Stolen, 10 – 16 Mayıs 2013 seansları için tıklayınız.
Aylık arşivler: Mayıs 2013
Koleksiyoncu 2
The Collection, 10 – 16 Mayıs 2013 seansları için tıklayınız.
6. İnönü Üniversitesi Uluslararası Kısa Film Festivali Başladı
İnönü Üniversitesi öğrencilerinin sanatsal duyarlılıklarının geliştirilmesine katkıda bulunabilmek amacıyla düzenlenen 6. İnönü Üniversitesi Uluslararası Kısa Film Festivali dün yapılan açılış töreniyle başladı. Törende konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Yusuf Türköz sinemada senarist ve yönetmenin önemine değindi. Açılış törenine senarist Önder Çakar, oyuncu Devin Özgür Çınar, sanat yönetmeni Natali Yeres, basın mensupları ve öğrenciler katıldı. Tören sonrasında İnönü Üniversitesi Gençlik Orkestrası, Dr. Hasan Arapgirlioğlu yönetiminde film müziklerinden oluşan çok başarılı bir konser verdi.
6. İnönü Üniversitesi Uluslararası Kısa Film Festivali Başladı yazısına devam et
Nefes: Vatan Sağolsun ve Ayhan Hanım’ın Yönetmeninin Babası Dersim Katliamından Canını Zor Kurtarmıştı
Yönetmen Mehmet Ali Gündoğdu ve Eren Film Yapımevi 1937 – 1938 Türkiye’sinin Dersim’inde (Tunceli’sinde) yaşananları olduğu gibi anlatan Bilgesu Erenus’un “Dersim’ 38” adlı senaryosunu beyazperdeye layıkıyla yansıtabilecek parayı, imkânları, ne yazık ki, bir türlü bir araya getiremedi, gereken kadroları, ekipleri kuramadı.
1998’de okuduğum ve hâlâ etkisinde olduğum bu senaryo, Yılmaz Güney’in senaryosu “Yol”un, Meryl Streep’in başrolünde olduğu “Holocaust” (1978) televizyon dizisinin, “Schindler’in Listesi”nin (1993), Sergio Leone, Sam Peckinpah ve Quentin Tarantino filmlerinin enerjisine, büyüleyiciliğine sahipti.
15 senedir beyazperdeyi aktarılmayı bekleyen bu senaryonun, beyazperdeye yansıması için gereken imkânlara Dersim olaylarının 75. yılında kavuşmasını dilerim.
Bilgesu Erenus’un dediği gibi “Bu senaryo tam anlamıyla insan eliyle yaratılan bir cehennemin tasviri.”
Senaryo yazılırken Dışişleri Bakanı, Çalışma Bakanı, Cumhurbaşkanı Vekili ve Cumhuriyet Senatosu Başkanı olarak görev yapan İhsan Sabri Çağlayangil’in (1908-93) anılarından da yararlanıldı… İhsan Sabri Çağlayangil’in Dersim tanıklığı çok meşhur…
Senaryonun üst dili Bülent Ecevit’in 1969’da yazdığı “Pülümür’ün Yaşsız Kadını” adlı şiiriyle, Avukat İsmail Metin’in iki ciltlik “Alevilerde Halk Mahkemeleri” kitabından yararlanılarak oluşturuldu. Şiirde olduğu gibi filmde de Dersim mitolojik bir kadın olarak somutlaştırıldı.
Pülümür’ün Yaşsız Kadını / Yazan: Bülent Ecevit
Pülümür’ün bir dağ köyünde gördüm onu
yaşını sordum bir giz gibi güldü
kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz
yüzüne baktım bir giz gibi güldü.
Bir asa vardı elinde
bir solmuş krallığın
kadifeden harmanisi üzerinde
bir Hititliydi o, bir Selçukluydu
bir Ermeniydi bir Kürttü
bir Türk
Yaşını sordum bir giz gibi güldü
koluma girdi bir soylu kadınca
tozlu köy yollarında sürüyerek eteğini
beni tek gözlü sarayına götürdü
köy yapısı kulübesinin
Zamanı onda yitirdim ben
yitik zamanlara onda eriştim
en soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında
bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim
Levent Semerci’yle, Gazeteci Yavuz Semerci’nin Babası Ahmet Bey Dersim Katliamı’ndan Kurtulan Çocuklardan Biriydi
Dönemin Tek Parti İktidarı’nın sorumlusu olduğu, 1937’de Dersim Hozat’taki Kürt ve Alevilere yönelik katliamda Semerci kardeşlerin babasının (Ahmet Semerci) tüm ebeveynleri ve ataları askerler tarafından kurşuna dizilerek öldürülmüştü.
Ailesi katledilen, bu korkunç katliamdan ağabeyiyle birlikte canını zor kurtaran çocuk Afyon’lu bir aileye evlâtlık verilecek ve yeni ailesinin yanındayken subaylık mesleğini seçecekti.
“Ayhan Hanım” Çok Sevilen Bir Anneye Derin Özlemi Beyazperdeye Yansıtacak!
“Nefes: Vatan Sağolsun” adlı filmi (maliyeti iki milyon doları bulmuştu) Türkiye sinemalarında 2 milyon 436 bin kişi tarafından seyredilen yönetmen Levent Semerci’nin yeni filmi “Ayhan Hanım” 27 Eylül 2013’te gün ışığına çıkacak.
2011’de birbuçuk milyon dolarlık bir bütçeyle çekimlerine başlanan film Levent Semerci ve onun gazeteci ağabeyi Yavuz Semerci’nin rahmetli annesinin kısa ömründen bir kesiti Levent Semerci’nin gözünden anlatıyor.
Bu açıdan “Ayhan Hanım”, Yılmaz Erdoğan’ın “Vizontele” serisi gibi, yönetmeninin anılarından, yaşamından beslenen, hayat bulan bir yapım.
“Ayhan Hanım”, bunu yaparken de Türkiye’nin kan gölüne döndüğü 1970’lerin sonunu da beyazperdeye getiriyor.
“Ayhan Hanım” 1990 yılında başlıyor ve geriye dönüşlerle 01 Mayıs 1977’nin karanlık günlerine götürüyor bizi.
Levent Semerci, “Ayhan Hanım” senaryosunu yazmadan önce, Türkiye’nin 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’ne sürüklendiği olayları daha iyi anlayabilmek ve filminde daha iyi anlatabilmek için o dönemdeki olayların tanığı yüze yakın kişiyle söyleşiler yaptırdı.
Başlangıçta 2011 sonunda sinemaseverlere sunulacağı duyurulan “Ayhan Hanım”ın seyirciyle buluşmasındaki yaklaşık iki yıllık gecikmeyeyse yönetmenin kusursuzluğu arayan tavrı (inanılmaz titizliği) yanı sıra, “Ayhan Hanım” rolündeki Vahide Gördüm’ün göğüs kanseri tedavisi için çekimlere ara verilmesi neden oldu.
“Ayhan Hanım” filminde dört kardeşten en küçüğü Levent Semerci’yi 29 Mart 1999 doğumlu Akçahan Akça canlandırdı.
Akça, “İki Aile” ve “Eyvah Halam” dizilerinde de oynamıştı.
Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in de desteğini kazanan “Ayhan Hanım” için bu şehrin Aşağı Söğütönü Mahallesindeki yirmi bin metrekarelik alana Taksim Meydanı seti oluşturuldu.
Film ekibi Eskişehir’deki Eski Otobüs Tamirhanesi’nde de plato kurdu.
“Ayhan Hanım”ın Konusu:
Şefkat dolu melek gibi bir anne olan Ayhan Hanım (Vahide Gördüm canlandırıyor) artık emekli olmuş bir subayla (Selçuk Yöntem canlandırıyor) evlidir.
Ayhan Hanım’ın en büyük hayali oğullarının iyi birer öğrenim görmesi ve birer mutlu aile sahibi olmasıdır.
Türkiye’deki iç savaş ve çalkantı ortamı çiftin dört erkek çocuğundan delikanlılık yaşına gelen üçünün can güvenliğini tehdit ederken, yüzde yüz apolitik bir kadın olan Ayhan Hanım ve eşi bu toplumsal girdaptan çocuklarını korumanın yollarını ararlar…
Yaşanan zincirleme felâketlerden en az zarar, en az ziyanla çıkmak kolay olmayacaktır.
Semerci ailesinin en küçük çocuğu olduğundan Levent Semerci 500 bin kişinin katıldığı, 34 ya da 36 kişinin öldürüldüğü, yüzlerce insanın yaralandığı 01 Mayıs 1977 günü Taksim Meydanı’nda değildi; ancak ağabeyleri o “Kanlı Pazar Günü”nün yakın tanığı oldular.
Vahide Gördüm ile Selçuk Yöntem “Ayhan Hanım”da İlk Kez Bir Araya Getirilmedi
Tolga Örnek’in yönettiği “Devrim Arabaları” (2008) Vahide Gördüm ile Selçuk Yöntem’i bir araya getiren ilk film olmuştu.
Levent Semerci’yle İlgili Magazin Bilgisi
Yönetmen bir zamanlar oyuncu Beren Saat’in sevgilisiydi.
(15 Mayıs 2013)
Hakan Sonok
hakansonok.sonok1@gmail.com
Uçan Süpürge, ‘Rağmen’ Başlıyor
Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, 16. yaşını kutluyor. Festivalin açılış töreni 09 Mayıs 2013 Perşembe akşamı 19:30’dan itibaren Devlet Opera ve Balesi’nde yapılacak. Açılışa tüm Ankaralılar davetli, davetiye zorunluluğu yok. Bu sene ilk kez temalı açılış töreni yapan Uçan Süpürge, 70’li yılları sahneye taşıyor. Tiyatro ve sinema oyuncusu Yetkin Dikinciler ile oyuncu Laçin Ceylan’ın sunacağı açılış gecesinde sinema oyuncuları Perihan Savaş ve Zeynep Aksu, Onur Ödülü, Suzan Kardeş ise Bilge Olgaç Başarı Ödülü alacak. Bu sene ilk kez verilecek olan Tema Özel Ödülü’nün sahibi ise Yıldız Kenter olacak.
Uçan Süpürge, ‘Rağmen’ Başlıyor yazısına devam et
Gül Yalaz’ı Kaybettik
Gerçek adı Gülseren Babür olan 74 yaşındaki sevilen sinema ve dizi oyuncusu Gül Yalaz hayatını kaybetti.
Geçen ay beyin kanaması geçiren ve hastahanede tedavi altına alınan sanatçı Çöpçüler Kralı, Şalvar Davası ve Sultan gibi sinemamızın bir döneminin ünlü filmlerinde kamera karşısına geçmiş, son yıllarda ise Çicek Taksi ve Eyvah Kızım Büyüdü gibi dizilerde rol almıştı.
Cenazesi 08 Mayıs 2013 Çarşamba günü Şişli Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip defnedilecek olan merhumeye tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Gül Yalaz’ı Kaybettik yazısına devam et
Tüm Şirketler
Tüm Şirketler, 03 – 05 Mayıs 2013 Haftasonu (Weekend) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
11. Uluslararası Çevre Kısa Film Festivali Başlıyor
Türkiye’nin ilk ve tek çevre temalı kısa film etkinliği olan Uluslararası Çevre Kısa Film Festivali’nin 11.si Maltepe Belediyesi ev sahipliğinde, BASAD (Bakırköylü Sanatçılar Derneği) ve Çevre Film işbirliği ile 22 – 25 Mayıs 2013 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan festival kapsamında, çeşitli ülkelerden ve Türkiye’den çevre temalı kurmaca, belgesel ve canlandırma türlerinde kısa filmlerin gösterimleri yanısıra, ulusal Çevre Kısa Film Yarışması, Ulusal Çevre Kısa Film Öykü Yarışması, sergiler, çocuklara yönelik özel filmler ve etkinlikler de yer alıyor.
Nisan Ayında Doğa Derneği: Kuruyan Göllerin Sorunu Hep Aynı: Aşırı Sulama ve Barajlar
Kuruma sorunu yaşayan Kırşehir Seyfe Gölü, Hatay Amik Gölü, Konya Ereğli Sazlıkları Akgöl ve Akşehir Gölü ile Afyonkarahisar Eber Gölü’nden kamu kurumu, üniversite ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, Doğa Derneği’nin düzenlediği Göl Yoksa Yaşam da Yok: Deneyim ve İşbirliği Çalıştayı kapsamında Burdur’da buluştu. Çalıştayda katılımcılar yaşanan kurumanın sebeplerini anlattılar. İkinci gün ise Burdur Gölü’ndeki çekilme için yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldılar.
Nisan Ayında Doğa Derneği: Kuruyan Göllerin Sorunu Hep Aynı: Aşırı Sulama ve Barajlar yazısına devam et
Arka Pencere Dergisi’nde Pas ve Kemik Sesleri
Arka Pencere Dergisi, 184. sayısında, kapağına, Jacques Audiard filmi Pas ve Kemik’ten Marion Cotillard’ı yerleştiriyor. Tunca Arslan, köşesinde, Ceylan Özçelik’in kitabı Dikkat Çekim Var’ı yazıyor. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Pas ve Kemik, Iron Man 3, Eski Dostlar, Neredesin Süpermen?, Muhalif Başkan, Zoraki İkili, Bir Gevrek Bir Boyoz İki de Kumru, Bir Hikayem Var ve Max Maceraları: Dinoterra yer alıyor. Derginin 184. sayısı, bir Hitchcock alıntısıyla sona eriyor: “Ben korkularla dolu bir kişiyim. Bu nedenle her türlü karmaşadan ve güçlükten kaçınmak için elimden geleni yaparım.”
Arka Pencere Dergisi’nde Pas ve Kemik Sesleri yazısına devam et
Bahar İsyancıdır, Ankara’da
Yönetmen Selma Köksal’ın Fikret Bey adlı filminden sonra çektiği ikinci uzun metrajlı filmi Bahar İsyancıdır, 10 Mayıs 2013 Cuma günü Ankara Büyülüfener Sineması’nda gösterime giriyor, sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. İstanbul’daki gösterimi Beyoğlu Atlas Sineması’nda yapılan ve bir hafta içinde 1.200 sinemasever tarafından ilgiyle izlenen Bahar İsyancıdır filmi, 90’lı yılların ortalarından, 2000’li yılların başlangıcına, oradan da günümüze uzanan bir zaman diliminde, bir tiyatro topluluğunun, Oyuncular Kumpanyası’nın öyküsünü beyazperdeye getiriyor. Filmin başrollerini Selma Köksal, Volga Sorgu, Çimen Turunç Baturalp ve Yıldıray Şahinler paylaşıyor.
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Uçan Süpürge’de Bilge Olgaç Başarı Ödülü’nün Bu Seneki Sahibi: Suzan Kardeş
16. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, 09 Mayıs 2013 Perşembe günü başlıyor. Festivalde bu yıl Bilge Olgaç Başarı Ödülü sinemanın mutfağından bir isme, Suzan Kardeş’e gidecek. Suzan Kardeş, Yugoslavya topraklarında gözünü açtı, hep özlediği ülkesine dönene kadar yıldızlara ulaşmanın hayalini kurdu ve sonunda kendisi de bir yıldız oldu. Kuaförlükle başlayan çalışma yaşamını yeteneği sayesinde sanata yaklaştırdı, sinema ve tiyatronun mutfağında saç ve makyaj ustası oldu. Hünerini kamera arkasından kamera önüne de taşıdı, oyunculuk yaptı, şarkılar söyledi.
Uçan Süpürge’de Bilge Olgaç Başarı Ödülü’nün Bu Seneki Sahibi: Suzan Kardeş yazısına devam et
Tüm Şirketler
Tüm Şirketler, 26 Nisan – 02 Mayıs 2013 Haftalık (Weekly) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.
Beyoğlu Emek Nasıl Kaybedildi? Beyoğlu Beyoğlu ve Diğer Beyoğlu Sinemaları Nasıl Kurtulur?
Hürriyet Gazetesi’nden Gülbahar Karakuş “Kelebeğin Rüyası”nın oyuncusu Mert Fırat’a sormuş “Son dönemde neleri kendinize dert ediniyorsunuz?” Mert Fırat şöyle cevap vermiş: “Emek Sineması var. Bir de son dönemde büyük değişim ve dönüşümün içinde, kültürel varlıkların kaybediliyor olması. Sinemanın, tiyatro binalarının bir bir gitmesi…”
Muzaffer Yıldırım Rakamları Konuşturuyor
Mars Entertainment Group CEO’su Muzaffer Yıldırım Beyoğlu’ndaki sinemaların kapanmasına sinema seyircilerinin artık bu bölgedeki salonları tercih etmemesinin neden olduğunu söylüyor ve rakamlar veriyor; Mars Entertainment Group CEO’su Muzaffer Yıldırım’ın söylediğine göre, Beyoğlu bölgesindeki yıllık seyirci sayısı 4 milyondan 600 bine gerilemiş.
En Çok Konuşmaya Hakkı Olan Kişi (Süheyla Kurtuluş) Nihayet Konuştu
Beyoğlu Emek Sineması’nı 35 yıl boyunca işleten Kurtuluş Ailesi’nden Süheyla Kurtuluş’un HaberTürk Gazetesi’nden Mehmet Çalışkan’a söyledikleri de çok aydınlatıcı…
Süheyla Kurtuluş aylık kiralarının dört bin lirayı bulduğunu, Emek’in sonunu müşterisizliğin getirdiğini, seyirci bulamadıklarını, İstanbul Film Festivali’ni ve Film Ekimi’ni düzenleyenlerin Emek Sineması’na yapmaları gereken ödemeyi bir yıl geciktirdiğini, sinemanın masraflarını karşılayabilmek/sinemayı açık tutabilmek için Bağdat Caddesinin en güzel yeri olan Şaşkınbakkal’daki evlerini sattıklarını söylüyor.
Beyoğlu Beyoğlu Sineması’na ve Diğer Beyoğlu Sinemalarına Sinemaseverlerin Sahip Çıkması Gerekiyor
Cercle d’Orient (Serkl Doryan) İnşaatını yapanlar Beyoğlu Emek’in kaybedilmediğini iddia ediyor ve yukarı katlara taşınarak bir şekilde yaşatılacağını söylüyor… Ancak, Beyoğlu’nda kaybedilen sinema salonu o kadar çok ki… Hangi birini sayayım: Saray, Lale, Alkazar, Yeni Melek, Elhamra, Rüya, Lüks, Sinepop yine benim hatırlayabildiğim kapanan sinema salonları… Bunlara Atatürk Kültür Merkezi içindeki sinema salonu da dahil edilebilir.
Yeterince müşteri bulamayan bu nedenle her an kapanabilecek Beyoğlu Beyoğlu Sineması’na ve kapanma tehlikesi olan diğer tüm Beyoğlu sinemalarına sinemaseverlerin filmleri buralarda seyrederek sahip çıkmasını dileyerek yazımı bitirmek istiyorum.
(13 Mayıs 2013)
Hakan Sonok
hakansonok.sonok1@gmail.com
8. Uluslararası Dadaş Film Festivali
8. Uluslararası Dadaş Film Festivali, Sinema ve Basın temasıyla 16 – 20 Mayıs 2013 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Festival, her yıl olduğu gibi bu yılda önemli filmlere ve sanatçı konuklara, yazarlara, basın mensuplarına, akademisyenlere ev sahipliği yapacak. Festivalde sinemamızın değerli isimlerinden Nebahat Çehre, Engin Çağlar, Eşref Kolçak, Şefik Döğen ve Abdurrahman Keskiner’e onur ödüllerini takdim edilecek. Bu yılki teması Basın ve Sinema olan festivalde Ulusal Basın üyelerinden birçok konuk Erzurum’a gelecek ve panel düzenlenecek.
8. Uluslararası Dadaş Film Festivali yazısına devam et