Bahanelerinizle Birlikte Sigara Paketinizi de Çöpe Atacaksınız

Sigara içenlerin tüm bahanelerini yok eden film Bırakmak İstiyorum, yıllardır sigara içenlere sigarayı yeniden tanıtacak. Yönetmenliğini Yücel Yolcu’nun, yapımcılığını Böcek Film’in üstlendiği Bırakmak İstiyorum filmi, Emre Üstünuçar’ın 10 yıllık terapistlik tecrübeleri ışığında sigara bağımlılığına tutulan bir ayna. Üstünuçar, 04 Nisan’te vizyona girecek olan filmde sigara tiryakilerinin çok basit iki seçeneği olduğunu belirtiyor: İçlerindeki nikotin canavarını beslemek veya kurtulmak.

Fil’m Hafızası’ndan Skoru Bol Tematik Gece: Bu da mı Gol Değil

Sinemaseverlere farklı ve alternatif bir sinema içeriği sunmak üzere faaliyet gösteren sosyal sinema platformu Fil’m Hafızası’nın gelenekselleşen Tematik Gece etkinliğinin Mart ayı teması “Spor”. Sinema ve spor tutkunlarının keyifli bir akşamda bir araya geleceği “Bu da mı gol değil” etkinliği 28 Mart Cuma günü saat 21:00’de Salon İKSV’de gerçekleşecek. Hürriyet Gazetesi sinema ve spor yazarı Uğur Vardan ile Radikal Gazetesi spor yazarı Banu Yelkovan’ın ev sahipliğinde düzenlenecek etkinlikte anı ve kısa filmler spor ve sinema tutkunları ile buluşacak.

Fil’m Hafızası’ndan Skoru Bol Tematik Gece: Bu da mı Gol Değil yazısına devam et

Yeni Film Dergisi 32. Sayı Çıktı

Yeni Film Dergisi 32. sayısında film eleştirilerinin yanında yönetmenleri ile söyleşerek filmleri hem eleştirmenin gözünden hem de yaratıcısının gözünden veriyor. Bu kapsamda Köksüz yazısı ve Deniz Akçay Katıksız söyleşisini, Saroyan Ülkesi yazılarını ve Lusin Dink söyleşisini, Küf yazısını ve Ali Aydın söyleşisini, Yozgat Blues yazısını okuyabilirsiniz. Dergide ayrıca Berlin Film Festivali’nde onur ödülü alan Ken Loach’la yapılmış bir mülâkata da yer verildi.

Sinemamız Kaynaklarında Haklarında Yanlış Bilgi Verilen Filmler ve Yanlışlar (Farklılıklar) 5: Bir Serseri (Yapım Yılı)

Muhsin Ertuğrul, 1940 yılında Şehvet Kurbanı diye bir film yapar. Film, Victor Fleming’in The Way of all Flesh filminin uyarlamasıdır. Film çok daha sonra (1972 yılında) aynı isimle Nejat Saydam tarafından çekilecektir. Fakat daha önce 1953 yılında Muharrem Gürses tarafından, İhtiras Kurbanları adı ile ve 1957 yılında Memduh Ün tarafından Bir Serseri adı ile diğer çekimleri yapılacaktır.

Muhsin Ertuğrul’un filminde başrolleri Cahide Sonku ile Muhsin Ertğrul, Saydam’ın filminde Sevda Ferdağ ile Yıldırım Önal, Gürses’in filminde Hümaşah Hiçan (?) ile Atıf Kaptan, Ün’ün filminde ise Neriman Köksal ile Talât Artemel oynar. Mazbut bir memurun, hafif meşrep bir kadın tarafından baştan çıkarılması, bir yuvanın dağılması, pişmanlık, sefalet ve dağılmış yuvanın (ailenin) -baba hariç-, yeniden toplanmış haline imreniş, fakat kendini onlara (özellikle çocuklara) tanıtamama… öyküsüdür.

Buraya kadar diyecek hiç bir sözümüz yoktur. Yalnız Ün’ün yaptığı Bir Serseri’de yuvasını dağıtan baba rolünü oynayan Talât Artemel, 1957’de Osman F. Seden yönetiminde çekilen Bir Avuç Toprak filminin çekimleri sırasında Bolu’da geçirdiği kalp krizi sonunda vefat etmiştir. Dolayısı ile Bir Serseri, Bir Avuç Toprak’tan önce (belki de hemen önce) çevirdiği film olmalıdır. Bir Avuç Toprak 1957 yılının filmi olduğuna göre Bir Serseri de o yıl içinde çekilmiş olmalıdır ama sn. Özgüç gerek “sözlük”ünde gerek “yönetmenler sözlüğü”ünde filmin (Bir Serseri) 1960 yılı yapımı olduğunu yazıyor. Burçak Evren de filmler için aynı tarihleri veriyor.

Özgüç’ün, filmlerin yapıldıkları yıl değil, “gösterime çıkarıldıkları yıl” ile anılmaları gerektiği gibi bir görüşü var. Bir Serseri’nin neden 1960 yılı filmleri içinde yer aldığını bu görüşle -belki- izah edebiliriz ama gösteriminin neden üç yıl geciktirildiğinin de açıklaması olmalı.

Yurt dışından (Çekoslavakya) gelen Adolf Körner’e de “büyük yönetmen” payesi ile verilerek peşpeşe üç film çektirilir (1942). Yönetmenliğinin hiç de ciddiye alınmayacak düzeyde olduğu anlaşır (bu arada çektiği filmlerde kendisine yardım da edilir). Diğer iki filmden (“Kerem ile Aslı” ve “Sürtük”) sonra üçüncüsü Duvaksız Gelin (Hülleci) gösterime çıkarılmaz. Bunda bürokrasinin de katkısı vardır, Cumhuriyet daha yeni kurulmuş ve Medeni Kanun ile evlilik kurumu yeni bir şekil almıştır, bu düzende “hülle” öyküsü anlatmak -ancak- tarihi bir kurum ile söz konusu olur. Filme sonradan yapılan ilâvelerle, bu durumun -hülle- değiştiğinin gösterilmesi ile filme izin verilir, böylece film başrol oyuncusu Naşit Özcan’ın ölümünden üç yıl sonra, 1945 yılında gösterime çıkabilir. Birinci olayda bazı sorulara cevap bulamazken, ikinci olay nisbeten aydınlanmış durumda…

Son zamanlarda film yapma biçimi, hayli değiştiğinden, bazı filmlerin hiç gösterime çıkamaması olayları çokça yaşanıyor. Bunların, nedenleri ile belirlenmesi ise, bambaşka sonuçlarla karşılaşılacak, apayrı bir sorun. Pek benzemese de, bir filmin farklı bir yıla yazılmasına ilişkin bir diğer örneğe kısaca değinelim. Yaşar Kemal’in -sinema için yazılmış?- bir öyküsünden yapılan Urfa-İstanbul filminin finali (filmin sonu değil!) başrol oyuncuları Ahmet Mekin ve Hülya Aşan’ın birbirlerine sarılması ve fotoğrafın donması ile biter (SON). Beşikteki Miras ise, bu donmuş fotoğrafın üzerinde yazan jeneriğin bitmesi ve fotoğrafın açılması ile aynı mekânda ve kaldığı yerden devam ederek başlar. Yani, diğer bir deyişle film hiç duraksamamış gibi devam eder. (Bu filmin iki bölüme ayrılmış bir film olduğunu gösterir.)

Buraya kadar her şey tamamdır. Fakat kaynaklarımızda Urfa-İstanbul, 1968 yılı, Beşikteki Miras 1969 yılı yapımı olarak gösterilir. Yukarıda söylediğimiz gibi aslında tek film olan yapımın -sırf- uzunluğu nedeni ile (farklı isimlerle) iki film olarak gösterime çıkarılmasını anlayabiliriz fakat -bir bütünlük taşıyan öykünün ve “filmin”- iki ayrı (birbirini izlese de) yıla ait olarak gösterilmesini anlayamıyoruz. Sinemamız kaynaklarında filmlerin yapım yıllarının bir önceki veya bir sonraki yıl olarak gösterildiği çok örnek vardır. Bunları tek tek belirlemek, bilgi, sabır ve araştırma ister. Biz bariz olarak ortaya, bir iki tanesine değindik, ama bu son değil…

(01 Nisan 2014)

Orhan Ünser

Kamera Önünden Kamera Arkasına İki Yeni Yönetmen: Serhan Arslan, Ruhi Yapıcı

11 Nisan’da vizyona girecek olan, başrollerini Çağdaş Onur Öztürk, Aslı Tandoğan ve Begüm Birgören’in paylaştığı Kendime İyi Bak filmi sinema dünyasına iki yeni yönetmen kazandıracak gibi görünüyor. TV.lerde çocuk programları, diziler ve sinema filmiyle tanınan Serhan Arslan ile yine oyuncu ve aynı zamanda pek çok TV dizisi ile sinema filmi için efekt, jenerik ve fragmanlar hazırlayan Ruhi Yapıcı, ilk yönetmenlik deneyimleri olan Kendime İyi Bak filmi ile sinemaseverlerin karşısında olacaklar.

Yılmaz Güney Hayranı iki Dostun Macerası: Lal, 25 Nisan’da Sinemalarda

Yılmaz Güney filmlerinin unutulmaz karakterlerini canlandıran Erkan Can, Gürkan Uygun, Emre Altuğ, Feride Çetin ve Ezel Akay gibi usta isimlerin yer aldığı Lal sinemaseverleri duygusal bir yolculuğa çıkaracak. Lal’in başrolünde iki küçük oyuncu, Erdal Sarı ve Ata Murat Kalkan yer alıyor. Çok yakın bu iki arkadaşın tek hayalleri Yılmaz Güney’i görmektir ve beraber çıktıkları bu yolculukta onları hayallerine yakınlaştıran Faytoncu Cabbar, Kaçakçı Cafer ve Polis Yavuz gibi kişilerle karşılaşırlar. Yıllardır duyduğumuz Arkadaş şarkısını ise Tuncel Kurtiz’in tok sesiyle seslendirmesi, iki arkadaşın arasındaki derin bağları daha da anlamlı hale getiriyor.

Pislik

John S. Baird’in yönettiği ve Imogen Poots, James McAvoy, Jamie Bell ile Jim Broadbent’in oynadığı Pislik (Filth), 27 Haziran 2014’de M3 Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Entrikacı polis memuru Bruce Robertson terfi beklemektedir. Bir cinayeti çözerken meslektaşlarıyla da uğraşmak zorunda kalan Bruce, diğer polislerin sonunu getirecek bir olay tezgâhlar. Hepsinin sırlarını ortaya çıkartan ve onları birbirine düşüren Bruce, kontrolünden çıkan hile ağında kaybolmaya başlar. Çevirdiği oyundan şüphelenen meslektaşları, geçmişi, kayıp eşi ve uyuşturucu alışkanlığı içinde yitip giden Bruce Robertson’a bir oyun oynarlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Pislik yazısına devam et

Paris’ten Pera’ya Sinema ve Rum Sinemacılar, Yapı Kredi Yayınları’ndan Çıktı

Paris’ten Pera’ya Sinema ve Rum Sinemacılar adlı kitap Yapı Kredi Yayınları Sanat Dizisi’nin 200. kitabı olarak satışa sunuldu. Sinemanın Pera’ya gelmesiyle başlayan serüveninde emeği geçen Rumlar, seyyar sinemacılar ve sinemanın gündelik hayattaki varlığına dair pek çok konu hakkında bilgi eksikliğimizi gideren kitap, İstanbul’a ve sinemaya duyulan sevgiyi, bilgi ve metodoloji ile birleştirerek 15 yıllık titiz bir araştırma sonucu elde edilen yeni belgeler sayesinde, Türk, Balkan ve Yunan sinema bibliyografyasına değerli bir katkıda bulunuyor. Sula Bozis ve Yorgo Bozis’in yazdığı kitap, döneme ait belgelerle, unutulan ortak sosyal ve kültürel mirası açığa çıkaran bir belgesel kitap.

Paris’ten Pera’ya Sinema ve Rum Sinemacılar, Yapı Kredi Yayınları’ndan Çıktı yazısına devam et

1. Sivas Kısa Film Festivali

Çatıkatı Eğitim Kültür Sanat Derneği’nce düzenlenen 1. Sivas Kısa Film Festivali, 11 – 19 Nisan 2014 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında şehrin tanıtımını yapmak, kısa film yapımını özendirmek, film sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla Ulusal Kısa Film Yarışması düzenleniyor. Yarışmaya 2009 yılı sonrasında çekilmiş kısa filmler katılabilecek. Yarışmaya iştirak edebilmek için 30 Mart 2014 Pazar gününe kadar başvurulması gerekiyor.

1. Sivas Kısa Film Festivali yazısına devam et

Kardeşim İçin

Scott Cooper’in yönettiği ve Christian Bale, Woody Harrelson, Casey Affleck ile Forest Whitaker’in oynadığı Kardeşim İçin (Out of the Furnace), 06 Haziran 2014’de Pinema Film dağıtımıyla Pinema Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Russell ve Rodney kardeşler küçük bir kasabada yaşıyorlardır. Rodney gizemli bir şekilde ortadan kaybolur ve Russell da bir hatadan dolayı kendini hapishanede bulur. Russell özgürlüğü ve adaleti bulmak için mücadele verecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Bela

Alex van Warmerdam’ın yönettiği ve Jan Bijvoet, Hadewych Minis, Jeroen Perceval ile Alex van Warmerdam’ın oynadığı Bela (Borgman), 11 Temmuz 2014′de Özen Film dağıtımıyla Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Evsizin teki mi, yoksa uzun süredir yıkanmamış biri mi olduğunu kestiremediğimiz Camiel Borgman, kendisini bir evin kapısını çalarken bulur. Duş alma isteği evin erkeği tarafından pek iyi karşılanmaz ama evin hanımı onu içeri kabul eder. Gizemli Borgman’ın varlığı bir anda ailenin bütün dinamiklerini altüst eder. Borgman’ın bahçeciliğe olan ilgisi ve geceleri çıplak dolaşmaya olan merakı bu karanlık ama mizahi filmi daha da tuhaflaştıran unsurlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor