Işıkları Kapat

Mark Macnicol’un yönettiği ve Kirsty Strain, Rachel Flynn, Adam Robertson ile Lorraine Hudson’un oynadığı Işıkları Kapat (Dreaded Light), 14 Haziran 2024’de Bircan Film dağıtımıyla Bircan Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yaşlı ve kederli bir dul olan Duncan, odalarının acı dolu anılarla dolu olduğu üst kata çıkmaktan kaçınmak için kanepede uyumakta ve ihtiyaçlarını bahçede gidermektedir. Kendi şeytanlarıyla yüzleşmenin (ya da daha doğrusu yüzleşmemenin) yanı sıra, gün ışığından hiç de hoşlanmayan, eski vampir filmleriyle sağlıksız bir ilgisi olan, bir general kızı, oldukça sorunlu genç Michelle’in şeytanlarıyla da mücadele etmek zorundadır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Işıkları Kapat yazısına devam et

Son Akşam Yemeği Filmi Ödüle Doymuyor

Sinemamıza değer katmaya devam eden Son Akşam Yemeği, New York Movie Awards’tan En İyi Film ve En İyi Orijinal Müzik (Mustafa Yazıcıoğlu), Florence Film Festival’den En İyi Film ve En İyi Orijinal Müzik (Mustafa Yazıcıoğlu), Milan Gold Awards’tan En İyi Uzun Metraj Film ve En İyi Orijinal Müzik (Mustafa Yazıcıoğlu), Hollywood Gold Awards’tan En İyi Orijinal Müzik (Mustafa Yazıcıoğlu) ve New York Internatiol Film Festival’inden de En İyi Orijinal Müzik ödüllerini kazandı.

Son Akşam Yemeği Filmi Ödüle Doymuyor yazısına devam et

Engelsiz Filmler Festivali 2024 İzleyicilerle Buluşmaya Devam Ediyor

Puruli Kültür Sanat tarafından “Bir arada film izlemek mümkün” sloganıyla oniki yıldır sinemaseverlerle buluşan Engelsiz Filmler Festivali programında yer alan Toprağın Şarkıları (Songs of Earth), İmparatorluk (The Empire), …Kadın (Woman of…), 32 Ses (32 Sounds), Bir Ailenin Kısa Hikâyesi (Brief History of a Family), Ölüm Yaşayanların Sorunudur (Death is a Problem for the Living), Cehennemde Bir Pazar (A Sunday in Hell) ile Yıldızlar ve Su Taşıyıcıları (The Stars and The Water Carriers) filmlerinin ve bu yıl kaybettiğimiz Ayla Algan anısına düzenlenen Karanlıkta Uyananlar filminin gösterimi ile çocuklar için düzenlenen Stop Motion Animasyon Atölyesi gerçekleştirildi.

Engelsiz Filmler Festivali 2024 İzleyicilerle Buluşmaya Devam Ediyor yazısına devam et

Sadi Bey’in Ağaçları

Sadi Bey, ikinci baharının birkaç yaz mevsimini Kınalıada’nın İstanbul’a bakan yüzündeki caddede bulunan bir binada geçirdi. Caddedeki binaların 1. ve 2. katlarında oturan vatandaşların bazıları, denizi daha iyi görek deye önlerindeki kamuya ait arazilerde bulunan ağaçların dallarını vahşi bir şekilde kırdılar. O manzaradan bir fayda gelir mi ben bilemem, ama yaptıkları Sadi Bey’in Ağaçları köşesinin onlara ithaf edilmesine sebep oldu. Cenab-ı Allah, her iki cihanda muratlarına erdire veya erdiremeye. Yeni eklenen ağaçları:
Yıldız Korusu, Beşiktaş, İstanbul
Tepebaşı Caddesi, Çatma Mescit Mahallesi, Beyoğlu, İstanbul
Hilo, Havai, Amerika
Filmlerden: Kestirme Yol (Meek’s Cutoff)

Ferhan Baran Yazıyor: Daha Çok Hiçlik

Çağımızın tuhaflıklarını kendine özgü absürd kara mizahıyla yorumlayan Romen auteur Radu Jude, Locarno’dan ödülle dönen son çalışması ‘Dünyanın Sonundan Çok Da Bir Şey Beklemeyin / Ni Aştepta Prea Mult de la Sfarşitul Lumii’, İstanbul Film Festivali’nin en ilgiye değer işlerinden biriydi. Film yaygın gösterime girmedi ama İstanbul Modern’in yılın ses getiren 5 filmine ayırdığı sezonun son seçkisinde sinema perdesinde izlenebiliyor. … Devamı…»

Ferhan Baran Yazıyor: Hayalet Sürücü

Kadıköy Belediyesi’ne bağlı Sinematek / Sinema Evi sezonu dünya sinemasının önemli klasiklerinden ‘Hayalet Fayton / Körkarlen’ ile noktalıyor.* Sessiz dönemde ‘İsveç sinemasının Altın Çağı’ olarak bilinen öncü figürlerinden Victor Sjöström’ün Nobelli yazar Selma Lagerlöf’den uyarladığı 1921 tarihli yapım, 20’li yılların bitimine doğru en üstün yapıtlarını verecek olan sessiz dönemin ilk başyapıtlarından biri olarak anılıyor ve bugün hâlâ … Devamı…»

Evren Sabit Değilse Siz de Değilsiniz

Amerikan sinemasının kıdemli bağımsızlarından Richard Linklater imzalı ‘Hit Man’ 2001 yılında ‘The Texas Montly Article’da Skip Hollandsworth imzasıyla yayınlanmış makalede hikâye edilen ‘sahte tetikçi’ Gary Johnson’ın gerçek yaşamından esinlenmiş. 43. İKSV Festivali’nin açılış filmi olan yapım, Nietzche’den bir alıntıyla başlıyor. New Orleans Üniversitesi’nde psikoloji ve felsefe dersleri veren Johnson (Glen Powell), ünlü filozofun “varoluştan en büyük verimi, en büyük mutluluğu alabilmenin sırrı ‘tehlikeli’ yaşamaktır” deyişini aktarıyor öğrencilerine. “Risk alıp konfor hayatından çıkmalarını, bu kısa hayatı tutkuyla yaşamalarını” öğütlüyor onlara. Oysa banliyödeki mütevazı evinde ‘id’ ve ‘ego’ adını verdiği kedileriyle birlikte yaşayan genç adam ev hayatından mutlu gözükmektedir.

Gary sorular ve fikirler dünyasında yaşamayı sevse de elektronik ve dijital işlemlerdeki yeteneğini kullanmak suretiyle New Orleans emniyetinde yarı zamanlı ve gizli olarak çalışarak gelirine katkıda bulunmayı ihmal etmiyor. Emniyetteki zorunlu eğitimden sonra genelde kiralık katil vakaları için kamera ve mikrofon düzenleri kurarak gizli kayıtlar yapmaktır görevi. Sahte tetikçi olarak çalışan iş arkadaşı Jasper taşkın bir davranışı nedeni ile açığa alındığında onun pozisyonu Gary’ye teklif ediliyor. Farklı bir deneyime atılmak zorunda kalmak ürkütücüdür başlarda, ancak ilk deneyiminde oynadığı tetikçi rolünde çok başarılı olunca, zamanla tetikçiyi müşteriye göre şekillendirmenin dayanılmaz eğlencesini keşfediyor. Lise yıllarında utangaçlıktan piyeste bile rol alamamışken şimdi sahnesini bulmanın keyfini yakalayan genç adam, sorunlu kocasından kurtulmak için tetikçi arayan güzeller güzeli Madison (Adria Arjona) ile çekici Ron kimliği altında karşılaştığında aşk bacayı saracak, genç adam yüreğinin ve tutkularının götürdüğü istikamete doğru hızla yol alacaktır.

Gönül çelici bir kara romantik güldürü görünümünün altında engin denizlere yelken açan bu güzelim bağımsız yapımın zekice kaleme alınmış senaryosu Linklater ve Powell’ın ortak imzasını taşıyor. Film kişiliğimiz üzerine yaman bir sorgulamaya girişirken, hafif eğlence fonunda benliğimizin kurgusal bir yapı olup olmadığını tartışıyor. Var olanın bir yanılsama, bir oyun ya da edinilmiş bir rol olup olmadığı üzerine sorular sorarken, kişiliği oluşturan temel özelliklerin ileri yaşlarda bile değiştirebileceğini savunuyor. Bunun için düşünmek yerine somutlaştırmanın gerekliliği üzerinde duruyor. Bu noktada ilgiyle takip ettiğimiz birçok yazarın kendi hayatlarında yaşamadıklarını roman karakterlerine giydirdiklerini düşünerek gülümsüyoruz.

Gary sahaya indiğinde takıldığı insan tiplerine kendisi de inanamıyor. Gerçeğin farklı bakış açılarının birleşmesiyle şekillendiğini, ahlaki ya da epistemolojik anlamda hiçbir şeyin mutlak olmadığını seziyor. Sonuçta vardığı nokta evren sabit değilse kişiliklerin de sabit olamayacağı oluyor. Kalıbına girdiği kişiye dönüşürken aşkın iyisiyle kötüsüyle hep riskli olduğunu keşfediyor. Sevginin nasıl nefrete dönüştüğüne ve cinayetin tek çıkış yolu olarak görüldüğüne tanıklık ettiğinde bizler de bu konu üzerine çekilmiş George Stevens imzalı 1951 yapımı ‘İnsanlık suçu / A Place In The Sun’ ya da Woody Allen klasiği ‘Maç Sayısı / Match Point’i anmadan edemiyoruz.

Bizde ‘Tetikçi’ anlamına gelen çevirisi yapılmadan özgün adıyla gösterilen ‘Hit Man’ Powell ve Arjona ikilisinin çekici cazibesinden de güç alan son dönemin en güzel sürprizlerinden biri. Gerçekliğin zaman içinde hayal edilemeyecek şekillerde değişebileceği üzerine alçakgönüllü bir manifesto, “kendiniz için istediğiniz kimliğin izini sürün, kim olmak istiyorsanız tutkuyla vazgeçmeden o olun” diyen açık bir çağrı.

(15 Haziran 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Engelsiz Filmler Festivali 2024 Başladı

Oniki yıldır sinemaseverlerle buluşan Engelsiz Filmler Festivali, programında yer alan Defin (Burial), Bir Ailenin Kısa Hikayesi (Brief History of a Familly) ve Kısa Film Yarışması kapsamındaki filmlerin Paribu Cineverse ANKAmall Sineması’ndaki gösterimleriyle başladı. Kısa Film Yarışması’nın birinci bölümündeki filmlerin gösteriminin ardından, izleyiciler Seyirci Özel Ödülü için oylarını kullandı. Seyirciler, oylarını Braille Alfabesi ile basılan pusulalarla da kullanabiliyorlar.

Engelsiz Filmler Festivali 2024 Başladı yazısına devam et

Sayara: İntikam Meleği, 21 Haziran’da Sinemalarda

Türünün nadir örneklerinden biri olan, korku – suç ve aksiyon öğelerini bir arada barından Türk filmi Sayara: İntikam Meleği, 21 Haziran’da sinema salonlarındaki yerini alacak. İzlemesi cesaret gerektiren filmden dikkat çeken bir fragman yayınlandı. Yapımını Inter Yapım’ın, uluslararası dağıtımını Inter Medya’nın üstlendiği Sayara: İntikam Meleği’nin yönetmenliğini ve senaristliğini  Can Evrenol  üstleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

14. AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından düzenlenen 14. Avrupa Birliği İnsan Hakları Kısa Film Yarışması, insan hakları temalı, en az 3, en fazla 10 dakika uzunluğunda belgesel, kurmaca, animasyon türlerinden birinde çekilen kısa filmleri bekliyor. Katılacak filmlerin, Yarışma başvurularının 01 Kasım 2024 günü 18:00’den önce gönderilmesi gerekiyor. Sanatın hayatımızı şekillendirmedeki gücünü göstermek için düzenlenen yarışmayı kazanan kısa filmler, 14. Avrupa Birliği İnsan Hakları Film Günleri’nde sinema salonlarında gösterilecek.

14. AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması yazısına devam et

Engelsiz Filmler Festivali 2024 Başlıyor

Engelsiz Filmler Festivali 2024, sinemanın öne çıkan ödüllü filmlerini izleyiciyle buluşturmaya hazırlanıyor. Festival bu yıl 07 – 13 Haziran tarihlerinde Ankara’da Paribu Cineverse ANKAmall Sineması ve Goethe – Institut Salonu’nda yapılacak. Festivalin Paribu Cineverse ANKAmall Sineması gösterimleri için biletler, biletinial.com üzerinden 50 TL.ye satışa sunuldu. Goethe – Institut Salonu’ndaki tüm gösterim ve etkinlikler ise ücretsiz yapılacak. Ulusal Uzun Film Yarışması’nda ise Mete Gümürhan’ın Beraber, Aslı Özge’nin Kara Kutu, Büşra Bilginer’in Kıyıda, Aslıhan Ünaldı’nın Suyun Üstü ve Nehir Tuna’nın Yurt filmleri yarışacak.

Engelsiz Filmler Festivali 2024 Başlıyor yazısına devam et

Gupse Özay ve Aslı İnandık’tan Keyifli Kamera Arkası

Disney ve Pixar’ın kült filmlerinden Oscar ödüllü Ters Yüz’ün ikincisinin seyircilerle buluşmasına günler kaldı. Gupse Özay ile Aslı İnandık’ın ‘Üzüntü’ ve ‘Kaygı’ karakterlerini seslendirdiği stüdyo kaydından keyifli perde arkası ve kısa bir soru – cevap videosu paylaşıldı. Gupse Özay’ın en sevdiği karakteri seslendirdiğini belirttiği videoda; İnandık ise ses verdiği ‘Kaygı’ya en yakın olduğu anların uyuyamadığı anlar olduğunu söyledi.

  • Basın Bülteni
  • Kamera Arkasından: 1 / 2
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Ferhan Baran Yazıyor: Kore Usulü Hayalet Avcıları

Ülkesi Güney Kore’de yılın hasılat rekorunu kıran ‘Exhuma / Pamyo’ sessiz sedasız sinemalarımıza uğramış bulunuyor. Dünya prömiyerini 74. Berlin Film Festivali Forum bölümünde gerçekleştiren yapım Uzakdoğu gerilim – korku sinemasının bilinen yönetmenlerinden Jang Jae-hyun’un imzasını taşıyor. Film Los Angeles’ta yaşayan aslen Koreli varlıklı bir ailenin doğduğundan beri ağlayan bebeklerinin rahatsızlığına çare bulma girişimiyle açılıyor. Kardeşi de akıl hastanesinde canına kıymış … Devamı…»