Sibirya

Matthew Ross’un yönettiği ve Keanu Reeves, Ana Ularu, Pasha D. Lychnikoff ile Dmitry Chepovetsky’nin oynadığı Sibirya (Siberia), 20 Temmuz 2018’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Lucas, Amerikalı bir elmas tüccarıdır. Ender bulunan mavi elmasları satmak için St. Petersburg’a giden Lucas’ın elmaslarının gerçek olmalarından şüphelenilince işler karışır. Elmasları ve ortağı ortadan kaybolan elmas tüccarı Lucas, soluğu Sibirya’da alırken gizemli Katya ile de tutkulu bir ilişkiye girer. Lucas’ın elmaslarını ve ortağını bulmak için vakti iyice azalırken elmas dünyasının kirli oyunlarından kaçışın olmadığını anlayacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Sinematek / Sinema Evi Kadıköy’de Yeniden Hayat Buluyor

Sinematek / Sinema Evi, 25 Mayıs 2018 tarihinde düzenlenen ön tanıtım gecesinin ardından yoluna devam ediyor. Sinematek / Sinema Evi, doyurucu bir programla izleyicilerinin karşısına çıkarak Ernst Lubitsch’in komedi klasiği Olmak veya Olmamak’ın (To Be or Not to Be) seyirciyle buluştuğu ön tanıtım gecesindeki heyecanı daimi kılmayı hedefliyor. Bu amaç doğrultusunda, Sinematek / Sinema Evi ekibinden Jak Şalom ve Fırat Yücel, İtalya’nın Bologno kentinde Bologno Sinemateki’nin düzenlediği Il cinema Ritrovato Film Festivali’ne katılarak saygın sinematek ve film arşivlerinin yöneticileri ile buluşup program çalışmalarına hız kazandırdılar.

  • Tanıtım Filmi

Milyonluk Kuş Sinema Filminin Çekimleri Tamamlandı

Başrollerini Ufuk Özkan ve Gökçe Özyol’un oynadığı Milyonluk Kuş adlı komedi filminin çekimleri tamamlandı. Oldukça keyifli geçtiği vurgulanan çekimler Bakü’de 4 haftada tamamlandı. Maceralı komik hikâyesi ve güçlü kadrosuyla merak uyandıran filmin yönetmenliğini Hayal Aslanzade, senaristliğini Tevekkül T. Mehreliyev üstleniyor. Filmin oyuncu kadrosunda ise Ufuk Özkan ve Gökçe Özyol’un yanı sıra, Mehtap Bayri, Müşfiq Şahveriyev, Dilara Aliyeva yer alıyor.

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Yeşilçam Filmleri’nde İstanbul’da Deniz Sefası’nın İzlerini Sürüyor

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Pera Müzesi ortaklığıyla sunulan İstanbul’da Deniz Sefası: Deniz Hamamından Plaja Nostalji Sergisi’nde dönemin plajlarından kesitler içeren bir seçki sunuluyor. Seçki, Lütfi Ömer Akad, Metin Erksan, Osman F. Seden, Şadan Kamil gibi sinemamızın ünlü yönetmenleri ile İsmail Dümbüllü, Münir Özkul, Neriman Köksal, Zeki Müren, Sadri Alışık, Çolpan İlhan, Muhterem Nur, Eşref Kolçak, Belgin Doruk ve  Öztürk Serengil gibi oyuncularını bir araya getiriyor.

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Yeşilçam Filmleri’nde İstanbul’da Deniz Sefası’nın İzlerini Sürüyor yazısına devam et

Altyazı Dergisi’nin Temmuz – Ağustos 2018 Sayısı Bayilerde

Altyazı Aylık Sinema Dergisi 185. sayısında kapağını İsveçli büyük yönetmen Ingmar Bergman’a ayırıyor. Dergi, yönetmenin doğumunun 100. yıl dönümünü yirmi sayfalık kapsamlı bir dosyayla kutluyor. Günümüzün en önemli yönetmenlerinden Lucrecia Martel, son filmi Zama’da bir sömürge memurunun beyhude bekleyişini, kendine has üslûbuyla anlatıyor. Martel üzerine portre yazısında Burcu Aykar, Arjantinli yönetmenin seyircinin duyularıyla ve zaman algısıyla oynayan sinema diline bakıyor. Altyazı, yeni sayısında, Dört Köşeli Üçgen’in yönetmeni ve senaristi Mehmet Güreli’yle yapılmış bir söyleşiye yer veriyor.

Müsaadenizle Büyükler Filminde Kamera Motor Dedi

Talip Karamahmutoğlu’nun yeni çalışması Müsaadenizle Büyükler’de başrol sokak köpeklerinin ve çocukların olacak. Toplumun sokak hayvanlarına daha duyarlı yaklaşmasını amaçlayarak başlanan senaryoyu Okay Karamahmutoğlu ile birlikte çalışarak yazan Talip Karamahmutoğlu “Çocuklara inancım güvenim sonsuz, bu yeni aile filmiyle aslında yetişkinlere mesaj iletmek istiyorum.” dedi. Filmin çekimlerine 12 Temmuz Perşembe günü Sarıyer Zekeriyaköy’de start verilecek.

Bizi Hatırla

Çağan Irmak’ın yönettiği ve Altan Erkekli, Tolga Tekin, Özge Özberk ile Binnur Kaya’nın oynadığı Bizi Hatırla, 23 Kasım 2018’de CJ Entertainment dağıtımıyla Avşar Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Kaan, çalışma hayatında yükselmiş, başarılı bir kariyere sahip olmuştur. Eşi, iki çocuğu ve işiyle ilgilenirken, memleketteki babası Eşref’i biraz ihmal etmiştir. Günün birinde babası rahatsızlık geçirir. İşleri yoğun olduğundan babasını İstanbul’a, yanına getirmeyi tercih eder. Son derece iyi niyetli olan Eşref Bey, burada yük olduğunu hissedince geri dönmek ister. Bulundukları durumda  birbirlerine ne kadar yabancılaştıklarını göreceklerdir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • Web Sitesi

Bizi Hatırla yazısına devam et

Dev Avcısı -I Kill Giants-

Yılan hikâyesine dönen TEOG, sonunda LGS adıyla yapıldı. Olansa o sınava giren ergenlere oldu. Nereden çıktı demeyin, Dev Avcısı, o sınava giden çocukları anlatıyor da ondan… Film, çocukları değil; anne babaları, öğretmenleri, o çocukların çevrelerindeki tüm ergenleri, tabii buna da bağlı olarak eğitimle ilgili bütün bürokratları, yetkilileri, beraberinde de sağlıkçıları ilgilendiriyor asıl olarak. Birey olma savaşı veren ergenler, vara yoğa muhalefet ettikleri ve kavga çıkardıkları için “bu muydu” diyeceklerdir, ama kendileri ebeveyn olduklarında anlayacaklardır bu filmin önemini.

Barbara Thorson, hani şu olacaktı, olmayacaktı, olsaydı, zor soruydu, birinci olmasındı, okul seçimiydi, tercih karmaşasıydı benzeri -belki de en az o kadar zor- bir süreç geçiren bir öğrenci. Tek derdi var: kendi gerçeğinden yola çıkarak hem ailesini, arkadaşlarını hem de bulundukları kasabayı kurtarmak.

Bir çocuk kahraman!

Bir çocuk neden kahraman olmak ister ki! İki nedeni var, bana göre. Birincisi üstesinden gelemediği o sorunu (bizdeki sınav benzeri, belki de çok daha duygusal ve çok daha zor) tümüyle yok etmek. İkincisi de varlığını, yani birey olduğunu kabul ettirmek.

Joe Kelly’nin kültleşmiş çizgi romanından kendisinin uyarladığı senaryosunu çeken yönetmen Anders Walter, hem çocukların dünyasına girmeyi başarmış hem abartmadan ama gereğince vurgulayarak o süreci anlatmış.

Spoiler olmasın…

Bir kıyı kasabasında, üç kardeş yaşamın zorluklarına direnmektedirler. Doğaldır ki herkesin derdi kendince büyüktür ve üstesinden gelmek için ciddi çaba harcarlar. En büyük çocuk, kardeşlerinin sorumluluğunu üstlenmiş, yemeklerini yapar, evi derleyip toplar, doğal olarak ona yardım eden yoktur. Erkek kardeş, varsa yoksa bilgisayar oyunu peşindedir. Başka hiçbir şey umurunda değildir. Küçük kardeş ise -ki kahramanımız- bir yandan kişiliğini kabul ettirmek için birey olma savaşımı verirken, bir yandan da düşlerinde yaşattığı devlerin yaşamın güzelliğini yok etmemesi için elinden geleni yapar. Korkusuzdur, çok zekidir, hazırcevaptır ve yalnızdır. Bir arkadaş edinirse de destek yerine köstek gelir ondan devlere karşı mücadelesinde. Sırlarını açıkladığı için baştan ona kızsa da yeniden güvenini kazanacaktır.

Önemli olan birbirlerine güvenmeleri, birbirlerini derste veya okulda koruyup korumamaları değildir, belirleyici olan devlerin istilasını engellemektir.

Küçük ve korkusuz kız başarır. Başardığında da içinde yaşattığı endişe, korku ve sevginin sebebini öğreniriz.

Ergenlere bakış…

“Çakarsın ağzının ortasına iki şamar, bak nasıl da öğreniyor” mantığıyla ergen ebeveynliği yapanlar muhakkak izlemeli bu filmi. Kendi çocuklarının iç dünyasını, duygularını, kaygılarını ve tümünü elbirliğiyle nasıl alt edebileceklerinin yolunu bulacaklardır. Bu yılın sınavları bitti, ama seneye de yine bir milyon ergen girecek bu sınava. Devlet, sınavın dışında pek umursamadığı için -ne yazık ki- onları… görev anne babalara, öğretmenlere düşüyor. Dev Avcısı da sessiz sakin ama önemli bir rehberlik üstleniyor.

Dev Avcısı -I Kill Giants-, yönetmen Anders Walter, oyuncular Zoe Saldana, Madison Wolfe, Imogen Poots… 27 Temmuz’dan başlayarak gösterimde…

(17 Temmuz 2018)

Korkut Akın

[email protected]

Korkut Akın Yazıyor: Türk Sinemasında Kahramanlar: Biraz Mağrur Biraz Mağdur

Geçen gün, televizyonda 70’li yılların yerli filmlerinden birini izliyorduk… Eşim, “O zamanın kameramanları gerçek birer sanatçıymış… Ah bir de okumuş olsalarmış.” dedi. Gerçekten de çerçeve o kadar ölçülü, o kadar düzgündü ki,,, Bir yandan filmi izledik bir yandan da tartışmaya başladık. Yönetmenler için de geçerliydi bu saptama… Oyuncular için de… Özellikle karakter oyuncuları dediğimiz taşıyıcı oyuncularda o gücü göremiyoruz … Devamı… »

Çay Doğa ve Gençlik Filmleri Festivali

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü desteği ile Rize Valiliği İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü tarafından ildeki kamu kurumları ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerin katkılarıyla 20 – 23 Eylül 2018 tarihleri arasında Rize’de Çay, Doğa ve Gençlik Filmleri Festivali gerçekleştiriliyor. Festival, Rize’nin ve bölgenin doğal, yöresel, kültürel ve tarihi değerlerinin tanıtılmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını, özellikle gençleri bu alanda yeni sinema filmleri, kısa filmler ve belgesel filmler çekmelerine teşvik etmeyi, çay ve doğa konulu sinema filmlerini genç sinema meraklılarına ve halkımıza tanıtmayı amaçlıyor.

Çay Doğa ve Gençlik Filmleri Festivali yazısına devam et

Çakallarla Dans 5, Okuma Provaları Yapıldı

Çakallarla Dans’ın fenomen haline gelen karakterlerini canlandıran Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Timur Acar ve Murat Akkoyunlu’nun yanı sıra Didem Balçın, Hakan Bilgin, Ceyhun Yılmaz, Hande Katipoğlu, Şebnem Dönmez, Uraz Kaygılaroğlu, Ali Barkın ve Naz Çağla Irmak, dizinin yeni filmi Çakallarla Dans 5 okuma provasında buluştu. Senaryosunu Ali Tanrıverdi ve Murat Şeker’in birlikte yazdığı, yönetmenliğini Murat Şeker’in üstlendiği sinema filminin vizyon tarihi 09 Kasım 2018 olarak planlanıyor.

John Manderino’nun Sinemada Ağlarken Adlı Kitabı Can Yayınları’ndan Çıktı

John Manderino, hayatını izlediği filmler üzerinden anlattığı kitabında, sinema âleminde bir zaman yolculuğuna çıkıyor. Hitchcock’tan Scorsese’ye, John Wayne’den Debbie Reynolds’a, Batı Yakası’nın Hikâyesi’nden Fargo’ya geniş bir panorama eşliğinde hayatı bir film şeridi gibi gözlerinin önünden akıp geçerken, okuru da art arda çevirdiği sayfalarda kendi geçmişinde kaybolmaya, yaşam öyküsünü özetleyen filmleri sıralamaya davet ediyor. Sinemada Ağlarken bir yanıyla sinema sanatına yazılmış bir aşk mektubu, bir yanıyla da film sahneleri üzerinden gerçekliğe atılmış bir çentik, muzip bir zihin oyunu. John Manderino başka yazarlara koçluk ve kurgu hizmeti de sunuyor.

Karanlık Zihinler

Jennifer Yuh Nelson’un yönettiği ve Mandy Moore, Amandla Stenberg, Patrick Gibson ile Harris Dickinson’un oynadığı Karanlık Zihinler (The Darkest Minds), 03 Ağustos 2018’de TME Films dağıtımıyla TME Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Ruby Daly, Amerika`nın % 98`ini öldüren korkunç vebadan kurtulmuştur. Hayatta kalanlar çok değişik güçlere sahiplerdir ve sadece çeşitli renklerle tanımlanırlar; yeşiller (çok zekiler), maviler (telekinez), sarılar (elektriği kontrol edebilme), turuncular (zihin üzerinde kontrol) ve kırmızılar (ateşi kontrol edebilme). Ruby Daly, korku içersinde olan Thurmond’a, kendisi gibi turuncu olan çocukların yanına gönderilir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Karanlık Zihinler yazısına devam et

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu