Yasemin Alkaya’nın yönettiği ve Elif Çağlayan, Yasemin Alkaya, Aysun Çağlayan ile Funda Çağlayan’ın oynadığı Yaşam Arsızı,06 Mart 2009’da Umut Sanat dağıtımıyla Tiyatrofil Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Elif, iki çocuk annesi, sıra dışı bir pavyon kadınıdır. Yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen insan kalmayı başarabilmiştir. Çocuklarına hep “yaşamınızı kimseyi incitmeden yaşayıp bitireceksiniz” diye öğüt vermiştir. Elif, hayatını defalarca bitirmeye çalışmıştır ama çocukları büyüyene kadar ne yapıp, ne edip hayatını sürdürmek zorundadır.
Reha Erdem’in yönettiği ve Elit İşcan, Erdal Beşikçioğlu, Levend Yılmaz ile Banu Fotocan’ın oynadığı Hayat Var,27 Mart 2009’da Tiglon Film dağıtımıyla Atlantik Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Hayat, babası ve yatalak dedesi ile birlikte, İstanbul Boğazı’na açılan bir dere ağzındaki ahşap bir evde yaşamaktadır. Babası ailenin hayatta kalmasını sağlamak için küçük teknesiyle bu sularda balıkçılık yaparken, bir taraftan da birtakım yasadışı işlere girip çıkar. Hayat, bu sert ve acımasız dünyaya doğmuştur ama yaşama sarılmıştır. Dünyadaki adaletsizliklere karşı cesaretini, dayanıklılığını ve umudunu hiçbir zaman yitirmez.
Todd Phillips’in yönettiği ve Bradley Cooper, Ed Helms, Heather Graham ile Justin Bartha’nın oynadığı Felekten Bir Gece (The Hangover),10 Temmuz 2009’da Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Filmde arkadaşlarının düğününden iki gün önce bekârlığa veda partisi vermek için Las Vegas’a giden dört arkadaş, parti gecesinin sabahında odalarında bir kaplan, tavuklar ve dolapta ağlayan altı aylık bir bebek ile uyanırlar. Ancak damat ortada yoktur. Bir gece öncesine dair hiçbirşey hatırlamayan üç arkadaşın damadı bularak Los Angeles’a düğününe yetiştirmeleri gerekmektedir.
İki ayda bir çıkan Kamæra Dergisi’nin Mart – Nisan sayısında dosya konusu olarak Latin Amerika Sineması’na yer veriliyor. Dergide ayrıca Latin Amerika Edebiyatı ile ilgili bir yazı da bulunuyor. Gomorra’nın mercek altına alındığı dergide Sonbahar,Süt, Happy-Go-Lucky ve Snijeg gibi filmlerle ilgili de eleştiri yazıları yer alıyor. Akira Kurosawa’nın Dersu Uzala filmini inceleyen dergide ayrıca Danimarkalı yönetmen Thomas Vinterberg ve sineması üzerine yazılmış inceleme yazısı, 2008’in En İyi Avrupa Filmleri dosyası ve Luchino Visconti ile filmleri de diğer dikkat çekici başlık olarak yer alıyor.
Tüm Şirketler, 27 Şubat – 01 Mart 2009 Haftasonu (Weekend), Zirve 20 (Top 20) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.
90’ların ikinci yarısından itibaren belirgin bir şekilde ivme kazanan Türk Sineması, 2000’li yıllarda verilen ulusal ve uluslararası maddi desteklerin çeşitlenmesi ve artması, ayrıca bu işin formasyonunu almış yönetmenlerin çoğalması nedeniyle nicelik açısından altın dönemlerinden birini yaşıyor. Bu sebeplerden hareketle “2000 ve sonrası Türk Sinemasının nasıl bir seyir izlediğine dair” inceleme çalışması yapılıyor. En az 150, en fazla 250 sözcükten ibaret özetlerin son gönderme tarihi: 23 Mart 2009. Çalışmaya dair sorular ve öneriler için: Dr. Özgür Yılmazkol, Tel: 0505 5898240, e-posta: [email protected]
Akbank sponsorluğunda gerçekleşen 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali, heyecanını festival başlamadan okullara taşıyor. Michel Gondry’nin Lütfen Başa Sarın adlı filmi, Tiglon’un katkılarıyla İstanbul’daki 12 üniversite ve 4 lisede öğrencilere ücretsiz gösterilecek. 03 Mart Salı günü saat 15:30’da Üsküdar Amerikan Lisesi’ndeki başlayacak ve 02 Nisan Perşembe gününe kadar sürecek gösterimler, aralarında Galatasaray, Marmara, İstanbul Teknik, Sabancı, İstanbul ve Koç Üniversiteleri’nin de bulunduğu 12 üniversitenin yanı sıra Galatasaray Lisesi, İstanbul Lisesi ve Robert Kolej’de gerçekleştirilecek.
Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) üyelerinin seçtiği filmlerden oluşan Bir Günlük Festival bu kez de “hikâye anlatma”nın doğasına eğilen dört filmi bir araya getiriyor. Hikâyeni Anlat Bana seçkisinde bir araya gelen dört film, Tersyüz, Kafka, Adı Vasfiye ve Müthiş Yemek, “aynı hikâyenin farklı kişiler tarafından farklı şekillerde anlatılması, anlatılan hikâyenin hayatla ilişkisi, hikâye yaratma sürecinin perde arkası” gibi konuları ele alıyor. Filmler 07 Mart Cumartesi günü İstanbul Modern’de, sırasıyla 12:00, 14:00, 16:00 ve 18:00 seanslarında gösterilecek.
Sinemaseverler, İstanbul Modern Müzesi’ne giriş bileti alarak Bir Günlük Festival’de diledikleri sayıda filmi ücretsiz izleyebilecek.
D@bbe filminde de imzası bulunan Hasan Karacadağ’ın yazıp yönettiği ve vizyona girdiği tarihte ilgiyle karşılanan Türk korku filmi Semum’a Japon izleyicisi de büyük ilgi gösterdi. Geçtiğimiz gün dünyadaki önemli festivallerden biri olarak bilinen Japonya’daki Yubari Fantastik Film Festivali’nde özel gösterimi yapılan Semum’a Uluslararası basından da yoğun ilgi gösterildi.
Geçmişten beri aynı festivalin en önemli takipçisi olduğu bilinen Amerikalı sinemacı Quentin Tarantino Kill Bill’deki Gogo Yubari karakterine verdiği ismi bu festivale olan saygısından yaptığını açıklamıştı.