İFSAK 28. Kısa Film Festivali Başlıyor

Bu yıl 28. kez düzenlenecek olan İFSAK Kısa Film Festivali, 07 – 13 Mart 2022 tarihleri arasında Taksim’de bulunan Fransız Kültür Merkezi salonunda gerçekleşecek. Festival kapsamında Ulusal, Uluslararası, Göç temalı bölümler yer alacak. Özel gösterimler ve söyleşilerle, sinemacılar ve izleyiciyi buluşturacak festivalde ayrıca İFSAK Sinema Emek Ödülü de sahibini bulacak. Festivalin ulusal bölümü, İFSAK 42. Kısa Film ve Belgesel Yarışması’nda ön elemeyi geçen filmlerden oluşuyor. Yarışma sonuçları 13 Mart 2022 Pazar günü Fransız Kültür Merkezi’nde yapılacak kapanış ve ödül töreninde açıklanacak.

İFSAK 28. Kısa Film Festivali Başlıyor yazısına devam et

Çıldır’da Kardan Perde Film Festivali

02 – 07 Şubat 2022 tarihleri arası Çıldır Gölü üzerinde ve Ardahan’da hazırlanan kardan perdede gerçekleştirilecek olan festivalin ilki Tuncel Kurtiz anısına düzenleniyor. Film Yönetmenleri Derneği tarafından organize edilen Kardan Perde Film Festivali’nin açılışı 03 Mart 2022 tarihinde Çıldır Gölü üzerinde Tuncel Kurtiz büstü yanında kardan perde üzerinde İnat Hikâyeleri filminin gösterimiyle başlayacak. Kültür Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü ve TRT’nin de desteklediği festival, Ardahan Belediyesi, Çıldır Belediyesi ve SERKA Ajans’ın lojistik katkıları ile hayata geçirilecek. Etkinlik sonraki yıllarda uluslararası katılımların da olacağı bir festivale dönüşecek.

Çıldır’da Kardan Perde Film Festivali yazısına devam et

Akhisar Kadın Filmleri Günleri

04 – 06 Mart 2022 tarihlerinde Manisa’nın Akhisar ilçesinde gerçekleşecek olan Akhisar Kadın Filmleri Günleri’nin programı yayınlandı. 08 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında, 6 film, 5 yönetmen ve 1 yapımcıyı Akhisarlı seyirci ile buluşturacak olan Akhisar Kadın Filmleri Günleri, 12 – 13 Mart tarihlerinde gerçekleşecek çevrimiçi panel ve atölye ile de etkinliklerini tamamlayacak. Akhisar Sinema Derneği tarafından düzenlenen Akhisar Kadın Filmleri Günleri, 4 belgesel, 2 kurmaca film olmak üzere 6 filmi bir araya getirirken gösterimlere Akhisar Belediyesi Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi ev sahipliği yapacak.

Akhisar Kadın Filmleri Günleri yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Aşk Engel Tanımaz… Cyrano

Hepimiz hep bir beklenti içindeyiz. Öğrenci iyi not, işçi emeğinin karşılığı, patron ürünün satılması, köylü işlerinin rast gitmesi, genç sevgilisiyle rahat anlaşması, şu an Rusya Ukrayna savaşı başladığından barış… Kötü bir şey istemez, beklemez insan. Ummak böyle bir beklentidir. Cyrano da çocukluk arkadaşının, platonik aşkının kendisini sevmesini umar hep. Edmond Rostand’ın yüz yıldan önce (1897) yazdığı tiyatro … Devamı… »

Gürgen Öz: Çocuk Filmlerini Önemsiyorum

Afacanlar: İş Başa Düştü gösterime giren son sinema filminde, Serhat karakterini canlandıran Gürgen Öz, “Çocuk filmlerine önem veriyorum. Onların hayal gücünü besliyor. Kızım doğduktan sonra Türkiye’deki çocuk kitaplarını, animasyonları, çizgi filmleri ve çocuk filmlerini daha bir dikkatle inceler oldum ve yurt dışına kıyasla üretimin ve içerik kalitesinin daha sınırlı olduğunu gördüm. Daha çok örneğe ihtiyaç var. Çeşitlilik lazım. Çocukların ufku içerik ve tasarım olarak kaliteli kitaplar ve animasyonlarla gelişiyor. Verilen mesajlar da önemli. Bu bağlamda bu projeyi de çok değerli buluyorum. Mesajlarını güzel veren ve ihtiyaç duyulan bir proje.” dedi.

TRT’nin Ödüllü Filmi Mavzer Bugünden İtibaren Sinemalarda

Dünya prömiyerini 26. Saraybosna Film Festivali’nde yapan Mavzer vizyona girdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteklediği, ortak yapımcılığını ise TRT’nin üstlendiği Mavzer, Türkiye’de 25 şehirde 43 sinema salonunda izleyicilerle buluşacak. Fatih Özcan’ın ilk yönetmenlik deneyimi olan ve Serhat Kılıç ile Ozan Çelik’in başrollerini paylaştığı film, Anadolu’da bir dağ köyünde geçiyor.

Mülteci Olmak Bir Kimlik Değildir

Her gün yüzlerce insan doğduğu topraklardan başka diyarlara sığınmak zorunda kalıyor. Mülteci sorununu konu alan sayısız film izledik bugüne kadar. Yakıcı mültecilik meselesinden yola çıkan Jonas Poher Rasmussen imzalı ‘Kaçış / Flee’, parçalanmış kimlik krizi üzerine yoğunlaşmasıyla benzerlerinden sıyrılan yaman bir deneme. İlginç belgesel çalışmalarıyla sınırlı da olsa bir hayran kitlesi edinmiş olan Danimarkalı sinemacı ilk kez animasyonu denediği bu son filminde, tam 25 yıllık Afgan arkadaşının çileli geçmişinin kapısını aralamaya koyulmuş. Halen Danimarka’da başarılı akademik kariyerini sürdürmekte olan eski dost, sır yüklü geçmişini dile getirmek istememiş önceleri. Lakin Rasmussen’in zorlayıcı olmayan teklifi ve özgeçmişini özgür bırakmadan bugünde huzur bulamayacağının bilincinden hareketle, gerçek kimliğini gizleyerek Amin Nawabi takma adı ile adım adım açılmayı kabullenmiş sonunda.

Rasmussen hep kafasında olan bu projeyi 15 yıl önce bir radyo röportajı olarak gerçekleştirmek istediğini belirtiyor. Amin’in acılı geçmişini anlatmayı kabullenmesini beklediği uzunca süreçte ülkesinde düzenlenen ve animasyoncular ile belgeselcilerin, canlandırma belgeseller için fikir ürettikleri ANIDOX adındaki film atölyesinden davet almış ve bu deneyim ona ışık tutmuş. Animasyon seçimi ile Amin’in gerçek görüntüsü gizli tutulacak ve genç adam hikâyesini ilk kez çekincesiz olarak detaylarıyla paylaşacaktır.

Acılı bir geçmişe tanıklıktır Amin’inki. 70’li yılların sonunda Sovyetler güdümündeki hükümetin başa geçtiği Afganistan’da babası gözaltına alındığında henüz bebek yaşlardadır. Kendisinden bir daha haber alınamayan babasını büyük ablasının anlattıkları kadar hayal edebilecektir. Sovyetler çekildiğinde ülkedeki iç savaş hızlanacak, Kabil’e inen Taliban’ın şerrinden kaçmak üzere onlara transit vize veren tek ülke olan Rusya’ya göç edecektir aile. Komünizmin çöküşünün bir yıl sonrası Rusya’sında tam bir kaos hakimdir. Rus oligarkların palazlandığı bu dönemde her türlü yozlaşmanın hüküm sürdüğü bir suç şehridir Moskova. Vize süreleri sona erdiğinde bu kâbus kentten kaçmak üzere insan kaçakçılarının eline düşeceklerdir. Türlü ölüm tehlikesinin, eziyetin ve yalanların ardından Danimarka’ya mülteci olarak kabul edilen genç Amin çok çabuk büyümüştür. Yitip gitmiş çocukluğu ve ilk gençliği kaçakçıların elinde ve sürekli kaçmakla geçen genç beden artık emin ellerde olsa bile nasıl huzura kavuşacaktır. Daha küçük çocukken kaçmaya başlayan körpe ruhun başkalarına güven duyabilmesi kolay olmayacak, zaman alacaktır.

İşte Rasmussen mülteci sorunu üzerine saygın bir çalışmanın ötesini hedefleyen çalışmasında yakın dostunun yaralı yüreğini onarmak, geçmişine dair travmaları ile yüzleşmesini sağlamak istemiş. Çalışmasını psikoterapi seansları dizisi olarak tasarlamış. Divana uzanmış, gözlerini kapatmış, derin bir nefes alarak rahatlamaya çalışan Amin’e ‘ev senin için ne ifade ediyor’ diye soruyor ilk önce. ‘Güvenli bir yer, kalabileceğini bildiğin ve terk etmek zorunda olmayacağın bir yer’ olarak cevaplıyor genç adam. Acılı geçmişini duraksayarak, molalar, bazen uzun aralar vererek de olsa dile getiriyor. Böylelikle kaçtığı geçmişi ile yüzleşiyor ve onu bugünü ile bağlamaya çalışıyor. Yakalanıp tekrar geri gönderilme korkusu ile söyleyemediklerini, yalanlarını, küçük yaşlarında bastırdığı, inkar etmeye çalıştığı eşcinselliğini itiraf ediyor. Böylece ‘kendi olabilme’ yolunda önemli bir adım atmış oluyor. Ve bu muazzam deneyim coşkun bir arınmaya dönüşüyor. ‘Mülteci olmak bir kimlik değildir’ diyor Rasmussen. Bu terapi-film Amin’in özgürleşmesini sağlayacaktır.

Danimarkalı usta belgeselcinin ilmek ilmek ördüğü sinemasal katarsizmi en parlak biçimiyle görselleştirebilmek için paçaları sıvamış. Öncelikle tüm görüşmeleri videoya kaydetmiş. Çizimler Amin’in gerçek tepkilerinden, davranışlarından yola çıkarak gerçekleştirilmiş. Ana karakterin geçmişine dair zengin belgesel arşivinden yararlanılmış ve haber görüntüleri ustaca çizgilerin içine yedirilmiş. Işık, renk ve sahne kompozisyonları özenle düşünülmüş. İlk karelerden başlayarak kaçış ve şiddet sahnelerinde dışavurumcu çizgiler, siyah-beyaz belirsiz tehditkâr figürler kullanılmış. Geçtiğimiz yıl Sundance Bağımsız Filmler Festivali’nen ödülle dönen, 27 Mart gecesi dağıtılacak 94. Oscar ödülleri için üç ayrı kategoride (animasyon, belgesel ve İngilizce dili dışında yabancı film) adaylığı bulunan ‘Kaçış’ farklı disiplinleri buluşturan kaçırılmayacak bir sinema deneyimi.

(04 Mart 2022)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Sihirli Orman: Peri Kraliçesi

Sahavet Ahsen Kaçulu’nun yönettiği ve Feyza Temel, Pusat Pirinçci, Rüzgar Yıldız, Mert Yaran ile Emre Temel’in oynadığı Sihirli Orman: Peri Kraliçesi, 22 Nisan 2022’de Skypic Film dağıtımıyla Skypic Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Nazlı, Burak ve Emre yanlışlıkla girdikleri büyük ormanın sihirli olduğunu fark ederler. Ormandan çıkmanın tek yolunun ise Kraliçe Peri’yi buradan kurtarmak olduğunu anlayan Nazlı, Burak ve Emre bir yandan kötü peri Heta’dan kaçarken deniz kızları, cüceler, haydutlar ve muhafızlar ile tarifsiz, büyük ve heyecanlı bir maceraya atılırlar. Kahramanlarımız Kraliçe Peri’yi kurtarabilecekler midir?

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Teaser: 1 / 2
  • IMDb