Hindistan’da Türk Ezgileriyle Türkiye Resepsiyonu!

Hindistan’da düzenlenen Mumbai Film Festivali’nde Türkiye rüzgârı esmeye devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteği ile Tesiyap tarafından organize edilen etkinlik kapsamında Hindistan’a giden Türk delegasyonu, önce Bollywood’un önemli isimleri ile ortak yapımlar ve işbirlikteliklerinin ayrıntılarını görüşmek üzere bir araya geldi. Forum sonrasında katılımcılar klarnet virtüözü Serkan Çağrı’nın ezgileri eşliğinde gerçekleştirilen resepsiyona katıldı. Hint sinema ve dizi sektörünün önemli isimlerinin katıldığı resepsiyonda, tüm davetliler Çağrı’nın ezgilerine gece boyunca alkışlarla eşlik etti.

Ekşi Elmalar’ı İzleyenler Hem Kahkahaya Hem Gözyaşlarına Boğuldu

Ekşi Elmalar filminin galası önceki gün UNIQ İstanbul’da gerçekleşti. BKM Film yapımcılığında 28 Ekim’de vizyona girecek olan Ekşi Elmalar’ın galasına adeta ünlü yağdı. Galaya katılanlar arasında Belçim Bilgin, Cem Yılmaz, Ozan Güven, Cengiz Bozkurt, Timur Acar, Necip Memili, Mete Horozoğlu, Erdal Tosun, Ferzan Özpetek, Onur Ünlü, Serkan Keskin, Büşra Pekin, Ahmet Mümtaz Taylan,Gupse Özay, Gökçe Bahadır, Mert Fırat, Rıza Kocaoğlu, gibi isimler vardı.

Ekşi Elmalar’ı İzleyenler Hem Kahkahaya Hem Gözyaşlarına Boğuldu yazısına devam et

Antakya Film Festivali’nin Finalistleri Belli Oldu

Bu yıl 23 – 29 Kasım tarihleri arasında Ansam Kültür Derneği ve Fotofilm Sanat Merkezi’nce düzenlenen 4. Uluslararası Antakya Film Festivali’nin uzun metraj ve belgesel dalındaki finalistleri belli oldu. Ulusal Uzun Metraj Yarışması’na katılacak olan filmler arasında Albüm, Ağustos Böcekleri ve Karıncalar, Geçmiş, Mavi Bisiklet, Babamın Kanatları, Defne’nin Bir Mevsimi, Rauf, Kalandar Soğuğu, Mezarcı, Mor Ufuklar, Yağmurlarda Yıkansam filmleri var.

Antakya Film Festivali’nin Finalistleri Belli Oldu yazısına devam et

Yaşamak Güzel Şey

Müfit Can Saçıntı’nın yönettiği ve Müfit Can Saçıntı, Yasemin Çonka, Zihni Göktay ile Ayşegül Atik’in oynadığı Yaşamak Güzel Şey, 14 Nisan 2017′de Mars Dağıtım dağıtımıyla Artistik Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Hüznü ve komediyi harmanlayan film, yaşam koşullarına boyun eğen, sessiz ve pısırık bir adam olan Müfit’in, başına gelen talihsiz bir olay ile baş kaldıran bir anti kahramana dönüşmesini ve yaşamın güzelliklerini keşfetmesini konu alıyor. Müfit Can Saçıntı, “Terapi gibi bir film” olarak tanımladığı son filmi Yaşamak Güzel Şey için “Hayal değil, hayat ürünü” diyor ve “Güldürürken düşündürecek ve sonra yeniden güldürecek.” diye de ekliyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman

Yaşamak Güzel Şey yazısına devam et

Kor, Asya Pasifik Ödülleri’nde 3 Dalda Aday Gösterildi

Yönetmenliğini Zeki Demirkubuz’un yaptığı Kor filmi, Asya Pasifik Ödülleri’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve Aslıhan Gürbüz ile En İyi Kadın Oyuncu dalında aday gösterildi. Ödüllerin onuncu yıl dönümünde jüride, beş önemli sinemacı yer alıyor: Oscar Ödüllü İngiliz yapımcı Lord David Puttnam, Busan Uluslararası Film Festivali Başkanı Kim Dong-Ho, birçok ödül kazanmış Hong Kong’lu yapımcı Nansun Shi, Altın Palmiye ve Oscar ödüllü Avustralya’lı yapımcı Jan Chapman ve ünlü Hint sinemacı Shyam Benegal. Dünya film üretiminin yarısının gerçekleştiği bölgede 10 yıldır düzenlenen Asya Pasifik Ödülleri’ne 43 ülkeden 303 film ön elemeye katılmıştı.

Türk Delegasyonu, Hint Basınıyla Buluştu

20 Ekim’de Hindistan’ın Mumbai şehrinde başlayan Mumbai Film Festivali kapsamında Hindistan’a giden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Tesiyap Başkanı Birol Güven, ünlü oyuncular Hazal Kaya, Sarp Levendoğlu ve Kaan Taşaner, Yeni Delhi Büyükelçisi Burak Akçapar ve Mumbai Başkonsolosu Sabri Ergen’in ev sahipliğinde Hint basınıyla buluştular. Önemli mesajların verildiği toplantıya, Hint basını yoğun ilgi gösterdi.

Türk Delegasyonu, Hint Basınıyla Buluştu yazısına devam et

4. Uluslararası Canlandırma Günleri

Bu yıl 26 – 28 Ekim 2016 tarihleri arasında düzenlenecek olan 4. Uluslararası Canlandırma Günleri, 26 Ekim Çarşamba günü İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde başlıyor. Üç günlük programda Türkiye’de ilk kez gösterimi yapılacak uzun metraj canlandırma filmleri, uluslararası seçkiler ve yeni teknolojilerle gelişen canlandırma sineması deneyimleri canlandırma sinemasını sevenleri bekliyor olacak.

17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali’nde 7 Gösterim Salonu, 111 Seans, 427 Film, 47 Ülke

İzmir’in uzun soluklu tek uluslararası sinema etkinliği olan Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, bu yıl kapılarını 17. kez açıyor. Festivale katılan ünlü konuklarla yapılacak söyleşilerin yanısıra kamera önü oyunculuk, görüntü yönetmenliği ve post prodüksiyon konularında düzenlenecek ücretsiz workshoplar sayesinde, kısa film konusunda her alanda eğitim sağlanmış olacak. Bandmag Dergisi’nin Antalya Film Festivali için hazırladığı 100 İlüstrasyon ile Türkiye Sineması’nın 100 yılı Sergisi de festival sırasında İzmirlilerle buluşacak. Sergide Ah Güzel İstanbul’dan Kış Uykusu’na, sinemamızın 100 filmine dair illüstrasyon çalışmaları yer alıyor.

17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali’nde 7 Gösterim Salonu, 111 Seans, 427 Film, 47 Ülke yazısına devam et

5. Uluslararası Van Gölü Film Festivali Jüri Üyeleri Açıklandı

28 Ekim – 01 Kasım 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek olan 5. Uluslararası Van Gölü Film Festivali’nin İnci Kefali (Darekh) Sinema Ödülleri’ni belirleyecek jüri üyelerinin isimleri açıklandı. Festivalde yarışacak uzun metraj sinema filmlerini Heyat Benkara, Semir Aslanyürek, Mohy Quandour, Selim Demirdelen, Tayfur Aydın ve Fırat Tanış’tan oluşan jüri; belgesel filmleri ise Bingöl Elmas, Behçet Güleryüz ve Afif Ataman’dan oluşan jüri belirleyecek.

5. Uluslararası Van Gölü Film Festivali Jüri Üyeleri Açıklandı yazısına devam et

Sinemasal Gülümsemesine DİMES Desteği

DİMES, kırsalda yaşayan çocukları sanatın tüm renkleri ile buluşturan Sinemasal etkinliğine de destek verdi. #gülümse temasıyla Akdeniz’in çocukları için yola çıkan Sinemasal Açık Hava Sinema Festivali, 03 – 23 Ekim 2016 tarihleri arasında, her bir ilde üç günlük bir programla olmak üzere Antalya, Karaman, Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay illerinde gerçekleşti. DİMES özel bir geri dönüşüm kutusuyla çocukların çevre koruma bilincine sahip olmalarını da destekledi.

Sinemasal Gülümsemesine DİMES Desteği yazısına devam et

İstanbul Modern Sinema’da Balkan Günleri Balkanmanya’da Bu Hafta: Köpekler, Yeminli Bakire ve Sieranevada

İstanbul Modern Sinema, Balkan sinemasından en yeni örnekleri Balkanmanyam’da bir araya getiriyor. Bu haftaki programında öne çıkan filmler, Köpekler, Yeminli Bakire ve Sieranevada. Bogdan Mirica’nın imzasını taşıyan ve Köpekler, 28 Ekim 17:00 ve 30 Ekim’de 15:00’de, Yeminli Bakire, 28 Ekim15:00 ve 29 Ekim 17:00’de gösterilecek. Cristi Puiu’nun Romanya’nın Oscar adayı filmi Sieranevada ise 27 Ekim 19:00 ve 30 Ekim 17:00’de sinemaseverlerle buluşacak.

İstanbul Modern Sinema’da Balkan Günleri Balkanmanya’da Bu Hafta: Köpekler, Yeminli Bakire ve Sieranevada yazısına devam et

Şehir Comm Film Günleri

İstanbul Şehir Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencilerinin film çalışmalarının sergileneceği Şehir Comm Film Günleri (Şehir Comm Film Days), 26 – 27 Ekim 2016 tarihlerinde Şehir Üniversitesi Batı Kampüsü Sinema Salonu’nda gerçekleştiriliyor. Gösterilecek filmler arasında Yer Gösterici, Arın, Kayıp Hatıra, Chechia, Ten Mavi, Burnesha, İlk Oturum (First Session), Dr. Sancar, Kontur, Misafir, gibi filmler var.
Şehir Comm Film Günleri yazısına devam et

Altın Portakallı Sanatçılar ve Rabarba

102 yıl önce Fuat Uzkınay’ın çektiği Ayastefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı (çekilip çekilmediği tartışmalıdır… bağlı olarak, Uzkınay’ın ilk sinemacı olduğu da…) ile başlayan sinema yolculuğumuzda sayısız yönetmen, yapımcı, kameraman, oyuncu ve set çalışanı gelip geçti. Kimi hâlâ unutulmadı, kimiyse bu “sevgi kulesi”nin sürmekte olan yolculuğunun çimentosu unutulsa da…

Unutmayı unutmak için ödüller kurulmuş başından beri. Çeşitli festivaller, şenlikler aracılığıyla başarılı bulunan kamera önünde ve arkasındaki sinemacılar ödüllendirilmiş. Bu festivaller ve ödüller zamanla kurumsallaşmış ve gerçek birer “değer”e dönüşmüş.

Sinema bir şenliktir

Antalya’da 1964’te düzenlenmeye başlanan Altın Portakal Film Şenliği, son yıllarda Antalya Film Festivali adıyla anılıyor. Siyasetin her zaman için damgasını vurduğu sinemamızın, özellikle de festivallerin kararları tartışmaya açık kuşkusuz. Seçici Kurul, o filmi tercih etmiş… bir başka kurul başka filmi seçebilirdi. Hem siz olsanız oy bile vermezdiniz değil mi? Peki, bu tartışmalar yaratan kararlar sinemanın şenlik olmasını engeller mi? Tabii ki hayır! Binlerce kez hayır…

Ödüllü sanatçılar

Sinema, zorlu bir sürecin sonunda ulaşır seyircinin beğenisine… Diğer sanat dallarından -birikimi bir tarafa bırakırsak- çok zahmet gerektirir. Senaryolaştırılması, mekân bulunması, oyuncu belirlenmesi, ekip kurulması, çekimler, (eskide kalsa da) banyo işlemleri, montaj çalışmaları, seslendirme (sesli çekiliyor filmler artık) ve çoğaltma… bitiyor mu, tabii ki hayır. Salon da bulmalısınız filminizin gösterime gireceği. A’dan Z’ye emeği geçen herkesin alkışı ve ödülü hak ettiği uzun bir süreç. (Alkışı hak ettiği deyince… Neden gösterimin ardından alkışlamıyoruz, tiyatroda olduğu gibi, hep garibime gidiyor. Sanki eskiden alkışlardık. Artık basın gösteriminde bile –sinema yazarlarının daha bir kadirbilir olacağı düşüncesiyle söylüyorum- alkış görülmüyor… Hatta birçoğumuz jeneriği beklemiyor bile.

Bir yıllık çalışmayla…

Antalya Film Festivali’nin 53 yılında (53.sü bu yıl gerçekleştirildi, doğal olarak bu seçkide yer almıyor) 520 yönetmen, yapımcı, senarist, kameraman, müzisyen montajcı, sanat yönetmeni, oyuncunun yer aldığı Altın Portakallı Sanatçılar” kitabını Ali Can Sekmeç, bir yıllık çalışma ile çıkarmış ortaya. Önemli bir çalışma. Özellikle sinema tarihçileri, sosyologlar ve akademisyenler için bulunmaz nimet. Böylesi çalışmaları yapanların emekleri çok fazladır ama kadri bilinmez; çok yıllar sonra hakkı teslim edildiğinde de o burukluk kalır insanın içinde.

Emeğine ve çabana çok teşekkürler Ali Can Sekmeç. Sinemamızın -tabii, diğer sanat dallarının da- böylesi bir çalışmaya ihtiyacı vardı. Yeterli mi? Kesinlikle değil. Ali Can Sekmeç’e ve diğer araştırmacı arkadaşlara olanak sağlamalı ki, geçmişle geleceği buluşturabilelim. Kültür Bakanlığı benzer çalışmaları desteklemeyi sürdürmeli… Hatta son anda sipariş vermek yerine uzun süreli araştırma için hem ödeneklerini hem teknik olanaklarını arttırmalı.

Rabarba

Sinemanın gizli kahramanları seslendirmecilerdir. Onlar da montajcılar gibi filmi kurtardıklarını söyleyebilirler rahatlıkla. Çoğunlukla, havasız küçücük odalarda ter kan içinde hayat verirler filmlere. Küçük ve havasız yerlerdir çünkü seslendirme salonları yalıtılmış olmak zorundadır. Dışarıdan ses girmemesi, içindeki seslerin kaçmaması, yankılanmaması gerekir.

Uluslararası Antalya Film Festivali Direktörü ve yapımcı Elif Dağdeviren, Serdal Güzel ile Deniz Çakır’ın seslendirme sanatçılarını bir sergide toplama fikrini -kendisinin de bir dönem aynı işi yaptığından yola çıkarak- büyük bir hevesle kabul ettiğini, serginin bir kitaba dönüşmesinin de o çabayı kalıcılaştıracağını söylüyor. Deniz Çakır ile Serdal Güzel, sinemanın bu gizli, gizli olduğu kadar başarılı, başarılı olduğu kadar güçlü, güçlü olduğu kadar kurtarıcı kahramanlarını, bulabildikleri, ulaşabildikleri kadarıyla toplamış.

Abecesel sırayla dizilen fotoğrafların sergisi kim bilir ne kadar güzeldi (Antalya Film Festivali’nin yöneticileri, Atilla Dorsay’ın ricasını kırmalarının acısını yaşıyorlardır bu satırların sonunda, muhakkak). Kitap da bir o kadar güzel. Özellikle fotoğraflar, bu gizli, güçlü, başarılı ve kurtarıcı kahramanları birebir yansıtıyor. Sungun Babacan, yazdığı önsözle her şeyi özetlemiş…

Güzel ama eksik…

80’de sinemaya girdiğimde, Acar Film ve özellikle, daha çok da Lale Film stüdyolarının koridorlarında ve bekleme odalarında seslendirmeci ağabey ve ablalarla bir arada olur, onların anılarını dinlemeyi çok severdim. Birçok şeyi o sohbetlerin arasından öğrendiğimi söylemeliyim. Arada, stüdyoya çağrılırlar, repliklerini söyledikten sonra konuşmaya kaldıkları yerden devam ederlerdi susamlı tavuk (Lale Film’in bir üst sokağındaki küçük bir simit fırınından alınan taze çıtır simidin adı) eşliğinde. Ne film öyküleri anlatılırdı, ne filmler çekilirdi sadece düşlerde…

Değerli çalışma…

Böylesi çalışmalar hem çok sık yapılmaz/yapılamaz hem de satış şansı pek yoktur. Ancak, yukarıda da değindiğim gibi tarihçiler, akademisyenler, araştırmacılar ve ilgililer peşine düşer bu ve benzeri kitapların (ben şanslılardan biriyim). Buna da bağlı olarak -kuşkusuz eksikleri olacaktır, zamanla tamamlanan- kapsamının geniş tutulması, ulaşılamayan kişilerin hiç değilse adlarının geçmesi hem ahde vefa hem işin hem de saygı gereği geçmeliydi.

Bir Yeşilçam klasiği olan “n’ayır, n’olamaz” nasıl olur da geçmez? Abdurrahman Palay, Agah Hün (ilk aklıma gelenler, daha da sıralayabilirim Adalet Cimcoz, Ferdi Tayfur… Zafer Önen) unutulabilirler mi?

Deniz Çakır ile Serdal Güzel’i kutluyorum. Aceleye getirilmesi ise üzdü beni. Kültür Bakanlığı desteklese, bu değerli çalışma eksiklerini giderse keşke.

(31 Ekim 2016)

Korkut Akın

22. Gezici Festival

Ankara Sinema Derneği’nin düzenlediği Gezici Festival, 22. yolculuğuna hazırlanıyor. 25 Kasım – 07 Aralık 2016 tarihleri arasında izleyicisiyle buluşacak olan festival, Ankara’dan yola çıkacak. 25 Kasım – 01 Aralık’ta başkentteki gösterimlerinin ardından, 02 – 04 Aralık tarihleri arasında Sinop’a geçecek, 05 – 07 Aralık’ta ise Kastamonu’da sona erecek. Gezici Festival, 22. yolculuğunda, bir yıllık aradan sonra tekrar Sinop’a, film ekipleriyle birlikte konuk olacak, Sinop’un ardından iki yıldır kentleri arasına katılan Kastamonu’da festivali tamamlayacak. Festivalde, her yıl olduğu gibi bu yıl da sinema üzerine birçok söyleşi ve atölye çalışmaları yer alacak.

22. Gezici Festival yazısına devam et