19. Adana Altın Koza Film Festivali: Başarılı Bir Organizasyonun Ardından

Bereketli topraklar üzerinde 17 – 23 Eylül 2012 tarihleri arasında düzenlenen film festivalini yakından izleyen bir yazar olarak genel değerlendirme notlarımı paylaşmak istedim.

1 – Festival Programı

Festival Programı içerdiği çeşitlilik ve filmlerin genel düzeyi itibarıyla birinci sınıftı. Bu konuda, sinema programları genel koordinatörü Kadir Beycioğlu’nun şahsında emeği geçen herkesi içten kutlarım.

– Yarışma filmlerinin yarıya yakını En İyi Film ödülünü alabilecek düzeyde güçlüydü. Bu da bir festival için önemli başarı göstergesidir.

‘Babamın Sesi / Orhan Eskiköy-Zeynel Doğan’, ‘Yeraltı / Zeki Demirkubuz’, ‘Ana Dilim Nerede? / Veli Kahraman’, ‘Şimdiki Zaman / Belmin Söylemez’, ‘Siirt’in Sırrı / İnan Temelkuran-Kristen Stevens’, ‘Devir / Derviş Zaim’, ‘Gözetleme Kulesi / Pelin Esmer’, ‘Araf / Yeşim Ustaoğlu’ ve ‘Lal Gece / Reis Çelik’ sinemamızın günümüzde ulaştığı başarı düzeyini gözler önüne seren kalburüstü bir toplam oluşturmaktaydı.

– Yarışma dışı gösterimler de önemli filmlerden oluşmaktaydı.

Türkiye prömiyerini yapan son Cannes şenliğinin büyük ödüllü başyapıtı ‘Aşk (Amour) / Michael Haneke’, yine aynı şenlikte yer almış ‘Sevmek Gibi’ (Like Someone In Love) / Abbas Kiarostami’ ve ‘Cennetteki Çöplük (Der Müll im Garten Eden) / Fatih Akın’ gibi parlak yapıtların yanısıra, Christian Petzold ve Ferzan Özpetek toplu gösterileri, Sessiz Sinema’nın paha biçilmez örneklerinden oluşan toplam, çarpıcı belgesellerden oluşan seçki, Lütfi Akad, Metin Erksan ve Yılmaz Güney klâsikleri veya Rekin Teksoy anısına ‘Senso’yu programda bulmak büyük sürprizdi. Özellikle Visconti’nin filmini yıllar sonra perdede ve 35 mm sağlam bir kopyasından izlemek keyif vericiydi.

2 – Festival Gösterim Mekânları

– Yarışma filmlerinin tek bir salona toplanması yerinde bir seçimdi.

Cinemaximum Sinemaları’nın 3. salonu bu açıdan geniş, ferah ve projeksiyon sistemi kusursuzdu. Aynı sinemaların 2. salonu da gösterim için uygun koşulları içeriyordu.

– Yarışma dışı filmlerin gösterildiği Optimum Avşar Sinema salonları da daha küçük olmalarına rağmen gösterim koşulları açısından birinci sınıftı.

– İzlediğim 20’ye yakın filmin gösterimi gecikme olmadan başladı ve sorunsuz sona erdi. Başka festivallerdeki bu konudaki aksamalar düşünüldüğünde Altın Koza bu açıdan başarılı bir sınav vermiştir.

Festivalin Açılış Töreninin gerçekleştirildiği Merkez Park Amfi Tiyatro bir yaz festivali için iyi seçilmiş bir mekândı. Kapanış ve Ödül Töreni, hava tahminlerinin yağmuru işaret etmesi nedeniyle TÜYAP Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’ne alınmıştı.

Festivalin bir diğer sürprizi Mimar Sinan Kültür Parkı yanında hizmete giren Yazlık Sinema’da gerçekleştirilen gösterim idi. Eski bir Adana geleneği olan Açıkhava Sineması keyfinin yaşandığı gecede Erden Kıral klasiği ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’ gösterildi. Darısı İstanbul ve İstanbullu sinemaseverlerin başına diyelim ve derin bir iç çekelim…

3 – Gösterim Sonrası Söyleşiler

Yarışma filmlerinin yoğunluğu nedeniyle gösterimler sonrasında basın toplantıları düzenlenmedi ancak filmlerden sonra yarım saati aşan ve genel olarak tüm film ekiplerinin iştirak ettiği soru-cevap uygulaması son derece verimli ve düzeyliydi.

4 – Ödül törenleri

– Festival açılış töreninde sunulan Onur Ödülleri’nin son derece yerinde seçimleri için öncelikle festival yönetimini kutluyorum.

Sinemamızın değerli oyuncuları Ediz Hun ve Perihan Savaş’ın yanı sıra, Yılmaz Güney filmlerinden başlayarak ‘Hazal’, ‘Muhsin Bey’ gibi önemli klâsiklere yapımcı olanak imza atmış Abdurrahman Keskiner’e verilen onur ödülleri açılış töreninin en parlak ve duygusal bölümünü oluşturdu.

Kapanış ve ödül törenine Zuhal Olcay ve Mahir Günşiray’ın başarılı sunuşları damgasını vurdu.

Ortamı yönetecek ve tecrübesiyle atmosferi yönlendirebilecek isimler bu törenlerin olmazsa olmazıdır. Kapanış gecesinde tüm zerafeti ve deneyimiyle Zuhal Olcay bunu sağlamıştır. ‘Tango’ adlı güzelim şarkısıyla kapanış törenini açan Olcay’ı bir sinema filminde izlemeyi ne kadar özlediğimizi farkettik.

5 – Dokümantasyon

– Festival kataloğu titizlikle hazırlanmıştı ve yarınlara kalacak önemli bir belge olarak festivalin yüz aklarından biriydi.

– Onur Ödülleri verilen sanatçı ve emekçilere adanan ve artık gelenekselleşmiş bulunan hacimli katalog kitaplar bu yıl da özenle hazırlanmıştı. Sinema yazarı Burçak Evren, Bircan Usallı Silan ve akademisyen yazar Bülent Vardar’ın katkılarıyla hazırlanmış bu kitapların özellikle Türk Sineması tarihçileri için değerli kaynak yapıtlar olduğunu belirtmek isterim.

6 – Diğer Yarışmalar ve Adana Pazarı

Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması ve İletişim Fakülteleri öğrencilerinin filmlerinin yarıştığı iki bölüm geleceğin sinemacılarını teşvik etmek açısından festivalin olumlu çabaları olarak devam etti.

Bu yıl Hilton Otel’inde ilk yılını yaşayan ve değerli meslekdaşım Alin Taşçıyan’ın önerisiyle hayata geçen Adana Film Pazarı girişimini ise çok olumlu buluyor ve yürekten destekliyorum. İlk sene için azımsanmayacak bir ilgiyle karşılanan bu yeni girişimin ülkemiz sinemacıları ve yabancı yapımcılar, dağıtımcılarla işbirliğinden olumlu sonuçlar çıkmasını ve bu ortak projeleri önümüzdeki festivallerde alkışlamayı umuyor ve diliyorum.

7 – Bitirirken

19. Adana Altın Koza Film Festivali, başarılı organizasyonu, birinci sınıf programı, gösterim koşulları ve saygın yarışma jürisiyle sinemamız tarihindeki yerini almıştır.

Festivalin gerçekleşmesinde büyük katkıları olan Festival Yürütme Kurulu Başkanı ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Vekili sayın Zihni Aldırmaz ve Festival Genel Koordinatörü sayın Candan Yaygın’ın şahıslarında emeği geçen herkesi kutluyor ve 20. yılında Adana Altın Koza Film Festivali’ne başarılarının devamını diliyorum.

(08 Ekim 2012)

Ferhan Baran

[email protected]