İstanbul Modern Sinema, Kadın Yönetmenlerin Filmlerinden Bir Seçki Sunuyor: Kromozom XX

İstanbul Modern Sinema, Filmmor işbirliğiyle 19 – 29 Mart tarihleri arasında kadınların dünyasına kamerasını uzatan kadın yönetmenlerin filmlerinden bir seçki sunuyor. Kromozom XX’in hikâyeleri hak mücadelesinden göçmenliğe, haz ve histeri ilişkisinden hastalıklı bir anneliğe uzanarak kadın dünyasına altı farklı kapı açıyor. Kromozom XX başlıklı programda; Emily Atef’in İçimde Var Bir Yabancı, Alexis Krasilovsky’nin Kameralı Kadınlar, Kim Longinotto’nun Teyzeler, Emiko Omori ile Wendy Slick’in Haz Teknolojisi, Andrea Štaka’nın Fraulein, Maria Victoria Menis’in Karanlık Kutu isimli filmleri gösterilecek.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü afiş, programa ve fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    İstanbul Modern Sinema, Kadın Yönetmenlerin Filmlerinden Bir Seçki Sunuyor: Kromozom XX yazısına devam et
  • 1. Altın Bamya Ödülleri Sahipleri Belli Oldu

    Türkiye sinemasında, erkek egemen bakışın ağırlığına bir eleştiri isteğiyle ortaya çıkan altın bamya ödüllerinin ilk yılında ödül alan yapımlar belli oldu. Buna göre:
    1. Altın Bamya Erkek Karakter Ödülü Recep İvedik’e, Kadın Karakter Ödülü Üç Maymun’a, Senaryo Ödülü Issız Adam ve Üç Maymun’a, Film Ödülü Issız Adam’a, Jüri Özel – Tek Taşlı Bamya Ödülleri Çılgın Dershane Kampta, Süper Ajan K9 ve Şeytanın Pabucu’na, Jüri Özel -Homofobi- Üç Buçuk Bamya Ödülü Recep İvedik’e verildi.

  • Basın Bülteni
  • Ödüller hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Tüm Şirketler

    Tüm Şirketler,
    06 – 12 Mart 2009 Haftalık (Weekly),
    02 Ocak – 12 Mart 2009 Yıllık (Annual), Eski Yıllar Yıllık (Ex Years Releases Annual), Hafta Hafta (Week by Week) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.

    20. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde 16 Mart Pazartesi

    20. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde 16 Mart Pazartesi günü 5 adet söyleşi var. Ali’in Sekiz Günü filminden sonra Cemal Şan, Serdar Orçin, Ufuk Bayraktar; Fırtına filminden sonra Kazım Öz, Havin Funda Saç; Çingeneler: Kıvrım Kıvrım Yollar filminden sonra Jasmine Dellal; Belgesel: Ulusal Gösterim IV’ün ardından Sokağın Sesi filminden sonra Mihriban Sezen ve Haydarpaşa filminden sonra Şükran Bircan Özmen ve Ömer Özmen ile söyleşiler yapılacak. Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ise kısa ve belgesel filmlerin ücretsiz gösterimleri sürdürülecek.

  • Basın Bülteni
  • Cemal Şan fotoğrafları için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • 20. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde Krzysztof Zanussi Söyleşisi Yapıldı

    20. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında Polonya’nın yaşayan en ünlü yönetmenlerinden Krzysztof Zanussi’nin Hayat Seks Yoluyla Bulaşan Ölümcül Bir Hastalıktır filmi gösterildi ve sonrasında yönetmen sinemaseverlerin sorularını cevapladı. Gün içinde ayrıca Köprüler İnşa Etmek filminden sonra Velid Gagula; Kısa Sınır Tanımaz I Bölümü’nden Telkin filminden sonra Vasilis Siafakas; Ulusal Belgesel Gösterim 2 Bölümü’nden Nefti Yeşil ve Mavi filminden sonra Cahit Akçam ve Osmanoğlunun Son Sürgünü filminden sonra Kerime Senyücel ile de söyleşiler yapıldı.

  • Krzysztof Zanussi fotoğrafları için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Sonbahar

    Sonbahar filmini Ankara Film Festivali’nde seyrettim. Hem bir Artvin’li olarak, hem de Yusuf’un içerde yaşadıklarını yaşamış bir babanın kızı olarak film beni çok etkiledi.

    2 yıldır Karadeniz’e gidemedim ve o sahneleri iç çekerek seyrettim. Hele ki son sahnede dalgaların yükselmesini asla unutamayacağım. Ve o Ağıt’ın acısını… Karadeniz’li olmayan, oraları görmeyenler ne demek istediğimi bilemeyeceklerdir. Ama Karadeniz’i bir kere bile görenler ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır eminim.

    Yusuf’un hikâyesine gelince; onun çektiği acılar tarifsiz. Yaşanması ve katlanması güç. Zor günler geçiren birinin ”dışarı” dediğimiz yere uyum sağlaması zaman alıyor gerçekten de… Ama ne yazık ki onun uyum sağlamayı ve alışmayı bekleyecek zamanı yoktu. Ben ve benim gibi çocukluğu cezaevi önlerinde geçenler bu filmden çok etkilenmişlerdir eminim. Çünkü bizler o uyum sorununu babalarımızla birlikte yaşadık, geçirdik. Bizim hiç özel gün kutlamalarımız, bayramlarımız olmadı… Tüm özel günler bizim için ”baba” görme bayramıydı. Günümüzde insanlar özel günleri önemsemiyor ya da milli bayramları en azından. Ama bizim için çok önemliydi… Babamıza kavuşmamız içindi o günler..
    Ben bu filmi çok beğendim ne derlerse desinler. Ve bu festivalde ödülü hakeden bir film olduğunu düşünüyorum. Oyuncu Onur Saylak bence o ikilemi çok güzel yansıtmış. Babamda yolda 20 adımdan fazla atamazdı çıktığında, kimseyle konuşmazdı, anlaşamazdı… Bu bir süreçti aslında Yusuf için ama Yusuf’un bu süreci yaşayıp normalleşecek kadar zamanı yoktu. Yusuf o çaresizliği, zamana karşı yapabileceği hiçbir şeyin olmayışını susarak ve bakarak bekledi…

    Ben çocukluğumu tekrar hatırlatan başta yönetmen Özcan Alper’e, babamı hatırlatan Onur Saylak’a ve beni 2 yıldır görmediğim memleketime götüren tüm set ekibine çok teşekkür ediyorum. Yüreğinize sağlık… Sağolun…

    (22 Mart 2009)

    Deniz Can

    20. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde 15 Mart Pazar

    20. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde 15 Mart Pazar günü 5 adet söyleşi var. Hayat Seks Yoluyla Bulaşan Ölümcül Bir Hastalıktır filminden sonra Krzysztof Zanussi; Köprüler İnşa Etmek filminden sonra Velid Gagula; Kısa Sınır Tanımaz I Bölümü’nden Telkin filminden sonra Vasilis Siafakas; Ulusal Belgesel Gösterim 2 Bölümü’nden Nefti Yeşil ve Mavi filminden sonra Cahit Akçam ve Osmanoğlunun Son Sürgünü filminden sonra Kerime Senyücel ile söyleşiler yapılacak. Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ise kısa ve belgesel filmlerin ücretsiz gösterimleri sürdürülecek.

  • Basın Bülteni
  • Krzysztof Zanussi fotoğrafları için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Sinemalarda “Hayat Var”

    Beş Vakit filmiyle ulusal ve uluslararası birçok başarıya imza atan Reha Erdem’in yeni filmi Hayat Var, 27 Mart’ta sinemalarda. Filmde, 14 yaşındaki Hayat, balıkçılık yapan babası ve yatalak dedesiyle birlikte İstanbul Boğazı’nın kenarındaki derme çatma bir evde yaşar. Aşkın var olmadığı bu acımasız dünyada çocukluk ve kadınlık arasında sıkışıp kalan Hayat, etrafındaki tüm adaletsizliklere rağmen yaşama tutunmaya çalışır. 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Sinema Yazarları Jürisi Özel Ödülü’ne layık görülen Hayat Var’ın başrollerini Elit İşcan, Erdal Beşikçioğlu ve Levend Yılmaz’ın paylaşıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.