Belki Bir Gün! Rüya Senaryo

Andy Warhol, “Bir gün herkes 15 dakikalığına şöhret olacak.” demiş. Sinemacılar durur mu, bu sözü alıp gerçekten olup olamayacağını beyazperdeye getirmiş: Rüya Senaryo (Dream Scenario).

Muhakkak ki, çok çarpıcı bir gelişmenin -belki de ilk örneği olduğu için- ilgi çekeceği düşünülen konu, ne yazık ki, sadece başrol oyuncusunun ününe bağlı kalmış. O da işinin hakkını vermiş, taşımış gerçekten de…

Paul Matthews (Nicolas Cage), sıradan bir öğretim görevlisidir ve bir kitap yayımlatarak kendisini aşmaya çalışır sadece. Birileri onu rüyasında görmeye başlar. Bu giderek artar ve bir anda dünyanın en ünlü kişisi olur Matthews. Yardımsever biridir, ancak rüyalarda hiçbir şey yapmaz. Kaza geçiren birine yardım etmez, düşen birini kaldırmaz, yangını bırakın söndürmeye çalışmayı uzaktan bakar sadece. Rüya görenler onun nedenlerini araştırırken, kendisi daha aktif olmayı ister. Yani birilerinin rüyasında daha etkin olmayı,,,

Reklam anlaşmaları, kitap yayımlama fırsatları, hiç ummadığınız (genç) birileriyle birliktelikler… Sıradan bir öğretim üyesiyken karşısına çıkan bu fırsatlar karşısında afallayan ve “etik” davranmaya çalışan Paul’ün yaşadıkları meraktan korkuya, kaygıdan umutsuzluğa kadar genişliyor. Evi, kızları, eşi ile bile anlaşamıyor. İyiler yanında kötüler de var, kıskançlıklar, intikamlar, tuzaklar… İlginç bir öykü. Hoş bir film. Ancak yetmiyor. Birçok şey temellendirilmeden öylesine yerleştirilmiş sanki. Günümüzde, herkesin sosyal medya üzerinden yakındığı (aslında hayatın içinde de rastlanıyor) algoritma nedeniyle az çok farkında olduğu bir gerçeğin ilk tanıtımları… Öyle bir özellik kazandıracak bir fırsat geçse elinize, istediğiniz her şeyi rüyada da olsa gerçekleştirebilseniz kötü mü olur? Yapay zekânın gideceği yol belli oldu demektir. Büyük olasılıkla rüyalarınızı da teslim edeceksiniz birilerinin (buradaki birileri sosyal medyayı da, siyasal ve sosyal yaşamı da yönlendirenler tabii ki) eline.

Sanal evren, üç boyutlu gözlüklerle içindeymiş gibi hissi veriyor ya. Bu yeni rüya gözlükleri de öyle olacak. Filmi izlemezseniz bir şey kaybetmezsiniz, belki size yetişmeyecek, ama gelecekte neler olacağını öğrenmek ve şimdiden çocuklarınıza müjdeyi vermek için bir fırsat.

26 Ocak’tan başlayarak gösterimde…

(25 Ocak 2024)

Korkut Akın

[email protected]

Hayri Çölaşan Yazıyor: 2023 Yılı Film Festivalleri Değerlendirmesi

2009 yılından başlayarak her yıl tekrarlanmakta olan bu çalışma, sinema araştırmacısı Hayri Çölaşan tarafından kameraarkasi.org web sitesi veri tabanından yararlanılarak yapılmaktadır. Bu çalışmada yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen Türk film festivalleri ile ilgili verileri tüm yıl veritabanına ekledikten sonra veri istatistiklerini işleyerek, araştırmacılara, sinema yazarlarına, yönetmenlere, öğrencilere ve devletin bu alanda çalışan … Devamı… »

Ritüel (Yönetmen: Christopher Smith)

Christopher Smith’in yönettiği ve Jena Malone, Danny Huston, Will Keen ile Janet Suzman’ın oynadığı Ritüel (La Consagracion – Consecration), 23 Şubat 2024’de CJ ENM dağıtımıyla Siyah Beyaz Movies tarafından vizyona çıkarıldı.
Rahip olan erkek kardeşinin hiç beklenmedik şüpheli ölümünün ardından Grace, gerçekte ne olduğunu araştırıp, öğrenmek için İskoçya’daki Mount Savior Manastırı’na doğru yola çıkar. Kardeşinin başına gelenleri öğrenmek ve geçmişi ile yüzleşmek için manastıra geldiğinde, kendisini düzenlenmiş kutsal bir ayinin içinde bulur. Grace artık geri dönüşü mümkün olmayan bir yola girmiştir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

TRT Ortak Yapımı Afacanlar Kampta Filminin Galası Gerçekleşti

Afacanların yeni macerasını konu alan TRT ortak yapımı Afacanlar Kampta filminin galası gerçekleşti. Mecidiyeköy Biletinial Torun Center Sineması’nda düzenlenen galaya filmin oyuncuları ve film ekibinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Gala öncesi basın mensuplarına açıklama yapan filmin yönetmeni Enes Ateş, “Herkesin izleyebileceği ve izlerken keyif alacağı bir film oldu. Umarım gişesi bol olur, herkes eğlenir.” şeklinde konuştu.

TRT Ortak Yapımı Afacanlar Kampta Filminin Galası Gerçekleşti yazısına devam et

27. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali

Bu yıl 09 – 16 Mayıs 2024 tarihleri arasında düzenlenecek 27. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’ne başvurular başladı. Kadınların sinema sektöründe daha görünür olması için sürdürdüğü hak mücadelesine dikkat çeken festival, geçtiğimiz sene olduğu gibi, maruz kalınan haksızlıklara, elde edilen başarılara rağmen süregelen cinsiyet eşitsizliğine karşı “Daha Fazlası, Daha Azı Değil” temasıyla dikkat çekerken, bir alt tema olarak da İranlı şair Füruğ Ferruhzad’dan esinle “Sen Uçuşu Hatırla” diyerek tüm olumsuzluklara karşın hiç yılmadan yorulmadan, umutsuzluğa kapılmadan verilen kadın mücadelesini hatırlatmayı amaçlıyor.

27. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali yazısına devam et

Zaferin Rengi Filminin Afişi Yayınlandı

Hollywood yapımları için tasarladığı afişlerle tanınan, dünyaca ünlü afiş tasarımcısı Emrah Yücel Zaferin Rengi sinema filminin afişine de imza attı. Fifty Shades of Gray, Avatar, Kill Bill, Frida ve Kingdom of Heaven gibi birçok Hollywood yapımının afişini hazırlayan ödüllü tasarımcı Emrah Yücel Türkiye’de ilk kez, ANS Productions tarafından izleyici ile buluşan Asmalı Konak dizisinin afiş tasarımıyla da adını duyurmuştu. Zaferin Rengi filminin afişinde, Fenerbahçe’nin güçlü renkleri eşliğinde, işgal altındaki İstanbul’u anlatan bir arka fon, merkezinde futbol ve milli mücadele döneminin sembol olmş karakterlerini canlandıran başrol oyuncularının portreleri kullanıldı.

Barış Telli, Taner Ölmez’e Dublör Oldu

Yeni yılın en iddialı filmlerinden olan Hayatla Barış filminde Barış Telli, kendisini oynayan Taner Ölmez’e dublörlük yaptı. Ampüte Futbol Milli Takımı’nın yıldızı olan Barış Telli, kendi alanında eşsiz bir futbol oynadığı ve sahadaki hünerleri benzersiz olduğu için bazı sahnelerde, Taner Ölmez yerine sahnelerde yer alarak, filmin daha gerçekçi olmasına katkı verdi. Barış Telli, çekimler sırasında sergilediği futbol ve sempatik tavırlarıyla neşe kaynağı oldu.

Korkut Akın Yazıyor: Duygusal Dönüşüm: Hayvan Krallığı

Dünyayı beton yığınına dönüştürüp, yağmur ormanlarını kesip iklimi de küresel boyutta bozmaya başladığımızda “içimizdeki hayvan”ın da yaşama hakkını elinden almış oluyoruz. Ne zaman ki, doğada özgürce yaşayan hayvanlar için yaşamsal olanaklarını ellerinden aldık; hemen herkesin korktuğu, iğrendiği canlılar şehirlerimize de gelmeye başladı. Artık onlarla iç içe yaşamalıyız. Bir arada yaşayanlar muhakkak ki birbirinden … Devamı… »