Sinemada Oyuncu “Nedir”?

Sinemayı oyuncuları ile izliyorduk, sonradan oyuncunun bir unsur olduğunu öğrendik ama Hollywood star sistemi diye bir şey kurmuştu çoktan ve filmi salt oyuncu ile izleyenler her zaman oldu. Böylece oyuncuların bir kısmı, beyazperdede gördüğü rağbeti her şeyde aramaya başladılar.

Lâfı uzatmayacağım, gazetede okudum Nicolas Cage, Ghost Rider 2 filminin bir kısım sahnelerinin çekimi için ülkemize gelmiş… Amerika için bütün dünya bir stüdyo ve aynı zamanda pazardır. Ele aldıkları konuyu kendilerine uydurup dilediklerince film yapıp, tüm dünyaya pazarlarlar, bu mekanizma böyle kurulmuştur da. Şimdilerde basınımıza yansıyan Ghost Rider 2 filmi için ülkemize gelinmesine bir şey demiyeceğim ama filmin oyuncusu Nicolas Cage için Pamukkale civarındaki yapılan hazırlıklara ne demeli. Önce yapılan film nedir ve yapılan film ne olursa olsun, bir oyuncuya gösterilen bu önemseme nedir? Doğal olarak yapımcı firmanın, film ekibinin -salt oyuncunun değil- çalışma ve çalışma dışı ortamını hazırlamasını, başrol oyuncularına biraz daha torpilli davranılmasını anlarım ama gazetelerin yazdığı gibi (16.1.2011 / Hürriyet) Nicolas Cage için kalabileceği otelde kral dairesinin yeniden inşa edilmesini, kalabileceği odanın duvar, tavan ve kapı renklerini “hazretlerin” isteği doğrultusunda düzenlenmesini ve daha birçok -film dışı- hazırlıkların yapılmasını anlamam mümkün değil.

Çekilecek film, Ghost Rider 2 imiş, bunun demek ki 1’i de var. Görmedim, meraklısı da değilim, 2.si neyi anlatır (anlatmak ne kelime, yani gösterir – neyi pazarlar) bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Film tamamlanıp ülkemize geldiğinde de seyredeceğimden emin değilim. Çünkü ben bir film eleştirmeni değilim ama önceden plân yaparak -çeşitli nedenlerle- gittiğim filmler vardır, onları da seyrettikten sonra -kendimce- değerlendiririm. Şu veya bu nedenle hiç hazırlıksız seyrettiğim filmler de oldu ve olacaktır da. İyidir veya kötüdür, değerlendirme seyrettikten sonra ama tüm bunlarda, yönetmeni, yönetimini, senaryo yazılımını, kamera kullanımını, müziği, oyuncuyu -salt- o film için değerlendirirken, geçmiş filmlerine de gönderme (hatırlama) yapabilirim. Bir filmi salt oyuncusu için dahi seyredebilirim, oyuncuyu şu veya bu şekilde anar, olumlu veya olumsuz eleştirebilirim. Hepimizin bildiği, yaptığı şeylerdir bunlar… Bir filmin çekim aşamasının ne hazırlıklar gerektirdiği değerlendirmek, gerekli olan işleri yapmak başka şeydir, kim olursa olsun film çekmeye gelmiş bir oyuncu için yeniden kral dairesi inşa etmek başka şeydir.

Başka bir filme geçeceğim, konuda değişecek. Kısmen ülkemizde çekilen Hafif Süvari Alayının Hücumu – The Charge of the Light Brigade (Tony Richardson) filmi için ülkemize gelen ekibe bir Türk yönetmeni de katılır. Oyunculuk, asistanlık yapan Fikret Uçak gün gelir yönetmenliğe başlar ve filmler çeker. Bu arada Richardson filmini çekmek için ülkemize gelince gidip onlardan iş ister ve 6. (altıncı) yönetmen yardımcısı olarak işe alınır. Film boyunca çalışmalara katılır ve bu çalışma sırasında edindiği bir kısım malzemeyi sonraki yıllarda çevirdiği filmlerde kullanır. Bu olay yukarıda değindiğim konu ile ilgili değil gibi ama 6 yönetmen yardımcısının olduğu bir film setini düşünün. (Belki bizde de yönetmen yardımcısında bu sayıya ulaşılabilir ama 6. yardımcıya sonraki filmlerinde kullanabilecek ne gibi bir malzeme kalır?)

Aytekin Akkaya da yabancılarla ortak çekilen bir film setine arabalarla götürülüp getirildiklerini, çekim sonrasın da ise yıkanma, üst değiştirme gibi ihtiyaçlarının karşılandığını, yerli filmlerde bu olanağı her zaman bulamadıklarını anlatmıştı. Tabi ki bunlar yapım çalışmalarının yapılması gerekenleridir ama Cage için üç katlı kral dairesi yapılmasını (bu yapım işlemi değildir, neresinden bakarsan) anlamış değilim. Bu konukseverlik de değildir.

Ülkemizde yaşanmış bir Yeşilçam dönemi sona ermiş ve yapım şirketlerinin -kendince- yerleşik üretim faaliyet aşaması sonuçlanmıştır. Şimdilerde film yapım işlemleri, sponsor aranması aşamasını çözümlemekle başlıyor. Tüm bunlar bir filmi üretebilmek için. Beri yandan tamamen üretim dışında kalan (ve iyice abartılan) bir ağırlama işinin, -sitemlerim Cage’in şahsına değil, bu Eastwood da olabilirdi, Pitt de-, detaylandırılarak -ve önemli imiş gibi-, dillendirilerek yansıtılması. Yapılacak film ne olursa olsun, oyunculuk kamera karşısında olur. Kral dairelerinde ağırlanmak oyunculukla ilgili değildir ama ağırlayanlar hangi oyunun içindedirler?

(16 Ocak 2011)

Sadi Çilingir