Kaybolmak İçin Gelinen Yer, İstanbul: Geçiş

Sosyal, siyasal, ekonomik, duygusal ve/veya yaşamsal nedenlerle bir göç hareketi yaşanıyor yeryüzünde, her zamankinden daha fazla. Sizin gitmek istediğiniz yerlerden birileri belki de sizin bulunduğunuz yere göçmeyi tasarlıyor ya da deniyor. Sorunlar o kadar çok, o kadar geniş alana yayılmış ve o kadar yoğun ki, kimseye niye, neden, nasıl diye sor(a)mıyorsunuz bile.

İstanbul, Levan Akın’ın filminin ana odağı olması nedeniyle de kuşkusuz, bir geçiş kenti. Onun için de zaten kültürler mozaiği diyoruz. ’68 kuşağı için “dünyanın merkezi”ydi, tabii çok daha öncesinden, “milyon taşı” için de aynı tanım yapılıyordu. Refik Durbaş, bir şiirinde “Anadolu’nun merkezi Sirkeci, dünyanın merkezi Sultanahmet” diyor, en tam da bu nedenle. Gürcü yönetmen Levan Akın, İstanbul’un bir diğer “merkez”ini anlatıyor hepsiyle birlikte: Kuir yaşam.

Gürcü, emekli öğretmen Lia (Mzia Arabuli), kardeşine verdiği söz üzerine yeğeni Tekla’yı aramak için kendisine yardımcı olmak isteyen ama aslında gönüllü göçmen/sığınmacı/mülteci olmayı aklına koymuş Achi (Lucas Kankava) İstanbul’a gelir. Pembe Hayatlar gönüllüsü, Avukat Evrim (Deniz Dumanlı) ile yolları kesişir ve İstanbul’un o kendine has hercümercinde Tekla’yı ararlar. Bu aramada insan yaşamlarına tanık oluruz. Kim nedir, nasıl davranır, kimi kandırmaya çalışır, kanan ile kandırılan kimlerdir sorularını sordurur film bize. Akın’ın filmi, İstanbul’a bir pencere açar ve film boyunca o pencerenin önünden geçenleri izleriz; aslında her gün, her saat yaşadığımızdır izlediğimiz de. Bir belgesel tadında yaşamdan manzaralar gelir beyazperdeye; hani şu bildiğimiz, hep görüp geçtiğimiz evsiz çocuklar, küçük hırsızlıklar, şaşaalı lokantalardan arta kalanlar, martılar, kediler…

Umutlar ne zaman artar, niye söner kim bilebilir ki!

Dış çekimleri, oyuncuların kalabalık içinde kaybolmalarını yönetmen iyi çözümlemiş. Oyuncuları da titizlikle seçmiş, röportajlarında belirtmişti. Şerif Gören, çok yıllar önce Eyüp Halit Türkyazıcı ile Hüseyin Kuzu’nun senaryosundan “Beyoğlu’nun Arka Yakası”nda, arka sokaklardaki yaşamı sergilemişti. Aradan geçen 40 yıla yakın zamanda değişen pek bir fazla şey yok, olmamış. Yine yoksulluk, yine ötekileştirme, yine aşağılanan insanlar… İstanbul’u tanımayanlar (daha doğru deyişle “arka sokaklardan geçmeyenler) böyle bir öykü oluşturamazlar. Levan Akın da Hüseyin Kuzu ve Eyüp Halit Türkyazıcı gibi o sokakları yaşamış besbelli.

Diyalektik bağlantılı…

Eskilerin “köprü altı yaşamları” dedikleri artık çok daha renkli, çok daha karmaşık, çok daha zorlu ve çok daha hüzünlü artık. Her ne kadar kuir biri aranıyorsa da filmde, asıl amaç yaşamı yansıtmak ve böyle bir sorunun varlığını da kabul etmeyen farklı kesimlere göstermek. Berlinale’den sonra İstanbul Film Festivali’nde de izleyiciden olumlu not alan Geçiş, bir dönemin tanıklığını da yapıyor.

31 Mayıs’tan başlayarak gösterimde…

(28 Mayıs 2024)

Korkut Akın

[email protected]

Merakla Beklenen Filmler Engelsiz Filmler Festivali Ulusal Uzun Film Yarışması’nda

“Bir arada film izlemek mümkün” sloganıyla on iki yıldır sinemaseverlerle buluşan Engelsiz Filmler Festivali, 07 – 13 Haziran 2024 tarihleri arasında Türkiye ve dünya sinemasının merakla beklenen yapımlarını erişilebilir olarak Ankaralı sinemaseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Paribu Cineverse ANKAmall Sineması ve Goethe-Institut Salonu’nda izleyicilerle buluşacak Engelsiz Filmler Festivali 2024′ün Ulusal Uzun Film Yarışması’nda bu yıl Mete Gümürhan’ın Beraber, Aslı Özge’nin Kara Kutu, Büşra Bilginer’in Kıyıda, Aslıhan Ünaldı’nın Suyun Üstü ve Nehir Tuna’nın Yurt filmleri yer alıyor. Yarışmanın jürisinde ise sinema yazarı Evrim Kaya, yönetmen Somnur Vardar ve akademisyen Ali Karadoğan bulunuyor.

Merakla Beklenen Filmler Engelsiz Filmler Festivali Ulusal Uzun Film Yarışması’nda yazısına devam et

The Crow: Ölümsüz

Rupert Sanders’in yönettiği ve Bill Skarsgard, FKA twigs, Danny Huston ile Josette Simon’un oynadığı The Crow: Ölümsüz (The Crow), 23 Ağustos 2024’de Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Genç aşıklar Eric ve Shelly, vahşi bir cinayete kurban gider. Eric, gerçek aşkını kurtarmak için kendini feda etme şansı verildiğinde, yanlışları düzeltmek için yaşayanlar ve ölülerin dünyaları arasında gidip geleceği kanlı bir intikam yolculuğuna çıkar. Sinema tarihinin efsane filmlerinden The Crow beyazperdeye dönüyor. Başrollerini O (It) filminin yıldızı Bill Skarsgard’ın oynadığı filmi Ghost in the Shell’den tanıdığımız Rupert Sanders yönetiyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2 / 3
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

The Crow: Ölümsüz yazısına devam et

Garfield Yaratıcısından Dikkat Çeken Açıklamalar: Kediler Tıpkı Bizim Gibi Tembel, Bencil ve Aç

Dünya çapında ünlü, Pazartesileri sevmeyen ama lazanyayı seven, tembel, şişman ve alaycı ev kedisi Garfield, yeni maceralarıyla beyazperdede sinemaseverlerle buluşmak için gün sayıyor. Vizyon öncesi Garfield filmi hakkında açıklamalarda bulunan Garfield’in yaratıcısı Davis ve filmin yapım ekibi, bu tembel ve alaycı kedinin nasıl ortaya çıktığını ve yeni filmde seyirciyi nelerin beklediğini anlattı.

Messika, 77. Cannes Film Festivali’nde Emilia Perez Gösteriminde

77. Cannes Film Festivali, Cumartesi akşamı Emilia Perez filminin gösterimiyle devam ederken, Messika da kırmızı halıda parlamayı sürdürdü. Gecede, Amerikalı oyuncu Eva Longoria, Star Chaser yüzükleri ve küpeleriyle göz kamaştırdı. İspanyol aktris Ester Exposito, Diamond Catcher yüksek mücevher kolyesi ve yüzüğüyle büyüleyici bir uyuma imza attı. Sanatçı ayrıca, Fiery küpelerini Desert Bloom ve D-Vibes yüzükleriyle bir araya getirdi. Tunuslu oyuncu Dorra Zarrouk, çeşitli Messika parçalarıyla stilini taçlandırdı. Diamond Spears kolyesi ve Diamond Magnet bileziğinin yanı sıra, Voltige koleksiyonundan Equilibrist yüzüğünü ve küpelerini de taktı.

Messika, 77. Cannes Film Festivali’nde Emilia Perez Gösteriminde yazısına devam et

Selena Gomez, 77. Cannes Film Festivali’nde Emilia Perez Filminin Fotoğraf Çekiminde Messika Mücevherleri ile Göz Kamaştırdı

Selena Gomez, Emilia Perez filminin 77. Cannes Film Festivali kapsamında gerçekleştirilen fotoğraf çekimi için göz alıcı Messika yüksek mücevher tasarımlarını tercih etti. Wild Moon küpeleri ve yüzüğünü Snake Dance yüzüğüyle kombinleyen sanatçı büyüleyici bir görünüm sergiledi. Filmde Rita, hak ettiği değeri görmeyen bir avukattır. Suçluları aklamakta uzmanlaşmış büyük bir firmada yeteneklerini boşa harcamaktadır. Bir gün karşısına beklenmedik bir fırsat çıkar. Rita’dan, korkulan mafya lideri Manitas’a sonsuza dek ortadan kaybolması için yardım etmesi istenir. Manitas’ın yıllardır gizlice üzerinde çalıştığı bir planı vardır: her zaman hayalini kurduğu kadına dönüşmek.

Selena Gomez, 77. Cannes Film Festivali’nde Emilia Perez Filminin Fotoğraf Çekiminde Messika Mücevherleri ile Göz Kamaştırdı yazısına devam et

Sayara Filmi Uluslararası Prömiyerini Cannes’da Yaptı

Türünün nadir örneklerinden biri olan Türk filmi Sayara, Cannes Film Festivali’nde gösterildi. Yönetmen ve senaristliğini Can Evrenol’un üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Emre Kızılırmak, Duygu Kocabıyık ve Özgül Koşar yer alıyor. Sayara’nın Cannes Film Festivali’ndeki gösterimi 18 Mayıs Cumartesi akşamı Cinema Olympia 3’te gerçekleştirildi. Inter Medya ekibi ve yönetmen – senarist Can Evrenol’un da katılımıyla gerçekleşen gösterime izleyiciler büyük ilgi gösterdi.

Eclipse Filmine Öğretmen ve Öğrencilere Film Davetiyesi ve Patlamış Mısır Team Paribu’dan

Türkiye’nin spor tarihinde unutulmaz bir dönemi anlatan ve milli cimnastikçilerin pandemi dönemindeki mücadelesini beyazperdeye taşıyan Eclipse filmi Türkiye’de 29 şehirde vizyona girdi. İpek Kent ve Efe Öztezdoğan’ın yönettiği filmde, Ferhat Arıcan, İbrahim Çolak, Adem Asil, Nazlı Savranbaşı ve Ahmet Önder başrolde oynuyor. Team Paribu, bu özel filmi herkesle buluşturmak için özel bir kampanya başlattı. Team Paribu, Paribu Cineverse gişelerinde kimliğini gösteren tüm öğretmen ve öğrencilere filmin davetiyesiyle birlikte orta boy patlamış mısır hediye ediyor. Diğer izleyiciler içinse bilet fiyatları 50 lira olarak belirlendi. Eclipse, 17 – 24 Mayıs 2024  tarihleri arasında Paribu Cineverse Sinemaları’nda gösterimde.

  • Basın Bülteni
  • Kampanya Filmi
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Colleen Hoover’ın Dünya Çapında Çok Satan Kitabından Uyarlanan Bizimle Başladı Bizimle Bitti, 16 Ağustos’ta Sinemalarda

Colleen Hoover’ın It Ends With Us romanından beyazperdeye uyarlanan Bizimle Başladı Bizimle Bitti, seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. Travmatik bir çocukluğun üstesinden gelerek Boston’da yeni bir hayata başlayan ve kendi işini kurma hayalinin peşinden koşan Lily Bloom’un hikâyesini konu alan filmde, Bloom, beyin cerrahı Ryle Kincaid ile şans eseri karşılaşır. Kısa sürede aralarında yoğun bir bağ oluşur ve derin bir aşk başlar. Ancak bir süre sonra ilişkilerinde sorunlar ortaya çıkar. Çünkü Lily, Ryle’ın O’na ebeveynlerinin ilişkisini hatırlatan taraflarını görmeye başlar. İlk aşkı Atlas Corrigan’ın aniden hayatına yeniden girmesi ise Lily’nin kafasını iyice karıştırır.

Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Sineması Paneli Gerçekleşti

Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla üçüncüsü gerçekleşen 3. Kocaeli Film Festivali, panel ve film gösterimi programlarıyla başladı. Halil Ergün, Nilgün Öneş ve Zihni Göktay’ın konuk olduğu, Cumhuriyet’in 100. Yılında Türk Sineması adlı panele yoğun ilgi gösterilirken, Yeşilçam’dan günümüze Türk Sineması birçok yönüyle ele alındı. Halil Ergün, Türk Sinemasının sosyolojik ve tema yönlerine değinirken, Nilgün Öneş, senaryo ve senaryo alanındaki çalışmalarının üzerinden anlatımlarda bulundu.

Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Sineması Paneli Gerçekleşti yazısına devam et

Exhuma

Jang Jae Hyun’un yönettiği ve Choi Min Sik, Kim Go Eun, Yoo Hai Jin ile Lee Do Hyun’un oynadığı Exhuma, 31 Mayıs 2024’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla CGV Mars Dağıtım tarafından vizyona çıkarıldı.
Exhuma, paranormal birtakım olaylarla çevrili olan varlıklı bir ailenin, çocuklarını kurtarmak için yükselen genç Şaman ikilisi Hwa Rim ve Bong Gil’den yardım alması sonrası gelişen olayları konu ediniyor. Zengin bir aile tarafından işe alınan ünlü bir Şaman ve onun koruyucusu, doğaüstü bir hastalığın nedenini araştırmaya başlarlar. Bu hastalığın kökenini kutsal topraklarda bulunan uzun zamandır gizli bir aile mezarına kadar izlerler.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Exhuma yazısına devam et

Yeter Artık Filmine Hüzünlü Gala

Çekimleri Çorum’da tamamlanan ve 17 Mayıs’ta vizyona giren Murat Kuşçu yönetmenliğinde, kadına şiddete hayır sloganıyla yola çıkılan Yeter Artık isimli sinema filminin oyuncu kadrosunda Feyza Aydın Kılıç, Deniz Oral, Aleyna Kılıç, Şevki Özcan, Ergun Sözen, Belkıs Akçıl, Metin Akkuş, Yusuf Özdek, İsmail Akkaş, Senar Gören gibi oyuncular yer aldı. Filmin Çorum Metropol Bahar Sineması’nda yapılan galasına izleyiciler yoğun ilgi gösterdi, hüzünle seyredilen film büyük alkış aldı.

Yeter Artık Filmine Hüzünlü Gala yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Sinemaya ve İşçi Sınıfına Saygı Duruşu

Yaşayan büyük ustalardan Aki Kaurismäki 6 yıl aradan sonra harika bir filmle sinemaya dönüş yaptı. ‘Sararmış Yapraklar / Kuolleet Lehdet – Fallen Leaves’ geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapmış ve prestijli ‘Jüri Ödülü’ne layık görülmüştü. Sinemacı çağımızın kanayan yaralarından mülteci sorunu üzerine çektiği iki güzel filmin (‘Umut Limanı / Le Havre, 2011; Umudun Öteki Yüzü / Toivon Tuolla Puolen … Devamı…»

İki Dünya Arasında Sıkışmak

Yazar yönetmen Nehir Tuna’nın geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali resmi seçkisinde yer alan Orrizonti (Ufuklar) bölümünde dünya prömiyerini yapmış olan ilk uzun metrajı ‘Yurt’, 90’lı yılların ikinci yarısı Türkiye’sinin siyasi kutuplaşma ortamında geçen bir büyüme hikâyesi anlatıyor. Babasının beklentilerinin sınırladığı dünyasında kimlik mücadelesi veren 14 yaşındaki lise hazırlık öğrencisi Ahmet (Doğa Karakaş) hafta içi özel bir koleje devam ederken, kendini İslam’a adamış cemaat mensubu babasının zoruyla dini esaslar doğrultusunda eğitim veren bir erkekler yurduna yatılı olarak yerleştiriliyor. Ahmet alıştığı aile ortamından koparılmanın çaresizliğini yaşar ve babasının beklentilerini karşılamanın ağırlığı altında ezilirken, bir yandan da seküler okul ve dini yurt arasındaki ikili hayatında sıkışmışlık duygusu ile mücadele eder. Yurdun tecrübeli öğrencisi Hakan (Can Bartu Arslan) onun tek sığınağı olacaktır.

Tuna, 26. Adana Altın Koza Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda birincilik ödülünü alan ‘Ayakkabı’(2019) ile alıştırmasını yaptığı ‘Yurt’un çıkış amacının kendini anlatabilmek olduğunu söylüyor. Ergenlik çağında kendi tercihini yapamayacak yaştaki genç çocuğun gözünden yarı otobiyografik bir öykü olarak şekillenen film, yönetmenin kendi yaşadıklarından yola çıkarak babasının istediği gibi bir insan olmaya çabalayan Ahmet’in sevgi yoksunluğu ve sevgiye ulaşma mücadelesi üzerine kurulmuş. Baba sevgisi, sıcak bir aile ortamı özlemi, lisedeki kıza aşık olup ondan romantik bir beklenti içerisine giriş, en yakınında olan ve her sırtından bıçaklandığında onu koruyan Hakan ile olan ilişkisi, Ahmet’in farklı sevgi formları yumağında bir sörf yapmasına neden oluyor. Ahmet’in kendi sesini bulması, içsel olarak özgürleşmesi ve kendi seçimlerini yapabilmesi, başkalarının sevgisini kazanmak için başka birisi olmaması gerektiğini idrak ettiğinde gerçekleşecektir.

Son jenerikte filmini ‘babasına’ ithaf ettiğini öğrendiğimiz Tuna’nın kişisel bir terapi özelliğini barındıran ilgiye değer projesi, Florent Herry’nin klasik başyapıtlardan esinlenmişe benzeyen olağanüstü siyah – beyaz çalışması, Avris Alptekin’in hızlı kurgusu, Avi Medina’nın etkileyici müzik çalışması ve iki gencecik oyuncusunun başarılı performansları ile sivriliyor. Ahmet’in siyah – beyaz’dan renkliye, statikten hareketli kamera hareketlerine dönüşecek olan özgürlük adımları bir auteur sinemacının doğuşunu müjdeliyor.

(25 Mayıs 2024)

Ferhan Baran

[email protected]

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu