Altın Portakal’lar Çifter Çifter Gitti

53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde çok özel bir ödül töreni yaşandı. Yeşim Ustaoğlu’nun yönettiği Tereddüt, Uluslararası Yarışma’da, Ümit Köreken’in yönettiği Mavi Bisiklet ise Ulusal Yarışma’da En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödüllerini aldı. Tereddüt filminde oynayan Ecem Uzun da Ulusal ve Uluslararası Yarışma’da En İyi Kadın Oyuncu seçildi. Babamın Kanatları filmi ise Ulusal Yarışma’da En İyi Müzik ve Erkek Oyuncu ödüllerinin sahibi oldu.

Altın Portakal’lar Çifter Çifter Gitti yazısına devam et

Dedemin Gözyaşları

İhsan Taş’ın yönettiği ve Halil Ergün, Erkan Petekkaya, Cem Kılıç ile Ali Kürşat Uzun’un oynadığı Dedemin Gözyaşları, önümüzdeki aylarda CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Taş Film – Öndeş Yapım tarafından vizyona çıkarılıyor.
Henüz bebekken, anne ve babasını trafik kazasında kaybeden Mustafa, küçük ve şirin bir sahil kasabasında dedesi Kemal’in yanında büyük bir sevgiyle büyür. Ne yazık ki, 10 yaşında yakalandığı Lösemi hastalığı ile, hem dedesinin hem mahallelinin ve hastanede tanıştığı yeni dostlarının desteği ile mücadele eder. Mustafa’nın hastanede verdiği mücadele sırasında dedesi ile tanışan muhabir, başta kendi kimliğini saklayarak haber peşinde koşmaktadır. Hem muhabir hem de dede Kemal için bu tanışmanın sonucunda tahmin edilemez olaylar yaşanır. Sevginin ve gerçek dostluğun gücünün, dürüstlüğün baş rolde olduğu filmde, izleyiciler, hem hüzünlenecek hem de büyük bir duygu yoğunluğu içinde sevdiklerine sahip çıkmanın önemini kavrayacaklar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Teaser
  • IMDb

Dedemin Gözyaşları yazısına devam et

Tuncer Çetinkaya Yazıyor: Kaplanoğlu vs Kusturica, Vol: 2

09 – 14 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen 47. Altın Portakal’ı Kusturica olayının damgasını vurduğu bir yıl olarak nitelendirmek sanırız yanlış olmaz. Uluslararası Yarışma’nın Jüri üyesi olarak festivale davetli olan dünyaca ünlü Boşnak asıllı Sırp yönetmenin gelmesinden önce, Bosna’da yaşanan katliama destek verdiği gerekçesiyle başlayan protestolar, Kusturica’nın kente girişiyle doruğa çıkmıştı. Bu konuda işaret fişeğini yakan … Devamı… »

Mor Ufuklar

Olgun Özdemir’in yönettiği ve Zeynep Sevi, Numan Çakır, Ece Özdikici ile Adem Yılmaz’ın oynadığı Mor Ufuklar, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla ????? tarafından vizyona çıkarılıyor.
Suriyeli oyuncuların da kadrosunda yer aldığı Mor Ufuklar, Suriye’deki iç savaşın ve yaşananan insanlık dramının iç yüzünü, ailesini Ege’nin sularında kaybeden Halepli Meryem’in travmasını ve farklı hayatlara sahip insanların her birinin yaşamındaki göç hikâyesini anlatıyor.

Mor Ufuklar yazısına devam et

53. Altın Portakal’ın İlk Sahipleri Belli Oldu

53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde, Antalya Film Forum Ödülleri ve Yaratıcı Ödüller sahiplerini buldu. Ödül töreninde konuşan Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Festival Başkanı Menderes Türel, “Arkadaşlarımızla bir fidan diktik ve inşallah bu fidan büyüyecek, dev bir çınar olacak.” dedi. Gecede 18 ödül sahipleriyle buluşurken Uluslararası Antalya Film Festivali, 23 Ekim Pazar akşamı Expo 2016 Kongre Merkezi’nde düzenlenecek tören ile sona erecek.

53. Altın Portakal’ın İlk Sahipleri Belli Oldu yazısına devam et

Modern Zamanlar Dergisi’nin 40. Sayısı Çıktı

Antalya Muratpaşa Belediyesi Kültür Yayını olan Modern Zamanlar Dergisi, “Altın Portakal: Dünden Yarına” başlıklı dosyasıyla, 40. kez okuyucularıyla buluşuyor. Tuncer Çetinkaya editörlüğünde hazırlanan derginin giriş yazısında, “Değişmeyen gerçek; kimi zaman sembollerde, kimi zaman kategorilerde, hatta şenliğin isminde yapılan ‘düzenlemelerin’ geçici olduğudur. Bir başka deyişle yarına kalan organizasyonun o anki yürütücüleri değil, Altın Portakal’ın bizzat kendisidir; çünkü burası, Antalyalı’nın yüreğinde taşıdığı sevgi sayesinde Türk Sineması’nın kalbinin attığı yerdir. Bu yüzden Antalya bizim, Altın Portakal bizim!” ifadelerine yer veriliyor.

Yaşayan Efsane, Actors Studio Eşbaşkanı Harvey Keitel’a Yaşam Boyu Başarı Ödülü

Türkiye’nin en köklü film festivali olan Uluslararası Antalya Film Festivali, bir haftalık şölenin ardından 23 Ekim akşamı sinemaseverlere unutulmaz bir geceyle veda etmeye hazırlanıyor. Festival, kapanış gecesinde de dünyaca ünlü yıldızlara ev sahipliği yapacak. Onlardan biri de Taksi şoförü, Ucuz Roman, Piyano, Ulis’in Bakışı ve daha pek çok filmdeki unutulmaz performansıyla sinema tarihinde ve seyircilerin gönlünde silinmez bir yer edinen usta oyuncu Harvey Keitel. Gelmiş geçmiş en iyi metod oyuncuları arasında gösterilen Harvey Keitel, halen Al Pacino ve Ellen Burstyn ile birlikte Actors Studio’nun eş başkanlığını yürütüyor.

Yaşayan Efsane, Actors Studio Eşbaşkanı Harvey Keitel’a Yaşam Boyu Başarı Ödülü yazısına devam et

17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali’nde Geri Sayım Başladı

17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, 01 – 06 Kasım tarihlerinde Fransız Kültür Merkezi, İzmir Sanat Merkezi ve Karşıyaka Karşı Sanat Merkezi’nde yapılıyor. Festivalin açılışı 02 Kasım akşamı Buca Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Altın Kedi finalist filmlerini, Yönetmen Erden Kıral, Oyuncu İrem Altuğ, Görüntü Yönetmeni Uğur İçbak, Akademisyen Nikola Vukceviç ve Yapımcı Yonca Ertürk değerlendirecek. Animasyon, Belgesel ve Deneysel filmleri ise ise Akademisyen Alev Fatoş Parsa, İllüstrasyon Sanatçı Ethem Onur Bilgiç ve Antalya Sinema Derneği Kurucu Başkanı Sidar Serdar Karakaş ödüllendirecek.

17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali’nde Geri Sayım Başladı yazısına devam et

13. Geleceğin Sineması Ödül Töreni Yapılıyor

TÜRSAK Vakfı tarafından, T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde ve Beyoğlu Belediyesi’nin katkılarıyla bu yıl 13.sü düzenlenen Geleceğin Sineması Yarışması’nın ödül töreni 25 Ekim 2016 Salı günü saat 20:30’da Beyoğlu Pera Palas Otel’de yapılıyor. Geleceğin Sineması Yarışması, sinemasever öğrencileri daha iyi sinema filmi projeleri hayal edebilmeleri için motive etmeyi ve hem senaryo yazımı, hem de film yapım aşamasında desteklemeyi amaçlıyor.

Hindistan’da Türkiye Fırtınası, Türkiye, Mumbai Film Festivali’ne Damgasını Vurdu

Bu yıl 18.si düzenlenen ve Türkiye’nin konuk ülke olarak katıldığı Hindistan’ın en önemli film festivallerinden Mumbai Film Festivali’nde Türkiye fırtınası esiyor. Hindistan’da gösterimde olan Türk dizileri nedeniyle büyük ilgi duyulan Türk dizi ve sinema sektörü, festivale damgasını vurdu. Hazal Kaya, Kaan Taşaner ve Sarp Levendoğlu’nun festivale katılımı Hint basının en önemli konusu oldu. Hintli sinemaseverler, Turkish Focus kapsamında Türkiye’den katılacak olan kafilenin gelişini merakla bekliyor. Festivalde gösterilen ilk Türk filmi olan Annemin Yarası’na yoğun ilgi gösteren izleyiciler film sonrası yaptıkları yorumlarda, filmin mükemmel olduğunu belirttiler.

Mumbai Film Festivali Başladı

Türkiye’nin konuk ülke olarak katıldığı, Hindistan’ın en önemli film festivallerinden olan Mumbai Film Festivali geçtiğimiz Perşembe akşamı başladı. Görkemli açılış, tarihi Royal Opera House’ta yapıldı. Bollywood’un dünyaca ünlü sanatçılarının katıldığı gecede renkli anlar yaşandı. Festivalin Ulusal Filmler Juri Başkanı olan yönetmen Reha Erdem gecede yaptığı konuşmada “Bu önemli festivalin jürisinde yer almak onur verici. Burada olduğum için çok çok mutluyum.” dedi.

Mumbai Film Festivali Başladı yazısına devam et

Hollanda’dan Genç Pehlivanlar’a 30. Cinekid Film Festivali Jüri Özel Mansiyon Ödülü

Mete Gümürhan’ın yönettiği Genç Pehlivanlar, Avrupa’nın en büyük çocuk ve gençlik festivali olan 30. Cinekid Film Festivali’nde (Uluslararası Çocuk ve Gençlik Filmleri Festivali) Jüri Özel Mansiyon Ödülünü kazandı 66. Uluslararası Berlin Film Festivali’nde de aynı ödüle layık görülen film, Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen çocukların Amasya Güreş Eğitim Merkezi’ndeki hayat mücadelesini anlatıyor.

Karanlık Mali Meselelere Heyecanlı Aksiyon

Hesaplaşma (The Accountant)
Yönetmen: Gavin O’Connor
Senaryo: Bill Dubuque
Müzik: Mark Isham
Görüntü: Seamus McGarvey
Oyuncular: Ben Affleck (Christian), Anna Kendrick (Dana), John Lithgow (Lamar), J. K. Simmons (Ray), Jon Bernthal (Brax), Jeffrey Tambor (Francis), Cynthia Addai-Robinson (Medina), Andy Umberger (Ed), Alison Wright (Justin), Robert C. Treveiler (Baba), Mary Kraft (Anne), Seth Lee (Çocuk Christian), Jake Pesley (Çocuk Braxton), Izzy Fenech (Çocuk Justine)
Yapım: Warner Bros. (2016)

Gavin O’Connor’ın heyecanı yüksek “Hesaplaşma”, heyecanı yüksek şiddet dolu bir aksiyon gerilim. Bu film, otistik bir anti-kahramanın karanlık mali dünyadaki kanlı hesaplaşmasının peşine düşüyor.

Küçük Christian Wolff bir otistik. Yapboz oyunu oynamayı seviyor. Kız kardeşi de konuşma engelli. Kendinden küçük kardeşi Braxton’ın herhangi bir sorunu yok. 1998 yılı. Anne-babası asker olan Christian için doktor çözüm yollarını sunuyor aileye. Yapboz oynamaktan hoşlanan Christian’ın annesi onun öfke nöbetlerine dayanamıyor. Baba da kendi eğitimini oğullarının gelişimi için kullanıyor. Cakarta’ya bile götürüyor onları dövüş sanatını öğrenmeleri için. Baba, belki de kendilerini korumaları için bu eğitimi veriyor. Bu anlar filmde Christian’ın zihninden düşüyor filmin derinliklerinde. Christian, muhasebeci olarak suç dünyasının içinde yer alırken, Braxton da tetikçi oluyor.

Yönetmen Gavin O’Connor, 1964’te Long Island-New York’ta doğdu. 2004’te “Miracle-Efsane”, 2008’de “Pride and Glory-Zafer ve Gurur”, 2011’de “Warrior-Büyük Dövüş” filmleri ülkemize uğramıştı. Yönetmen O’Connor, sistemin kendine sundukları kadar karanlık mali işleri gölgeli de olsa yansıtma fırsatı bulabilmiş. 2016 yapımı sinemaskop “The Accountant-Hesaplaşma” filminde anlatılanlar gerçeğin yakınlarında dolaşıyor. Vergi kaçırmak ve muhasebe defterlerinde oyun oynamak doğalmış gibi bu dünyada. O’Connor, bu karanlık dehlizlerdeki yolsuzluklara tam bir spot ışığı düşüremese de bulanıklık içinde kalanlar anlaşılıyor. Yönetmen, filmin tıkanacağı anlarda aksiyonu öne çıkartarak bu dünyalardaki kanlı tarafları yansıtma fırsatı buluyor.

Hazine’nin aradığı adam…

Hazine Bakanlığı Suçla Mücadele Birimi’nden Ray King, ergenlikten beri suç dosyası kabarık Marybeth Medina’yı, Christian’ı araştırmasını istiyor. Karşı kahraman Christian, karanlık kişilerin muhasebesini de tutuyor. Elbette geride ölüler de bırakıyor. Medina, eski usul çalışan Ray’in yöntemleriyle Christian’ı araştırmaya girişse de teknolojiden de uzak durmuyor. Bilgisayarın tuşları da işe yarıyor. Evet Christian… O bir otistik. Hastalığından dolayı sorgulama yapamıyor ve geniş açıdan bakamıyor. Ayrıntıları eklemlendiremiyor olayların içine. ZZZ Muhasebe adında bürosu var. Hatta büronun olduğu yerde başka işyerleri de var. Şehir dışında müstakil evde yaşıyor. Kameralarla güvenliği sağlıyor. Ressam Renoir tutkunu. Kendine ünlü matematikçilerin adlarını veriyor. Medina için de zorlu bir araştırma yolculuğu bu. Karavanı da var. Yaptığı işlerden aldığı nakit paraları burada biriktiriyor.

Sert dünyanın şiddeti…

Christian’ın kardeşi Braxton da kendi çetesiyle temizlik işlerine devam ediyor. On yıldır görmediği Christian’ı da tanımıyor. Onun söylediği bir tekerleme olan, “Solomon Grundy Pazartesi günü doğdu, Salı günü vaftiz oldu, Çarşamba günü evlendi, Perşembe günü hastalandı, Cuma günü evlendi, Cumartesi günü öldü, Pazar günü gömüldü” şiirsel sözüyle tanıyabiliyor son bölümde Lamar’ın evinde. Christian, Lamar’ın robot üretim şirketinde muhasebe kayıtlarını inceliyor. Orada muhasebede çalışan Dana’yla tanışıyor. Olaylara geniş bakabilseydi belki hayatındaki ilk aşkı da yaşayabilecekti Christian. Araştırmaların sonunda zimmete para geçirmeyi fark ediyor. O sırada şirketten biri öldürülüyor. Araştırması yarım kalan Christian, Dana’yı ölümden kurtardıktan sonra yine tabancasını eline alıp ölüm saçıyor. Yönetmen bazı şeyler tamamlamamış sanki. Belki devamı gelecek. Arkasında bir dolu ölü bırakan Christian, Ford pikabının arkasına taktığı karavanıyla yollara düşüyor sonda.

İzlenimci ve dışavurumcu…

Christian, Jackson Pollock ve Pierre Auguste Renoir orijinal tablolarını saklıyor. Amerikalı Pollock (1912-1956), soyut dışavurumcu bir ressam. Fransız Renoir (1841-1919, izlenimci bir ressam. Yönetmen, birbirinden nefret eden iki estetiği bu filminde bir araya getirmiş görsel anlamda. Filmde geriye dönüşlerle, sıcak ve parlak görsellik izlenimcilikle buluşuyor. Bunun karşısında çoğu iç mekândaki gölgeleri öne çıkartan kasvetli atmosferler de dışavurumculukla buluşuyor elbette. Filmdeki müzikler de etkileyici. Kendinizi Mark Isham’ın tınılarına bıraktığınızı fark ediyorsunuz. Bu değerli film, yönetmenin filmografisinde önemli bir yer alacak sanki. Filmin orijinal adının “Muhasebeci” olduğunu belirtelim.

(28 Ekim 2016)

Ali Erden

ailerden@hotmail.com