Klak Sinema Programı, haber ve eğlence dolu bir bölümle daha Bugün TV ekranında. Ünlü şarkıcı Emrah Erdoğan’ın yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı film, kadına şiddeti konu alan Gelmeyen Bahar vizyonda. Başrol oyuncuları Beyza Şekerci, Duygu Keser ve Gürkan Tavukçuoğlu,Klak Stüdyosu’nda. Şarkıcılığı ve oyunculuğu ile tanınan Emrah Erdoğan, sette nasıl bir yönetmen? Oyuncular filmdeki zorlu rollerine nasıl hazırlandılar? Gizem Ertürk’ün hazırlayıp sunduğu Klak Sinema Programı, Cumartesi günü saat 13:20’de Bugün TV’de.
Düzce Üniversitesi’nin düzenlediği Medya Ödülleri 2012 internet üzerinden yapılan oylama ile sahiplerini buldu. Onur ödüllerini alan usta oyuncular Halit Akçatepe, Eşref Kolçak ve Yılmaz Köksal ayakta alkışlandı. Düzce Üniversitesi’nin bu yıl ilk defa düzenlediği Medya Ödülleri 2012 programı, Akçakoca İlçesi’nde bulunan Sky Tower Otel’de düzenlendi. Törene, Düzce Valisi Adnan Yılmaz, Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak ve davetliler olmak üzere yaklaşık bin kişi katıldı.
Reha Erdem ülkemiz sinemasının en heyecan verici yaratıcılarından. Geçtiğimiz Berlin Film Şenliği’nde ilk kez görücüye çıkmış son filmi ‘Jîn’, sinemasının tüm erdemlerini taşıyor. Filme adını vermiş onyedi yaşındaki kadın gerilla Jîn, Erdem sinemasının baskıcı düzene başkaldıran küçük kadın karakterlerinin şimdilik sonuncusu. Önce devletten sonra dağdaki örgütten kaçan Jîn, bu anlamda ‘Hayat Var’ın kadın kahramanının uzak akrabası görünümünde. Jîn isminin Kürtçe’de hayat anlamına gelmesi bu açıdan hoş bir raslantı. Hayat’ın İstanbul varoşlarındaki isyanı Jîn’in ülkenin uzak doğusundaki dağlarından yankılanıyor bu kez. Babası çok küçük yaştayken elinden alınmış bu yedi çocuklu yoksul ailenin kızı, öfkesini haykırabildiği dağlarda bulmuş kendisini. Lâkin dağda doğayı ve içinde yaşayan canlıları öğüten acımasız bir savaş sürmekte, o güzelim yaşam bombalar altında yok edilmektedir. Sıcak ana kucağı ve barış özlemiyle evine dönebilmek için terk eder dağları. Ancak yollar tekinsiz, karşısına çıkan insanlar çoğunlukla tehlikelidir.
‘Jîn’ işte bu yaşam arzusuyla dolu gencecik kızın zorlu eve dönüş öyküsü üzerine kurulmuş. Erdem filmle ilgili söyleşilerinde vurguladığı üzere, ülkemizde halen sürmekte olan trajik savaş gerçeğini bir masal formunda anlatmayı seçmiş. Ve hikâyesini ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ masalı üzerine inşa etmiş. Bu filmin politik gücünü ve bölgedeki barış özlemini azaltmıyor gerçi. Yuvasına, nenesine dönmeye çabalayan küçük kızın yolunu kesen türlü engeller ve özellikle cinsel açlıkla saldırganlaşmış sivil erkekler güruhu belki sinemamızda çokça rastlanmış klişelere göz kırpıyor ama film asıl gücünü genç kızın dağdaki serüveninden alıyor. Erdem’in filmine mekân olarak kullandığı Kaz dağları zorunlu koşullar nedeniyle öykünün geçtiği yerler değil elbette ancak tüm hayvanları, yeşili ve sesleri ile saf, bozulmamış doğanın yer aldığı aldığı sahneler bir kez daha büyüleyici ve filmin en etkileyici bölümlerini oluşturuyor. Bunda Florent Herry’nin olağanüstü görüntü çalışması kadar doğanın çığlığını haykıran İzlandalı çellist Hildur Gudnadottir imzalı bestelerin katkısını da vurgulamadan geçmeyelim. Erdem’in muhtemelen bu yıl içinde ‘Şarkı Söyleyen Kadınlar’ isimli bir ikinci filmi daha gösterime giriyor. Merakla bekliyoruz.
Tüm Şirketler,01 – 07 Mart 2013 Haftalık (Weekly) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.
Ankara’da Cava Enstitüsü ve İLEFSİN – İlef Sinema Topluluğu tarafından düzenlenen ortak etkinlikte 15 Mart Cuma günü 15:00’de Ümit Ünal’ın 9 adlı filminin gösterimi gerçekleştiriliyor. 9′da İstanbul’un yoksul bir mahallesinde evsiz bir genç kız, kanlı bir cinayete kurban gider. Mahalleden altı kişi polis tarafından sorguya çekilir, böylece mahallenin gizli tarihi ortaya dökülür. Filmin gösteriminin ardından yönetmen Ümit Ünal’la söyleşi düzenlenecek. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi MTÖ Sinema Salonu’nda gerçekleşecek etkinliğe tüm sinemaseverleri bekleniyor.
Antalya merkezli sinema dergisi Modern Zamanlar, 31. sayısında Muhafazakâr Sanat’ı masaya yatırıyor. Botero’nun Mona Lisa yorumunu Levent Yaylagül incelemesiyle kapağına taşıyan dergi, dosya konusu olarak ise Kocaeli Kültür Kolektifi Derneği ve Kafa Kedi ile ortaklaşa gerçekleştirilen Film Çözümleme Atölyesi notlarını Sisi Aralayan Işık: Angelopoulos Yeniden! başlığı altında ele alıyor. Ege Görgün yönetiminde hazırlanan Ters Ninja ilâvesinin 8. sayısını da içeren dergi, Ertekin Akpınar’ın Ahmet Soner’le, Tuncer Çetinkaya’nın ise Türkan Şoray’la yaptığı özel söyleşilere sayfalarında yer ayırıyor.
İlki 1996 yılında düzenlenen, Türkiye’nin ilk kadın filmleri festivali, Feminale / Bursa Kadın Filmleri Festivali, 16 yılın ardından bugün başladı. Festival, Lebon Kültür Merkezi ve merkezin bünyesinde kurulan Bursa Sinematek tarafından, kuruluşunun 25. yılında, 25 Yıl 25 Etkinlik kapsamında Mart – Aralık 2013 tarihleri arasında Bursa, Eskişehir, İzmit, Adapazarı, Çanakkale, İzmir, Adana ve Antalya’da organize edilecek. Aynı zamanda Türkiye’nin en uzun ve en geniş kapsamlı film festivali olan etkinliğin ilk bölümü 08 Mart – 25 Nisan 2013 tarihleri arasında Bursa’da gerçekleştiriliyor.
1. Bursa Kadın Kısa Filmleri Festivali başladı. Festival, Türkiye’de ve dünyada bir ilki gerçekleştiriyor, yeni bir uygulama yapıyor ve adrese teslim film festivali gerçekleştiriyor. Festival Her Yerde, Evde, İşte, Okulda sloganıyla başlayan festivalde, hafta içi işi, okulu veya zaman yetersizliğinden dolayı festivale katılamayacak olan tüm sinemaseverler, festivalde gösterimleri yapılacak tüm kısa filmlere “ücretsiz” sahip olabilecekler. Bursa Kadın Kısa Filmleri Festivali’nin facebook sayfasının “Mesaj” bölümüne isim, soyadı, adres ve telefon no.sunu gönderen herkese, sinemasever Neslihan Yurdabak gibi 24 saat içerisinde, şahıslarına özel ücretsiz DVD yine ücretsiz kargo ile ulaştırılacak.
Tüm Sinemalar,08 – 14 Mart 2013 seansları için tıklayınız. (Eksiksiz liste değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listeden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Maxim Sveshnikov ile Vlad Barbe’nin yönettiği animasyon film Karlar Kraliçesi (Snow Queen),05 Nisan 2013’de UIP Filmcilik dağıtımıyla TMC Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Karlar Kraliçesi, yeni bir dünya yaratmaya niyetlenir. Bu dünyada, duyguların yerini tekdüzelik alacaktır. Bu amaçla, yeryüzünü buzlarla kaplar ve sanat adına ne varsa, tamamını yok etmeye girişir. Sihirli bir aynanın dediğine bakılırsa, Karlar Kraliçesi’nin bu emeline ulaşmasının önünde son bir engel kalmıştır: Yaptığı aynalarda, insanın sadece sureti değil, ruhu da yansıyan cam ustası Vegard.
d@bbe ve Semum filmleriyle “Cin ve kıyamet” temalarını Türk korku sinemasına kazandıran, son olarak 2012 yazında d@bbe: Bir Cin Vakası filmiyle korku filmi severleri yaz sıcağında sinema salonlarına çeken Hasan Karacadağ’ın son filmi El Cin,05 Nisan 2013’te vizyona giriyor. Filmin fragmanı internet ortamında yayına verildi. Hasan Karacadağ’ın yönettiği El Cin filmi, Doğu’nun unutulmuş masalları arasında kaybolmak üzere olan ve “üç harfliler” diyerek geçiştirilen “cinler alemi” hakkında çok az bilinen bir detaydan yola çıkıyor.
Ülkemizde, 31 Mayıs’ta vizyona girecek olan The Hangover III: Felekten Bir Gece (The Hangover Part III) filminin Türkçe altyazılı fragmanı yayınlandı. Film, Bradley Cooper, Ed Helms, Zach Galifianakis ve Justin Bartha’yı; Phil, Stu, Alan ve Doug rollerinde tekrar biraraya getiriyor. Ken Jeong, Heather Graham, Jeffrey Tambor, Gillian Vigman, Sasha Barrese ve Jamie Chung da takıma geri dönüyorlar. John Goodman ise ilk kez bu bölümde takıma katılıyor. Dünya çapında rekorlar kırarak fenomene dönüşen serinin üçüncü ve son bölümünde yine Todd Phillips, Craig Mazin ile birlikte yazdığı senaryonun yönetmeni.
32. İstanbul Film Festivali’nin Uluslararası Yarışma jüri üyelerinden Malgoska Szumowska’nın geçtiğimiz yıl festival programında da yer almış sondan bir önceki filmi Kadınlar / Elles ticari gösterimini sürdürüyor. Başta Wajda olmak üzere Polonya sinemasının büyük ustalarını yetiştirmiş Lodz Sinema Okulu mezunu Szumowska’nın filmi 2012 Berlin Panorama’nın açılışında ilk kez görücüye çıkmış. Fransız sinemasının ikonlarından Juliette Binoche’un canlandırdığı ana karakter Parisli Anne, kadın dergilerine makaleler yazan kırklı yaşlarda iki çocuk sahibi bir araştırmacı gazeteci. Hazırlamakta olduğu dosya ise eskort öğrenci kızlar üzerine. Anne’ın biri Fransız diğeri Polonyalı iki öğrenci kız ile yaptığı röportajlarla şekillenen araştırma süreci genç kadının ahlak, özgürlük gibi kavramları yeniden gözden geçireceği farklı bir dünya ile tanışmasını sağlıyor. Ve fahişelik yapan başına buyruk iki genç kız ile ilişkileri Anne’ın para, aile, cinsellik hakkındaki dört köşeli inançlarını sorgulamasına yol açıyor.
1973 doğumlu Polonyalı yönetmen, çağımızın toplumsal fenomenlerinden biri haline gelmiş öğrenci fahişeliğine soğukkanlı bir şekilde yaklaşmış. Çoğunluğu babaları yaşında olan adamlarla ilişkiye giren alt sınıfa mensup genç kızların bu yolla para ve özgürlük arayışlarını hiçbir yargıda bulunmadan, cinema verite tarzında bir yaklaşımla incelemiş. Gündüz güzellerinin öncüllerine kıyasla çok daha cüretkâr seks fantezileri ve Anne’ın günlük rutin ev işlerini koşut kurguyla aktarma yoluyla farklı kadın yaşamlarının karşıtlığını vurgulamış, farklı özlemlerin altını çizmiş. Bu arada kadın dostluğu ve dayanışması üzerine ilginç anlar yakalamış.
Szumowska filmlerini sansasyonel konular üzerine inşa etmeyi seviyor. Önümüzdeki günlerde İstanbul Film Festivali’nde gösterilecek olan yeni filmi bu kez erkek karakterler üzerine odaklanmış. Geçtiğimiz ay Berlin Film Şenliği’nde ilk kez gösterildikten sonra din ve cinsellik tartışmalarının odağına yerleşen …Adına / W Imie, Polonya kırsalında bir rahibin genç bir delikanlıyla kurduğu yakınlık ve cinselliğinin sorgulanması üzerine. Filmi izlemek ve gösterim sonrası Szumowska ile söyleşmek isteyen sinemaseverler kaçırmasın.
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nin her 08 Mart’ta yayınladığı Dünya Kadınlar Günü mesajı bu yıl “…rağmen…” diye başlayıp kadınları direnişe, devinime, dayanışmaya çağırıyor ve “Biz kadınlar, buradayız!” diyor. Uçan Süpürge bu yıl 16.sını gerçekleştireceği Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin temasını da “…rağmen…” olarak belirledi. 09 – 16 Mayıs tarihlerinde Ankara’da yapılacak Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, “…rağmen…” temasıyla kadın mücadelesine selâm göndererek direnmenin sinemadaki yansımalarına kadınların gözünden bakacak.
Eskişehir Sinema Derneği tarafından düzenlenen Türk Sineması Buluşmaları’nın ikincisi 10 Mart 2013 Pazar günü Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Programda, Fatma Karanfil’in 9. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü aldığı ve Gazeteciler Cemiyeti’nden 1972 Yılın Sanatçısı ödülünü aldığı Yeşilçam klâsiklerinden Üvey Ana, dramatik bir Yeşilçam filmi olan Sonbahar Rüzgarları ve Metin Erksan’ın yönettiği, kalitesiyle izleyicisinin beğenisini kazanan Dağlar Kızı Reyhan filmlerinin ücretsiz olarak gösterimi yapılacak.