Florian Girardot, 16 yılı aşkın süredir yaratıcı sektörlerde çalışıyor ve özellikle uzun metrajlı filmlerde VFX sanatçısı olarak görev yapıyor. Filmografisinde Alita: Battle Angel, Godzilla, Dedektif Pikachu, Spider-Man: Far From Home ve Catch-22 gibi yapımlar yer alıyor. Ayrıca, Meet Your Legend platformunda animasyon, VFX ve video oyunları alanında danışmanlık ve mentorluk yaparak hem genç yeteneklere hem de profesyonellere … Devamı… »
June & John
Luc Besson’un yönettiği ve Matilda Price, Luke Stanton Eddy, Ryan Shoos ile Dean Testerman’ın oynadığı June & John, 02 Mayıs 2025’de CJ ENM dağıtımıyla Mars Production tarafından vizyona çıkarıldı.
John hayat dolu, büyüleyici ve gizemli June ile tanışana kadar monoton bir hayat sürmektedir. Karşılaşmaları onu günlük rutininden koparır ve olaylarla dolu çalkantılı bir dünyaya sürükler. Birlikte heyecan, risk ve keşiflerle dolu, zamana karşı yarıştıkları bir maceraya atılırlar. Bu yolculuk, hayatlarına renk, büyü ve aşk getirecektir. Ancak aralarındaki bağ güçlendikçe, ilişkilerinin bu türlü zorluklara dayanıp dayanamayacağı sorusu ortaya çıkar.
Cahim
Doğukan Mısır’ın yönettiği ve Miray Arıkan Aydın, Ali Murat Özgen, Aslı Bankoğlu, Kaan Yılmaz, Ayşe Kaya ile Seda Sönmez’in oynadığı Cahim, 02 Mayıs 2025’de CJ ENM dağıtımıyla Zebra Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Cahim, hiç çocuğu olamadığı için çare olarak cin kabileleri ile anlaşma yapmayı düşünen Hacer’in hikâyesini anlatıyor. Çocuk sahibi olmak için çareyi cin kabileleriyle anlaşma yapmakta bulan Hacer, yaptıracağı çocuk doğurma büyüsünün tüm hayatını etkileyeceğini bilse de sonuçlarına razı olmak zorundadır. Hacer üç sene sonra hamile kalır ancak onu ve ailesini bir çok tatsız sürpriz beklemektedir.
Ferhan Baran Yazıyor: Unutursam Fısılda
Michael Cristofer’ın yönettiği ‘Muhteşem Lillian Hall / The Magnificient Lillian Hall’, görkemli bir sanat hayatı sürmüş bir büyük oyuncunun sahneye dönüş hazırlıkları ile açılıyor. Oyun repliklerini günlük yaşamına taşıyan ünlü aktrisin tiyatro perdesine kazınmış muhteşem kariyerinin muhtemel vedası Çehov’un ölümsüz oyunu ‘Vişne Bahçesi’ ile olacaktır. Lakin işitsel ve görsel halüsinasyonlar, eldeki titremeler ve hafıza kayıpları ile ortaya çıkan … Devamı…»
Ferhan Baran Yazıyor: İstanbul Film Festivali 44 Yaşında
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen, ülkemizin en kapsamlı uluslararası sinema etkinliği ‘İstanbul Film Festivali’ bu yıl 44. yaşını kutluyor. Aradan geçen yıllar boyunca yepyeni ve dinamik sinemacı kuşaklara okul olmuş baharın müjdecisi festivalimiz, bir kez daha Türkiye ve dünya sinemasının en nitelikli örneklerinin yer aldığı zengin programıyla 11 – 22 Nisan tarihleri arasında kentin iki yakasında farklı mekânlar ve 7 … Devamı…»
Aznavour
Eric Altmayer ile Nicolas Altmayer’in yönettiği ve Tahar Rahim, Bastien Bouillon, Marie Julie Baup, Camille Mountawakil, Narine Grigoryan, ile Hovnatan Avedikian’ın oynadığı Aznavour (Monsieur Aznavour), 13 Temmuz 2025’de Pinema Film dağıtımıyla Pinema Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yoksul çocukluğundan şöhret basamaklarını tırmanışına, zaferlerinden yenilgilerine, Paris’ten New York’a benzersiz bir sanatçının, ünlü Charles Aznavour’un muhteşem yolculuğunu keşfetmeye hazır olun. Samimi, etkileyici, hassas ama dayanıklı, son anına kadar kendisini sanatına adamış olan tüm zamanların en iyi sanatçılarından Aznavour’un hikâyesi.
İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali Yayınları
İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali Yayınları sinema kitaplarının tanıtım bültenleri ve kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Yeni eklenenler:
4. İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali.
İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali Yayınları yazısına devam et
Tam Bana Göre
Celine Song’un yönettiği ve Dakota Johnson, Chris Evans, Pedro Pascal ile Marin Ireland’ın oynadığı Tam Bana Göre (Materialists), 13 Haziran 2025’de TME Films dağıtımıyla Sony Pictures tarafından vizyona çıkarılıyor.
Modern ilişkilerin farklı yönlerinin sorgulandığı film Tam Bana Göre (Materialists), yaşamını New York’ta sürdüren, genç ve hırslı bir çöpçatan olan Lucy’nin hikâyesini beyazperdeye getiriyor. Hayatını başkalarına ideal eşleşmeler bulmaya adamış olan Lucy, bir yandan kusursuz görünen yepyeni ideal bir ilişkiyle karşı karşıya kalırken, diğer yandan da izini silemediği ve hiç unutamadığı kusurlu eski sevgilisini aklından çıkaramamaktadır.
4. İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali
Halkların Köprüsü Derneği tarafından düzenlenen İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali’nin dördüncüsü, 24 – 27 Nisan 2025 tarihleri arasında Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor. Festival programında, dünyanın dört bir yanından mülteci hikayelerini sunan kısa, orta ve uzun metrajlı 68 film (kurmaca, belgesel ve animasyon türlerinde) yer alıyor. Geçmiş festivallerde olduğu gibi, filmlerin yönetmenleri ve oyuncularıyla gerçekleşecek söyleşilerde, filmlerde işlenen konular üzerine derinlemesine tartışmalar yapılacak. Bu yıl festival, savaşlar, doğal felâketler, ekonomik ve iklim krizleri nedeniyle yaşanan günümüz göçlerini ele alıyor.
4. İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali yazısına devam et
Okul, Aile, Çocuk: Armand
Giderek mahalle baskısı da diyebileceğimiz bir kaos içinden çıkan “Armand”, aslına bakarsanız, tam bir günümüz toplumunu, eğitim sistemini, çocuklara bakışı eleştiriyor.
Altı yaşında iki çocuk arasında yaşanan, çocukça bir konuşmanın, ailenin de katkısıyla nasıl dallanıp budaklandığını, asıl sorunun çocuklardan önce aile büyüklerinden kaynaklandığını anlatan film, “çocuk yalan söylemez” efsanesini de yıkıyor. Çünkü çocuk da yalan söyler, anne babasının yönlendirmesiyle… zaten aile terbiyesi (eğitimi) de bu değil mi, her ülkede, her ailede, her zaman yaşanan.
Okul yönetiminin basiretsiz davranmasıyla altı yaşındaki iki çocuğun (öğreniyoruz ki, ailecek de görüşüyorlar ve temel sorun da orada) doğrudan kendileriyle görüşmek yerine anne babaları (Armand’ın babası yok, ölmüş, genç ve bekâr anne herkesin gözdesi) üzerinden, hem de haber vermeksizin çözmeye kalkışmak pek doğru bir yaklaşım değil. Geçen yüzyılda bile bu kadar hatalı davranmıyordu okul yöneticileri. Tabii, bizim ülkemizi dışında tutmak gerekir; bizde eğitimin ‘e’si yok, yönetim de aynı…
Armand’ın babası ile Jon’un annesi kardeşler ve bu iki kardeşin yaklaşımında belirgin bir hata var; tabii, kendi ailelerinden gelen. Aşamamışlar. Şiddet de gösterebiliyorlar, manipüle de edebiliyorlar. Jon’un babası, Armand’ın genç ve bekâr annesini arzuluyor ama bir şey elde edememiş. Belli ki, küçük bir kasabanın birbirini tanıyan erkeklerinin de -evli ya da bekâr olmaları fark etmeksizin- gözü annenin üzerinde.
Büyük bir psikolojik savaş veriliyor okulda yapılan görüşmede. Armand’ın annesi, küçük çocuklar arasında tartışmaların, kavgaların olabileceğini, cinsellik içeren “doktorculuk” oyununun masum bir oyun olduğunu söylerken, eniştesi yaşananların farkına varıyor.
Filmi anlatmak yerine… Günümüz toplumunda çocukların yalıtılmış bir çevrede yetiştirilmesinin doğurabileceği sorunlara değinmeyi yeğlerim. Sadece Norveç’te değil, bizde de, “aman, çocuğuma birileri bir şey der, kötü bir şey yapar, döverler, düşer yaralanır” ve benzeri bahanelerle çocuklar her “büyük gözaltı”nda, evden çıkmadan, hayatı tanımadan büyü(tülü)yor. Buna da bağlı olarak daha gergin, daha sorunlu, daha bencil, kavgacı olabildiği gibi anlamın ve nasıl olacağını bile bilmediği cinsel küfürler edebiliyor. Siz, ne kadar korursanız koruyun, çocuk, televizyondan, internetten, okuldan öğrendiklerini yansıtıyor; bu da gerilimi arttırıyor.
“Armand” küçük bir çocuğun değil, bütün bir toplumun, günümüz dünyasının eleştirisi aslında. Yönetmenin ilk filmi olmasına karşın gerçekten başarılı. Gerilim hiç düşmüyor, soru işaretleri kasap çengeli misali asılı kalıyor izleyicinin kafasında. Görüntüler, özellikle okulun yarı karanlık koridorlarında merak unsuru ile birlikte etkileyici… Diğer taraftan, Norveç’in Oscar adayı olamaması, Berlin’den sadece Altın Kamera ödülüyle dönmesi şaşırtıcı. Küçük ve okul çağında çocuğu olanların muhakkak izlemesi gerekir; çocuk yapmak isteyenler de tabii. Yetmez, eğitimcilerin, Bakandan müdüre, öğretmenden rehbere ve tabii, eğitim yazıları yazanlara kadar herkesin… Gelin, biz, bu filmi her yetişkinin izlemesi gerektiğini vurgulayalım, çünkü bir toplumda yaşıyoruz ve herkes birbirinden farklı.
11 Nisan’dan başlayarak gösterimde…
(07 Nisan 2025)
Korkut Akın
Çıplak Silah
Akiva Schaffer’in yönettiği ve Liam Neeson, Pamela Anderson, Kevin Durand ile Cody Rhodes’in oynadığı Çıplak Silah (The Naked Gun), 01 Ağustos 2025’de UIP Filmcilik dağıtımıyla Paramount Pictures tarafından vizyona çıkarılıyor.
Sadece bir adam, Polis Gücü’nü yönetip dünyayı kurtarmak için gereken özel becerilere sahiptir. Yüzbaşı Frank Drebin Jr., babasının izinden gidiyor.
Drop: Kabul Et veya Reddet Filminin Türkçe Alt Yazılı Yeni Fragmanı ve Afişi Paylaşıldı
İlk randevular yeterince sinir bozucu, peki isimsiz, görünmeyen internet ortamından birinin, sizi rahatsız edici seviyede bir cinayetle tehdit eden bildirimler gönderdiği bir ilk randevu nasıl olur? Kan dondurucu. Yönetmen Christopher Landon, Ölüm Günün Kutlu Olsun (Happy Death Day) filmlerinde mükemmelleştirdiği eğlenceli ve izleyiciyi sürekli tahmin yapmaya zorlayan gerilim tarzına geri dönüyor. Herkesin bir şüpheli ya da mağdur olduğu bu güncel cinayet gizeminde, herkes çevrede şüpheli ya da kurban… Drop: Kabul Et veya Reddet (Drop) filminde Emmy adayı olan Meghann Fahy, yıllar sonra ilk randevusuna çıkan dul anne Violet’ı canlandırıyor.
- Basın Bülteni
- Yeni fragmanı izlemek için tıklayınız.
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Uluslararası Film Fonları ile Buluşmalar
Köprüde Buluşmalar, uluslararası film fonlarının temsilcileriyle bir araya gelme fırsatı sunan Uluslararası Film Fonları ile Buluşmalar serisini başlatıyor. Bu çevrimiçi oturumlarda, film fonlarının sundukları olanaklar hakkında bilgi alınabilecek. Buluşmalar Zoom üzerinden gerçekleştirilecek, ilk giren 300 kişi katılım sağlayabilecek. Katılmadan önce ilgili fonlar hakkında ön araştırma yapılarak ve çeşitli sorular hazırlayarak buluşma oturumlarından en iyi şekilde faydalanılması öneriliyor.
- Basın Bülteni: 1 / 2
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Zamanın Kıyısında Sınav
İlkay Nişancı’nın yönettiği Zamanın Kıyısında Sınav (Exam on the Edge of Time), önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Reddish Films tarafından vizyona çıkarılıyor.
Deprem sonrası insanlar, daha yakınlarının cenazelerini gömemeden sınav derdine düşerler. Öğrenciler üniversite sınavını şehirden bir çıkış yolu olarak görürken öğretmenler de kendi ütopyalarını inşa ederler. Uygar kayıtsızlığın yüzlerine vurulduğu bu süreçte sınav konularını hafızalarına kazımaya çalışırken diğer yandan yıkılmış kentlerinin hatıralarını belleklerinden itmeye çalışırlar. İnsanların varoluş mücadelesi, zamanın kıyısındaki sınavdan başka bir şey değildir.
Yaz Işığı
Kerem Kuşçu’nun yönettiği ve Aytuğ Akdoğan, Kıvanç Kürkçü, Billur Melis Koç ile Nehir Erdoğan’ın oynadığı Yaz Işığı (Summer Light), önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Sade Sinema tarafından vizyona çıkarılıyor.
Yaşamını İstanbul’da sürdüren Erdem kariyerinin başında, genç bir ressamdır. Doğup büyüdüğü Çanakkale’ye yerleşme planları yapmaktadır. Dinlenmek için iki haftalığına Çanakkale’ye, ailesinin yanına giden Erdem, karıştıkları trafik kazasından sonra aralarındaki bağ kopan eski dostu Arda’nın Bozcaada’da bir resim sergisi yapacağını öğrenir. Erdem yıllardır kaçtığı geçmişiyle yüzleşmek için kendine bir neden yaratır.