42. İstanbul Film Festivali Başladı

42. İstanbul Film Festivali, 06 Nisan Perşembe akşamı Süreyya Operası’nda yapılan açılış töreniyle başladı. Festival zengin programıyla dünya sinemasının en yeni örneklerini, usta yönetmenlerin son filmlerini, yeni keşifleri ve kült yapıları 12 gün boyunca sinemaseverlerle buluşturuyor. 134 uzun ve 29 kısa filmin gösterileceği festivalin bu yılki programında Berlin Film Festivali’nin büyük ödülünü kazanan Küçük Evren, Venedik Film Festivali’nin büyük ödülünü kazanan Hayatın Tüm Acıları ve Güzellikleri’nin yanı sıra François Ozon, Christian Petzold, Hong Sang-soo ve Fatih Akın gibi usta yönetmenlerin son filmleri de yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Açılış törenini izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

42. İstanbul Film Festivali Başladı yazısına devam et

Beni Sev

Yucel Müştekin’in yönettiği ve Cansu Tosun, Tolga Güleç, Özlem Maden ile Aslı Bankoğlu’nun oynadığı Beni Sev, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Port Film – Metropol Medya tarafından vizyona çıkarılıyor.
İki kadın arasında kalmış bir adamın dokunaklı ve hüzünlü aşk hikâyesini konu alan filmde Cansu Tosun, kasabada rehberlik yapmakta olan Yasemin karakterine hayat veriyor. Tolga Güleç, babasının ölümüyle yapayalnız kalan, daha önce hiç İstanbul dışında, taşrada yaşamamış olmasına rağmen kasabaya taşınmak zorunda kalan Emre’yi canlandırırken Özlem Maden ise Emre’nin eski nişanlısı Burcu karakterini beyazperdeye getiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Beni Sev yazısına devam et

42. İstanbul Film Festivali Ulusal Altın Lale Adaylarına Bir Bakış

‘Ulusal Altın Lale Yarışması’ sinemamızın son hasadından öne çıkan örneklerin izleyici karşısına çıkacağı, 06 Nisan akşamı açılışı yapılan 42. İstanbul Film Festivali’nin ilgiyle takip edilen bölümlerinden biri. Bu yıl jüri başkanlığını ‘Kurak Günler’ ile yılın ödül rekortmeni olan yönetmen Emin Alper üstleniyor. Oyuncu Farah Zeynep Abdullah, görüntü yönetmeni A. Emre Tanyıldız, kurgucu Aylin Zoi Tinel ile gazeteci yazar Seray Şahiner jürinin diğer saygın üyelerini oluşturuyor. Jüri, Altın Lale en iyi film, yönetmen, Onat Kutlar adına Jüri Özel Ödülü, erkek oyuncu, kadın oyuncu, senaryo, görüntü yönetmeni, kurgu ve özgün müzik dallarında ödül veriyor.

Yarışma seçkisi 11 filmden oluşuyor. Yarışmanın öne çıkan filmlerinden ‘Boğa Boğa’, başarılı oyunculuk kariyerinin ardından 2017 yapımı ‘Daha’ ile haklı övgüler alan Onur Saylak’ın bir kez daha yazar Hakan Günday’ın senaryosundan yola çıktığı yeni çalışması. Kıvanç Tatlıtuğ ile Funda Eryiğit’in canlandırdıkları İstanbullu çift yeni bir hayata başlamak üzere Kuzey Ege’de bir köye yerleşiyor. Ancak ilk günden itibaren köylüler Yalın’a olumsuz ve tehditkâr biçimde yaklaşıyor. Çok geçmeden bu tepkilerin şiddeti hızla yükseldiğinde, Yalın’ın gerçekte kim olduğu ortaya çıkacak ve köy halkıyla arasında gizli bir savaş başlayacaktır.

İstanbul Film Festivali’nden bol ödüllü ‘Sarı Sıcak’ (2017) ve ‘Çatlak’ (2020) filmleri ile kendisini kanıtlamış yönetmen Fikret Ceyhan imzalı ‘Cam Perde’nin öyküsü dört yaşındaki oğluyla yaşayan genç bir kadın etrafında şekilleniyor. Nesrin bir yandan eski eşinin baskıları ve bürokratik engellerle uğraşırken, öte yandan sevgilisi Selim ile olan birlikteliğinde kritik kararlar almanın eşiğindedir.

Sinemamızın çağdaş yaratıcı yönetmenlerinden Kaan Müjdeci’nin fantastik çalışması ‘Iguana Tokyo’ yakın bir gelecekte Japonya’nın başkentinde geçiyor. Şehrin her köşesinin tüm sosyal katmanların sanal bir gerçeklik oyununun büyüsü altında olduğu bir ortamda, her yaş ve statüden insanın kendini içinde özgürce kaybedebildiği bu oyun sıradan bir aile için kazanan ferdin tüm aileyi yönettiği tehlikeli bir deneyime dönüşür. İnsanların gerçeklikten kolayca kaçabildiği ve yalnızca hayvanların dışarda olduğu bu yeni dünyada, devasa yeşil bir iguana insanların iki dünya arasında yavaş yavaş kendilerini kaybetmelerine tanık olabilen tek canlı olacaktır.

2012 yapımı ilk uzun metrajı ‘Şimdiki Zaman’ ile aklımızda kalmış olan Belmin Söylemez’in 10 yıl aradan sonra çektiği yeni filmi ‘Ayna Ayna’, toplumun giderek daha da muhafazakârlaştığı günümüz İstanbul’unda bağımsız olarak ayakta kalma mücadelesi veren kadınların peşine düşmüş. Oyuncu olma hayali kuran Aylin, baskıcı babasından kurtulup kendi hayatını kurabilmek için bir Osmanlı dizisindeki cariye rolünü kapmak ister. Frida, bir türlü bitiremediği Frida’ya Mektuplar oyununu sokaklarda prova eder. Oyunlar sergileyen ve oyunculuk kursu veren Lale, ekonomik zorluklara rağmen tiyatrosunu ayakta tutmak için mücadele eder. Üç kadının yolları Lale’nin kursunda kesişecektir.

2023 Berlin Film Festivali’nin Karşılaşmalar bölümünde dünya prömiyerini yapan ‘Kör Noktada / Im Toten Winkel’ Türkiye asıllı yönetmen Ayşe Polat imzasını taşıyor. Aynı zamanda Uluslararası Yarışma seçkisinde de yer alan yapım, Almanya’dan gelip Türkiye’nin kuzeydoğusunda ücra bir köyde çekim yapan bir film ekibinin yaşlı bir Kürt kadınla röportajı ile başlıyor. Kadın, yıllar önce kaybettiği oğlunun anısını canlı tutabilmek için kadim bir ritüel yürütmektedir. Alman ekibe Kürtçe çeviride yardımcı olan yedi yaşındaki Melek’in bakıcısı, küçük kızın asıl amacı belirsiz, karanlık bir örgüte mensup babası gibi karakterlerin öyküsü, esrarengiz bir varlığın Melek’e musallat olması ile farklı bir gizem havasına bürünecektir.

2015 yapımı ‘Kasap Havası’ ile hatırladığımız Çiğdem Sezgin’in yazıp yönettiği ‘Suna’nın ana karakteri hayatını temizlikçilikle kazanan elli yaşlarında yalnız ve yoksul bir kadın. Evini uzun zaman önce kapatarak akraba, arkadaş yanında kalmakta olan Suna, eski bir aile dostunun aracılığı vasıtasıyla imam nikahı ile evlendirildiği Veysel’le birlikte ıssız bir köyde, eski bir evde yaşamaya başlıyor. Kocasının her hizmetini görmeye razı olan Suna, onunla aynı yatağa girmeye tahammül edemeyince, bu içki sorunu ile birlikte psikolojisi üzerinde derin yaralar açmaya başlıyor.

2018 yapımı ilk uzun metrajı ‘Benim Küçük Sözlerim’ ile bilinen Bekir Bülbül’ün yeni filmi ‘Bir Tutam Karanfil’ yaşlı bir mültecinin torununu da yanına alarak karısının cenazesini ülkesine götürüp defnetme arzusundan yola çıkıyor. Savaşın halen hüküm sürdüğü topraklara geri dönmek istemeyen küçük kız ile özlemini çektiği ülkesine bir an önce kavuşmak isteyen yaşlı adamın yolculuk boyunca hayata tutunma çabaları ve bu cenazeyi taşıma gayretleri, aralarındaki buzların zamanla erimesine neden oluyor ve birbirlerine daha sıkı bağlanıyorlar.

Seçkide dört adet de ilk film yer alıyor. Bunlardan Filiz Kuka’nın yazıp yönettiği ‘Yüzleşme’ ağır hasta annelerini yitiren bir baba ve iki kız çocuğunun hesaplaşması üzerinden ilerliyor. Barış Fert imzalı ‘Ölüler İçin Yaşam Kılavuzu’, empati kurma yeteneğini kaybetmiş ve adeta bir suç makinesine dönüşmüş Deniz’in İstanbul’da olduğu tahmin edilen esrarengiz bir yazılımın peşine düşmesini ve kendisini yirmi dört saat sürecek kaotik bir serüvenin içinde bulmasını anlatıyor. Orçun Köksal’ın yazıp yönettiği ‘Bars’, soyu tükenmiş olan Anadolu parsına dair bir iz bulabilmek için Anadolu’da yolculuğa çıkan iki zoologun izini sürüyor. Dünya prömiyerini Rotterdam Film Festivali’nde yapan Umut Subaşı’nın ilk uzun metrajı ‘Sanki Her Şey Biraz Felâket’ ise İstanbul’da yaşayan yirmili yaşlarında dört gencin gelecek endişesi üzerine derinleşirken, yeni neslin kaygılarını mizahi bir yolla keşfe çıkıyor.

(13 Nisan 2023)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Eyvah Babam

Laura Terruso’nun yönettiği ve Sebastian Maniscalco, Robert De Niro, Leslie Bibb ile Anders Holm’un oynadığı Eyvah Babam (About My Father), 02 Haziran 2023’de CJ ENM dağıtımıyla BG Film tarafından vizyona çıkarıldı.
İki farklı ailenin bir araya gelmesiyle yaşanan komik olayları konu alan filmde, genç bir adam olan Sebastian, Amerikalı kız arkadaşıyla evlenmeye karar verir. Ancak Sebastian, İtalyan göçmen babası Salvo’ya kız arkadaşına evlilik teklifi edeceğini söylediğinde hiç beklenmedik bir tepki alır. Robert De Niro’nun canlandırdığı Salvo, gelini olacak genç kadın ve ailesiyle bir hafta sonunu birikte geçirmek ister.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Nisan – Haziran 2023’te Sinematek / Sinema Evi’nde

Son üç aylık programında Genç Alman Sineması’nın önde gelen örneklerine yer veren Sinematek / Sinema Evi, yeni ana programında İtalyan yönetmen Luchino Visconti’ye odaklanıyor. 07 – 18 Nisan tarihlerinde İstanbul Film Festivali’ne, 25 – 30 Nisan tarihlerinde ise KINO’ya ev sahipliği yapacak Sinematek / Sinema Evi, 02 Mayıs – 25 Haziran arasında seyirciyle buluşturacağı zengin programı ile sinema şöleni sunmaya devam ediyor. Görkemli bir çöküş estetiğinin, tutkuların, yozlaşmanın ve sapkınlığın, güzellik ve ölüm çağrısının destansı şairi Luchino Visconti, İstanbul İtalyan Kültür Merkezi işbirliğiyle bir kez daha beyazperdede karşımızda.

Nisan – Haziran 2023’te Sinematek / Sinema Evi’nde yazısına devam et

Ella Bella Bingo: Macera Başlasın

Kreatörlüğünü Trond Morten Venaasen, Frank Mosvold ile Tom Petter Hansen’in yaptığı ve Gaia Ottman, Jamie Oram, Beth Chalmers ile Giles New’in seslendirdiği animasyon film Ella Bella Bingo: Macera Başlasın (Elleville Elfrid), 05 Mayıs 2023’de CJ ENM dağıtımıyla BG Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ella, 5 yaşında, coşkulu, iyimser ve eğlenceyi çok seven bir kızdır. Ella’nın dünyası, düşkün babası, eksantrik komşuları ve eğlenceyi seven bir grup arkadaştan oluşur. Ella’nın, bu günlük yaşantı ve ikilemleri, şaşırtıcı derecede yaratıcı yollarla çözme konusunda da dikkate değer bir yeteneği vardır. Hiç kimse Ella gibi maceralar yaşamaz.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Ella Bella Bingo: Macera Başlasın yazısına devam et

Bruce Willis’in Son Sinema Filmi Vizyona Giriyor

Emmy ve Altın Küre ödüllü, dünyaca ünlü film yıldızı Bruce Willis’ın hastalığı sebebiyle yer aldığı son bilim kurgu, gerilim filmi Hayalet Suikastçı, 07 Nisan’da seyircisiyle buluşuyor. Aaron Wolfe tarafından yazılan, Jesse Atlas tarafından yönetilen Hayalet Suikastçı filminin geçtiğimiz gün Levent Paribu Cineverse Kanyon Sineması’nda basın ön gösterimi gerçekleşti. Wedia Entertainment ekibinin yanı sıra gazeteci, köşe yazarı, eleştirmen ve basın mensubunun katılımıyla gerçekleşen ön gösterim izleyicisinden tam not aldı. Başrollerinde Nomzamo Mbatha, Dominic Purcell ve Bruce Willis’in oynadığı film, yeni bir Amerikan gerilim filmi olarak seyircisiyle buluşacak.

Aleyna Solaker Romantik Komediyle Dönüyor

Güzel oyuncu Aleyna Solaker, başrolünde yer aldığı romantik komedi filmiyle setlere döndü. Rol aldığı projelerde dikkatleri üzerine çeken ve sosyal medyada büyük bir takipçi kitlesine sahip olan güzel oyuncu Aleyna Solaker, Kocamı Kim Öldürür filmiyle beyazperdeye dönüyor. Merve isminde eğlenceli bir karakterle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanan Solaker, yeni filmi için kamera karşısına geçti. Aleyna Solaker’in keyifli anlar yaşatacak bir rolle izleyiciyle buluşacağı filmin yönetmenliğini Bilal Kalyoncu üstleniyor. Güzel oyuncu ilk set gününden yaptığı çeşitli paylaşımlarla beğeni yağmuruna tutuldu.

Bir Zamanlar Gelecek: 2121, Amerika’dan En İyi Bilim Kurgu Film Ödülü Aldı

Serpil Altın’ın filmi Bir Zamanlar Gelecek: 2121 filmi, Amerika’da gerçekleşen 19. Phoenix Uluslararası Horror and Sci-Fi Film Festivali’nde “En İyi Bilim Kurgu Film” ödülünü kazandı. Amerika’nın en büyük beşinci şehri ve Arizona eyaletinin başkenti olan Phoenix’de düzenlenen 19. Uluslararası Horror & Sci-Fi Film Festivali, 20.000 katılımcısı, 250 film gösterimi, yapım seminerleri, parti ve öğrenci atölyeleriyle 11 gün süren kutlamalarla yapılıyor.

Cengiz Küçükayvaz: Geri Dönülmez Bir Macera

Kahkaha yüklü yeni komedi filmi Hadi Hayırlısı: Istakoz’un Haritası için geri sayım başladı. Usta oyuncu Cengiz Küçükayvaz’ın Davut Bekri ile birlikte hem senaristliğini yaptığı ve hem de başrol oyuncusu olarak imza attığı yapım, 14 Nisan 2023 Cuma günü sinema salonlarında seyirciyle buluşacak. Cengiz Küçükayvaz filmde ‘Rıfkı’ rolünde seyirci karşısına çıkacak. Usta oyuncu, canlandırdığı rolü şöyle anlattı: “Rıfkı yıllarca esnaflık yapmasına rağmen bir türlü belini doğrultamamış, iyi niyetli bir karakter. Yufka yürekli ve defineyi başkalarıyla paylaşacak derecede namuslu bir adam. Karşısına define gibi bir fırsat gelince de maceraya atılmaya karar veriyor.”

Tanrının Yarattıkları: Hepimiz İçin Açılan Bir Pencere

Kim bizi nasıl bilirse onun için öyleyiz! Kaderci herkesin çok kolay kabûl ettiği bir duygu bu. Oysa kimse dışarıdan bilinen kadar değildir, derinde, daha derinde farklı duygu, düşünce veya gizemi vardır. O gizemi “kör parmağım kör gözüne” yaklaşımıyla göze sokarsanız, kimse kabûl etmez, itiraz eder. Sonra ne mi olur; izleyin…

God’s Creatures (Tanrının Yarattıkları), sürekli bulutlu ve rüzgârlı İrlanda kıyılarındaki küçük bir balıkçı köyüne götürüyor bizi. Hemen herkes balıkla ilgili bir işte çalışıyor; kimi balık tutarken, ağırlıkla kadınlar balık işleme fabrikasında çalışıyor. İnanılmaz bir şey; herkes fosur fosur sigara içiyor. Çözümsüzlüğün göstergesi…

Aileen (Emily Watson), Avusturalya’ya gitmiş oğlu Brian’ın (Paul Mescal) habersiz dönüşüyle çok mutlu olur. İçten içe umduğu şeydir, oğlunun geri dönmesi, o nedenle de istiridye ruhsatı için yıllar boyu ücret ödemiştir. Brian, neden gitmiştir, kimse bilmiyor, sormuyor da. İma bile edilmiyor. Ama bir şey var… Babası ile anlaşamıyor. Büyük olasılıkla geleneksel baba oğul çekişmesi, çözümsüz çelişki. Bir gün, eski arkadaşı Sarah (Aisling Francioisi), polise Brian’ın kendisini taciz ettiğini bildirir. Anne Aileen, doğal olarak oğlunu korumak için yalan söyler.

Hayatın gerçeği…

Bir ay ancak kaldı, belki de görüp göreceğimiz en önemli seçim arifesindeyiz. Aileen de benzer bir seçimle yüz yüze… Bizimki biraz daha zor, çünkü sadece kendimiz, çocuklarımız veya ailemiz değil tarımıyla, sanayisiyle, ormanı ve deresiyle, ekonomisi ve sosyal yapısıyla, insanı hatta tüm canlılarıyla hepimizi ilgilendiriyor. İlk filmlerini çeken Saela Davis ile Anna Rose Holmer, dramatik yapıyı o denli güçlü kurmuş ki kendinizle özdeşleştiriyorsunuz ister istemez. Sahi, bizim ülkemizin de en büyük sorunlarından biri taciz ve tecavüz. Sadece anneye (aileye) değil devlet görevlilerine bile kabûl ettiremiyorsunuz (İstanbul Sözleşmesi, bu durumu hiç değilse görünür kılacak).

Kara bulutların insanın ruhunu daraltması yaşamın da bir yansıması aslında. Bir de istiridyede mantar oluşumu var… Toplumun çürümüşlüğünü, sorunların çözümsüzlüğünü gösteren. Karamsar atmosferi olmasına ve alabildiğine yavaş akmasına karşın, film hayatın gerçeğini gözler önüne serdiği için… güçlü oyuncularının, kararlı kamera görüntülerinin kusursuz montajının (kurgusunun) da unutulmaması gerekir… izlenmeli. Birçok ödül adaylığıyla, adından uzun süre söz ettireceğini de belirtmeliyim.

21 Nisan’dan başlayarak gösterimde…

(13 Nisan 2023)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Leyla

Nursen Çetin Köreken’in yönettiği Leyla adlı kısa filmin baş rollerinde bir halter sporcusu olan Leyla Vatankorur, annesi Sadiye Vatankorur, halter eğitmeni Murat Öztürk ve Fatih Koca yer alıyor. Ortaokul öğrencisi olan Leyla, Covid-19 nedeniyle derslerini online sistem üzerinden takip eder. Bilgisayarı bozuk olduğu için derslere telefondan katılır. Ancak bilgisayardan hazırlaması gereken bir proje ödevi vardır. Ailesi maddi olarak zor durumdadır. Bu duruma bir çözüm üretmek isteyen Leyla, tablet yardımına başvuru için gittiği okul kapısında halter yarışması ilanını ve ödül olarak verilecek bilgisayarı görür, okul, halter ve ailesi arasında zorlu bir mücadele içine girer.

Leyla yazısına devam et