Emin Alper’in Yeni Filmi Kurak Günler, Cannes Film Festivali’nde

Emin Alper’in dördüncü uzun metraj filmi Kurak Günler, 75. Cannes Film Festivali’ne seçildi. Türkiye – Fransa – Almanya – Hollanda – Yunanistan – Hırvatistan ortak yapımı olan filmin dünya galası bu yıl 17 – 28 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek festivalin resmi bölümlerinden Belirli Bir Bakış’ta (Un Certain Regard) yapılacak. Tepenin Ardı, Abluka ve Kız Kardeşler ile birçok festivalden ödüllerle dönen Emin Alper’in yeni filmi Kurak Günler’in başrollerinde Selahattin Paşalı ve Ekin Koç yer alıyor.

Cesur Balık Sihirli Dünyada

Vasiliy Rovenskiy’in yönettiği ve Stephen Ochsner, Daniel Medvedev, Liza Klimova, Jacqueline Efremova ile Bruce Grant’ın seslendirdiği animasyon film Cesur Balık Sihirli Dünyada (Magic Arch), 19 Mayıs 2022’de Özen Film dağıtımıyla Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Hayalperest bir yunus olan Delfi, balıkların tüm dileklerini kabul eden sihirli bir kemer keşfeder. Öte yandan kemerin yerini öğrenen Yılan Balıkları devasa hale gelip, sakin Balık Kasabası’nı ele geçirmeyi planlamaktadır. Delfi’nin onları durdurmak, şehrini korumak ve aşkı Mia’yı kazanmak için uzun süredir kayıp babasıyla yeniden bir araya gelmesi gerekmektedir.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Cesur Balık Sihirli Dünyada yazısına devam et

Zeko İçin

Peter Mimi’nin yönettiği ve Karim Mahmoud Abdel Aziz, Menna Shalabi, Amr Abdulgalil, Hamad Almutaani ile Dalia Abdelghany’nin oynadığı Zeko İçin (For Zeko), 29 Temmuz 2022’de TME Films dağıtımıyla Conquer Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Mısır yapımı olan filmde, orta halli bir hayat sürmekte olan ailenin sıradan bir çocuğu olan Zeko yanlışlıkla Ülkenin En Zeki Çocuğu Yarışması’na katılma fırsatı yakalar. Bunun üzerine ailenin ve fertlerinin başlarına gelmeyen kalmaz, hayatları alt üst olur. Yarışmadan aşırı derecede yüksek beklentileri olan, umut ve istekle dolu olan tüm aile, macera, sürpriz ve komikliklerle dolu iki günlük özel bir yolculuğa çıkar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Ferhan Baran Yazıyor: 41. İstanbul Film Festivali Ulusal Altın Lale Adaylarına Bir Bakış

‘Ulusal Altın Lale Yarışması’ sinemamızın son hasadından öne çıkan örneklerin izleyici karşısına çıkacağı, 07 Nisan akşamı açılışı yapılan 41. İstanbul Film Festivali’nin ilgiyle takip edilen bölümlerinden biri. Bu yıl jüri başkanlığını yönetmen Onur Ünlü üstleniyor. Jüri, Altın Lale en iyi film, yönetmen, Onat Kutlar adına Jüri Özel Ödülü, erkek oyuncu, kadın oyuncu, senaryo, görüntü yönetmeni, kurgu ve özgün müzik dallarında ödül … Devamı… »

Mitolojinin Işığında Viking İntikamı

İnsanların hayatı tanıması, olasılıkları gözetebilmesi, önceden kestirip de ona göre önlem alabilmesi ya da yolunu belirlemesi ancak anlatımlarla mümkün. Bu anlatımlara, biz, mitoloji diyoruz ve mitolojik öyküler, ülkeden ülkeye çeşitlilik gösterse de (Doğu Mitolojisi, Yunan Mitolojisi, İskandinav Mitolojisi, Latin Amerika Mitolojisi, vb.) öykülerin temelinde bir benzerlik hep bulunuyor. “Aaa, ben bunu bir yerlerden hatırlıyorum” deseniz bile öykünün akışı sizi sarıp sarmalıyor, heyecan, merak ve beklentiyle sonunu getirmeden bırakamıyorsunuz.

Yönetmen Eggers, Gesta Danorum romanına dayalı Kuzeyli’nin senaryosunu Sjón ile birlikte yazmış… Birbirinden güçlü oyuncularla ve görüldüğü kadarıyla zor şartlarda çekmiş. Tam bir seyirlik film çıkarmış ortaya…

Kuzeyli (The Northman) de, uzun olmasına rağmen izleyiciyi hiç sıkmadan, hatta saatine bile baktırmadan aksiyonuyla, mesajıyla taşıyor. Devlet yönetimlerinde bir entrika, bir suikast olagelmiştir tarih boyunca. Osmanlı devleti ki, bizim tarihimiz, kardeşlerini, oğullarını boğduran padişahlarla dolu. Bizde olan diğerlerinde neden olmasın? Demokrasinin hayata geçmediği, yönetimin babadan oğula sürdürüldüğü eski dönemlerde (ki, bu filmde Hristiyanlık varsa da, insanlar hâlâ Odin’e inanıyor) kimin yönetimi ele geçireceği ancak bile gücüyle belirleniyor.

İlk sürpriz…

Erkek egemen bir dünyada yaşıyoruz. 1000’li yıllarda da erkek egemen yaşam belirleyiciydi, film de bu egemenlik üzerinden yürüyor zaten. Kralı, kardeşi öldürüp yerine tahta geçiyor. Doğu mitolojilerinde küçük çocuk ya kurt tarafından büyütülür ya da kendisini bulan bir aile tarafından; ama içindeki intikam ateşi asla sönmez. Genç prens Amleth, amcasının kendisinin öldürülme emrini verince kaçar… Bir amacı vardır, annesini kurtarmak, babasının intikamını almak ve kral olmak.

Aradan yıllar geçer… Unuttuklarını, bazen bir rüya bazen bir kâhin bazen de karşılıklı konuşmalar hatırlatır. Ancak gözleriyle gördüğünün ve tabii, kayıtsız koşulsuz inandıklarının yanlış olduğunu öğrenir.

Biz, aslında bu öyküyü kendi mitolojik kahramanlarımızın aktarıldığı Yeşilçam filmlerinden biliyoruz. Bir de, tabii, onca ok yemesine, onca kılıç darbesine rağmen düşmeyen (amacını gerçekleştirmeyi başaran) kahramandan…

Sevgili ve dayanışma

Aradan yıllar geçmiş, kraliyet görkemini yitirmiş, hatta amca bile artık sıradan bir “soylu” olarak yaşamını sürdürmektedir. İntikam almak için yaşayan genç prens, artık güçlü bir askerdir (gladyatör savaşçı) ve amcasının bulunduğu yere köle olarak kendisini kabul ettirir. Bir de güzel kız vardır, tabii o da köle olmalı, mitolojik öykü gereği…

İntikamını alacaktır ya, o öğrendikleri karşısında eli ayağı birbirine dolaşır. Devreye yine rüya, yine kâhin girer. Yol göstericisinin, babasının da lâkabı olan kuzgun olduğunu söyleyeyim, köle kızın yardımını da göz ardı etmeden…

Uzun bir film dedim, gerçekten uzun, ama sıkıcı değil. İyi tasarlanmış, iyi kotarılmış, iyi çekilmiş, iyi oynanmış bir film Kuzeyli. Gerçekten de başarılı…

Kuzeyli (The Northman), macera, dram, aksiyon, mitoloji, Yönetmen: Robert Eggers, Senaryo: Robert Eggers, Sjón, Oyuncular: Alexander Skarsgård, Nicole Kidman, Claes Bang, Anya Taylor-Joy, Ethan Hawke, Willem Dafoe, Björk… 22 Nisan 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…

(20 Nisan 2022)

Korkut Akın

[email protected]

Müjdemi İsterim

Ömer Faruk Yardımcı’nın yönettiği ve Ahmet Kural, Ecem Erkek, Mehmet Özgür ile İlker Aksum’un oynadığı Müjdemi İsterim, 18 Kasım 2022′de UIP Filmcilik dağıtımıyla TMC Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Bulut, Leyla ile nişanlanmadan bir gün önce eski sevgilisi Müjde’nin çalıştığı kulübe gider, ve onun hamile olduğunu öğrenir. Müjde, Bulut’u, Leyla’dan ayrılmaması durumunda, basına konuşmakla tehdit eder.  Bunun üzerine Bulut, nişandan kaçmaya karar verir. Ancak kaçarken davetsiz bir misafirle karşılaşır. Müjde, Bulut’un arabasına saklanmıştır. Çok geçmeden ikili, nişanda bir cinayet işlendiğini öğrenir, polis bu yüzden peşlerine düşmüştür.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Müjdemi İsterim yazısına devam et

4K Olarak Yenilenen Efsane Film Çağrı’nın Galası Atlas 1948’de Yapıldı

2005 yılında kaybettiğimiz Suriye asıllı Amerikalı yönetmen Mustafa Akkad’ın filmi Çağrı (The Message), İslam tarihi üzerine yapılmış en iyi film olarak kabul ediliyor. Pamir Demirtaş’ın sahibi olduğu Pinema Filmcilik, 45 yıl sonra 4K olarak yenilenen filmi, Türkçe dublaj ve altyazılı versiyonlarıyla yeniden seyirci ile buluşturuyor. Film için Mustafa Akkad’ın oğlu Malek Akkad’ın da iştirakiyle Atlas 1948 Sineması’nda özel bir gösterim yapıldı.

4K Olarak Yenilenen Efsane Film Çağrı’nın Galası Atlas 1948’de Yapıldı yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: 41. İstanbul Film Festivali Uluslararası Yarışma Filmlerini Beklerken

41. İstanbul Film Festivali’nin ‘Uluslararası Altın Lale Yarışması’ filmleri merakla bekleniyor. Bu yıl yarışma jürisinin başkanlığını Bent Hamer yürütüyor. ‘Yumurtalar’, ‘Mutfak Sohbetleri’ ve ‘Factomum’ gibi kimi yapıtları daha önceki yıllarda festivalde gösterilen Norveçli auteur sinemacının Amerika’da çektiği son filmi ‘Aracı / The Middle Man’ bu yılın programına alınmış. Filmlerinde bolca mizah olduğunu ama komedi olmadıklarını belirten … Devamı… »

3. Rotary Örsçelik Balkan Kısa Film Yarışması’nın Finalistleri Belli Oldu

3. Rotary Örsçelik Balkan Kısa Film Yarışması’nın finalistleri belli oldu. Ödül töreni ile galası 26 Nisan’da Pera Müzesi’nde gerçekleştirilecek olan yarışmaya 102 film katıldı. Yarışmada, Dr. Hakan Aşkan (İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi), Özgür Çalışkan (Anadolu Üniversitesi Sinema TV Bölümü Araştırma Görevlisi), Dr. Meltem Cemiloğlu (Anadolu Üniversitesi Sinema TV Bölümü Öğretim Görevlisi), Ulya Aviral (Akademisyen), Murat Sevinç (Rotary 2420. Bölge Kurumsal İletişim Komite Başkanı), Zafer Şahin (İstanbul Şehir Tiyatrosu), Betül Olgaç’tan (İletişim Uzmanı) oluşan ön jüri değerlendirmesini yaptı, 9 film finale kaldı.

3. Rotary Örsçelik Balkan Kısa Film Yarışması’nın Finalistleri Belli Oldu yazısına devam et

Aizanoi Kısa Film Festivali Başvuruları Devam Ediyor

Kütahya’nın ve Türkiye’nin antik kentte düzenlenen ilk film festivali olma özelliğini taşıyan Aizanoi Kısa Film Festivali’nin ikincisi bu sene 02 – 04 Haziran 2022 tarihlerinde yapılıyor. Başvuruları devam eden festival, Unesco geçici kültür mirası listesinde bulunan Aizanoi antik kentte gerçekleşecek. Geçen sene ilk olmasına rağmen, 3.112 başvuru alarak medyada isminden sıkça söz ettiren festivale bu sene uluslararası katılım olacak.

The Bağcılar

Osman Silahyürekli’nin yönettiği ve Bayram Arslan, Su Polen, Murat Çetin ile Ümit Akdemir’in oynadığı The Bağcılar, 06 Temmuz 2022’de Derin Film dağıtımıyla Key Yapım – Yakamoz International Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Konusunu afişinde “Bizler konforlu mekânların süslü çocukları değil, karanlık sokakların delikanlı yürekleriyiz” cümlesiyle ifade eden film, mahallede uyuşturucu satılmasına izin vermeyen ve bu uğurda başlarına bela açan arkadaş gurubunun hikâyesini anlatıyor. Uyuşturucuya karşı başlatılan mücadelede “Geride kim kalırsa, ölenin intikamı mutlaka alınacak” yeminiyle hiç bitmeyen bir intikamın fitili ateşleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Youtube
  • Fragman: 1 / 2 / 3

The Bağcılar yazısına devam et

Engelsiz Filmler Festivali 2022

Bu yıl 10. kez düzenlenecek olan Engelsiz Filmler Festivali, 17 – 23 Ekim 2022 tarihleri arasında izleyicileriyle buluşacak. Festival, geçtiğimiz sene ilk kez düzenlediği Kısa Film Yarışması ve bu yıl için oluşturacağı yeni seçkileri sinemaseverlerle bir araya getirecek. Puruli Kültür Sanat tarafından 2013 yılından beri gerçekleştirilen Engelsiz Filmler Festivali’nde bugüne kadar toplam 316 film gösterimi ve 118 yan etkinlik erişilebilir olarak, çevrim içi ve fizikselde 180 binden fazla izleyiciye ulaştı. Programda yer alan tüm filmleri sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı ile sinemaseverlerle buluşturan Engelsiz Filmler Festivali, yan etkinliklerini de erişilebilir olarak gerçekleştiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Filmlerden Görüntüler
  • Teaser
  • Web Sitesi

Engelsiz Filmler Festivali 2022 yazısına devam et

41. İstanbul Film Festivali’nden Değerli Taşlar

2 yıl aradan sonra yaygın bir biçimde sinema salonlarına dönüş yapan ülkemizin en önemli film şenliğine ilişkin bu yazımda izleme şansı bulduklarım arasından en çok etkilendiğim 3 filmden söz etmek istiyorum. Geleneksel öneri listemin en başında bulunan ‘Alcarràs’ Berlin Film Festivali’den kazandığı Altın Ayı ödülünü sonuna kadar hak eden bir yapım. Yönetmeni Carla Simón’u 2017 yılında İstanbul Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü alan sonrasında ticari gösterime de giren ’93 Yazı / Estiu 1993′ adlı ilk uzun metrajı ile tanıyıp sevmiştik. Annesini babasını çok küçük yaşta Aids’ten kaybetmiş genç sinemacının yoğun otobiyografik öğelerle yüklü bu ilk filmi, annesinin ölümünden sonra taşradaki dayısının eşi ve küçük kızıyla sürdürdüğü sakin çiftlik hayatına alışmaya çalışan 6 yaşındaki Frida’nın yalnızlığını ve duygusal karmaşasını incelikli bir dille aktarır. Yönetmenin yine Katalonya’nın bereketli yemyeşil kırsalını fon alan ikinci filmi bu kez kuşaklar boyu toprakla uğraşmış çiftçi Solé ailesini merkeze alıyor. Tamamen amatör oyuncuların yer aldığı film, kalabalık bir ailenin dedesiyle torunuyla, erkeğiyle kadınıyla toprağa can verdiği ve topraktan can aldığı şiirsel bir emek evrenini başarıyla yansıtıyor. Bu yaz döneminin onların son hasat mevsimi olması tehlikesi vardır. Zira ailenin büyüğü İspanya İç Savaşı sırasında koruyup sakladığı toprak ağasından hediye araziyi üzerine geçirmemiştir. Para peşindeki varisler de arazideki şeftali ağaçlarının kesilip güneş panellerinin kurulmasını ve Sole ailesi bireylerinin bu karlı yatırımın çalışanları olmasını ister. İspanyol sinemacı bir üçlemenin ikinci parçası olarak tasarladığı filmini aynen 93 Yazı’nda olduğu gibi 90’lı yıllarda çekilmiş bir tür ‘aile videosu’ biçeminde kurgulamış. Kamerası yaşayan ve nefes alan bir gözlemci gibi aile bireylerini gündelik rutin içinde izlerken hikaye ile kırsal atmosfer arasındaki denge başarı ile kuruluyor.

Hüzünlü sona doğru adım adım ilerlerken genç ve yaşlı kuşak arasındaki çatışmalara tanıklık ediyoruz. Kapitalist arzuların aile bireylerinin arasını açmasına, çevre köylülerinin her şeye rağmen direnişlerine, emek savaşımlarına şapka çıkarıyor, ülkemizdeki tarım arazilerinin betonlaşmaya kurban edilişi ile benzer bir talanın bugün dünyanın dört bir yanında sahnelenmekte oluşuna isyan ediyoruz. Ülkemizdeki zeytin ağaçlarının yok edilme tehlikesi ile Alcarràs’ın canım şeftali ağaçlarının sökülmesi benzer bir hazin tablo olarak yüreğimizi dağlıyor.

Natalia López Gallardo imzalı ‘Değerli Taşlar / Manto de Gemas’ sert bir öykü zinciri ile Meksika kırsalının kaotik ortamına davet ediyor bizleri. Lisandro Alonso, Amat Escalante ve partneri Carlos Reygadas’ın hayranlık uyandırıcı baş yapıtlarına kurgucu olarak imza atmış olan yönetmenin birikimini ortaya koyduğu ilk uzun metrajı sözünü ettiğim auteur sinemacıların biçemlerinden izler taşıyan son derece sağlam bir filmdi. 2022 Berlin Film Festivali’nden jüri ödülü ile dönen yapım, Meksika taşrasında üç kadının kesişen kaderleri üzerinden vahşi ve karanlık ülke portresi çiziyor. Boşanma arifesinde büyükanneden kalma kır evine taşınan orta sınıftan Isabel, kız kardeşi kaybolan hizmetkâr Maria ve suça bulaşan ergen oğlu ile başa çıkmaya çalışan komiser Roberta, sosyal konumları fark etmeksizin toplumu kemiren şiddet ve dehşet karşısında boyun eğmek zorunda kalıyor. Meksikalı kadın sinemacı, işlerin farklı şekilde yürüdüğü bu diyarda içiçe geçen öyküleri konvansiyonel anlatıma yüz vermeyen, ustalarından feyz aldığı bulmacalı girift bir biçemle aktarıyor.

Festivalin son günlerinde gösterilen ‘Yüzbaşı Volkonogov Kaçtı / Kapitan Volkonogov Bezhal’, isim benzerliği ile ilk anda Robert Bresson’un ünlü başyapıtını (Bir İdam Mahkumu Kaçtı) akla getiriyor. Film boyunca süren takiple Victor Hugo klasiği ‘Sefiller’i ve ünlü romandan esinlenmiş ‘Kaçak / The Fugitive’ uyarlamasını hatırlatıyor. Karı koca Rus yönetmenler Natasha Merkulova ile Aleksey Chupov imzasını taşıyan yapım, 1938 yılında Stalin’in korku imparatorluğu döneminden trajik manzaralar sunuyor. İkinci Dünya Savaşı’nın eşiğinde her kesimden yurttaşların ‘devlet düşmanı’ suçlaması ile gözaltına alındığı ve gizlice yok edildiği kaotik süreçte, bizzat infaz timinde görev almış kibirli istihbarat yüzbaşısı Fyodor Volkonogov aniden şüpheli konumuna düşünce St. Petersburg’un kenar mahallerinde saklanmak zorunda kalıyor. Ancak daha önce festivalde ‘Herkesi Şaşırtan Adam’ filmi ile tanımış olduğumuz Rus sinemacılar öykünün elverişli aksiyon alt yapısına yüz vermeden filmlerini Sovyetler diktatörlüğü ile hesaplaşma ve ana karakterle aynı adı taşıyan Dostoyevski misali bir kefaret ve bağışlanma öyküsüne doğru yol alıyor. Film ‘ellerine kan bulaşmış biri bağışlanma şansına erişebilir mi?’ sorusuna yanıt arıyor. Katledilmiş silah arkadaşının hayaletinden gelen mesaj yüzbaşıya ebedi azap için yerinin ayrıldığını, kaderini değiştirmek için tek bir şansı olduğunu bildiriyor: yuvasına ölüm getirdiği insanlardan en az biri tarafından bağışlanmalıdır. Özenli sinematografisinin yanı sıra yıl içinde ‘6 Numaralı Kompartıman’ filmindeki yorumuyla hatırladığımız yükselen Rus aktör Yuriy Borisov’un Volkogonov yorumu ile dikkat çeken yapım, çağdaş Rusya’nın Sovyetler özlemli tehlikeli hevesleri üzerine tarihsel bir uyarıyı gündeme taşıyor.

(18 Nisan 2022)

Ferhan Baran

[email protected]

Aslan Şükür’ü Kaybettik

Çizgi roman ressamı Aslan Şükür, 10 Nisan 2022 Pazar günü hayatını kaybetti. 10 Şubat 1945 tarihinde Samsun, Bafra’da doğan Aslan Şükür, Zagor, Mister No, Tom Braks, Jeriko, Apo, Mini Ringo, Atlantis, Alaska, Jil, Judas, Kızılmaske, Mandrake, Teksas, Tommiks, Karaoğlan, Flash Gordon ve pek çok çizgi roman kahramanı onun canlı renkleri ve kompozisyonlarıyla okura sunuldu. Şükür’ün hayatını konu alan Altın Fırçalı Adam adlı bir belgesel film de yapıldı. Şükür’ün cenazesi, 11 Nisan Pazartesi günü Bakırköy Konyalı Camii’nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazını müteakip toprağa verilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Aslan Şükür’ü Kaybettik yazısına devam et

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu