu oyunun gerek dili gerekse biçemiyle modern tiyatronun öncü yapıtlarından birisi olmasını engelleyememiş. Bu nedenledir ki bir ‘Fröken Julie’ uyarlamasının
sözü bile heyecanlandırır bizleri. Oyunun en bilinen uyarlaması yazarının memleketlisi Alf Sjöberg imzasını taşır. 1951 yapımı, Cannes Film Festivali büyük ödüllü bu versiyonda teatral yapıyı kırma adına dış mekânlara ağırlık verilmiştir. Düşler ve anılar görsel olarak beyazperdeye yansır. Sjöberg buna ilâve olarak, Julie’nin annesinin hikâyesini metnin dışına taşarak detaylandırmış ve filmin finali ateşli bir feminist manifestoya dönüşmüştür.

Yüz küsur yıllık serüveni boyunca tüm dünyada defalarca sahnelenmiş olan oyunun bizde ‘Aşk ve Tutku’ adıyla gösterime giren en taze uyarlamasını beyazperdenin gerçek divalarından Liv Ullmann yazıp yönetmiş. Ingmar Bergman’ın unutulmaz esin perisi eserin metnini olduğu gibi korumuş, yeni diyaloglar ekleyerek süreyi uzatmış. Andrey Zvyagintsev’in filmleriyle tanıdığımız usta görüntü yönetmeni Mikhail Krichman’ın büyüleyici objektifinden küçük Julie’nin öksüz ve yalnız çocukluğunu resmeden prolog ile genç kadının ormandaki kaderine yürüyüşünü içeren epilog bölümleri son derece etkileyici. Bunun dışında Strindberg’in tek mekân ve üç oyuncudan oluşan sahne düzenine büyük ölçüde riayet etmiş Ullmann. Ortak yapım koşulları ve ticari kaygılar nedeniyle filmi Anglosakson oyuncularla İngilizce çekmesinin dışında. Bu tercihe bağlı olarak öykü de 19. yüzyıl sonları İrlanda’sına taşınıveriyor.

Sjöberg’in çok beğenilmiş ikilisini (Anita Björk ile Ulf Palme) arasa da gözlerimiz, Jessica Chastain ve Colin Farrell’in yorumları hiç yabana atılır gibi değil. Son versiyonun en büyük sürprizi ise İngiliz oyuncu Samantha Morton’ın aşçı kadın kompozisyonu. Ullmann’ın ek diyaloglarla zenginleştirdiği tutucu ahlâkın ve din kurumunun bekçisi Kathleen (Kristin) karakterinde harikalar yaratmış Morton. Müzik seçimine gelince barok ve romantik dönem tercih edilmiş, Schubert’in enfes piyanolu üçlüsünün (Op. 100 mi majör D. 929) çok bilinen ikinci bölümünün hüzünlü ezgilerine ağırlık verilmiş ki bu da metnin çatışma yüklü sert ve avangard niteliğiyle çok da uyumlu değil.

(03 Aralık 2014)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com