Talihsiz Şairler Oscar Yolunda

Yılmaz Erdoğan’ın senaryo yazarlığını ve yönetmenliğini (yönetmen olarak beşinci sinema filmi) üstlendiği, 26 milyon Türk lirası bütçeli “Kelebeğin Rüyası” (138 ya da 140 dakika) yaşayanların hiç bitmeyecek zannettiği İkinci Dünya Savaşı yıllarında, Zonguldak kömür madenlerinde zorunlu hizmete tabi tutulduktan sonra genç yaşta veremden ölen şairler Rüştü Onur (1920-42) ile Muzaffer Tayyip Uslu’nun (1922-46) yaşam öykülerine odaklanıyor.

Rüştü Onur ile Muzaffer Tayyip Uslu’nun kesişen yaşam öyküleri gazeteci yazar Hikmet Bila’nın (1954-2011) 2007’de yazdığı ve beyazperdeye bir türlü aktarılamayan “Kömür Kara” adlı sinema filmi senaryosuna da konu olmuştu…

Hikmet Bila, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü’nün Zonguldak kömür madenlerini ziyaretine de senaryosunda yer vermişti.

(”Kömür Kara” adlı senaryo Morpa Kültür Yayınları tarafından kitap olarak basılmıştır.)

Kıvanç Tatlıtuğ, Belçim Bilgin, Mert Fırat, Zeynep Farah Abdullah ve Yılmaz Erdoğan’ın başrollerini paylaştığı “Kelebeğin Rüyası”nda, Ahmet Mümtaz Taylan, Taner Birsel, Devrim Yakut, İpek Bilgin, Aksel Bonfil ve Servet Pandur da rol alıyor.

“Kelebeğin Rüyası”nın 1964’ten bu yana Oscar adaylığı elde etmek için Los Angeles’a yolladığımız 20. film olması bekleniyor.

Yılmaz Erdoğan’ın, “Aşk en güzel bahanesidir şiirin” dediği “Kelebeğin Rüyası”nda aşk, şiirin de hayatın da başrolünü üstleniyor. Film, şairlerin altın çağı olan yıllarda, İkinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde adım adım gelişen bir aşkı anlatıyor.

İlk adı “Şairler” olan film CHP tek parti (Cumhurbaşkanı İsmet İnönü) döneminde 60 bin erkeğin Mısır Firavununun köleleri gibi madenlerde zorla çalıştırılmasını da konu alıyor. Bu konuda Mükellefiyet Kanunları çıkarılmış ve çok kişinin canı yakılmıştı.

“Kelebeğin Rüyası”nda Rüştü Onur’u rolü için 16 kilo veren Mert Fırat (“İntikam”), Muzaffer Tayyip Uslu’yu rolü için 19 ya da 20 kilo veren Kıvanç Tatlıtuğ (“Kuzey Güney”, “Aşk-ı Memnu”, “Gümüş”), Rüştü Onur’un tifodan ölen eşi Mediha Sessiz Onur’u Farah Zeynep Abdullah (“Öyle Bir Geçer Zaman ki”) ve o dönemde Zonguldak’taki Mehmet Çelikel Lisesi’nde Edebiyat Öğretmeni olarak bulunan Behçet Necatigil’i Yılmaz Erdoğan canlandırdı.

Behçet Necatigil bu lisede genç şairler Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu’nun öğretmeni olmuştur.

Onur ve Uslu İkinci Dünya Savaşı’nın kıtlık, yokluk ve karne yıllarında bir taraftan öldürücü hastalıkla, bir yandan ekonomik sorunlarla başa çıkmaya çalışır.

İpek Bilgin’in Yarattığı Mucize: Kıvanç Tatlıtuğ

Kıvanç Tatlıtuğ’un oyuncu çalıştırıcısı İpek Bilgin’den aldığı derslerin “Kelebeğin Rüyası”ndaki oyununa çok katkısı olduğu da tartışılmaz bir gerçek.

“Kelebeğin Rüyası” Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah’ın ilk sinema filmi niteliğini taşıyor.

Alman ordularının sınırımıza dayandığı ve Haziran 1941’de 3 milyon askerle Sovyetler Birliği’ni işgale kalkıştığı, o yıllarda CHP “tek parti hükümeti” bütün fabrikalarda, sanayi, tesislerinde ve madenlerde iş gücü açığını çalışabilir durumdaki herkesi zorunlu hizmete tabi tutarak kapatmıştı.

Bu kapsamda o dönemin Zonguldak’ında da 16 yaşından büyük bütün erkekler maden ocaklarında (kömür madenlerinde) zorunlu olarak çalıştırılmıştı.

(30 Mart 2013)

Hakan Sonok

hakansonok.sonok1@gmail.com