Ferhan Baran Yazıyor: Cunta Düzeni

Geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali’nden Jüri Büyük Ödülü ile dönen Michel Franco imzalı ‘Yeni Düzen / Nuevo Orden’ bağlamından koparılmış bir montaj görüntüyle açılıyor. Kandinsky’yi çağrıştıran soyut resmin yakın plan çekimi, sağnak yağmur altında yeşil boyanın bedeninden aktığı çıplak kadın, balkondan aşağı atılan mobilyalar, koridorda sürüklenen bir beden, merdivenlerden sel gibi akan yeşil sular, yeşil boya fırlatılan camın ardındaki tedirgin … Devamı… »

Aşk Yolunda, 12 Kasım 2021’de Sinemalarda

12 Kasım 2021 Cuma günü sinemalarda vizyona girmeye hazırlanan ve “O yüzük bu parmağa girecek” mottosu ile yola çıkan Aşk Yolunda filmi, Seçil Çömlekçi’nin 2019 yılında yayımlanan kitabı Bizimkisi Bir Ah Hikâyesi’nden uyarlandı. Filmin senaryosunu Seçil Çömlekçi yazarken senaryo süpervizörlüğünü aynı zamanda filmin yönetmeni olan Ahmet Kapucu yaptı. Yapımcılığını Aytaç Medya adına Aytaç Ağdağ yaparken başrollerini Çiğdem Batur, Şahin Irmak, Bora Cengiz, diğer rollerini ise Asuman Dabak, Bengi İdil Uras, Ayhan Taş, Çetin Altay, Halil İbrahim Kalaycıoğlu, Belinay Köle, Alev Oraloğlu, Kaan Güvenilir ve Yağız Bankoğlu üstlendi.

Altın Kedi İçin Yarışacak Filmler Açıklandı

İzmir Kısa Film Festivali, bu yıl 22. kez İzmirli sinemaseverler ile buluşmaya hazırlanıyor. İzmir Kısa Film Festivali, 22 – 28 Kasım 2021 tarihleri arasında yüzlerce filmi ücretsiz olarak sinemaseverlerle buluşturacak. 120 ülkeden 4.500 filmin başvuruda bulunduğu festivalde, ulusal ve uluslararası dallarda animasyon, belgesel, deneysel ve kurmaca kategorilerinde Altın Kedi Ödülleri için yarışacak olan filmler belli oldu. Bu yıl gösterimler Fransız Kültür Merkezi, Karaca Sineması, Tarık Akan Gençlik Merkezi ve festivalin online platformunda yapılacak. İzmir Kısa Film Festivali programı ve jüri üyeleri önümüzdeki günlerde açıklanacak.

Altın Kedi İçin Yarışacak Filmler Açıklandı yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Güney Amerika’dan Vahşet Anıları

İstanbul Modern Sinema, 31 Ekim Pazar gününden başlayarak bir hafta boyunca Şilili usta belgeselci Patricio Guzmán’ın üç önemli filmine ev sahipliği yapıyor. Şilili usta belgeselci daha önce İKSV festivallerinde izleme şansını yakaladığımız yapıtlarından 2010 yapımı ‘Işığa Özlem / Nostalgia de la Luz’da çocukluğunun huzurlu ülkesinden söz eder. Astronomiye olan ilgisinin kaynağından, Pasifik Okyanusu ile And dağları … Devamı… »

Ödüllü Filmler Haftası

29 Ekim Cuma günü yeniden açılan Taksim Atatürk Kültür Merkezi bünyesinde yapılan sinema salonu da 01 Kasım 2021 Pazartesi günü Kalandar Soğuğu filmiyle gösterimlere başlıyor. AKM Yeşilçam Sineması adıyla faaliyet gösterecek sinema 01 – 07 Kasım 2021 tarihleri arasında Ödüllü Filmler Haftası adı altında sinemamızın önemlive güzel örneklerini 16:00 seansında sinemaseverlere ücretsiz olarak sunacak. Gösterilecek diğer filmler arasında Bal, Kelebekler, Ateşin Düştüğü Yer, Zerre, Bir Zamanlar Anadolu’da, Mommo: Kız Kardeşim gibi filmler var.

Hayalimdeki Sevgili

Maria Schrader imzalı ‘Tam Sana Göreyim / Ich bin dein Mensch’ harika bir sekansla açılıyor. Bir gece kulübündeyiz. Alma salona girdiğinde eğlence tüm hızıyla sürmektedir. Pistte dans eden çiftlerin arasından süzülüp gelen doktor Felser genç kadını yakışıklı Tom ile tanıştırır. Şairane iltifatlarla söze giren genç adam rumba ritmleri duyulduğunda Alma’yı dansa kaldırmıştır bile. Ancak bir müddet sonra Tom’un konuşması takılmaya başlar ve bizler onun yapay zekaya sahip son model bir robot olduğunu anlarız.

Berlin Pergamon Müzesi’nde araştırmalarını sürdüren Alma, bilimsel çalışmalarına devam etmek için yönetici patronunun isteği üzerine alışılmadık bir deneye katılmayı kabul etmiştir. Barbie’nin Ken’i misali tasarlanmış Tom ile 3 hafta geçirecektir. Erkek obje bu süre içinde kadın gözüyle gözlem altında tutulacak, bu da yakın gelecekte yapay zekalı robotların kimlik, vatandaşlık, çalışma izni benzeri haklardan yararlanabilmeleri konusunda değerlendirmeye alınacaktır.

Alma deney için testlere tabi tutulmuş, beyni taranmış, anket üzerine anket yanıtlamış ve tüm bunların sonucunda tamamen kendi arzularına ve ihtiyaçlarına göre kodlanan Tom üretilmiştir. Çivi ile yazılmış Hitit tabletlerinde tarih öncesinin şiirinin peşine düşmüş olan Alma, Berlin’in pek konforlu ancak ruhsuz dünyasında kayıp bir ruh gibidir. Tom tüm cazibesi ve ilgisiyle genç kadının özlemini çektiği yaşam partnerinin ta kendisidir aslında. Hisleri yoktur belki ancak duyguları harekete geçirmek için programlanmıştır.

Bu girişin ardından filmin bilim-kurgusal özelliklerinin öne çıktığını düşünmeyin. Schrader insani olana ilişkin bir film yapmak niyetinde. Örneğin, Steven Spielberg imzalı ‘Yapay Zeka / A. I. Artificial Intelligence’ veya Alex Garland filmi ‘Ex Machina’ benzeri bilim-kurgu örneklerinden farklı olarak Tom’un mekanik özelliklerini göstermiyor. Film kısa sürede uyumsuz çiftler komedisine evrilirken, son bölümünde çok daha önemli şeyler sormaya başlıyor. Şöyle ki, kişisel beğenilere göre tasarlanmış insan görünümlü bir robot ideal bir hayat partneri olarak görülebilir. Özlemleri karşılar, arzuları tatmin eder ve yalnızlık hissini ortadan kaldırabilir. Kısaca kayıp ruhları mutlu kılacağı varsayılabilir. Fakat insanlar tüm gereksinimleri istedikleri anda yerine getirilsin diye mi yaratılmışlardır? Tatmin edilemeyen özlemlerimiz, hayal gücümüz ve hiç durmadan mutluluk arayışımız bizi insan yapan şeylerin kaynağı değil midir?

Pek Alman bakışı diyeniniz çıkabilir. Maria Schrader 90’larda oyuncu olarak ünlenmiş ilerleyen yaşlarında kamera arkasını seçmiş bir Alman sinemacı. İKSV’nin efsanevi eski yıllarına tanıklık etmiş olanlar hatırlar, kendisini başrolünü oynadığı ve o zamanlar birlikte olduğu Dani Levy’nin yönettiği 1991 yapımı ‘I was on Mars’ filminin gösteriminde tarihi Emek Sineması’nda ağırlamıştık. Schrader mükemmel değilse bile hiç fena olmayan bir çalışmaya imza atmış. Emma Braslavsky’nin kısa hikâyesinden Jan Schomburg ile ortaklaşa yazdığı filminin senaryosu inceliklerle dolu.

Alman Sineması ödüllerini toplayan yapımın Almanya’nın Oscar aday adayı olarak seçildiğini, Alma’yı canlandıran Maren Eggert’in bu yıl düzenlenen 71. Berlin Film Festivali’nden En İyi Kadın Oyuncu Ödülü ile döndüğünü hatırlatalım. Doktor Felser’de usta oyuncu Sandra Hüller’i, yapay zeka Tom’da ışıltılı performansıyla partnerinden rol çalan İngiliz asıllı Dan Stevens’ı izliyoruz.

(05 Kasım 2021)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com