36. İstanbul Film Festivali Ulusal Altın Lale Adaylarına Bir Bakış

‘Ulusal Altın Lale Yarışması’ sinemamızın son hasadından öne çıkan örneklerin izleyici karşısına çıkacağı, 36. İstanbul Film Festivali’nin ilgiyle takip edilen bölümlerinden biri. Bu yıl yönetmen Durul ve Yağmur Taylan biraderlerin başkanlığını yapacağı yarışma jürisinin diğer üyeleri, oyuncu Nejat İşler, yazar Sema Kaygusuz ve görüntü yönetmeni Emre Erkmen’den oluşuyor. Jüri, Altın Lale en iyi film, yönetmen, Onat Kutlar adına Jüri Özel Ödülü, erkek oyuncu, kadın oyuncu, senaryo, görüntü yönetmeni, kurgu ve özgün müzik dallarında ödül veriyor.

Yarışma seçkisi 12 filmden oluşuyor. Bunlardan Yeşim Ustaoğlu imzasını taşıyan ‘Tereddüt’ geçtiğimiz yıl Uluslararası Antalya Film Festivali’nde en iyi film, yönetmen ve kadın oyuncu dallarında ödüllendirilmiş bir yapım. Farklı sosyal sınıf ve kültürlerden gelmiş iki kadının yollarının kesişmesi ve aralarındaki farklılıklara rağmen ortak bir açmazın içinde bulunduklarını fark edişleri üzerine, Funda Eryiğit ve Ecem Uzun’un başarılı performanslarından destek alan cesur bir film bu.

Özgür Doğan ile ‘İki Dil Bir Bavul’, Zeynel Doğan ile ‘Babamın Sesi’ne imza atmış ve büyük beğenimizi kazanmış olan Orhan Eskiköy, üçüncü uzun metrajı ‘Taş’ ile yarışmanın iddialı isimlerinden bir diğeri. Muhammet Uzuner ve Jale Arıkan’ın oyuncuları arasında yer aldığı yapım, ansızın kapılarında beliren zihinsel sorunlu bir adamın, aile bireyleri arasındaki buzları çözmesi ve onları yeniden hayatın içine çekmesini konu ediniyor. Beş yıl önceki ‘Gözetleme Kulesi’nden sonra çektiği ilk film ‘İşe Yarar Bir Şey’ ile Pelin Esmer seçkinin öne çıkan bir diğer yönetmeni. Başak Köklükaya, Öykü Karayel ve Yiğit Özşener üçlüsünün yorumladığı bu gizemli gece treni hikâyesi, Metin Erksan filmlerini anımsatıyor ilk bakışta.

Sinemamızın bir diğer deneyimli ismi Kazım Öz’ün yeni filmi ‘Zer’, 1938’de Dersim acılarını yaşayan babaannesi Zarife’nin kendisine söylediği şarkının izini süren torun Jan’ın hikâyesi üzerine. 2013’te ‘Sen Aydınlatırsın Geceyi’ ile Altın Lale’yi kazanan Onur Ünlü, bu yıl ‘Kırık Kalpler Bankası’ ile yarışmaya renk katacağa benzer. Ünlü’nün Shakespeare hayranlığı sürüyor, olmayacak bir hayalin peşine takılmış üç kafadarın trajik hikâyesini üstadın ‘Romeo ve Juliette’i üzerine kurmuş. Bu sürprizli filmde Haluk Bilginer, Serkan Keskin, Tansu Biçer, Taner Ölmez, Ahmet Mümtaz Taylan, Nazan Kesal gibi güçlü isimlerden oluşan bir oyuncu kadrosu bekliyor bizleri. ‘Beş Kardeş’ ve ‘Ben de Özledim’ gibi Onur Ünlü imzalı TV yapımlarında yönetmen yardımcılığı yapmış, bazı bölümlerin yönetmenliğini üstlenmiş Erkan Tunç’un ‘Martı’sı İzmir Torbalı’da dağlar arasında kalmış küçük bir tavuk çiftliğinde geçiyor. Dört karakterin dar ve boğucu bir mekânda kesişen yollarının, onların iç dünyalarının ortaya çıkmasına ve kendileriyle yüzleşmesine vesile olmasını anlatıyor.

Sinema yazarı Ceylan Özgün Özçelik’in Berlin Film Festivali Panorama bölümüne seçilmiş ilk uzun metrajı ‘Kaygı’, yarışma seçkisi kapsamında ülkemizde ilk kez gösterilecek bir diğer yapım. Sinemamızın yükselen oyuncularından Algı Eke’nin geçmişini hafızasında arayan Hasret kompozisyonda karşımıza çıkacağı, toplumsal bellek ve etki alanları temeline oturan bu ilginç psikolojik gerilim merakla beklenmeye değer. ‘Kurban kadınların ruhlarının haykırışı’ olarak tanımladığı ilk kısası ‘Küçük Pencereli Evler’ ile Venedik Film Festivali’nden ödüllü Bülent Öztürk, ilk uzun metrajı ‘Mavi Sessizlik’ ile festivalin Altın Lale ödüllü hem Ulusal, hem de Uluslararası yarışmalarında yer alıyor. Teoman Kumbaracıbaşı’nın canlandırdığı eski bir güvenlik kuvveti mensubunun geçmişte yaptıklarıyla yüzleşmesini öykülüyor.

Yarışma seçkisinin izleyiciye tanıtacağı yeni yönetmenlerden bir diğeri olan Özgür Sevimli, ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ ve ‘Kış Uykusu’nda Nuri Bilge Ceylan’ın birinci yönetmen yardımcılığını yapmış. Genç sinemacı, başrollerini deneyimli ustalar Cezmi Baskın ile Meral Çetinkaya’ya emanet ettiği ilk uzun metrajı ‘Murtaza’da dokunaklı bir yaşlılık öyküsüne soyunuyor. Yine bir ilk film olan ‘Sarı Sıcak’da üretim ilişkilerinin değişmesine paralel olarak sermayenin el değiştirmesi ve bu değişimden etkilenen insanların hikâyelerini anlatıyor Fikret Seyhan. Bir diğer isim Selman Kılıçaslan, ‘Bütün Saadetler Mümkündür’ isimli çalışmasında, mühendislik öğrencisi gencin hayata dair sorular sorduğu arayış sürecini ele alıyor. Genç oyuncularımızdan Buğra Gülsoy ile Serhat Teoman’ın senaryosunu yazıp ortaklaşa yönettikleri ilk yönetmenlik denemeleri ‘Mahalle,’ İstanbul’un kenarda köşede kalmış, kendi yağıyla kavrulan bir mahallenin dinamiğini, aynı semtte doğmuş büyümüş üç esnaf arkadaş üzerinden aktarıyor.

(02 Nisan 2017)

Ferhan Baran

[email protected]