Halil Ergün’den Muhteşem Dönüş

Başarılı yapımlara imza atan ödüllü yönetmen İhsan Taş, uzun zamandır beklenen yeni filmi Dedemin Gözyaşları ile sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Oyuncu kadrosunda Halil Ergün, Ali Kürşat Uzun, Erkan Petekkaya, Cem Kılıç, Seda Tosun, Sinem Yıldırım, Elif Kaya, Turgay Tanülkü, Ali İpin ve Aliye Uzunatağan gibi isimlerin yer aldığı Dedemin Gözyaşları filmi, torununa derin bir sevgiyle bağlı bir dedenin, yaşamının aniden değişmesiyle yaşamış olduğu zorlu süreçleri konu alıyor.

 

Halil Ergün’den Muhteşem Dönüş yazısına devam et

İnsanlık Tarihi Masalı: Megalopolis

Francis Ford Coppola, sadece Hollywood’un değil, dünya sinemasının da dikkatleri üzerinde toplayan, filmleriyle haklı bir ün ve konum elde eden bir sinemacı. Uzun, gerçekten de 40 yıla varan uzunlukta bir süredir düşünü kurduğu, epeyce de çalıştığı Megalopolis’i tamamladı. Filmi izleyenler hemen ikiye bölündü: çok sevenler ve hiç sevmeyenler. Eleştirmenler arada güzel, ilginç sahneler sekanslar bulsa da filmin daha tam ‘pişmemiş’ olduğu konusunda neredeyse hemfikir.

Adından da anlaşılacağı gibi bir “masal” Megalopolis. Yeni Roma’da Üçüncü Milenyumda geçen bir film. Evet, Üçüncü Milenyum günümüz, ama Yeni Roma düş ürünü. Zamanı durdurabilme gücü olan Tasarım Otoritesi başkanı Cesar Catilina (Adam Driver), kentin yönetimiyle çatışmalıdır. Kentte iyice semirmiş dünyayı umursamayan çok zenginlerle yaşam mücadelesi veren protestolarını gördüğümüz yoksullar (buradaki yoksulluk değil aslında yoksunluk demek daha doğru olacaktır) da var. Ancak biz en tepedeki çatışmaya odaklanıyoruz. Bu çatışma temelinde bir tarih anlatısı film. Paylaşım savaşları, çevre sorunları, göçler, hava kirliliği, küresel ısıtma ve ensest ilişkilerle dolu kimin eli kimin cebinde olduğu bilinmeyen topluluk; kısaca akla gelen bütün sorunlar yer alıyor. Çözümü… evet, izleyicinin aklına çözümü ne sorusu gelip takılıyor. Ancak Coppola çözümü izleyiciye bırakıyor. Kim neyi nasıl yorumluyorsa artık…

Politika, sanat ve ticaret…

Günümüz dünyasının en belirleyici üçgenidir politika, sanat ve ticaret üçgeni. Belediye Başkanı Çicero (Giancarlo Esposito) ile ideolojik savaş içerisinde olduğu Cesar arasına Crassus (Jon Voight) girer işin ticaretini yapmak amacıyla. Cesar’ın kız arkadaşı Julia (Nathalie Emmanuel) ile kadınların yaşamın içinde ne denli önemli ve gerekli (!) olduğu da vurgulanıyor. Julia’da (Nathalie Emmanuel) Cicero’nun parlak, zeki kızında daha hoş kokulu ve sağlıklı bir kadınlık var. Ford Coppola, merhum eşi ve işbirlikçisi Eleanor Coppola’ya ithaf ettiği Julia ve Cesar’ın birlikteliğini müthiş bir etkileyicilikle sunuyor.

Coppola, birçok oyuncuyu filme katmış, küçük bir rolde olsa da Dustin Hofman da, Laurence Fishburne, Jason Schwartzman, Caroline Bloom perdeye yansıyanların sadece birkaçı. Yönetmen, Megalopolis’le geçmişten getirdiklerimizle geleceğin nasıl şekilleneceği üzerine tartışmamızı istiyor. Gerçekten sadece gereklilik değil bu tartışma, bir zorunluluk aslında, çünkü toplumsal yapı da politik kurum ve kuruluşlar da kültürel yaşam da ekolojik sorunlara eğilmiyor yeterince.

27 Eylül’den başlayarak gösterimde…

(23 Eylül 2024)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

İstanbul Uluslararası Spor Filmleri Festivali

İstanbul Uluslararası Spor Filmleri Festivali Gökçe Kaan Demirkıran direktörlüğünde 20 – 22 Mart 2025 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Spor temalı kısa film ve belgesel filmler için yeni bir mecra olmayı planlayan festival aynı zamanda bu alanda film üretimi yapmak isteyen yönetmenleri ve yapımcıları desteklemeyi amaçlıyor. Festivalin bünyesinde yer alan forum bölümünde spor belgeseli ya da spor temalı kısa film çekmek isteyenlerin projelerine yapım desteği verilecek, bölümün başvuruları 01 Aralık 2024 tarihinde alınmaya başlanacak.

  • Web Sitesi: 1 / 2

İstanbul Uluslararası Spor Filmleri Festivali yazısına devam et

Kayıp Kamyon, 18 Ekim’de Sinemalarda

Yönetmen koltuğunda Ekrem Arslan’ın oturduğu Kayıp Kamyon samimi, duygusal ve eğlenceli bir yolculuk hikâyesini beyazperdeye taşıyor. 18 Ekim’de sinema salonlarındaki yerini alacak olan, hikâyesi Ercan Uçar’a ait Kayıp Kamyon’un senaryosunu Kamuran Süner ve Ekrem Arslan birlikte kaleme aldı. Kuşak çatışmalarını beyazperdeye getiren filmin başrollerini Bülent Emin Yarar, Yetkin Dikinciler ve Ülkü Hilal Çiftçi paylaşıyor. Kayıp bir kamyonu bulmak için yola çıkan bir dede – torunun hikâyesini anlatan filmde yol boyunca traji – komik olaylar yaşanırken iki farklı jenerasyonun çatışmalarıyla birlikte, birbirlerini anlama çabası da beyazperdeye yansıyacak.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Altın Palmiye Ödülü’nün Sahibi Anora Filminin Türkçe Alt Yazılı Birinci Fragmanı ve İngilizce Afişi Paylaşıldı

Yönetmen Sean Baker’dan Mikey Madison’ın başrol oynadığı özel bir aşk hikâyesi. Başrollerinde Mikey Madison’a Mark Eydelshteyn, Yura Borisov ve Karren Karagulian’ın eşlik ettiği Anora’nın İngilizce afişi ve Türkçe altyazılı birinci fragmanı internet ortamında yayına verildi. 01 Kasım 2024 Cuma günü UIP Filmcilik dağıtımıyla sinemalarımızda gösterime girecek olan filmde Brooklyn’li genç bir seks işçisi olan Anora, yeni tanıştığı bir oligarkın oğluyla aniden evlendiğinde Külkedisi hikâyesi yaşama şansını yakalar. Haber Rusya’ya ulaştığında, oligarkın ailesi evliliği iptal ettirmek için New York’a doğru yola çıkınca Anora’nın güzel masalı tehlikeye girer.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Cannes’dan Berlin’e, 2024’ün Ödüllü Filmleri Adana Altın Koza’da

23 – 29 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleşecek 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Dünya Sineması bölümünde gösterilecek Festivallerden seçkisinin filmleri de açıklandı. Cannes, Berlin, Locarno, Selanik, Saraybosna gibi dünya festivallerinin 2024 programlarından seçilen 11 film, Adana’da ilk kez seyirciyle buluşacak. Efsanevi Baba üçlemesinin yönetmeni Francis Ford Coppola’nın rüya projesi Megalopolis heyecanla bekleniyor.

Cannes’dan Berlin’e, 2024’ün Ödüllü Filmleri Adana Altın Koza’da yazısına devam et

Parmaklıklar Ardında İki Kadın

Mehmet Eryılmaz’ın yönettiği ve Zümrüt Erkin, Pervin Bağdat, ????? ile ?????’in oynadığı Parmaklıklar Ardında İki Kadın, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Atlanta Film Yapım tarafından vizyona çıkarılıyor.
Zerda, sevgilisini öldürmekten hüküm giymiş ve istemeden anne olmuş genç bir kadındır. Öldürdüğü adamın eşi Esra ise hasta bir kız çocuğuna bakmaktadır. Kızının kurtulması için tek şansı vardır, o da Zerda’nın çocuğundan alabileceği uyumlu bir iliktir. Esra, Zerda’yı ikna etmek için cezaevine gelir. İki kadın arasındaki görüşmelerde tüm yaralar açığa çıkar; annelik, aşk, suç ve kadınlık her bakımdan incelenir ve derinlemesine sorgulanır.

Parmaklıklar Ardında İki Kadın yazısına devam et

Köpekle Kurt Arasında

Murat Düzgünoğlu’nun yönettiği ve Mücahit Koçak, Eylül Soğukçay, Ali Seçkiner Alıcı ile Bülent Düzgünoğlu’nun oynadığı Köpekle Kurt Arasında, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Fikirtepe Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
İşinden kovulmuş olan Orhan, yakın dostu İzzet’in de emekli olup köyüne döneceğini öğrenince ve büyük hayal kırıklığına uğrar. Bu arada eski nişanlısı Aslı’yla tekrar yakınlaşır. Aslı, Orhan’la evlenerek bir an önce ablasının yanına taşınmaktan kurtulmayı planlamaktadır. Fakat Orhan gittikçe hayattan uzaklaşmakta ve yabancılaşmakta, gördüğü hayallerlerle gerçek arasındaki çizgi yok olmaktadır.

Köpekle Kurt Arasında yazısına devam et

Kayıtsız

Özlem Çıngırlar’ın yönettiği ve Tülay Günal, Nastaran Mazal, Rıza Sönmez ile Sibel Yaptı’nın oynadığı Kayıtsız, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Asfur Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Bir yanda unutulmaz bir kadına, Füruğ Ferruhzad’a hayat verecek bir kadın Nursel vardır, diğer yanda ise karnındaki bebeğe hayat verecek bir kadın, Perisa vardır. Nursel, tiyatrodaki rolü için Avrupa’dan Türkiye’ye dönerken, Perisa bebeğinin babasını bulmak için İran’dan Türkiye’ye doğru yola çıkar. İki kadın, yanlışlıklar sonucu Nursel’in evinde karşı karşıya gelince, hayat verecekleri bir başka şey, ortak hikâyeleri ortaya çıkar.

Kayıtsız yazısına devam et

Derûn

Müge Uğurlar’ın yönettiği ve Hatice Aslan, Güven Kıraç, Furkan Andıç ile Furkan Kalabalık’ın oynadığı Derûn, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla ????? tarafından vizyona çıkarılıyor.
Aşkla başlayan bir yolculuğun hüzünlü sonuna odaklanan filmin temelinde Mesnevi’nin ilk hikâyesi olan Padişah ve Cariye kıssası var: Marife, altmış yaşlarında Karadeniz’de tek başına yaşayan bir kadındır. Marife’yi bu yalnızlığa, gençliğinde yaşadığı büyük aşkı ve hayal kırıklığı hapsetmiştir. Tek başına geçirdiği kırk yılın ardından bir gün kapısı çalar. Marife ömrü boyunca taşıdığı öfkesini dindirebilecek, iki aşığın vuslatı gerçekleşebilecek midir?

Derûn yazısına devam et

Ağustos Düşleri

Halil Can Akbulut’un yönettiği ve Doğukan Akbulut, Emirhan Öztürk, ????? ile ?????’in oynadığı Ağustos Düşleri, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla ????? tarafından vizyona çıkarılıyor.
Üniversite sınav sonuçlarını bekleyen bir genç yaşadığı yerde mutsuzdur. Uzakta olan ağabeyine duyduğu kıskançlık, ailesine karşı hissettiği mahcubiyet ve tüm bunların sebebi olarak gördüğü parasızlık, yaşadığı yerden kaçma isteğini körükler. Bir yaz günü eski bir kola şişesi kapağında adının yazdığını görür.

Ağustos Düşleri yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Dönüşü Muhteşem Olmuş

Tim Burton’ın gotik nüanslarla süslediği 1988 tarihli ‘Beterböcek / Beetlejuice’ sinema tarihinin kültleşmiş yapımlarındandır. Adını ‘Betelgeuse’ yıldızından alan ve ismi üç kez tekrarlandığında çıkıp geliveren Burton dehasının bu parlak ürününün ana karakteri, yaradılışından tam 36 yıl sonra bu defa bir ikilemeyle ‘Beterböcek Beterböcek / Beetlejuice Beetlejuice’ olarak beyazperdeye muhteşem bir dönüş yapıyor. İlk filmin talihsiz bir kaza ile ölen ve canlılar … Devamı…»

İngiliz Anahtarı

Onur Öğden’in yönettiği ve Nilgün Belgün, Rüştü Onur Atilla, Can Yılmaz ile Kadir Çermik’in oynadığı İngiliz Anahtarı, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Cocoon Medya tarafından vizyona çıkarılıyor.
Film, işini sevmeden ve beceriksizce yapan tesisatçı Recep Usta’nın tamirat için gittiği evlerden birinde işlenen cinayetin baş şüphelisi olarak tutuklanmasını ve bu yanlış anlaşılmayı düzeltmeye çalışırken daha da şüpheli duruma düşmesini anlatıyor.

İngiliz Anahtarı yazısına devam et

Hayatımın En Güzel Gecesi

74. Berlinale ana yarışma seçkisinde dünya prömiyerini yapan ‘En Sevdiğim Pastam / Keyke Mahboobe Man’ın festivaldeki ilk gösterimine filmin yazar/yönetmenleri iştirak edemedi. Aynı şenliğe üç yıl önce ‘Beyaz İneğin Türküsü / Ghasideyeh Gave Segid’ ile katılmış ve büyük ilgi görmüş olan Maryam Moghaddam ve Behtash Sanaeeha çiftinin basın ve festival izleyicisi için kaleme aldığı metin filmin baş oyuncusu, aynı zamanda gazeteci ve yazar olan Lily Farhadpour tarafından okundu. Pasaportlarına el konulan sinemacılar mesajlarında özetle ‘üç yıl emek verdikleri filmin hayat, aşk ve ülkelerinde yıllar önce yitirilmiş özgürlük üzerine olduğunu’ ifade ediyor ve bu ilk gösterimi, ‘fosilleşmiş köhne geleneklerin duvarlarını yıkarak sosyal değişimi gerçekleştirmek için ön saflarda mücadele eden ve bu uğurda yaşamlarını feda eden cesur kadınlara adarken, bu ve benzeri yasaklanmış filmlerin İran’da serbetçe izlenebileceği güzel günlerin çok da uzakta olmadığı ümidini taşıdıklarını’ iletiyorlar.

Film 70 yaşlarındaki Mahin’in (Lily Farhadpour) öyküsü ile açılıyor. Askeri hastanede çalışan kocasını yıllar önce bir trafik kazasında kaybetmiş, iki evladını hemşirelik yaparak yetiştirmiş olan Mahin’in çocukları 20 yıl evvel yurt dışına göçmüş, kendisi doğup büyüdüğü topraklardan uzaklaşmak istememiştir. Şimdilerde kocaman bahçesini ağaçlar ve çiçeklerle donattığı evinde tek başına yaşamaktadır. Yaşlanmıştır artık ama ağrılı dizleri ile günlük işlerini, bahçesinin bakımını yapmak onu hayata bağlar. Eski arkadaşları ile seyrekleşen görüşmeleri yalnızlığını katlanılmaz hale getirdiğinde yaşama tutunmak ve uzun yıllar hayatında olmayan bir erkek ile tanışmak için adım atmaya karar verir. Emekliler lokantasında gözüne kestirdiği kendisi gibi yalnız, aynı yaşlardaki Feramerz’i (Esmaeel Mehrabi) tanıştıkları gece evine davet eder. Eskimiş evinin elektrik tesisatına el atan yaşlı adam sayesinde ışıl ışıl olan bahçede birlikte yemek yenir, zulalanmış şaraptan içilir, gece yaseminin kokusu düşlenerek eski şarkıların coşkun ezgileri eşliğinde el ele danslar edilir. Mahin için ne muhbir komşu ne de çevre baskısı umurunda değildir. Savaş gazisi Faramerz için de hayatının en güzel gecesidir bu. Lakin unutulmaz gece beklenmedik bir olayla gölgelenecektir.

‘En Sevdiğim Pastam’ sinemacılar tarafından genellikle görmezden gelinen bir yaş grubu üzerine çekilmiş son derece incelikli bir film. Finaline çok ısınamasam da, sevginin, aşk tomurcuklarının yaşamın her çağında su gibi, ekmek gibi ihtiyaç oluşu üzerine, çok başarılı iki oyuncunun sürüklediği zarif hikâye ilgi ile izleniyor. Film ileri yaşta bir aşk hikâyesi öykülerken, insani özgürlükleri hiçe sayan hoşgörüsüz ve yasakçı İslam Devrimi’ne eleştiri oklarını yöneltiyor. Mahin ve Faramerz özelinde devrim öncesindeki yaşam özlemle anılıyor, kadın ve erkeğin elele parklarda dolaştığı zamanlar, sayfiyedeki doyumsuz tatiller duvarda asılı fotoğraflarla yad ediliyor. Ancak devrimi hazırlayan, binlerin belki de milyonların zindanlarda işkence ile yok edildiği faşist Şah rejiminin kirli geçmişinden hiç söz edilmiyor. Ülkeye neşenin ve özgürlüğün geri gelmesini bizler de istiyor ve bunun yakın bir gelecekte gerçekleşeceğine dair umudumuzu koruyoruz ama İran toplumunun İslam Devrimi öncesi karanlık geçmişi ile hesaplaşması mutlak gerekiyor.

(21 Eylül 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu