Geçtiğimiz senenin festival ve ödül rekortmeni filmi Tepenin Ardı, 17. Uluslarası Sofya Film Festivali’de Balkan yarışmasında En İyi Film ödülünü kazandı. Aynı bölümde yarışan Yeşim Ustaoğlu’nun Araf filmi ise Bulgar Sinema Eleştirmenleri ödülüne lâyık görüldü.
23 Aralık 2012′de Türkiye’de vizyona giren film 10 Nisan 2013 Çarşamba günü Fransa’da sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.
Fransa’nın önde gelen dağıtım şirketlerinden Memento Films tarafından dağıtacak olan filmin, 25 şehirde, 30 salonda gösterime girmesi plânlanıyor.

Gişelerini 16 Mart Cumartesi günü açan 32. İstanbul Film Festivali biletlerine sinemaseverler yoğun ilgi gösterdi. Atlas, Beyoğlu ve Rexx Sinemaları’nda açılan gişelerde, hafta sonu boyunca devam eden uzun kuyruklar oluştu. Gişelerin yanı sıra Biletix satış sistemi üzerinden de devam eden bilet satışlarına yoğun ilgi vardı; festival filmlerinin gösterimleri için 50.000’in üzerinde bilet satıldı. Festivalde sadece 5 TL’den satılan hafta içi gündüz seansları sinefillerden büyük ilgi gördü. Festival gösterimlerine eklenen seanslar ve festivalle ilgili tüm güncel bilgiler film.iksv.org/tr adresinden takip edilebilir.

Türkiye’nin iletişim ve eğlence şirketi TTNET’in yeni dönem TV platformu Tivibu, Çanakkale Zaferi’ni çok anlamlı bir hediye ile anıyor. Tivibu, Çanakkale Zaferi’nin 98. yıldönümünde Çanakkale 1915 filmini herkese açık olarak yayınlıyor. Film, 18 – 24 Mart 2013 tarihleri arasında, www.tivibu.com.tr adresinden Tivibu veya TTNET müşterisi olmaksızın herkes tarafından izlenebilecek. Geçtiğimiz yıl Tivibu’nun katkılarıyla vizyona giren ve 1 milyona yakın kişi tarafından izlenen Çanakkale 1915 filmi, tarih araştırmacısı Turgut Özakman’ın Diriliş Çanakkale 1915 adlı eserinden beyazperdeye aktarıldı.

18. Türkiye / Almanya Film Festivali’nde Delikanlım, İyi Bak Yıldızlara belgeselinin gösteriminden sonra izleyiciler, gazeteci ve yönetmen Can Dündar ile Türkiye ve Almanya’nın siyasi geçmişi ve gündemi ile ilgili sohbet etme imkânı buldular. Geceyi rock efsanesi Cahit Berkay, Marsis Grubu ile birlikte tıka basa dolu bir salonda sahne alarak şenlendirdi. Hızlı rock ritimleri ve horonlar ile seyircilere unutulmaz bir konser yaşattılar.
Gün içinde Yangından Sonra (Nach dem Brand) ve Soğuk filmlerinin gösterimlerinden sonra filmlerin yönetmenleri Malou Berlin ve Uğur Yücel ile söyleşiler gerçekleştirildi.

24. Ankara Uluslararası Film Festivali dördüncü gününde iki yönetmeni ağırlıyor. Yıldızların Konumu filmiyle Leonard Retel Helmrich ve Çölcü filmiyle Shamil Aliyev, Ankara’daki gösterimlere katılıyor. Günün öne çıkan diğer filmleri ise Erden Kıral’ın Yük ve Zeynel Doğan, Orhan Eskiköy’ün Babamın Sesi. 20 yıldır Cakarta’nın gecekondu bölgesinde yaşayan bir aileyi gözlemleyen Yıldızların Konumu yönetmenin katılımıyla 12:00 seansında; bozkırda yaşayan bir adamın hikayesini anlatan şiirsel film Çölcü ise yönetmenin katılımıyla 19:30 seansında Kızılırmak Sinemaları’nda gösterilecek.

Canlandıranlar Derneği tarafından, Puruli Kültür Sanat işbirliğiyle 24 – 28 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da, 16 – 19 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilecek Canlandıranlar Festivali, animasyon sektörü profesyonellerini PRODAY’de buluşturuyor. PRODAY, animasyon alanında faaliyet gösteren kurum ve profesyonellerle, animasyon sektörünün önde gelen bir ismini buluşturmak için düzenleniyor. Reklamcılar Derneği’nde bir tam gün sürecek PRODAY etkinliği bu sene, uluslararası başarılara imza atmış, önemli Hollywood animasyonlarında yönetmenlik ve yapımcılık yapmış, AKOM Stüdyoları’nın CEO’su Nelson Shin’i ağırlıyor.

Uluslararası Gençlik Filmleri Festivali bu yıl üçüncü kez gençliğin sesini perdeye taşıyor. İstanbul açılışını 18 Mart 2013 Pazartesi günü Şişli Kent Sineması’nda yapacak olan festival, 2010 yılından bu güne 10 ilde 16 farklı üniversitede binlerce üniversiteliyi buluşturmaya devam ediyor. Bu yıl Kıbrıs ve Ankara’da açılışı yapılan festival İstanbul’dan sonra Eskişehir’den Diyarbakır’a, Konya’dan Antakya’ya pek çok ilde perdelerini barış için açacak. Festival İstanbul’da 19 – 22 Mart 2013 tarihleri arasında, 11 farklı kampüste ve 4 farklı kültür merkezinde sinemaseverlerle buluşacak.

Arka Pencere Dergisi, 177. sayısında, kapağına, Reha Erdem’in bolca tartışılan yeni filmi Jin’i yerleştiriyor. Tunca Arslan, köşesinde, geçen hafta yitirdiğimiz Metin Serezli’yi anıyor. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Jin, Aşk Kırmızı, Yalnız Gezegen, Çanakkale: Yolun Sonu, Şeytanın Ormanı ve Hazine Avcısının Maceraları yer alıyor. Dikkat çekici hatırlatmalar bulacağınız Sapık köşesiyle devam eden derginin 177. sayısı, bir Alfred Hitchcock alıntısıyla nihayete eriyor: “Ölüm Korkusu’nda (Vertigo) adam resmen ölmüş bir kadınla yatağa girmek istiyor. Adeta nekrofilinin bir türüne saplanıp kalmış.”

11. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde 17 Mart’taki gösterimlerde İstanbul Modern Sinema’da Polis (Polisse), Ötesi (Beyond), Gülümsüyoruz (Keep Smiling); Alman Kültür Merkezi’nde (Goethe Institut Istanbul) ise Aşk ve Devrim: Riot Grrrl New York (Grrrl Love and Revolution: Riot Grrrl NYC), Basamakları Çıkmak (Going Up The Stairs: Portrait of An Unlikely Iranian Artist) ve Su Çocukları (Water Children) adlı filmler gösterilecek. Maiwenn’in yönettiği ve Joey Starr ile Marina Fois’ın oynadığı Polis, Paris Çocuk Koruma Birimi’nde çalışan Chrys, Nadine, Iris ve Fred adlı polislere odaklanıyor.

18. Türkiye / Almanya Film Festivali kapsamında gerçekleştirilen Hannelore Elsner ve Türkan Soray’ın söyleşi ve imza günleri Nürnberg’te sinemaseverler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Zeki Demirkubuz Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar adlı eserinden esinlenerek çektiği son filmi Yeraltı’nı sundu ve seyircileriyle filmi hakkında sohbet etti. Natalie Beer ise Nora Tschirner ile birlikte çektiği Bekleme Alanı (Waiting Area) belgeselinin ardından uzun bir sohbete katıldı. Gün içinde festival kapsamında Can Dündar ile söyleşi yapılacak.

Fassbinder’in ünlü filminden başlığını ödünç aldığım yazım, bu hafta tek bir kopyayla gösterime giren ‘Hayat Avcısı’ üzerine. Geçtiğimiz yıl uluslararası şenliklerde büyük ilgi görmüş olan bu yapım, ülkemizde ilk kez gösterildiği 12. İf Bağımsız Filmler Festivali’nin kitapçığındaki çok yerinde saptamayla akıl almaz bir belgesel, özgün adı (The Imposter) doğrultusunda bir büyük sahtekârlık ve dolandırıcılık hikâyesi.

Filmin gerçek karakteri Frederic Bourdin, çocuk yaştaki Fransız anne ile Cezayirli babanın evlilik dışı çocukları. Bir ailesi hiç olmamış. Kendini bildi bileli hep insanlar tarafından sevilen, kabul gören biri olmak istemiş. Bu sevgi arsızı genç adam insanları kandırmayı, türlü yalanlarında son derece inandırıcı olmayı çok erken yaşlarda öğrenmiş. Dört yıl önce kaybolmuş, fiziği kendisine hiç benzemeyen Amerikalı Nicholas Barclay’in yerine geçme teşebbüsünün çılgınca olduğunun kendisi de farkında. Önce kahverengi saçlar sarıya boyanıyor. Göz rengini değiştiremiyor gerçi ama Nicholas’ın vücudundaki dövmelerin benzerini yaptırmayı ihmâl etmiyor. Benzeme operasyonu pek başarılı olmamasına rağmen kayıp çocuğun acılı ailesi gönüllü olarak bu oyuna rıza gösterir. Ancak yalanların kartopu gibi büyüyerek içinden çıkılmaz hale getirdiği oyun nereye kadar devam edecektir.

‘Hayat Avcısı’ gerçek kişilerle röportajlar ve profesyonel oyuncuların yer aldığı canlandırmalar eşliğinde değme polisiye hikâyelere taş çıkartan bir serüveni soluk soluğa anlatıyor. Yaman dedektif öykülerinde olduğu gibi yeni sorular ve şüphelerle beklentileri alt üst etmeyi başarıyor. İnsanoğlunun karanlık bölgelerine çıkılan nefes nefese bir yolculukta, gerçeklik, algılarımız, kandırmak, gönüllü kandırılmak üzerine izleyicisini soru yağmuruna tutuyor.

Bu sevgi arsızı hayat hırsızının inanması güç gerçek hayat hikâyesinin İngiliz yönetmeni TV belgeselleriyle tanınan Bart Layton. Uluslararası şenliklerdeki ödüllerin yanı sıra geçtiğimiz ay ilk film dalında verilen Bafta ödülünü de yapımcı Dimitri Doganis ile paylaşmış. Eşine benzerine kolay rastlanmayan filmlerden ‘Hayat Avcısı’. Şimdilik sadece Altunizade Capitol Sinemaları’nda gösteriliyor.

(23 Mart 2013)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Kızılırmak Sinemaları, Alman Kültür Merkezi ve Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde dopdolu bir film programı ve yan etkinliklerle ikinci gününe giren 24. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde 16 Mart Cumartesi günü Ulusal Yarışma’da yer alan Selim Evci’nin ikinci uzun metraj filmi Rüzgarlar ve Hüseyin Tabak’ın ilk uzun metraj filmi Güzelliğin On Par’ Etmez gösterilecek. Rüzgarlar, yönetmen Selim Evci ve film ekibinin katılımıyla 19:30’da, Güzelliğin On Par’ Etmez yönetmenin katılımıyla 21:30’da Kızılırmak Sinemaları’nda. Alman Kültür Merkezi’nde saat 15:00’de ise Sinema ve Tarih paneli yapılacak.