Bir İstanbul Distopyası

Malatya Uluslararası Film Festivali, film gösterimleri ve paralel etkinliklerle devam ediyor. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması filmlerinden Son Çıkış filminin festivaldeki ilk gösterimi MalatyaPark Avşar Sinemaları’nda gerçekleştirildi. Film gösteriminin ardından yönetmen Ramin Matin, görüntü yönetmeni Tayman Tekin, yapımcı ve ses tasarımcısı Oğuz Kaynak ve oyuncular Erdem Şenocak ile İpek Türktan Kaynak’ın katılımıyla bir söyleşi gerçekleştirildi.

5. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri, 05 – 09 Aralık Tarihlerinde Teknoloji Temasıyla Gerçekleşiyor

Sessiz sinemanın yeni restore edilmiş seçkin örneklerini sinemaseverlerle buluşturan Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri’nin beşincisi bu yıl, 05 – 09 Aralık 2018 tarihleri arasında gerçekleşiyor. Akbank Sanat Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Kadıköy Sineması ve bomontiada ALT mekânlarında seyirciyle buluşacak festivalin ana teması Teknoloji olarak belirlendi. Kino İstanbul’un organize ettiği etkinliğin konukları arasında yer alan akademisyenler, yazarlar, araştırmacılar, küratörler, filmlere özel birer sunum yapıyor. Etkinlik ayrıca Sinematek/Sinemaevi ile ortak bir gösterim düzenleyecek.

5. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri, 05 – 09 Aralık Tarihlerinde Teknoloji Temasıyla Gerçekleşiyor yazısına devam et

Mahmut Fazıl Coşkun ve Can Evrenol Gezici Festival İçin Seçtiler

Gezici Festival’in, sinema dünyasından bir ismin seçtiği filmlerden oluşturduğu özel bölümüne bu yıl Mahmut Fazıl Coşkun konuk oluyor. Görünmez Kentler başlıklı seçkide Coşkun’un sinema tarihinden seçtiği üç klasik var. Korku sinemasının daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü bir dönemde Gezici Festival, türe özel bir bölüm ayırıyor. Türkiye korku sinemasının ayrıksı ismi Can Evrenol, festival için kült kısa filmlerden oluşan çekici bir Korku Sineması Programı hazırladı.

Mahmut Fazıl Coşkun ve Can Evrenol Gezici Festival İçin Seçtiler yazısına devam et

Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali 2018

22 – 25 Kasım 2018 tarihlerinde 11. yaşını kutlayacak olan Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali (SYFF) karmaşık küresel sorunlar karşısında sıradan insanların ürettiği ve hayata geçirdiği yaratıcı çözümler içeren belgesellerle bir kez daha izleyicileriyle buluşuyor. Kosta Rika’dan Türkiye’ye ilham verici hikâyeler içeren belgeseller ihtiyacımız olan kahramanların kim olduğunu gözler önüne seriyor: Değişim yaratmak isteyen herkes. İhtiyacımız olan tüm çözümler herkes tarafından uygulanabilir. Festivalde filmlerin yanı sıra film içerikleriyle alakalı konularda yaptıkları çalışmalarla ilham veren konuşmacılar, müzisyenler ve performanslar yer alacak.

Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali 2018 yazısına devam et

Çağan Irmak’tan Bizi Hatırla, 23 Kasım’da Sinemalarda

Çağan Irmak’ın yeni sinema filmi Bizi Hatırla, 23 Kasım’da vizyona giriyor. Yapımcılığını Avşar Film’in üstlendiği filmin başrollerinde Altan Erkekli, Tolga Tekin ve Özge Özberk yer alıyor. Filmin konusu şöyle: Kaan, çalışma hayatında yükselmiş, başarılı bir kariyere sahip olmuştur. Eşi, iki çocuğu ve işiyle ilgilenirken, memleketteki babası Eşref’i biraz ihmal etmiştir. Günün birinde babası rahatsızlık geçirir. İşleri yoğun olduğundan babasını İstanbul’a, yanına getirmeyi tercih eder. Son derece iyi niyetli olan Eşref Bey, burada yük olduğunu hissedince geri dönmek ister. Bulundukları durumda  birbirlerine ne kadar yabancılaştıklarını göreceklerdir.

Çakallarla Dans 5 Filminin Ekibi, Deniz Ali Tatar’la 6. Seans’a Konuk Oldu

Sinemaseverlerle YouTube’da buluşan Deniz Ali Tatar’la 6. Seans’ta, sinemaya dair merak edilenler konuşulmaya devam ediyor. Programın bu haftaki konukları Çakallarla Dans 5 filminin ekibi oldu, Kayınço Gökhan’ın 17 yaşında kızının ortaya çıkmasıyla oluşan komik olayları konu alan filmin yönetmeni Murat Şeker ve oyuncuları Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Şebnem Dönmez, Didem Balçın, Naz Çağla Irmak ve Hande Katipoğlu filmin merak edilenlerini Deniz Ali Tatar’a anlattı.

Çakallarla Dans 5 Filminin Ekibi, Deniz Ali Tatar’la 6. Seans’a Konuk Oldu yazısına devam et

Midyeci ve Çiğ Köfteci Karşı Karşıya

Hedefim Sensin filminde başları beladan kurtulmayan Zekeriya Taştan ve Yarım Hasan kendilerini çöp kutusunda buldu. İki ünlü ismin midyecilerden yedikleri dayak sonrası çöp kutusundaki halleri çok güldürecek. Yönetmenliğini Kıvanç Baruönü’nün üstlendiği filmin başrollerini Ata Demirer, Demet Akbağ, Gonca Vuslateri, İlker Aksum, Tarık Ünlüoğlu, Erkan Can paylaşıyor. Yapımcılığını BKM’nin üstlendiği Hedefim Sensin, 30 Kasım’da vizyona giriyor.

Resimli Vahşi Batı Öyküleri

Coen biraderlerin Western ile ilişkileri sağlamdır. Bizde ‘İz Peşinde’ adıyla gösterilmiş ‘True Grit’ (2010) ya da Oscarlara boğulmuş ünlü ‘İhtiyarlara Yer Yok / No Country For Old Men’ (2007) gibi birebir Western örneklerinin yanı sıra, daha ilk filmleri ‘Kansız / Simple Blood‘dan (1984) başlayarak türün karanlık ve vahşi raconu filmlerine sızmıştır.

Usta sinemacı kardeşlerin bir Netflix yapımı olduğu için Cannes’da yarışmaya kabul edilmeyen ancak Venedik ana seçkisinden en iyi senaryo ödülüyle dönen son filmi ‘Buster Scruggs’ın Şarkısı / The Ballad of Buster Scruggs’ bir hafta kadar önce Amerika’da vizyon gördü. 16 Kasım Cuma gününden başlayarak da tüm dünyada olduğu gibi bizde de Netflix kanalından izleyiciyle buluşuyor.

Coen’lerin bu yeni çalışması altı Amerikan Vahşi Batı hikâyesi üzerine kurulmuş. Yönetmenlerin tanımıyla bir antoloji projesi niteliği taşıyan çalışma, onların yıllar boyu kaleme aldıkları kişisel kısa hikâyelerini perdeye/ekrana taşıyor. Öyküler, bez ciltli resimli bir kitabın bölümleri olarak sunuluyor. Her bir öykü, uçsuz bucaksız vahşi batı kırsalında varolmaya çabalayan insanların talihsiz kaderleri üzerine. Klasik Western antolojisinden kopup gelmiş bu insanlar sütten çıkmış ak kaşık değil kuşkusuz. Birkaç tanesi dışında hırslı, açgözlü, namussuz karakterler bunlar. Her an tetikte bekleyen tehlike ve ölümün gölgesinde yerleşik bir yaşam kurmaya çalışırken, topraklarına göz diktikleri klasik Western’in vahşi kızılderilileri ile amansız bir mücadeleye girişmişler.

Coen’lerin filmi Western’e yeni bir bakış açısı getirme gayretinde bir çaba değil. Türün klasik klişelerini, kendi sinemalarının mizah, şiddet ve gerçeküstücü kokteyli içinde kullanıyor ve kendilerine özgü Coen dünyası içinde türe saygılarını sunuyorlar.

İzlemesi hayli keyifli bir çalışma bu. Her bir hikâye Coen’lerin önceki filmlerinden aşina olduğumuz benzersiz karakterlere yenilerini ekliyor. Film ile aynı adı taşıyan ilk öyküde; bir yönüyle Bugs Bunny’yi, diğer yandan Jesse James’i hatırlatan, güler yüzlü, gitarıyla şarkılar söyleyen ancak silahını herkesten hızla çekip karşısına çıkan adamları mıhlayan komik kovboy’da Tim Blake Nelson’ı izliyoruz. James Franco’nun bir banka soyguncusu olarak yer aldığı ikinci öykü Sergio Leone spagetti westernlerinin sivri dilli mizahını taşıyor. ‘Merhamet zorla gösterilmez, gökten yavaşça inen yağmur gibi düşer’ resim altı sözleriyle açılan ‘Ekmek Teknesi / Meal Ticket’ adlı üçüncü bölüm, kasaba kasaba dolaşarak keşfettiği sanatçıları sahneye çıkararak para kazanan bir organizatör ile Londra sokaklarında bulduğu kolları bacakları olmayan ancak hitabet gücü ve Şekspir ve Shelly’den alıntılarla kendisini izleyenleri etkisi altına alan yetenekli gencin hikâyesi üzerine. İrlandalı aktör Liam Neeson’un emprezaryoyu, yetenekli genç oyuncu Harry Melling’in talihsiz anlatıcıyı oynadığı hikâye, pazara çıkan sanatçının kaderine ve insanoğlunun doymak bilmez iştahının trajik sonuçları üzerine toplamın en hüzünlü parçalarından biri. Benzersiz caz, rock ve blues üstadı Tom Waits’in solo performansıyla döktürdüğü, Jack London esinli dördüncü öykü ise, yeşillikler içindeki el değmemiş vadide yaşlı bir altın arayıcısının mücadelesini anlatıyor.

Ve sıra geliyor kişisel favorim olan, Amerikalı yazar ve ruhbilimci Stewart Edward White’ın kısa hikâyesinden esinlenerek kaleme alınmış ‘Endişeli Kız / The Gal Who Got Rattled’ adlı beşinci öyküye. Oregon yolunda bir kafile ile seyahat eden kimsesiz genç kız ile yerleşik hayata geçmek isteyen kılavuzun Romeo ve Jülyet tadında gelişen trajik hikâyesinde, tüm filmi sarıp sarmalayan Carter Burwell imzalı soundtrack’in de etkisiyle hüzün kat sayısı tavan yapıyor. Coen biraderler John Ford’un ünlü ‘Cehennem Dönüşü / Stagecoach’ına gönderme yapan son bir dokunuşla noktalıyorlar filmlerini. Bir yolcu arabasının içinde toplanmış farklı sosyal statülerden beş kişinin, arabacının asla durmadığı tekinsiz yolculukta insan karakteri üzerine tartışmaları, Coen kardeşlere özgü gizemli bir büyülü gerçekçilik ortamında sürüp gidiyor.

Klasik Western unsurlarının Coen biraderlerin sinemasıyla buluştuğu bu enfes çalışma yılın en ilgiye değer işlerinden. Sinemada değil ama evinizde pırıl pırıl bir projeksiyondan Bruno Delbonnel’in nefes kesici görüntü çalışmasının keyfine varmanızı öneririm.

(18 Kasım 2018)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Mersin Sinema Günleri

Mersin Sinefil Sinema Derneği (Mersinefil) yaklaşık bir yıldır her hafta yaptığı Başka Sinema etkinliğini bu yıl biraz daha genişleterek Mersin Sinema Günleri etkinliğine dönüştürdü. Etkinlik sayesinde sinemaseverler 16 – 18 Kasım 2018 tarihleri arasında, vizyonda uzun süre kalmayan ya da geniş dağıtım ağı olmadığı için taşrada gösterilemeyen filmleri izleme olanağı bulacak. Mersin Sinema Günleri’nin açılış kokteyli 15 Kasım Perşembe günü 18:30’da Mezitli’deki Kafe Bazaar’da yapılacak. Aynı akşam ayrıca film müzikleri dinletisi de sunulacak. Mersin Sinefil Sinema Derneği Başkanı Jülide Baikoğlu, derneğin 2017 yılında kurulduğunu açıkladı.

Mersin Sinema Günleri yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Bir Yıldız Kaydı… Whitney

İnanılmaz bir ses, inanılmaz bir güzellik, inanılmaz bir gülüş… Benim için sesinin yanında o içten ve insanın içine mutluluk saçan gülüşü unutulmazdı Whitney Houston’un… Tanrı vergisi diye belki de kendimizi kandırdığımız o güçlü ses, öğreniyoruz ki, bebeklikten başlayan bir çalışmanın ürünü. Çok çalışınca bir şeyler oluyor, bunu göz ardı etmemek gerekir. Muhakkak ki yeteneği de vardı ve sesi gerçekten çok güçlüydü… ama bir düşünün … Devamı… »

Şeytan Geçidi: Enhara

Onur Aldoğan’ın yönettiği ve Hakan Yusufoğulları, Yasemin Yıldız Gürler, Ali Burak Küçük ile Tayfun Turhan’ın oynadığı Şeytan Geçidi: Enhara, 07 Aralık 2018’de HM Productions tarafından vizyona çıkarıldı.
Birbirini tanımayan 8 kişi kendilerini terk edilmiş bir binanın farklı odalarının içinde bulurlar. Başlarına gelenlere anlam vermeye çalışan bu 8 kişi, binanın içerisinde kendilerinden başka birilerinin olduğundan da habersizdir. Binada dolaşmaya başlayan insanlar, birbirlerini görmeye başlar, hepsi belirsizlik içerisindedir. Neden orada oldukları hakkında bir şeyler bulmak için dolaşan insanlar, buradan kurtulabilmek için hareket etmeye karar verirler.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Şeytan Geçidi: Enhara yazısına devam et

Aşkın Algoritması

Drake Doremus’un yönettiği ve Ewan McGregor, Lea Seydoux, Theo James ile Christina Aguilera’nan oynadığı Aşkın Algoritması (Zoe), 21 Aralık 2018’de Bir Film dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Yakın bir gelecekte teknoloji ve algoritmalar, romantik ilişkileri bir bilime indirgemiştir. Bilgisayarda yapılan simülasyonlar ilişkilerin uyumunu ve ömrünü bulmakta; şirketler tarafından dizayn edilen yapay zekalı sentetik eşler, insanlara romantik ilişkilerde aradığı her şeyi vermektedir. Cole ve Zoe, ideal android eşler tasarlayan ve bu teknolojiyi geliştiren bir şirkette çalışan iki mühendistir. Aralarındaki ilişki, zamanla romantik bir boyuta evrilir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb
  • Korkut Akın Yazıyor

Cemal Okan’a Onur Ödülü

8. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında yapılan Türk Sinemasına Katkı Ödülleri töreninde, Fono Film Yönetim Kurulu Başkanı ve TAFF Pictures Kurucu Ortağı Cemal Okan, sinema sektörüne verdiği 40 yıllık katkılarından dolayı onur ödülüne layık görüldü. Şener Şen, Perran Kutman ve Osman Sınav’ın da onurlandırıldığı açılış gecesinde, ödülünü yönetmen Atalay Taşdiken’in elinden alan Cemal Okan, “Ben bu ödülü, bayrağı devraldığım babama adıyorum.” dedi.

Alev Gürzap’ı Kaybettik

Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, Alev Gürzap, 08 Kasım 2018 Perşembe günü hayatını kaybetti. 1936 yılında İstanbul’da doğan Gürzap, 1946 yılında Shakespeare’in çocuk oyunu Fırtına ile tiyatroya adım attı, 17 yıl süreyle Lüküs Hayat’ta Mısırlı Afet’i oynadı. 1999 yılında Afife Tiyatro Ödülleri’ne İlkay Saran’la birlikte aday gösterildiler. Zeynebin Aşkı, Ana Kucağı, Sabıkalı, Yasak Aşk, Alişan, Nasıl İsyan Etmem, Affet Bizi Hocam, Baykuşların Saltanatı, Yıldızların Altında, Son Yaprak gibi sinema filmlerinde de rol alan Alev Gürzap’ın cenazesi, 09 Kasım 2018 Cuma günü Bodrum – Torba’da toprağa verildi. Merhumeye tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.